SAĞLIK - 22 Mayıs 2017 Pazartesi 10:08

Kariyer hedefi burun estetiğine itiyor

A
A
A
Kariyer hedefi burun estetiğine itiyor

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op.Dr. Ümit Hardal, kariyer hedefi olan kişilerin burun estetiğini daha yatkın olduğunu söyledi.

Dr. Ümit Hardal, “İş hayatı ve sosyal yaşamda kişiler arası iletişimin yüzde 50’sini fiziksel görünüm ve beden dili şekillendirir. Bunlara ilaveten eğitim, kültürel donanım, iletişim becerisi, tecrübe ve kıyafetler bireyi tanımlayan diğer unsurlardır. Günümüzde özellikle iş dünyasında rekabetin yoğun derecede yaşanması, birçok insanı da estetik açıdan daha güzel ve öz güvenli olmaya itebiliyor. Bunun sonucunda da erkek ve kadın bireyler dış görünümleri için daha fazla vakit ve bütçe ayırmaya başlıyor” dedi.

“Her iki cinsin de en başta tercih ettiği yöntem burun estetiği ameliyatları”
Modern ve hızlı yaşamın beraberinde getirdiği kariyer hedefinin, başarı, güç, otorite, herkesçe kabul görme, beğenilme ve takdir edilme arzusu gibi beklentilerin yaşanmadığı bir iş hayatından bahsetmek neredeyse mümkün olmadığını belirten Dr. Hardal, “Bu sebeple de toplumda kariyer estetiği olarak adlandırılan estetik ve medikal bakımlara başvuranların sayısı her geçen gün artmaktadır. Estetik kaygılar kadınlarda ve erkeklerde farklılıklar gösterse de, her iki cinsin de en başta tercih ettiği yöntem burun estetiği ameliyatlarıdır. Burnun yüz bölgesinin merkezinde bulunması, dikkatleri ilk çeken organ olması ve yüz ifadesini oluşturması sebebiyle birçok kişinin estetik problemler yaşamasına neden olabilir. Öyle ki bir kişi iş hayatında ne kadar başarılı olursa olsun, burun yapısında göze batan herhangi bir problemi var ise, ilk tanışma anında karşı tarafta negatif bir etki bile bırakabilir. Bu tarz durumlarla karşılaşmamak veya kişinin aynaya baktığında kendini daha iyi hissedeceği bir görüntüyü elde edebilmek için estetik burun ameliyatları büyük önem taşır. Burundaki estetik problem kaygı olmaktan çıktığında kişi kendini daha mutlu, öz güvenli ve dinamik hissedeceğinden, oluşan yüksek potansiyel de iş hayatına olumlu yönde yansır. Hatta başarılı geçen bir operasyon sonrası hastanın iyileşme süreci de bu duruma paralel olarak hızlanır” ifadelerini kullandı.

“Burun estetiğinin modası ya da trendi olmaz”
Estetik burun ameliyatına karar verme süreci ne kadar önemliyse, kişinin ameliyattan ne beklediğinin de o kadar mühim olduğunu ifade eden Dr. Hardal, “Birçok insan beğendiği bir ünlünün ya da kişinin burnuna sahip olmak ister. Bazıları da kendilerini iş hayatında daha karizmatik, sert ifadeli ya da daha güzel ve sempatik gösterecek bir burnun hayalini kurar. Söz konusu kariyer hedefi ve başarı hırsı olduğundan estetik burun ameliyatına da bu gözle bakılabilir. Ancak rinoplasti ameliyatı bu kadar kolaya indirgenecek bir operasyon değildir. Özellikle de burun estetiğinin modası ya da trendi olmaz. Kişinin estetik görüşü ya da hayali ne olursa olsun burun ameliyatlarında ulaşılması hedeflenen tek koşul; vücuda uyumlu, doğal duran ve fonksiyonel işlevleri kusursuz olan bir burun oluşturmaktır” açıklamalarında bulundu.
Kariyer kaygısının, kulaktan dolma bilgilerin ya da çevrenin etkisinde kalınarak yaptırılan bir burun ameliyatının hayal kırıklığıyla sonuçlanabildiğini vurgulayan Dr. Hardal, “Burun ameliyatı yapılırken hastanın karakteristik özelliklerine uygun olan bir burun şekli oluşturulmalıdır. Burun yapısında aşırı bir deformasyon yoksa sadece var olan kusurlu bölge düzeltilmelidir. Tabi ki ameliyat öncesi hastanın beklentileri ve istekleri göz önünde bulundurulur. Ancak doktorun hastayı bu konuda bilinçlendirmesi ve operasyon süreci hakkında detaylı bilgi vermesi çok önemlidir. Bu noktada doktor seçimi de büyük önem kazanır. Unutmayın. Sizi olduğunuzdan başka biriymiş gibi gösteren orantısız bir burun değil, hiç müdahale edilmemiş gibi görünen estetik ve doğal bir burun mutlu edecektir. Mutlu ve öz güveni tam olan bir bireyin de iş hayatında başarıya ulaşması tesadüf olmayacaktır” şeklinde konuştu.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Köy halkı ellerinde tüfekle gece kurt nöbeti tutmaya başladı Edirne’de aç kalan kurtların köylere inip onlarca hayvanı telef etmesi üzerine harekete geçen köylüler, silahlanıp kurt nöbeti tutmaya başladı. Edirne’nin Süloğlu ilçesine bağlı Sülecik Köyü başta olmak üzere civar köylerdeki koyun sürülerine de kurt saldırıları arttı. Son 5 ay içinde Sülecik Köyündeki koyun sürülerine saldıran kurtlar, onlarca koyunu telef etti. Hayvanlarını kaybeden ve kurtların yeniden saldırmasından endişe duyan sürü sahipleri ise çareyi "kurt nöbeti" tutmakta buldu. Kurtların koşarak köy meydanına girmesi ise güvenlik kamerasına yansıdı. Köye inen iki kurdun hızlıca hareket ettikleri anlar ise saniye saniye kaydedildi. Sabaha kadar nöbet tutuyorlar Sürülerine saldıran kurtlara engel olmak için elinde av tüfeğiyle her akşam sabaha kadar nöbet tutan Bülent Erkal Çakır, uykularının kaçtığını söyledi. Kurt saldırıları sonucu bugüne kadar 30’dan fazla küçükbaş hayvanının telef olduğuna dikkat çeken Çakır, çareyi av tüfeğiyle nöbet tutmakta bulduğunu ifade etti. Kurdu gördüğü zaman havaya ateş açtığı söyleyen Çakır, buradaki amacının zarar vermek değil uzaklaştırmak olduğunun altını çizdi. Çakır, çevre köylerde de kurt saldırılarının arttığına dikkat çekerek, yetkililere yardım çağrısında bulundu. "Grpuplar halinde köye geliyorlar" Sülecik Köyü Muhtarı Cengiz Çakır da, kurt saldırılarında artış yaşandığına değindi. Gruplar halinde köye inen kurtların çevre köylerde de saldırılar gerçekleştiğini ve halkın endişelerinin gün geçtikçe arttığını belirten muhtar Çakır, güvenlik tedbiri çağrısında bulundu. Sülecik Köyü vatandaşlarından Ali Demir, aç kalan kurtların köye inerek hayvanlara saldırarak karınlarını doyurmaya çalıştığını anlattı. Köy halkının nöbetleşe "kurt nöbeti" tutmaya başladığını söyleyen Demir, mağduriyet yaşadığını ifade etti.
Denizli DENİB Marble İzmir Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarında yeri aldı Doğal taş sektörünü bir araya getiren Marble İzmir Uluslararası Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’nın 29.’su başladı. 20 Nisan 2024 tarihine kadar 4 gün boyunca devam edecek olan fuarda Denizli’den 42’si doğaltaş, 17’si ise makine ve diğer alanlar olmak üzere toplam 59 katılımcı firma sektörlerini bir kez daha güçlü bir şekilde temsil ediyor. Denizli’nin doğaltaş sektöründeki deneyimi antik döneme dayanıyor. Öyle ki, Pamukkale’de yapılan kazı çalışmaları sırasında bulunan traverten bloğu üzerinde taş kesme makinesi kabartması keşfediliyor. Bu kabartmanın bir çeşit katrak olduğu sonucuna varılıyor. Bu keşif, traverten-mermer işleme tekniklerinin antik dönemde de oldukça ileri düzeyde olduğuna işaret ediyor. Denizli, antik döneme dayanan sektör deneyimi, çeşit ve rezerv zenginliği, ham madde bolluğu, dinamik sektör yapısı ve kullanılan yeni teknolojileriyle dünya doğaltaş piyasasında önemini her daim koruyor. İlimizin işlenmiş doğaltaş ürünleri özellikle ABD pazarında büyük ilgi görüyor. Madencilik sektörünün toplam ihracatımızdan aldığı pay ise yüzde 6 seviyelerinde seyrediyor. Açılış konuşmasında fuar organizasyonu ve doğal taş sektörü ihracat verileri hakkında görüşlerini paylaşan DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu şunları söyledi: “Denizli İhracatçılar Birliği olarak Ege Maden İhracatçıları Birliği ve Batı Akdeniz İhracatçıları Birliği’nin ortak standında fuara katılım sağladık. Fuarlar, firmaların pazarlama ve tanıtım aktivitelerinde çok önemli rol oynuyor. Bu nedenle fuarları, potansiyel alıcılara ulaşmanın en kestirme yolu olarak değerlendiriyorum. Alıcılarla kurulan yüz yüze temaslarla uzun süreli ilişkilerin sağlam bir zeminde ilerlediğini düşünüyorum. Bu yüzden, mevcut potansiyelimizi koruma ve sürdürülebilir ihracat artışı vizyonumuzla iletişim ve tanıtım faaliyetlerimize tüm hızıyla devam ediyoruz” “İşlenmiş doğaltaş ihracatında Denizli ülke çapında zirvede yer alıyor” Doğaltaş sektörü ihracat verilerine de değinen Başkan Hüseyin Memişoğlu, “Türkiye geneli işlenmiş doğal taş ve blok mermer ihracatının 2023 yılı genelinde 1,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini görüyoruz. Geçtiğimiz 3,5 aylık dönemde ise 466 milyon değerinde ihracat kaydedildi. Denizli madencilik sektörü ihracatına baktığımızda 300’ün üzerinde firmanın 108 ülkeye yüzde 88,7 oranında işlenmiş doğal taş ihracatı yaptığını söyleyebiliriz. 2023 yılı genelinde Denizli’den 27,2 milyon dolar blok mermer ve 213 milyon dolar işlenmiş doğal taş olmak üzere toplamda 240 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleşti. İşlenmiş doğal taş ihracatında ilimiz ülke çapında zirvede yer alıyor. İlimizin doğal taş ihracatını ülke bazında değerlendirdiğimizde ise; işlenmiş doğal taş ihracatında ABD, Fransa, Avustralya, Romanya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin blok mermer ihracatında Çin, Hindistan, Brezilya, Mısır ve Cezayir’in ön plana çıktığını görüyoruz. Doğaltaş makineleri sektörü sürdürülebilir ihracatına devam ediyor. Fuara katılan 17 firmamız doğaltaş makineleri ve diğer sektörlerde faaliyet gösteriyor. Doğaltaş makinelerinde 2023 yılında Denizli’den yüzde 36 artışla 6,6 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleşti. Doğaltaş makinelerinin ihracatı geçtiğimiz 3,5 aylık dönemde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 38 oranında artışla 2,1 milyon dolara ulaştı. Sektörde Hollanda ve İsveç pazarlarına olan ihracatımız oldukça dikkat çekiyor” dedi. “Doğaltaş sektörünün sürdürülebilirliği doğayla uyumlu üretimle sağlanabilir” Doğaltaş sektöründe çevreyle uyumlu ve doğamıza sahip çıkan üretim hususunda firmaların farkındalık düzeyinin oldukça yüksek olduğunu belirten Başkan Hüseyin Memişoğlu, “Her ne kadar yapay kaplama malzemeleri son yıllarda hızla artsa da doğaltaşların dayanıklı materyaller olması sürdürülebilirlik konusunu her geçen gün daha da önemseyen tüketiciler için vazgeçilmez olmaya devam edecek. Biz de ülkemizin ve ilimizin sektörde gözbebeği olmasının sürmesi için tanıtım çalışmalarımızı planlıyoruz. Önümüzdeki Eylül ayında İtalya’nın Verona kentinde düzenlenen Marmomac Fuarı’nda da bir kez daha yerimizi alacağız. Fuar organizasyonu boyunca DENİB’de görevli çalışma arkadaşlarımız her türlü destek için sahada olacak. Fuarın şimdiden tüm firmalarımız için verimli geçmesini diliyorum.” diyerek sözlerine son verdi.