EKONOMİ - 29 Mayıs 2015 Cuma 10:58

Karpuzda hasat başladı

A
A
A
Karpuzda hasat başladı

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaz aylarının sevilen ürünü karpuzda hasadın Adana’da kıyı kesimlerde başladığını bildirerek, “Bu sezon üretimin geçen yıla göre yüzde 0,9 oranında artışla 3,9 milyon tonu aşacağı tahmin ediliyor” dedi.


TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, ülkemizde daha çok meyve olarak bilinen ancak meyvesi yenen bir sebze olan karpuzun yaz aylarında yediden yetmişe sevilerek tüketilen bir ürün olduğunu vurguladı. Karpuz hasadının Adana’nın kıyı kesimlerinde başladığını bildiren Bayraktar, önümüzdeki dönemde hasadın yoğunlaşmasıyla birlikte bol miktarda tüketebileceğini, üretim miktarı ve sağladığı istihdamla önemli bir ürün olduğunu belirtti. Bitkisel üretim birinci tahminlerine göre karpuz üretiminde 2014 yılına göre büyük bir değişim beklenmediğini, 2014 yılında 3 milyon 885 bin 617 ton olan üretimin 3 milyon 919 bin 962 tona çıkacağının tahmin edildiğini bildiren Bayraktar, üretimin geçen yılki seviyelerde seyredecek olması nedeniyle büyük fiyat oynamaları beklemediklerini vurguladı.

“YETERLİ ÜRETİM VAR”
İhracat ve ithalatın üretim rakamlarına göre düşük kalmasının karpuzda fiyatların esas itibarıyla iç piyasadaki talepten etkilendiğini ortaya koyduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Nisan, Mayıs aylarında yapılan turfanda karpuz ithalatı hariç Türkiye’de yeterli miktarda üretimde bulunmakta az da olsa bir miktar ihracat yapmaktadır. Üretim maliyetleri önemli bir sorundur. Karpuzda içte pazarlama ve planlama sorunu da bulunmaktadır. Batılı ülkelerin kooperatifleşerek, üretici birlikleri kurarak çözdüğü sebze ve meyvede pazarlama sorunu ülkemizde hala çözülememiş konular içinde yer almaktadır. Pazarlama sorunu sürdüğü müddetçe üretici ve market fiyatları arasındaki fark devam edecek, üretici yeterince para kazanamazken, tüketici de pahalı ürün tüketmek durumunda kalacaktır. Üretici birlikleri idari ve mali açıdan fonksiyonel hale getirilmeli, profesyonelce yönetilmelidir. Nitekim 2014 yılında tarlada karpuz kilogramı 44 kuruştan satılırken, markette tüketici 1 lira 17 kuruşa karpuz almak zorunda kalmıştır. Aradaki fiyat farkı yüzde 166 olmuştur. Karpuzda fiyat istikrarı için üretim planlaması yapılmalı, tüketim artırılmalı, ihracat desteklenmelidir. Yüzde 166’lara kadar çıkan üretici ve market fiyat farkını düşürmek için pazarlama sorunları çözülmelidir. Bunun da yolu idari ve mali yönden güçlü üretici birliklerinden geçer.”

YILLIK ORTALAMA KİŞİ BAŞINA KARPUZ TÜKETİMİ 44,5 KİLOGRAM
Sebzeler içinde yer alan karpuzun ülkemizde en fazla üretilen ve tüketilen ürünler içinde yer aldığını bildiren Bayraktar, “Yıllık ortalama kişi başına karpuz tüketimi 44,5 kilogramı bulmaktadır. Bol miktarda C vitamini içeren, beta karoten ve potasyum bakımından zengin, içerdiği antioksidanlar nedeniyle sağlık üzerinde faydalı olduğu uzmanlarca dile getirilen karpuzda yurtiçi talebinin artırılması için çalışmalar yapılmalıdır” dedi.

ADANA TÜRKİYE’DE BİRİNCİ, TÜRKİYE DÜNYADA ÜÇÜNCÜ
Türkiye’de 2014 yılı itibarıyla 28 milyon 569 bin 781 ton olan sebze üretiminin 3 milyon 885 bin 617 tonunu karpuzun oluşturduğunu, bu üretim rakamının 2015 yılında birinci tahmin verilerine göre 3 milyon 919 bin 962 tona çıkacağını vurgulayan Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Toplam sebze üretimimizin yüzde 13,6’u karpuza aittir. Ülkemizde karpuzun üretiminin illere göre dağılımına baktığımızda, ilk sırada üretimden aldığı yüzde 18,7’lik pay ile Adana gelmektedir. Adana ilimizi yüzde 10,4 ile Antalya, yüzde 6,1 ile İzmir, yüzde 4,5 ile Diyarbakır izlemektedir. Ülkemiz, dünya karpuz üretiminde son yıllara kadar Çin’in ardından ikinci sırada geliyordu. Geçen yıl İran üretimde Türkiye’nin çok az önünde yer aldı. Çin, karpuz üretiminde tartışmasız olarak çok açık farkla birinci sırada bulunuyor. Dünyada üretilen 109,3 milyon tonluk karpuz üretiminin üçte ikisini, yüzde 66,8 payla Çin karşılıyor. İran ve Türkiye yüzde 3,6’şarlık payla ikinci, üçüncü sırada. Bu ülkeleri yüzde 2 payla Brezilya, yüzde 1,7 payla Mısır, yüzde 1,6 payla ABD, yüzde 1,4’er payla Özbekistan ve Cezayir, yüzde 1,3 payla Rusya, yüzde 1,1 payla Vietnam izliyor.”
2014 yılında Türkiye’nin 40 bin 643 ton ihracat, 28 bin 856 ton ithalat yaptığını belirten Bayraktar, “İhracatta Irak, Çek Cumhuriyeti, Almanya, Polonya, Gürcistan, Bulgaristan, Rusya, Romanya, Hollanda başı çekti. İhracatın dörtte biri Irak’a yapıldı. İthalatın çok büyük bölümü İran’dan. 28 bin 856 tonluk ithalatta İran’ın payı yüzde 91,7’yi buluyor. 2014 yılında İran’dan ithalatın yüzde 48,2’si Nisan’da, yüzde 43’ü ise Mayıs’ta yapıldı. Gümrük vergisinin yüzde 86,4 olduğu karpuzda Mayıs ayından sonra yoğun hasadın başlamasıyla birlikte ithalat cazip olmaktan çıkıyor” dedi.
Bayraktar, hasadın başladığı şu günlerde özellikle yeterli olgunluğa erişmeyen karpuzların hasat edilmemesini isteyerek, bu konuya azami dikkat edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi. Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildiğini belirterek Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz Milletimizin Bilmesini İsterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya operasyonla ilgili şu detayları paylaştı: "Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının desteğiyle Batman İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu; Batman merkezli Adana, Aydın, Mersin, Hakkâri, Van, Mardin ve İzmir’de eş zamanlı olarak düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında “Bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık” suçunu örgütlü olarak işleyen organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Sosyal medya üzerinden sahte kiralık Bungalov ev ilanı vererek dolandırıcılık yaptıkları, mağdurlardan elde ettikleri gelirleri önce yasal bahis platformlarındaki hesaplara, daha sonra bahisten kazanılmış gibi gösterip kendi banka hesaplarına aktararak paranın izini kaybettirmeye çalıştıkları ve toplam 18 bin 635 vatandaşımızı mağdur ettikleri tespit edildi. MASAK ile koordineli yapılan çalışmalar sonucu; suçtan elde edilen mal varlığı değerlerinin aklanması kapsamında; ilk belirlemelere göre 34 milyon 530 bin TL değerinde işlem hacmine sahip, şüphelilere ait 1.283 banka hesabına el konuldu. Operasyonlarda; ruhsatsız tabanca, çok sayıda cep telefonu, sim kart, banka ve kredi kartı ile çok sayıda dijital materyale el konuldu. Batman Cumhuriyet Başsavcılığımızı ve operasyonları gerçekleştiren Kahraman Jandarmamız ile MASAK çalışanlarını tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.