GÜNDEM - 24 Şubat 2017 Cuma 10:19

Kas hastalığı ilham oldu, Kore Savaşını anlatan kitap yazdı

A
A
A
Kas hastalığı ilham oldu, Kore Savaşını anlatan kitap yazdı

Yakalandığı kas hastalığı sonrasında girdiği psikolojik bunalımdan kurtulmak amacıyla izlediği Kore dizilerinden etkilenerek Kore Savaşı’nı anlatan kitap yazan Güldane Ersoy, şimdi kitabının bir yayınevi tarafından basılarak Güney Kore’ye ulaştırılmasını istiyor.

2005 yılında kas hastası olduğunu öğrenen Güldane Ersoy’un hayatı altüst oldu. Hastalığının ilerlemesiyle yürüme yetisini kaybeden Ersoy, psikolojik sorunlar yaşamaya başladı. Güldane Ersoy, hastalık nedeniyle yaşadığı psikolojik sorunlardan kurtulmak amacıyla izlemeye başladığı Kore dizileri ve belgesellerinden esinlenerek 1950’li yıllarda yaşanan Kore Savaşını anlatan kitap yazdı.

Arkadaşları destek oldu

Yaşadığı sorunları aşmak amacıyla televizyon izlemeye son veren Ersoy, kardeşinin tavsiyesi üzerine romantik komedi tarzındaki Kore dizilerini izlemeye başladı. İzlediği dizi ve özellikle de bir belgeselde Kore kültürünün Türk kültürü ile benzerlikler taşıdığını fark ederek kafasında Güney Kore ve Türk gençliğinin Kore Savaşını öğrenmesi için bir kitap yazma fikri oluştu. Ailesi, kardeşleri ve arkadaşlarının desteğiyle, ‘Dönmeyenler Kod Adı: Kutup Yıldızı’ adlı kitabı yazan Güldane Ersoy, şimdi kitabının bir yayınevi tarafından basılmasını ve Koreceye çevrilerek Güney Kore’ye ulaştırılmasını arzu ediyor.

İzlediği Kore dizileri ilham oldu

Kitap yazma fikrinin hastalığı nedeniyle yaşadığı psikolojik sorunlar sonucunda izlediği belgeselle başladığını ve bu süreçte yaşadıklarını anlatan Güldane Ersoy, “2013 yılında hastalığımın ardından psikolojik sıkıntılar yaşadım. Aldığım ilaçlar sonucunda doktorların tavsiyesiyle hayatımdan televizyonu, haberleri ve sıkıcı şeyleri çıkardım. Kardeşim romantik komedi Kore dizilerini izlememi tavsiye etti. Bunları izlediğimde kendimi daha iyi hissettim. Bir taraftan da Kore kültürünü öğrenmeye başladım. Kore kültürünü öğrenirken Türk kültürü ile ne kadar benzediğini fark etim. Kore kültürüne özellikle 2002 yılındaki Dünya Kupası'ndan dolayı bir ilgim vardı.

Maçlarda Korelilerin bizlere ne kadar sıcak davrandıklarını gördüm. İzlediğim bir belgeselde Koreli bir teyzenin gençlerin artık eskisi gibi Kore Savaşını bilmediklerini, bunu bilmedikleri içinde Türkleri tanımadıklarını kendileri kadar minnet duymadıklarını ve buna çok üzüldüğünden bahsetti. Benim o anda kafamda bir fikir oluştu. Türk gençliği de Türk askerinin neden Kore’ye gittiğini bilmiyor. Kafamda hem Türk hem de Kore gençliğine Kore Savaşını, savaşa giden askerlerin, geride kalan asker ailelerinin neler çektiğini elimden geldiğince anlatmak istedim. Bu şekilde kitap yazma fikri oluştu” dedi.

Yılmadı zoru başardı

Yazmaya başladığı kitabını arkadaşlarının yardımıyla bitirdiğini belirten Güldane Ersoy, “Kitabı ilk hikaye olarak yazmayı düşündüm. Kardeşlerim bana kitap yazma tavsiyesinde bulundular. Elimi kolumu rahat kullanamadığım için yapamayacağımı düşündüm. Ailem, arkadaşlarım, kardeşlerim yapabileceğim konusunda destek oldular. Bana cesaret verdiler. İlk olarak klavye ile bilgisayarda yapmaya çalıştık. Sonra bilgisayarım çöktü.

İlk yazdığım bölüm o şekilde gitti. Bir umutsuzluk oluştu. Bırakmayı düşündüm. Bir taraftan da beynimde fikirler oluşmaya devam ediyordu. Sonra aklımıza ses kayıt cihazı geldi. Oturduğum yerde ses kayıt cihazı ile 2 ay içinde 2014 yaz ayında sesimi kayıt yaparak kitabın hikayesini bitirdim. Bundan sonrası kayıtların yazıya dökülmesi kısmıydı. Bu daha zordu. Burada da arkadaşlarım devreye girdi. Onlar yazıya geçirip bana mail attılar. Ben de tekrardan düzeltmelerini yaptım. Arkadaşlarımın, ailemin destekleriyle şu an sosyal medya üzerinden tanıtımını yapıyoruz. Tamamen kendi çabalarımızla bir şeyler oluşturmaya çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi.

İki büyük hayali var

Kitabı yazdıktan sonra iki büyük hayali olduğunu kaydeden Ersoy, “Ben bir yayıneviyle kitabımın basılmasını ve yoluna devam etmesini istiyorum. Yayınevlerine mail attım. Şu ana kadar bir dönüş olmadı. Kitabımı incelerlerse beğeneceklerini düşünüyorum. Kitapla ilgili en büyük iki hayalim öncelikle bir yayınevinde basılması, Türk gençleri tarafından okunması, ardından Koreceye çevrilerek Kore gençliği tarafından okunmasını, Türk askerinin onlar için neler yaptığını öğrenmelerini istiyorum” açıklamasında bulundu. 

Mustafa Biçer - Mustafa Bakırhan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beyoğlu’nda polise mukavemet gösteren şahısların üzerinden bıçak çıktı Beyoğlu’nda trafik akışına engel oldukları belirlenen bir grup şahıs, kendilerini uyaran polis memurlarına tehdit ve hakaretlerde bulunarak mukavemet gösterdi. Ekiplerin olay yerinde gözaltına aldığı şahısların üzerinde bıçak ile falçata ele geçirildi. Olay, Beyoğlu Kılıçalipaşa Mahallesi Meclis-i Mebusan Caddesi üzerinde dün saat 07.45 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yapılan denetimlerde bir grup şahsın trafik akışına engel olduğu, yol kesip çevreye sataştığı belirlendi. Polis ekiplerinin uyarılarını dikkate almayan şüpheliler, tehdit ve hakaretlerde bulundukları polis memurlarına mukavemet gösterdi. Bunun üzerine M.K., A.T., H.T., H.K., M.Ç. ve İ.Ç. adlı şahıslar gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerin yapılan üst aramalarında M.K. ve A.T.’nin üzerinde bir adet bıçak ve falçata bulundu. Yakalanan şüphelilere Karayolları Trafik Kanunu’nun ‘taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların trafiği engelleyecek veya tehlikeye düşürecek şekilde davranışlarda bulunmaları’ suçundan ve Türk Ceza Kanunu’nda bulunan ‘görevli memura mukavemet’, ‘hakaret’ ve ‘tehdit’ suçlarından işlem yapıldı. Şüpheliler M.K. ve A.T. hakkında ayrıca Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet suçundan adli işlem yapıldığı öğrenildi.
Malatya Başkan Taşkın: “Rezerv alan ilan edilen mahalle sayısını 28’e çıkardık” Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Cengiz Başer’i ziyaret ederek mevcut rezerv alanların durumu ve rezerv alanların sayısının artırılmasıyla ilgili istişarelerde bulundu. Göreve geldiği günden itibaren deprem sonrasında yapılan çalışmaları yakından takip eden ve sahada incelemelerde bulunan Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Cengiz Başer’i ziyaret ederek mevcut rezerv alanların durumu ve rezerv alan kapsamına giren mahallelerin sayısının artırılmasıyla ilgili istişarelerde bulundu. Başkan Taşkın, bakanlık ve belediye arasındaki görüşmelerin devam edeceğini ifade ederek rezerv alan ilan edilen mahalle sayısını 28’e çıkarıldığını ifade eden Başkan Taşkın, rezerv alanların sayısını daha da artırmak için çalışacaklarını ifade etti. “Yerinde dönüşüm yapılacak mahalle sayısını daha da artıracağız” Vatandaşların bir an önce depreme karşı dayanıklı, modern ve konforlu yapılara kavuşması için çalışmaları yakından takip ettiklerini belirten Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, “İlçemizde deprem riskinin önlenmesi ve vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak adına gerekli adımları atacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Battalgazi’mizi, ilçemiz sınırları içinde yer alan çarşı merkezimizi dönüştürmek Malatya’nın geleceği için büyük önem arz ediyor. Daha önce yerinde dönüşüm ile Yeni Hamam, Dabakhane, Kavaklıbağ, İsmetiye, Niyazi, Şıkşık, Hamidiye, Saray, Şehit Fevzi, Taştepe, Akpınar, Kırçuval, Sancaktar, Göztepe, Tandoğan, Çöşnük, Yıldıztepe, Cirikpınar, İstiklal ve İzzetiye Mahalleleri rezerv alan ilan edilmiş ve bu mahallelerin bazılarında kazı çalışmalarına başlanmıştı. Ağır hasar alan ve yıkılan binaların çoğunlukta olduğu alanları göz önünde bulundurarak bu mahallelerin sayısını daha da artırmayı; ilçemizi yerinde dönüştürmeyi planlıyoruz. Bu kapsamda bazı mahallelerin tamamı, bazı mahallelerin de bir kısmı olmak üzere rezerv alan edilmesini sağlıyoruz. Aslanbey, Nuriye, Cevherizade, Ferhadiye, Kernek, Halfettin, Zafer, Hidayet Mahallelerini de rezerv alan ilan edilen mahalleler arasına alarak ilçemizde rezerv alan ilan edilen mahalle sayısını 28’e çıkardık. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürümüz Cengiz Başer ile yapmış olduğumuz bu istişareleri, ilçemizin deprem riskine karşı daha güvenli hale gelmesi adına önemli bir adım olarak görüyorum. Hemşerilerimizin yararına olacak çalışmalara gece gündüz demeden devam edeceğiz. Gerçekleştireceğimiz çalışmalarla Battalgazi, eskisinden daha güzel olacaktır” dedi.
Ardahan Ardahan’da ilk defa nöromonitör ve nöronavigasyon yöntemleri kullanılarak ameliyat yapıldı Ardahan devlet hastanesinde ilk defa nöromonitör ve nöronavigasyon yöntemleri kullanılarak yapılan beyin ameliyatı başarıyla yapıldı. Ardahan İl Sağlık Müdürü İshak Askeroğlu, ilk defa beyin tümörü ameliyatı yapıldığını belirterek, "Ardahan Devlet Hastanesi’nde bu ameliyatı gerçekleştiren başta beyin cerrahı Op. Dr. Özgür Orhan başta olmak üzere tüm ekibine teşekkür ediyorum. Amacımız Ardahan’daki hastalarımızı çevre illere göndermeden burada tedavi etmek. Hastanemizde ilk beyin ameliyatı yapılan hastamızın sağlık durumu iyi" dedi. Askeroğlu, "Iğdırlı Gülten Çakmaz isimli kadın hastamız beyninde oluşan kaşıntı nedeniyle memleketi Iğdır’dan Erzurum’a sevk ediliyor. Erzurum’da tedavi gören vatandaşımız daha sonra Ardahan Üniversitesinde öğrenim gören kızının yanına geliyor. Burada rahatsızlanan Gülten Çakmaz, hastanemize başvuruyor. Beyin Cerrahi servisinde tedavi altına alınan Çakmaz’ın beyninde hayati risk oluşturan kitle olduğu hocamız tarafından tespit edildi. Hastamıza acil operasyon kararı alınarak, ailesinin onayıyla beyin cerrahı hekimimiz Özgür Orhan ve ekibi tarafından başarılı bir operasyon sonucunda hayati risk oluşturan kitle alınarak hastamız sağlığına kavuşturuldu. Teyzemiz gibi birkaç hastamız daha hastanemizde yapılan başarılı operasyonlarla sağlıklarına kavuşturuldu. Hastalarımız bundan sonraki tedavi süreçlerini almak için onkoloji tedavileri için sevk edildi. Bu hastalarımızın çoğunluğu 3. basamak sağlık merkezlerinin riskli bulup operasyon yapmayı istemedikleri hastalarımızdı. Ancak bu hastalarımız devlet hastanemizde sağlık personellerimizin kaliteli eliyle başarılı bir şekilde ameliyatlarını oldu. Ardahan Devlet Hastanesi tam teşekküllü 2. basamak sağlık tesisi olarak başarılı ve kaliteli bir sağlık hizmeti sunmaktadır. Ardahanlı hemşerilerimiz bizim sağlık sistemimize ve sağlık personellerimize güvensinler. Ve karşılıklı hoş görü içinde Ardahan’da sunduğumuz sağlık hizmetlerine daha ileriye taşıma temel amacımızdır" dedi. Ameliyatı gerçekleştiren beyin cerrahı Op. Dr. Özgür Orhan ise yapılan operasyon sonucu hastanın sağlığına kavuştuğunu söyleyerek, "Hastamız 52 yaşındaki Gülen Çakmak. Ardahan Devlet Hastanesi acil servisine beyninde kaşıntı şikayetiyle gelmiş. Buradaki hekimlerimizin dikkatli yaklaşımıyla çekilen tomografi ve MR’larda hastanın beyninde tümör tanısı konuldu. Tümör iyi huylu olmasına rağmen bulunduğu bölge itibariyle çıkartılması gereken, ileride hayati tehlike oluşturabilecek bir tümördü. Hastamızı son teknolojiyi kullanarak ameliyata girdiği gibi çıkartarak hatta şikayetlerinde de gerileme sağlayarak servisimize aldık. Son patolojisi beklediğimiz gibi iyi huylu olarak geldi. Dikişlerini aldık herhangi bir sorunu yok yakında taburcu edeceğiz. Ek raporu çıkacak orda da iyi huylu olduğu teyit edilirse ek bir tedavi almasına gerek kalmadan hayatının geri kalan kısmını sağlıklı bir şekilde sürdürecek. Coğrafi şartlardan yada sosyal şartlarından dolayı bu tarz ameliyatların Ardahan’da yapılamadığı algısını kırmak adına sadece bir örnektir. 5-6 hastamız daha var, son iki aylık süreçte hepsinin ameliyatını başarılı bir şekilde yapıp ihtiyaçları olan ek tedavileri almaları için diğer merkezlere yönlendirdik” dedi. Ameliyat sonrası sağlığına kavuşan Gülten Çakmaz, “Kafamda sürekli kaşıntı oluyordu, yorgunluk vardı, yürümekte zorluk çekiyordum. Rahatsızlığım nedeniyle başka illere gittim tümör teşhisi konuldu ve ameliyat olmam gerektiği söylendi. Ancak risk taşıdığı için ameliyat olamadım. Kızım Ardahan’da okuyor, onun yanına gelmiştim. Burada da rahatsızlanınca Ardahan Devlet Hastanesine başvurdum. Sağlığıma kavuşturan doktorlarımıza çok teşekkür ediyorum, benim hayatımı kurtardılar, Allah onlardan razı olsun” dedi.