ASAYİŞ - 26 Temmuz 2017 Çarşamba 19:14

Katar Emiri Thani mahkeme kararıyla otelini tahliye ettirdi

A
A
A
Katar Emiri Thani mahkeme kararıyla otelini tahliye ettirdi

Katar Kraliyet Ailesi üyesi (Emir) Şeyh Nasser Ahmed Ali A. Al Thani , kiraya verdiği Muğla’nın Marmaris ilçesindeki 5 yıldızlı otelini mahkeme kararıyla tahliye ettirdi. Otelde bulunan 400 turist tatilini yarıda keserek oteli boşaltmak zorunda kaldı.

Katar Kraliyet Ailesi üyesi (Emir) Şeyh Nasser Ahmed Ali A. Al Thani’ye ait olan Marmaris ilçesi İçmeler sahilindeki 5 yıldızlı Munamar Otel, 2011 yılında Güney yıldızı otelcilik işletmesi A.Ş’ye yıllığı 1 milyon dolara kiraya verildi. Ancak aradan geçen 2 yılın sonunda Emir Thani, avukatları aracılığı ile işletme sahibine oteli satışa çıkaracağını söyleyip boşaltmasını istedi. İşletmeci , otele 9 yüz bin dolar masraf ettiğini ve turizm acenteleri ile 3 yıllık sözleşme imzaladığını vazgeçmesi durumunda büyük zararı olacağını söyleyerek zararının karşılanması durumunda otelden çıkabileceğini söyledi.Fakat Emiri’in avukatları sadece 5 yüz bin dolar ödeyebileceklerini söyleyince ,Emir ile kiracısı şirket mahkemelik oldu. Katar Emiri karşı tarafa açtığı tahliye davasını kazandı . Vakit kaybetmeden otele gelen avukatlar kararı otel yetkililerine tebliğ edip derhal tesisi boşaltmalarını istedi. Otel işletmecileri tesiste 400 turistin kaldığını tahliye işlemleri için 10 gün süre verilmesini istedi. Ancak karşı tarafın avukatları bunu kabul etmeyerek polis eşliğinde otele gelip tahliye işlemlerine başladı. . Otelde yapılan inceleme ardından avukatlar, polis ve çalışanlar ile birlikte odalara çıkarak kapılarını çalıp tahliye edileceğini terk etmelerini istedi.

Katar Emiri Thani mahkeme kararıyla otelini tahliye ettirdi

Güney Yıldızı Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Gündoğan, “ 2010 yılında bu oteli 5 yıllığına yıllık 1 milyon dolara kiraladık. Otelin işletmeciliğini aldığımızda tamamen harabe idi.900 bin dolar masraf yapıldı ve kiradan düşüldü.5 yıl süreyle kanun bana ne hüküm ettiyse yerine getirerek düzenli kiramı ödedim. Kira kontratı 2015 yılında bittiğinde masaya oturduk ve yıllık 1 milyon 200 bin dolar vermemi, yapılan masrafları ödemeyeceklerini bildirdiler. Bizlerde kabul etmedik ve Emir Thani avukatlar aracılığıyla tahliye davası açtı. Bizlerde alacağımızı alabilmek için alacak davası açtık. 1,5 yıl süren mahkeme aşamasında dört gün önce tahliye kararı verildi. Gelen avukatlara otel de müşteri olduğunu tahliyenin sıkıntı vereceğini ve turistlerin mağdur olacağını söylememize rağmen dinlemediler. Bize bırakın turizm sezonu bitmesine bir gün bile süre vermediler. Sizlerin de gördüğünüz gibi şu an otelimizde kalan çoğunluğu yabancı turist olmak üzere 400 kişi tahliye ediliyor. Tahliye edilenlere otel de bulamadılar ve kimse müşterilere yardımcı olmuyor. Güney Yıldızı şirketi olarak bizim Emir Thani’ye bir borcumuz yok aksine 7 yıldır yaptığımız masraflarla birlikte 4 milyon 750 bin dolar alacağımız var. Şu an alacak davamız devam ediyor. Burada tahliye olayı tamamen bir rezalet. Yabancılar ve tatilciler isyan etmiş durumda” dedi.

Tahliye işlemlerinin devam ettiği otel de Emir Thain’in avukatları iş bitiminde yazılı basın açıklaması yapacaklarını bildirdi. 

Vural Efecik
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uzman jinekologdan kadınlar için önemli uyarı: "Normal saymayın" Jinekolog Elifnur Özak, menopoz sonrası görülen vajinal kanamalara dikkat çekti. Bu dönemde görülen kanamaların genellikle iyi huylu nedenlere bağlı olduğunu belirten Uzm. Dr. Özak, “Ancak bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoza girildikten sonra, artık vajinal kanamalar ‘normalimiz’ olmaktan çıkar, göz ardı edilmemelidir.” diyerek kadınları uyardı. Acıbadem Kent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elifnur Özak, menopozun kadınların doğal yaşam döngüsünün bir parçası olduğunu hatırlattı. Adet kanamasının kesilmesine menopoz denildiğini, tıbbi açıdan ise menopozun yumurta ve hormon üretiminin sona ermesi anlamına geldiğini vurgulayan Uzm. Dr. Özak, kadınların bu yeni dönemi için, "Kadınlarda ortalama 40’lı yaşlardan itibaren reprodüktif çağın menopozal kısımları başlar. Adetlerimiz, belirgin bir problem olmadığı sürece, bir anda kesilmez, yavaş yavaş araları açılarak gider. 2 ayda bir, 3 ayda bir, 6 ayda bir... ’Pre- menopoz’ dediğimiz bu menopoz öncesi dönemde kadınlarda “vazomotor semptom” olarak bilinen sıcak basmalarıyla, ani ve yoğun terlemelerle, ani sinirlilik haliyle, geceleri uyku problemleriyle, vajinal kurulukla sıklıkla karşılaşırız. Bunlar, vücutta azalan östrojen düzeylerinin bedenimizde oluşturduğu sonuçlardır. Premenopozal dönemdeki bu sorunların hemen hepsinin tedavisi mümkündür. Ne zaman ki bir sene hiç adet görülmez, ancak o şekilde ‘menopoza girdim’ diyebiliriz. Bu dönem de ortalama 45-55 yaşları arasına denk gelmektedir" bilgilendirmesinde bulundu. Normal kabul etmeyin, sebebini öğrenin Menopoz sonrasında vajinal kanamalar görülebildiğini, bunların pek çok kadın tarafından “normal” kabul edilip, doktor kontrolüne gerek duymadığını belirten Uzm. Dr. Özak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadınlar özellikle doğurganlık süreçlerinde, hamilelik öncesinde ve hamilelikte kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kontrolünde olmayı önemserler. Menopoza girdikten sonra ise artık jinekologla işlerinin bittiğini düşünürler, muayenelerini ihmal ederler. Menopoza girdikten sonra kanama sorunu yaşadıklarında bunu göz ardı ederler. Oysa bu dönemdeki kanamalar masum olmayabilir. Menopoz sonrası vajinal kanamalar genellikle iyi huylu sebeplere bağlı olsalar da bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoz sonrası kanama durumunda, jinekolojik muayene ve bu muayene sonuçlarına bağlı olarak rahim içinden (endometriyum) örnekleme yapmak, biyopsi alarak kötü huylu bir hastalık olup olmadığını değerlendirmek gerekebilir. Endometriyum kanserleri erken dönemde kendisini kanama ile belli ettiği için, çoğu zaman bu kanamalar sayesinde erken evrelerde yakalanır ve pek çok hastada kemoterapi ihtiyacı dahi olmadan, sadece ameliyatla cerrahi olarak tedavi edilebilir. Kötü rüya görmemek için bu kanamaların nedenlerinin belirlenmesi gerekir."
İzmir Üretken yapay zeka teknolojisi, en çok fotoğrafçılığı etkiliyor İki yıl önce hayatımıza hızlı bir giriş yapan üretken yapay zeka teknolojisi fotoğraf sanatı başta olmak üzere grafiksel anlamda çeşitli görseller üreten sektörler üzerinde etkisini giderek arttırıyor. Özellikle reklam tanıtım sektöründe obje, ürün veya bir olayın fotoğraflarını üretmek stüdyo ortamı yerine bilgisayarın başında birkaç satırlık komut yazarak sanayiler içinde gerçekleştiriliyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan üretken yapay zeka teknolojisinin prodüksiyon maliyetlerini düşürmesi gibi faydasının yanında gerçeklikten uzaklaşma ve manipülasyon gibi tehlikeleri de beraberinde getirdiğini söylüyor. “Yapay zeka prodüksiyon maliyetlerini düşürüyor, üretim süreçlerini hızlandırıyor” Aynı zamanda reklam ajanslarının en çok başvurduğu stok fotoğraf ajansları ve buralara görsel üreten fotoğrafçıları ekonomik anlamda olumsuz etkilediğini söyleyen Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan; “Üretken yapay zeka ile buluşmamız 2022 yılının ortaları gibi çok yakın bir zamanda oldu. Üretken yapay zeka ile üretilen ilk fotoğraflar ve grafikler gerçeklik bakımından önceleri hatalar barındırıyor kollar, eller gibi farklı uzuvların canlandırılmasında bozukluklara rastlayabiliyorduk. Ancak çok kısa bir sürede üretken yapay zeka programlarının yeni sürümleri piyasaya sürüldükçe bu hatlarında hızlıca giderildiğini çok daha gerçekçi görüntülerin üretilebildiğini gördük. Şu anda işin uzmanları dışında kimsenin neredeyse gerçekle ayırt edemeyeceği kusursuz görseller üretilmeye başlandı. Özellikle fotoğraflar gerçeklik açısından kusursuza yaklaşmış durumdalar. Üretilen bir insan fotoğrafının gerçek mi yapay mı olduğunu anlamak oldukça güçleşti. Yapay zeka ile üretilen gerçekliği yüksek fotoğraflar sosyal medya hesaplarını yönetenleri, haber sitelerini ve çeşitli reklam şirketlerini önemli bir prodüksiyon maliyetlerinden kurtarırken üretim süreçlerini hızlandırdı. Ancak işin gerçeklik açısından baktığımızda özellikle işleri gerçeği aktarmak olan haber, medya siteleri ve yüksek takipçili sosyal medya hesaplarını yeni tehlikeler bekliyor. Bu teknoloji kişileri ve toplumları ciddi şekilde manipüle etmede kullanabiliyor. Bu da beraberinde sayısız hukuk davlarını beraberinde getiriyor. Bu yolla üretilen görsellerin altına mutlaka uyarıcı yazıların konulması ya da uzmanlar tarafından gözden geçirilmeleri gerekiyor.” dedi. Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan, bilgisayarının başında uygulamalı olarak yapay zeka yazılımlarıyla “orman yangınından kaçan geyik” ve “çölde gezen kutup ayısı” gibi örnek görsellerin komut satırı yazarak nasıl oluşturulduğunu paylaştı.