GÜNDEM - 21 Kasım 2014 Cuma 21:28

Kaybettiği gözleri için 800 bin TL

A
A
A
Kaybettiği gözleri için 800 bin TL

Gaziantep’te erken doğumla dünyaya gelen ve ROP testi yapılmadığı için kör olan İlayda Kaya’nın ailesinin 7 yıl önce açtığı davadan aileye 800 bin TL tazminat ödenmesi kararı çıktı.

Bünyamin (39) ve Zöhre Kaya (36) çiftinin 2006 yılında bir kız çocuğu dünyaya geldi. 7 aylık olarak dünyaya gelen İlayda Gül, prematüre doğduğu için kuvöze konuldu. Bebeğin erken doğanlarda yapılması gereken ROP testi yapılmadığı için kör olduğu anlaşılınca baba Bünyamin Kaya, 10 bin Türk Lirası adli müzaheret yardımı alarak Gaziantep 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde tazminat davası açtı. Yaklaşık 6 yıl süren davada doktorların ihmali ve kusuru olduğuna karar verildi. İlayda Gül’ün gözleri için doktorun tazminat ödemesine hükmedildi. Fakat Yargıtay, olaydan idarenin sorumlu olduğunu belirterek, davanın idare mahkemesinde görülmesine karar verdi. 2013 yılında Gaziantep 2. İdare Mahkemesi’nde açılan ve temmuz ayında sonuçlanan davada mülki idare olan Gaziantep Valiliği, İlayda’nın ailesine faiziyle birlikte 242 bin 626 Türk Lirası maddi, 200 bin Türk Lira ise manevi tazminat olmak üzere toplam 800 Türk Lirası ödenmesine karar verdi.

Kararı sevindirici bulduğunu fakat bu paranın İlayda’dan alınanları geri getirmeyeceğini ifade eden Bünyamin Kaya, “İlayda 2006 yılının 5. ayında 75. Yıl Doğum Hastanesi’nde 6.5 aylık dünyaya geldi. Prematüre bebek olarak doğdu. 37 gün süre içerisinde çocuğumuz belli bir aşamaya geldi. Bizi taburcu ettiler. Taburcu olduktan sonra çocuğumuzu alıp götürdük. Yaklaşık 2 ay sonra da bu çocuğun gözlerinin görmediğinin farkına vardık. Bunu bir araştırma hastanesine götürdük. Gaziantep Araştırma Hastanesi’nde gözlerinin son aşamada olduğunu, 4. evrede olduğunu, gözlerinin tamamen kaybolduğunu söylediler. Orada bunu duyduğumuzda dünyamız başımıza yıkıldı. Yani çok geç kalınmış. Bunun devreleri var. Kuvözün içindeyken oksijen alan bütün çocukların göz taramasından mutlaka geçirilmesi gerektiği konusunda bilgi verildi sondadır diye. Bu da bizim çocuğumuzda yaşandı. Biz bunu aslında kuvözün içerisindeyken bu tedavinin görülmesi gerekiyorken doktorun konsültasyon tutmaması, bizi taburcu ettikten sonra herhangi bir göz doktoruna, işitme ile ilgili doktorlara ya da hastaneye sevk etmediğinden ve ilk çocuğumuz olduğu için bizim de bilgimizin olmamasından böyle bir sorun, sıkıntı yaşandı. Şimdi 800 bin liranın bize yada çocuğumuzun hayatına getireceği bir değişiklik yok. Değişkenliğin olmamasının en büyük nedenlerinin bir tanesi geri giden her şeyin bir daha gelmemesidir. Yani yapılacak olan her şey bitmiş artık. Son noktaya gelinmiş. Bu son noktadan geri tekrar dönmenin imkanı yok. Bu çocuk şu an ölü yaşıyor. Çünkü her iki gözleri de kayboldu. Nasıl tedavi edilebilir, 800 bin lira onun hayatını çok iyi yerlere getirebilir mi o da şüpheli. Sonuçta ne diyelim artık. Kader mi desek, değil çünkü bundan sonraki çocuğumuzu bile korkarak, acaba çocuk yaparsak böyle bir sorun bir daha başımıza gelebilir mi diyerek psikolojik destek almayı bile düşünüyoruz. Şu anda iki göz odada, kirada oturuyorum. İnşaatta çalışıyorum. Yani orada da sıkıntılar var. bundan sonraki süreç bize neyi gösterecek bilmiyorum” dedi.

Kaya ailesinin avukatı Yaşar Sağlam ise ROP denilen bir testin yapılmamasından kaynaklı olarak çocuğun ömür boyu göremeyeceğini ifade ederek, “Biz öncelikle bu halkın, toplumun bir bireyi olarak bu durumdan dolayım derin bir üzüntü içindeyiz. Aile gerçekten çok ciddi travmalar yaşamış. Bu konuda çeşitli hukuki yollara müracaat etmişler. Daha sonra bize geldiler. Biz de davalarını aldık, yürüttük. Mahkeme haklılığımıza karar verdi. Yaklaşık 441 bin 500 lira tazminata hükmetti. Tabi bunun 7 yıllık faiziyle beraber yaklaşık 800 bin liraya yaklaşmaktadır. Bu çocuklarında meydana gelen bu rahatsızlıktan dolayı ikinci çocuk yapmayı bile düşünememişler, korkmuşlar. Ailenin durumu gerçekten içler acısı. Tazminatın onları tatmin edebileceğini, duygularını azaltabileceğini sanmıyorum ama belki bunu elde edilen bu tazminatla İlayda biz göz nakli olabilir. Bir tane gözü bile çalışsa onlar için çok ciddi bir mutluluk olacağını düşünüyorum. Aileyle de bu şekilde görüşmüştük. Devletin ödemesini bekliyoruz. Ödeme yapıldığı takdirde aileye de bunu sunacağız. Alınan tazminatla da İlayda’nın tedavisi için gereken harcamalar yapılacaktır” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.