Kazanın ardından solunum ve dolaşım sistemi durmuş halde ambulansla hastaneye kaldırılan Sedef Tuncay'ın Tuncay’ın kafa travmasına bağlı olarak beyninde ödem oluştuğu da tespit edildi. Ameliyata alınan genç kız yoğun bakımda 4 gün boyunca verdiği yaşam mücadelesini 30 Ağustos 2015 günü kaybetti.
Kazadan sonra gözaltına alınan ve aracın sahibi olan Y.S. (28) (Yavuz Sönmez) ilk ifadesinde olayı şöyle özetledi; “Sedef’i uzun zamandır tanıyorum. 2015 yılının ortalarından beri görüşmeye başladık. Olay günü 17.00 sıralarında Sedef’i aradım. Ve görüşmek için buluştuk. Kendime ait araçla Tarsus Barajı’na gitmek için yola çıktık. Yolda bir marketten 4 tane bira aldım. Ve Baraja gidip oturduk. Yaklaşık 4 saat kaldık ve beraber bira içtik. Saat 23.00 gibi Sedef’in babası aradı ve Sedef gitmek istediğini söyleyince kalktık. Ancak tuvalet ihtiyacımı gidermek için çalıların olduğu yere doğru uzaklaştım. Döndüğümde Sedef’i şoför koltuğunda oturur halde gördüm. Kendisine yan koltuğa geçmesi için ısrar ettim ancak kendisinin araba sürmeyi bildiğini belirterek bunu kabul etmedi. Ben de tamam deyip yan koltuğa oturdum. Araç birinci viteste ve el freni çekilmiş haldeydi. Sedef arabayı bir anda çalıştırınca araç 2 metre mesafedeki suya gömüldü. Araçtan çıkmak için aracın ön sağ kapısını açmaya çalıştım. Bu sırada sol elimin orta parmakları kapıyı sıkıştı. Kapıyı açamadığım için aracın elektronik olan camlarını indirmeye çalıştım ve arka sağ kapıya ait cam açıldı. Ön koltuktan arka koltuğa geçerek açılan camdan dışarı çıktım. Sedef’i kurtarmaya çalıştım ancak başaramadım. Araç 1 metre suya gömülmüştü. Dışarı çıkıp çevreden yardım istedim 2-3 kişi geldi ancak yardım etmediler, bir müddet sonra Jandarma ve Ambulans geldi. Sedef’i araçtan çıkarıp ambulansla götürdüler. Olayda benim hiçbir suçum yoktur.”
İfadesinde suçunun olmadığını belirten Y.S çıkarıldığı mahkemece Adli Kontrol Kararı uygulanarak her hafta Pazartesi ve Cuma günleri imza atması karşılığında tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Hayatını kaybeden Sedef Tuncay’ın cesedi otopsi yapılması için Adana Adli Tıp Kurumuna gönderildi.
Uzmanların yaptığı otopsi sonrası 20 Kasım 2015’de yazdıkları otopsi raporunda gerçekler ortaya çıktı. Otopsi raporuna göre; “Sedef Tuncay’ın yüz kemiğinde kırıklar, sağ yanakta ödem ve morluk, her iki kolda morluklar, göğüs hizasında kanamalı kırık, göğüs sağ duvarında kanama, geniz bölgesinde kanama ve kemik parçaları bulundu. Tuncay’ın cesedindeki incelemede genç kızın kanında ve göz içi sıvısında alkol bulunmadığı kaydedilirken raporun sonuç kısmında hayatını kaybeden Sedef Tuncay’ın ölümünün genel beden travmasına bağlı göğüs kırığı ve yüz kemik kırıkları ile birlikte vücudunun çeşitli bölgelerinde oluşan yumuşak doku içi kanama ve suda boğulmaya bağlı olarak olduğu belirtildi.
SAVCI, SEDEF'İN ÖLÜMÜ KAZAYLA İLGİLİ DEĞİL DEDİ
5 Ocak 2016 tarihinde Tarsus Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan ve Tarsus 1.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede Cumhuriyet Savcısı şu görüşlere yer verdi; “Adli Tıp Raporunda Sedef Tuncay'ın Göğüs duvarında kanamalı kırık, yüzünde kemik kırıkları ve vücut içi kanamalara ve boğulmaya bağlı olarak hayatını kaybettiği, Tuncay'ın kanında alkol bulunmadığının bildirildiğini kaydederek olayın gerçekleştiği aracın görüntülerinde, olay yeri incelemesinde araçta her hangi bir çarpma, ezilme veya sürtünme olmadığı, ölen Sedef Tuncay'ın vücudunda bulunan kırık ve kanamaların aracın suya girmesinden dolayı meydana gelmediğinin, Sedef Tuncay'ın aldığı darp neticesinde vücudunda bu tür hasarların meydana geldiğinin anlaşıldığı, dosyadaki fotoğraflar ve olay yeri inceleme tutanağından görüldüğü üzere olay anında aracın el freninin çekili vaziyette ve aracın birinci viteste bulunduğunun görüldüğünü, el freni çekik bir aracın çalıştırılarak hareket etmesinin mümkün olmadığını yine Sedef Tuncay'ın el çantasının şoför koltuğunun üzerinde bulunması nedeniyle, aracı kullanan Tuncay'ın çantasını koltuğun üzerine koyarak üzerine oturmasının akla ve mantığa uygun olmadığı, Sedef Tuncay'ın annesinin beyanına göre kızının araç kullandığını bildiği, araç kullanmayı bilen birinin el freni çekik ve birinci vitesteki bir araç ile suya gömülmesinin mümkün görünmediği, şüpheli Y.S.'nin beyanında oturmuş olduğu aracın sağ kapısını açmaya çalıştığı ve parmaklarının kapının arasında sıkıştığını ve parmaklarının yaralandığını belirtmesi karşısında, aracın ön sağ koltuğunda oturan bir şahsın aracın kapısını normal olarak sağ eliyle açmaya çalışması gerektiği, aracın sağ kapısını kişinin sol koluyla açmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunun gözlemlendiği, ayrıca tamamen suya gömülü bir aracın elektronik camlarının butona basılmak suretiyle açılmasının bu konuda dinlenen bilir kişinin de belirttiği gibi suya gömülü araçta kısa devre olacağından camların açılmasının mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya içeriği olay yeri inceleme, bilirkişi raporu, Adli Tıp Raporu, tanık beyanları bir bütün olarak değerlendiğinde şüpheli Y.S'nin belirlenemeyen bir nedenden dolayı Sedef Tuncay'ı darp ettiği, Sedef Tuncay'ı yaralı iken araca koyarak suyun içerisine attığı ve Sedef Tuncay'ın yaralı vaziyette iken suda boğularak darp ve boğulma nedeniyle öldüğü, böylelikle şüphelinin Sedef Tuncay'ı bu şekilde kasten öldürerek olaya kaza süsü verdiği kanaatine varıldığı kaydedilerek mahkemeden Y.S için Türk Ceza Kanununun 81/1 maddesince Müebbet Hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesini istedi.
Tarsus Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan ve Tarsus 1.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamenin kabulü sonrası açılan davanın ilk duruşması Tarsus Adliyesi’nde yapıldı.
Duruşmaya Sedef Tuncay’ın ailesi ve avukatları ile olaydan sonra Adli Kontrol Kararı ile serbest bırakılan ve savcılık tarafından hazırlanan iddianame ile hakkında müebbet hapis cezası istenen Y.S. ve avukatı katıldı.
Yapılan duruşmada alınan ifadelerin ardından dosyadaki delil durumu, Adli Tıp Raporu, gibi sebeplerden dolayı sanık Y.S.’nin tutuklanmasına karar verdi. Mahkeme sonrası adliye polisi tarafından gözaltına alınan Y.S. cezaevine teslim edildi. Sanık Y.S.’nin yargılanmasına önümüzdeki aylarda devam edilecek.
ERSOY YALÇIN
