POLİTİKA - 17 Ağustos 2016 Çarşamba 15:15

Kılıçdaroğlu: Darbe girişiminin siyasal ayağının ortaya çıkarılması lazım

A
A
A
Kılıçdaroğlu: Darbe girişiminin siyasal ayağının ortaya çıkarılması lazım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bütün partiler MHP, HDP, CHP araştırma komisyonuna üyelerini verdiler. Üye vermeyen sadece Adalet ve Kalkınma Partisi. Şu soruyu sormak zorundayım Binali Bey'e, neden arkadaş siz araştırma komisyonuna milletvekili görevlendirmiyorsunuz? Hangi gerekçeyle görevlendirmiyorsunuz? Bu darbe girişiminin siyasal ayağının, ana sorumlularının ortaya çıkarılması lazım. Yasama organının TBMM’nin bu olayı araştırması lazım" dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 17 Ağustos depreminin 17. yılı olduğuna değinerek, "Türkiye iyi yönetilmiyor. İyi yönetimden ne anlıyoruz. İyi yönetim şudur; iyi yönetici, ülkeyi yöneten adam riskleri görür, o risklere göre önlemini bugünden alır, tedbirini bugünden alır. Risk gerçekleştiğinde de ya hiç kimse zarar görmez veya en az zararla o işten kurtulmuş olur. Aklı başında olan yönetici budur. Ama biz ne yapıyoruz, deprem olduktan sonra tedbir alıyoruz, deprem olmadan önce değil. Ağlayanların arkasından ağlıyoruz, Allah rahmet eylesin diyoruz. Peki bu işin sorumlusu kim? Onu da Allah’a havale ediyoruz. Allah bize akıl vermiş, mantık vermiş, diyor ki risk olabilir, tedbirini al. Japonya’da 7 oranında deprem oldu 35 kişi hayatını kaybetti. Bizde 7,5 şiddetinde deprem oldu 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti. Japonya önlemini, tedbirini alıyor. Deprem olursa en az zayiat nasıl olur bunun tedbirlerini alıyor. Bilim var, teknik var, hepsi var” diye konuştu.

“Aradan geçmiş 17 yıl, önlem almamışız”
Vatandaşlara ‘Senin de burada sorumluluğun var’ diyen Kılıçdaroğlu, “Gerekli tedbirleri almayan insanı iktidara getirmeyeceksin. Kendi riskini kendin doğuruyorsun. 493 yer toplanma yeri olarak ayrıldı. 300’den fazla yer imara açıldı. Peki deprem olursa bu insanlar nerede toplanacak, nerede bunlara hizmet verecek? O açıdan hepimizin düşünmeye ihtiyacı var. Yaptığımız temel eksiklik yeteri kadar düşünmemek. Düşünmek sorgulamaktır. Deprem değil tedbirsizlik insanı öldürür. Biz tedbir almadığımız için 18 bini aşkın vatandaşımız hayatını kaybetti. Şimdi uyarıyorlar, yeni bir depremle Türkiye karşı karşıya kalabilir diyorlar. Aradan geçmiş 17 yıl, önlem almamışız. 2004’te birinci deprem şuarasını toplamışız. Sonra 2009’da da kentler şurasını toplamışız. Ama hiçbirisi yapılmamış. İnsanın hayatına değil, ranta yatırım yapılmış. Sonuçta İstanbul, bugün bütün Marmara Bölgesi ciddi bir deprem riskiyle karşı karşıya” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin bugün temel sorunları olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “2002’de iktidarı devraldılar. Terör var mıydı? Yoktu. Bugün Türkiye’nin bir bölgesi yanıyor. Yeni şehitlerimiz geliyor. Soru şu; 2002’de sıfı terör varken niçin Türkiye şimdi terör batağının içinde. 14 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor? Türkiye tarihinin en büyük krizlerinden birisini yaşıyor. Ama bugün bütün gerçekler bütün çıplaklığıyla ortaya çıktı. Türkiye tarihinin en derin krizlerini yaşamaya devam ediyor. 14 yılın sonunda nasıl oluyor da Türkiye bir darbe girişimiyle karşı karşıya kalıyor. Bu ortam nasıl oluşturuldu ve bu ortam Türkiye’nin başına nasıl bela edildi? Tarihi tekerrür ettirmemek zorundayız” değerlendirmesinde bulundu.

“TBMM’nin bu olayı araştırması lazım”
Geçmişle hesaplaşılması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Darbe girişimiyle de hesaplaşalım, hesabını soralım. Bu süreçte en dik duran kurum TBMM olmuştur. Bu parlamento sabaha kadar darbecilere karşı direndi, onurlu durdu, vatandaşın onurunu korudu. Grubu olan 4 siyasi parti de onurlu bir duruş sergiledi. 4 siyasi parti de darbeye karşı ortak bir metin hazırladı ve 4 siyasi partinin genel başkanları bu metinleri imzaladılar. Parlamento bu bağlamda darbeye karşı görevini yaptı. CHP milletvekilleri dediler ki, bir araştırma önergesi verelim. Bu darbe girişimini araştırmamız lazım. Nasıl oldu bu, bunu sorgulamamız lazım. ‘Ben bombalar altında bu parlamentonun onurunu koruyorsam bu işi araştırmak, soruşturmak da benim görevimdir’ dedi. 26 Temmuz’da oybirliğiyle TBMM’de karar alındı. Araştırma komisyonu kurulmasına karar verildi. Bugün 17 Ağustos, bütün partiler MHP, HDP, CHP araştırma komisyonuna üyelerini verdiler. Üye vermeyen sadece Adalet ve Kalkınma Partisi. Şu soruyu sormak zorundayım Binali Bey'e, neden arkadaş siz araştırma komisyonuna milletvekili görevlendirmiyorsunuz? Hangi gerekçeyle görevlendirmiyorsunuz? Araştıracaksak buyurun araştıralım. Bu darbe girişiminin siyasal ayağının, ana sorumlularının ortaya çıkarılması lazım. Parlamento bunu çıkaramazsa kim çıkaracak. Yargının ne olacağını bilmiyoruz. Yasama organının, TBMM’nin bu olayı araştırması lazım. Pek çok kişiyi davet edip ne oldu, nasıl oldu, kimler destekledi bu FETÖ denen terör örgütünü, kimler yerleştirdi, bunu devletin bütün kademelerine bunu herhalde parlamentonun sorgulaması lazım. Biz bunu araştırmazsak görevimizi yapmamış oluruz.”

“Camiye, kışlaya, adliyeye siyaset sokmayın”
“Yıllar yılı biz CHP olarak 'F' tipi örgütlenmeden söz ettik” diyen Kılıçdaroğlu, “Devletin bütün kademelerine yerleşiyor bunlar, yanlıştır dedik. Yargıtay'a atamalar yapıldı. Bunların tamamı yanlıştır dedik. Bütün bunların hepsini söyledik. Başımıza bu geldi. Bu musibet başımıza geldi. Demek ki bizim bir şeyler yapmamız lazım. Ne yapmamız lazım? Eğer bunu düşünebilirsek siyasetçiler olarak bunun gereğini yerine getirebilirsek emin olun bu ülkede bir daha darbe olmaz. Bütün siyasilere, il, ilçe başkanları, genel başkanlara, milletvekillerine hepsini söylüyorum; camiye, kışlaya, adliyeye siyaset sokmayın. Herkes inancında özgürdür. 79 milyon yurttaşın arasında bir Allah’ın kulu çıkıp da ‘ben ibadetimi özgürce yerine getiremiyorum’ diyorsa gel kardeşim beni bul. Vallahi de billahi de önüne düşeceğim, ibadetini özgürce yerine getirinceye kadar senin yanında olacağım ve hakkını savunacağım” dedi.

“Eğer bir bakan 15 gün içinde soru önergelerine cevap vermiyorsa Meclis başkanının çıkıp ‘sayın bakan derhal o koltuktan istifa et’ demesi lazım”
Demokrasi olmadan bir ülkede darbenin önlenemeyeceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Tam demokrasi istiyoruz biz. 3. sınıf demokrasiyi istemiyoruz. 3. sınıf demokrasiyi bize layık görüyorlar. 1. sınıf demokrasiyi yakalamanın yolu Türkiye’yi darbe hukukundan arındırmaktır. Türkiye’yi yüzde 10 seçim barajından arındırmaktır. Adam gibi çıkacağız, mademki demokrasiyi savunuyoruz, mademki diyoruz ki Türkiye darbe hukukundan arındırılsın, bu seçim sistemini, bu yüzde 10 barajı ayıbından Türkiye demokrasisini kurtarmak zorundayız. Çağrım bütün siyasi partilere. Tam demokrasinin kurallarından birisi de parlamenter sistemi güçlendirmektir. Bu sistem yani yasama organını, yani milli iradenin tecelli ettiği bu organı güçlendirmektir. Bunu söyleyince hepsi çok iyi diyorlar, Meclis’in güçlendirilmesi lazım. Meclis çok güçlü. Meclis güçlü değil, buradan özellikle Sayın Meclis Başkanına bir çağrı yapmak istiyorum, milletvekilleri soru önergeleri verirler. İç tüzüğe göre soru önergelerinin bürokrasi, bakanlar tarafından 15 gün içinde cevaplanması lazım. Biz bıraktık 15 günü, 15 ayı, 20 ay, 3 yıl, 4 yıl yanıtlanmayan soru önergeleri var. Bu parlamentonun itibarına gölge düşürmektir. Meclis Başkanı bu aşağılamaya aracı olmamalıdır. Eğer bir bakan 15 gün içinde soru önergelerine cevap vermiyorsa Meclis başkanının çıkıp şunu söylemesi lazım, ‘sayın bakan derhal o koltuktan istifa et’ demesi lazım. ‘Sen buradan güvenoyu aldın, gereğini yap’ demesi lazım” açıklamasında bulundu.

Numan Kurtulmuş’a istifa çağrısı
Devlette liyakatın önemine değinen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Siyasetçi gerçekten Türkiye’nin geleceğini düşünüyorsa, demokrasiyi, insan haklarını düşünüyorsa, kadın erkek eşitliğini düşünüyorsa liyakat sisteminin ne kadar önemli olduğunun da farkına varmak zorundadır. Liyakat sistemi eğer yoksa orada devlet çökmüş demektir. Liyakat sisteminin özünde bilgi, birikim, deneyim vardır. Bizim cemaatten, tarikattan bunu getirelim, bu bizim akrabamız bunu getirelim. Hak ediyor mu önemli değil, bizim cemaattense gelsin, bu devleti yok saymak, devleti çökertmek demektir. Bugün eğer Türkiye bu noktaya taşınmışsa liyakat sisteminin olmamasından taşınmıştır. Liyakat sistemi çöktüğü için taşınmıştır. Hükümet Sözcüsü Sayın Kurtulmuş kalktı dedi ki, ‘Devlette liyakat sistemi, bilgi, birikim olacak, vatana, bayrağa saygı ve bağlılık olacak'. Ama bugün bir KHK yayınlandı. Özel Harekatçı olarak alınacaklar KPSS’ye girmeyecekler. Niye girmeyecekler? Yani ayakkabı boyacısının oğlu, genel müdürün oğlu, diğerlerinin çocukları da giriyor. Hakkarili'nin, Şırnaklı'nın çocuğu bu sınava giriyor. Ama diyorlar ki şimdi OHAL var, biz bir yolunu bulalım, Özel Harekatçı alacaksak bunlar sınavlara girmesin. Nasıl seçeceksin? Bizim partililere sesleneceğim; gelin çocuklar sizi Özel Harekatçı yapıyorum. Bu doğru değildir. Bir adam sözünün eri olmak zorundadır. Sayın Numan Kurtulmuş’a sesleniyorum, sözünün eriysen ve bu sözün arkasında duruyorsan Bakanlar Kurulu adına bu açıklamayı yapıyorsan bu uygulamayı ya değiştir ya da o görevden ayrıl, istifa et. Onurlu bir tavır takın. Ben liyakatı söyledim. Bunlar liyakata uymadılar, benim bu hükümetle görev yapmamın bir anlamı kalmadı de ve adam gibi istifa et. Ben bunu istiyorum. Liyakat budur.” 

Pelin Üzek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Büyükşehir Meclisi’nden hobi bahçesi kararı Kayseri Büyükşehir Belediye Meclisi, kentin 7 farklı bölgesinde emekli vatandaşlara yönelik toplam 2 bin 543 adet hobi bahçesi ile ilgili önemli bir karara imza attı. Büyükşehir Belediyesi Nisan Ayı Meclis Toplantısı’nda önemli kararlara imza atılırken, Kayseri’deki emekli vatandaşların merakla beklediği hobi bahçeleri ile ilgili karar da çıktı. Kayseri’deki emekli vatandaşların günlük hayatın stresinden uzaklaşmalarını ve keyifli, sağlıklı bir yaşam sürmelerine katkıda bulunmalarını sağlamak için hayata geçirilen 2 bin 543 adet hobi bahçesi için başvurular sürerken, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Büyükşehir Belediyesi Nisan Ayı Meclis Toplantısı’nda hobi bahçeleri ile ilgili devam eden süreç ile ilgili alınan kararı açıkladı. Başkan Büyükkılıç, daha yeşil bir Kayseri için çalışıldığının altını çizerek, “Hobi bahçesi ile ilgili içinde bulunan kardeşlerimiz çoğu mevsim itibariyle ekim yapmışlar. Kurayı 30 Nisan’da çekeceğiz. Hobi bahçeleri ile ilgili mevcut orada oturanlar dâhil kuraya katılacak. Mevcut durumda kullanılmayan boş olan, yeni yapılan hobi bahçesini kurada çeken kardeşlerimiz hobi bahçesini hemen teslim alacak. Şansına kurada çıkan, içinde oturan varsa oturmaya devam edecek. Kurada çıkamayan kardeşlerimizin daha sonraki süreçte sezon sonu Kasım ayında hobi bahçesini teslim edecek. 3 yıl olarak, 5 bin TL yıllık ücret olarak düzenliyoruz” diye konuştu. Talep, meclis üyelerince oy birliği ile kabul edildi. Kentin 7 farklı bölgesinde emekli vatandaşlara yönelik toplam 2 bin 543 adet hobi bahçesi için 3 Nisan itibariyle başlayan başvurular, 23 Nisan’da sona erecek. Altınoluk Hobi Bahçesi’nde 230 adet, Beştepeler Hobi Bahçesi’nde 204 adet, Karpuzatan Hobi Bahçesi’nde 703 adet, Cırgalan Hobi Bahçesi’nde 462 adet, Selçuklu Hobi Bahçesi’nde 569 adet ve Şeker Hobi Bahçesi’nde birinci kısım 144 adet ve ikinci kısım 231 adet olmak üzere toplam 2 bin 543 adet hobi bahçesi hayata geçirildi. Emekli vatandaşlara hem doğayla iç içe bir yaşam imkânı hem de sosyal bir etkileşim ortamı sunulması amaçlanan hobi bahçelerine başvurular, https://basvuru.kayseri.bel.tr link adresinden online olarak yapılıyor.
Ankara Bakan Yerlikaya: “41 ilde uyuşturucuya karşı düzenlenen ‘Narkoçelik-12’ operasyonunda 268 kişi yakalandı” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, uyuşturucu madde imalatçılarına ve satışını yapanlara yönelik “Narkoçelik-12” operasyonlarında 268 kişinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından paylaşım yaparak, uyuşturucu madde imalatçıları ve bu maddelerin satışını gerçekleştirenlere yönelik düzenlenen “Narkoçelik-12” operasyonu hakkında bilgi verdi. Bakan Yerlikaya’nın verdiği bilgilere göre; Operasyonlar, Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüklerince; 558 ekip, bin 635 personel ve 44 narkotik dedektör köpeğinin katılımıyla Gaziantep, Nevşehir, İzmir, Mersin, İstanbul, Kayseri, Adana, Şanlıurfa, Bursa, Antalya, Osmaniye, Bitlis, Denizli, Kocaeli, Konya, Kırklareli, Edirne, Eskişehir, Van, Tekirdağ, Çorum, Ankara, Elazığ, Hatay, Muş, Samsun, Diyarbakır, Bolu, Amasya, Kars, Zonguldak, Malatya, Sakarya, Aydın, Bingöl, Çanakkale, Isparta, Kütahya, Muğla, Tokat ve Karabük olmak üzere 41 ilde düzenlendi. Operasyonlarda 856 kilogram uyuşturucu madde ve795 bin adet uyuşturucu hap ele geçirilirken 268 sokak satıcısı ise yakalandı. Bazı şehirlerde ele geçirilen uyuşturucu miktarları, yakalanan sokak satıcıları bilgileri ise şöyle: Edirne’de 218 kilogram skunk, 200 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 5 şüpheli yakalandı. Diyarbakır’da 186 kilogram skunk ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. İstanbul’da 175 kilogram metamfetamin, 66 kilogram bonzai ham maddesi, 10 kilo 600 gram kokain, 535 bin 560 adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 13 şüpheli yakalandı. Bolu’da 52 kilo 600 gram skunk ele geçirildi. 2 şüpheli yakalandı. Gaziantep’de 36 kilogram metamfetamin, 26 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 7 şüpheli yakalandı. Adana’da 34,5 kilogram esrar ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. Antalya’da 33,5 kilogram skunk ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. Malatya’da 30 kilogram skunk ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. Van’da 12.5 kilogram metamfetamin ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. Çorum’da 20 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 3 şüpheli yakalandı. Sakarya’da 13 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı.
Hatay Rönesans Rezidans’tan sağ kurtulmayı başaran adam, depremin üzerinden aylar geçse de devasa yapının yerle bir olma anını unutamıyor Hatay’da ‘Cennetten bir köşe’ denilerek satılan ve depremde bine yakın insana mezar olan Rönesans Rezidans’tan sağ kurtulmayı başaran Mehmet Özdemir, devasa yapının yerle bir olma anına şahit olduğu anları asrın felaketinin üzerinden aylar geçse de unutamıyor. Asrın felaketinde Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetmişti. Depremin yok ettiği Antakya ilçesinde en çok ölüm Ekinciler Mahallesi’nde bulunan ‘Cennetten bir köşe’ vaadiyle satılan Rönesans Rezindans’ta yaşanmıştı. Bine yakın insanın hayatını kaybettiği 250 daireden oluşan Rönensan Rezidans, deprem anında saniyeler içinde yerle bir olmuştu. Asrın felaketine Rönesans Rezidans’ta bulunan giriş kattaki dairesinde yakalanan 36 yaşındaki Mehmet Özdemir, deprem anında kendisini sitenin bahçesine atarak hayata tutunmayı başardı. Rönesans Rezidans’ın yerle bir olduğu anları gören Özdemir, yaşadıklarını hafızasından silemiyor. Özdemir, Rönesans Rezidans’ın enkazına her geldiğinde kendini kötü hissettiğini ve o anları hatırladığını belirtti. “20 metre savruldum ve üzerime molozlar düşmüştü” Deprem anında evde tek olduğunu ifade eden depremzede Özdemir, “Deprem saat 04.17’de ilk başta hafif bir artçı oldu. Hatay’da çok artçı olduğu için ciddiyete almamıştım. İlk artçıda kapıya yöneldim. O gün hava fırtına ve yağmurluydu. O günü hatırlamak istemiyorum. Bahçeye geldik. Bahçede en büyük depreme yakalandık. O dakikaya kadar Rönesans ayaktaydı. 3 kişi kaçtık ama yere düştük. Sırt üstü düşmüştüm. Rönesans’ın A bloğunu izliyordum. Sallandıkça bir katı aşağıya indi. O anda ben yıkılacağını anlamıştım. Yerden yatan iki arkadaşa kaçın dedim. Aradan 15 saniye geçti. Rönesans’ın arkama doğru yıkıldığını hissettim. 20 metre savruldum ve üzerime molozlar düşmüştü. Yerdeyken kabus gördüğümü sandım ama gerçekti. O anı hatırlamak istemiyorum” dedi. “O anları hatırlıyorum ve tüylerim diken diken oluyor” Rönesans Rezidans’ın enkazına geldiğinde kendisini kötü hissettiğini belirten depremzede Özdemir, “Buraya geldiğimde kendimi kötü hissediyorum. O anları hatırlıyorum ve tüylerim diken diken oluyor. Bir yıl öncesine kadar burada yaşıyorum. Bin kişiye yakın insan öldü. Enkazdaki insanların sesini duydum. Bir savaş sahnesi gibiydi. Bu kadar büyük bir yapının bu kadar çürük olacağını düşünmemiştim. Saniyeler içinde yerle bir olacağı kimin aklına gelebilirdi ki o anda” ifadelerini kullandı.
Kütahya Başkan Mustafa Önsay’dan Milletvekili Kasap’ın Şehir Hastanesi açıklamasına tepki AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, Saadet Partisi Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap’ın "Şehir Hastanesi göstermelik açıldı" şeklindeki sözlerine sert tepki gösterdi. Basın toplantısı düzenleyen Önsay, Kasap’ın Kütahya’ya yapılan her hizmetti "Görmezden gelip" kıyasına eleştirdiğini ifade etti. Önsay, "Bütün emekleri görmezden gelip, üstünü kapatıp, ’AK Parti’ye gol atacağım’ diye ’Tayyip Bey’e laf edeceğim’ diye gelip Kütahya Şehir Hastanesini konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar, yoksa bu ifadelerimi daha da sertleştireceğim" diye konuştu. Önsay, Kasap’ın geçmişte de Kütahya Zafer Havalimanı yatırımını da sürekle eleştirerek, şehri zor durumda bıraktığını dile getirdi. Önsay, "Bugün duyuyoruz, bir tane Kütahya milletvekilimiz ‘Ya oradaki makineyi buraya mı getiriyorlar? ‘ diyor. Şunu anlamaları gerekiyor, yani sen bir milletvekili olarak mesele nedir, burada yapılan iş nedir, bunu bir konuşmadan araştırman lazım. Burada kamu - özel ortaklığı ile yapılmış bir hastane var ve bu hastane Sağlık Bakanlığı’na devredildi. Şu anda Sağlık Bakanlığı yönetiyor, yani Sağlık Bakanlığı hem Evliya Çelebi Eğitim Araştırma Hastanesine hem Şehir Hastanesine sahip ve biz bugün bir başhekimle ikisini beraber yönetiyoruz. Burada yapılan işi başka türlü göstermeye çalışmak hakikaten büyük bir aciziyet. Biz vekilimizden şunu beklerdik. Bütün bunlar konuşulurken halk ‘Devlet Hastanesi yıkılıyor, neden yıkılıyor?’ dediğinde ‘ben defalarca bunun önüne geçtim, burası depreme dayanıksız, burayı bir an önce yıkın, yıkmıyorsunuz diye hükümeti eleştirmiştim, en sonunda yıktılar’ diye söylemesi lazım ama onun yerine Şehir Hastanesine bir şekilde kara çalma noktasına gidiyor. İşte Kütahya’nın problemi bu, yani bu şehre bir şey kazandırma noktasında muhalefetin, iktidarın, vekillerin, muhalefetin il başkanları, iktidarın il başkanları, teşkilatlar, tamamen aynı hedefte yürümesi lazım, seçim bitmiş daha on gün olmuş yirmi gün olmuş, bir seçim yokken bile, yakın gelecekte bir seçim gözükmezken bile, bir siyaset yapıyorum diye Şehir Hastanesini karalamanın, bu şekilde hareket etmenin, ben bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Bunlar şehre zarar veriyor. Şimdi yine başladı, duymuşsunuzdur, görüyorsunuzdur, bizim Türkiye’nin her yerinde Kütahya’daki Zafer Havalimanı’na benzer birçok havalimanı var ama bunların hiçbirisi Türkiye’de gündem olmazken sağ olsun bizim bu muhalefet olduğunu söyleyen vekiller sayesinde, sanki Türkiye’de Zafer Havalimanı’ndan başka o konumda olan başka bir yapı yokmuş gibi devamlı bunu ortaya çıkararak örnek haline getirdiler. Şimdi 23 ilde Şehir Hastanesi var. Hiçbir ilde Şehir Hastanesi, efendim şöyle mi oluyor, oraya hasta gidince böyle mi oluyor şeklinde söylentiler yokken, bizim burada bu başladı. Bu yanlış arkadaşlar, bunu yapmayalım. Bu şehre bunu yapmaya Kimsenin hakkı yok. Sonra biz Kütahya’dan bir taleple gittiğimizde bize bürokrasi diyor ki, ‘Sizin orada zaten bir havalimanı yaptık başımıza gelmeyen kalmadı’ şimdi de, ‘Bir Şehir Hastanesi yaptık, başımıza gelmeyen kalmadı’ diyecekler. Buna ne hakkınız var, bu nasıl bir memleket sevdasıdır. Bu nasıl Kütahya’yı sevmektir. Bu nasıl Kütahya’ya hizmet etmektir. Ben bunu hiç anlamıyorum. Bunu ne Afyon milletvekili yapar, ne Eskişehir milletvekili yapar, ne Uşak Milletvekili yapar. Bunu yaparsa ancak maalesef Kütahya milletvekilleri yapar. Yazıktır ya, bu şehri bu şekilde kötülemeye, bu şekilde kötü örneklerin şehri haline getirmeye izin vermeyelim. Bu kadar Zafer Havalimanı’nı kötüledin eline ne geçti senin. Çok şükür Sağlık İl Müdürlüğümüz çalışanlarımız büyük bir gayretle bugün orayı açıp öbür gün diğerini kapatıp, ertesi gün orada işe devam ettirebilirler. Ne yaşadık, hiçbir şey yaşamadık ama bütün bu gayretleri bütün bu emekleri görmezden gelip üstünü kapatıp AK Parti’ye gol atacağım diye Tayyip Bey’e laf edeceğim diye gelip Kütahya şehir Hastanesine konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar yoksa bu ifadeleri daha da sertleştireceğim. Biz bu şehre yeni bir hastane yapmak istiyoruz, 8 yataklı bir hastane hedefimiz var. Bir şey söyleyeceksen bununla ilgili söyle, bir artı koymak için çalış. Olan her şeyi yok saymak, olan her şeyi kötülemekle bu milletin bu Kütahya’nın moralini bozmaktan başka yaptıkları hiçbir şey yok. 10 yıldan beri bu şehir, Şehir Hastanesi bekliyor, açıyoruz, aynı gün tezvirata başladılar. Yok ‘Seçimi alelacele açtılar’ ne alakası var. Biz orada 28 Mart’ta gelip açılış töreni mi yaptık. AK Parti bayrakları mı astık, ne yaptık yani. Eğer biz acele açacak olsaydık Sayın Cumhurbaşkanımız Buraya geldiğinde 28 Şubat’ta açardık" ifadelerini kullandı.