POLİTİKA - 17 Ağustos 2016 Çarşamba 16:27

Kılıçdaroğlu: Gazetecilerin hapse atılması asla doğru değildir

A
A
A
Kılıçdaroğlu: Gazetecilerin hapse atılması asla doğru değildir

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Şimdi gazeteciler hapiste. Gazeteler, televizyonlar kapatılıyor. Bunu demokratik dünyaya anlatamazsınız. Gazetecilerin hapse atılması asla doğru değildir” dedi. Kılıçdaroğlu, Şırnak’ın ve Hakkari’nin il kapsamı dışına çıkarılmasını da doğru bulmadıklarını söyledi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün sözlerine değinerek, “Geçen gün Sayın Abdullah Gül çok önemli bir cümle kullandı. ‘Aklımızı, fikrimizi bir kişiye teslim etmemeliyiz’ diyor. Aklımızı, fikrimizi bir kişiye teslim edersek biz aklımızı kullanmıyoruz anlamına gelir. İnsanın robotlaşması demektir. Neden aklımızı, fikrimizi bir kişiye teslim etmeyelim. Yüce Yaradan da diyor, ‘aklınızı kullanmıyor musunuz’ diyor. Aklımızı kullanacağız ama bunu eğitimle yapacağız. Üst akıldan söz ediliyor. Sende akıl yoksa üst akıldan söz edersin tabi. Ama akıl varsa bunların tamamını yok sayarsın. Elin oğlu Mars’a gidiyor. Biz hala aklımızı birisine kiraya veriyoruz. Türkiye nasıl büyüyecek, gelişecek. Bunun yolu eğitimden geçiyor. Bu eğitim sistemi değişmediği sürece Türkiye asla çağdaş uygarlığı yakalayamaz. Yargı bağımsızlığına dikkat etmemiz lazım. Hakim, önüne gelen kişiyi, savcının gönderdiği kişiyi tutuklamak zorunda hissediyor kendisini. Tutuklamazsa FETÖ’cü diyecekler bana diyor” ifadelerini kullandı.

“Gazetecilerin hapse atılması asla doğru değildir”
Gazetecilerin hapse atılmasına, gazete ve televizyonların kapatılmasına değinen Kılıçdaroğlu, “Şimdi gazeteciler hapiste. Gazeteler, televizyonlar kapatılıyor. Bunu demokratik dünyaya anlatamazsınız. Bir gazeteciyi neden hapse atıyorsunuz. Gülen örgütünü savundu diye, yazılarıyla yardım etti diye. Bırak yazılarıyla yardım edeni çıkıp TBMM kürsüsünden övgüler düzen adamlar var. Peki bunlara ne yapacaksınız? Gazeteci düşüncesini benimsemek bile, savunmasak bile özgürlüğün timsalidir. Bütün demokrasilerde bu böyledir. Gazetecilerin hapse atılması asla doğru değildir. 60-70 yaşında gazeteciyi hapse atmak nedir? Tutuksuz yargılarsın, yurt dışına çıkış yasağı koyarsın, pasaportuna el koyarsın. Hapse atmanın mantığı yoktur. Gazetecileri hapse atmak, gazeteleri kapatmak, televizyonları kapatmak darbecilerle aynı çizgiye düşmek demektir. Hukukun üstünlüğünü savunuyorsak medya üstünlüğünü de savunmak zorundayız. Kalemini kullanan bir gazeteciyi hapse atmayı asla doğru bulmuyorum” değerlendirmesinde bulundu.

“Cadı avı başlatmak çok tehlikelidir”
Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Darbe girişiminde bulunanlar da soruşturma açılsın, yargılansınlar ama nasıl yargılanacaklar? Hukukun üstünlüğü içerisinde bütün bu sürecin yapılması lazım. Baskı, şiddet, işkence görürse bunlar, bütün bu çabalar boşuna gitmiş olur. Hukukun üstünlüğü çok önemlidir. Cadı avı başlatmak, herkesi yakalamak, ihbar geliyor şimdi herkes sevmediği adamları ihbar ediyor bu FETÖ’cü diye. Bunlar doğru değil. Cadı avı başlatmak çok tehlikelidir. OHAL sürecini bu nedenle doğru bulmadık zaten. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Şehir Tiyatroları var. Bir teknik personel ve 6 sanatçı FETÖ’cü diye işlerinden edildi. Oysa bunların bütün hayatı demokrasi üzerine kuruldu. Arkasından fırsat bulup 20 sanatçının daha işine son verdiler. Bu sanatçıların tamamı ödül almışlar. Nasıl oluyor da bunların performansı düşük. Performansı ölçecek olan sen misin, oyunun yönetmeni mi? OHAL’i fırsat bilip bir sanatçıyı hapse atmak, işinden etmek Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışır mı? Onlar insan değil mi? Çoluk çocuğu var. Hiçbir siyasetçi sanatçıyla uğraşmasın. Sanatçı özgür dünyanın adamıdır. Sanatçı herkesi eleştirir. Siyasetçiysen sanatçıya konu olmayacaksın.”
Bugün bir gazetenin manşetten verdiği olaya değinen Kılıçdaroğlu, “Akıncılar Üssü’ne çağırıyorlar, gidiyor Yüzbaşı Özkan, darbeye karşı çıktığı için arkadan vuruluyor. Ama bunu hain ilan ediyorlar. Mahkeme, savcılık yazı yazıyor. Bu adam hain değil, darbecilerle mücadele ediyor. Ailesini düşünün. Sonra hakları iade edildi. Bu tür olaylar doğru olaylar değildir” dedi.

“Kimse 17-25 olaylarını aklamaya yeltenmesin”
“Bütün bu olayları 17-25 Aralık’a endeksleyen bir anlayışta başladı” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, “Kimse 17-25 olaylarını aklamaya yeltenmesin. Darbeyi de bunun için kullanmasın. Darbeciler nasıl yargılanıyorsa devleti soyanların da, kul hakkı yiyenlerin de yargılanması lazım” diye konuştu.

“Umuyorum ve diliyorum grubu olan 4 siyasi parti de 81 il değil, 83 kararını alır TBMM’den”
Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında şunları kaydetti:

“Ne Şırnak’ın ne Hakkari’nin il kapsamı dışına çıkarılmasını parti olarak asla doğru bulmuyoruz ve bunun mücadelesini vereceğiz. Diyorlar ki, iki ili güvenlik nedeniyle ilçe yapıyoruz. Bunun kadar abes bir düşünce olamaz. Ne demek yani Türkiye Cumhuriyeti ilini mi koruyamıyor? Yani ben Hakkari’nin, Şırnak’ın güvenliğini sağlayamıyorum, iyi de o zaman hükümette ne işin var? Güvenlik nedeniyle bunu yapıyorsanız, Yüksekova ve Cizre’de il olsun itirazımız yok. Yüksekova ve Cizre’de il olsun. Hakkari’de, Şırnak’ta il olsun. 81 ilimiz değil, 83 ilimiz olsun. Bana AK Parti’den grup başkanvekili ve hükümetten bir bakan geldi. Size burada anlattığım düşünceleri kendilerine de anlattım. Bizim Cumhuriyet tarihinde bir ilin il vasfından çıkarılması Osman Bölükbaşı’nın bir ilden milletvekili seçilmesiyle başlamıştır ve Kırşehir ilçe yapılmıştır. Bu ayıbı demokrasi temizlemiştir. Sonra yeniden Kırşehir il yapılmıştır. Şırnak’ı neden il olmaktan çıkarıyorsunuz. Verdiğiniz bir hak geri alınmaz. Hakkari’yi neden çıkarıyorsunuz? Umuyorum ve diliyorum ortak aklı egemen kılarız. Grubu olan 4 siyasi parti de 81 il değil, 83 kararını alır TBMM’den. Herkes memnun olur, kimseyi küstürmeyiz.” 

Pelin Üzek 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mardin Mardin, 2023 yılında 2 milyon civarında turist ağırladı Mardin Valisi Tuncay Akkoyun, 48. Turizm Haftası “Kültür ve İnanç Ekseninde Turizm ve Mardin Çalıştayı"nda, "Her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan Mardin’imiz, 2023 yılında yaklaşık 650 bini konaklama olmak üzere 2 milyon civarında turist ağırlandı" dedi. Artuklu Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezi’nde, 48. Turizm Haftası “Kültür ve İnanç Ekseninde Turizm ve Mardin” çalıştayında konuşan Mardin Valisi Tuncay Akkoyun, Mardin Kalesi, Dara Antik Kenti, Boncuklu Tarlası, yer altı şehri Matiat’ı, Mezopotamya Ovası, gümüş tellerin hünerli parmaklarda ilmek ilmek işlendiği telkâriler, Mardin güvercinleri, sayısız camiler, kiliseler, hanlar, hamamlar, diğer taş yapıları ve burada saymakta insanın aciz kalacağı sayısız değerleriyle Mardin’in ülkenin turizm zenginliği en yüksek şehirlerinden biri olduğunu söyledi. Devam eden çalışmalarla kadim şehre ait eserlerin gün yüzüne çıkarılmaya ve turizme kazandırılmaya devam edilmekte olduğunu ifade eden Vali Akkoyun, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan Mardin’in 2023 yılında yaklaşık 650 bini konaklama olmak üzere 2 milyon civarında turist ağırlandığını, giderek artan bu talebi en uygun ve iyi biçimde karşılama anlamında daha çok çalışma gerektiği hususunda yüksek bir farkındalığa sahip olduklarının altını çizmek istediğini kaydetti. "Uygulamaya aldığımız planlamada, bakanlığımızın turizmi 12 aya yayma çalışmaları bizlere önemli ışık tutmaktadır" diyen Vali Akkoyun, "Biz de, sadece Mardin açısından değil, bütün dünya tarihi açısından önemli bir yeri olan Dara Antik Kenti’nin ulusal ve uluslararası tanınırlığını sağlamak amacıyla Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nı 27 Eylül tarihi için Mardin’e davet etmiş bulunmaktayız. Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığına yaptığımız başvurular olumlu sonuçlanmış, Dara Antik Kenti’nin ve Boncuklu Tarla’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında destek alması sağlanmıştır. Bu sonuçla 4 yılda yaklaşık 100 milyon TL destek sağlanacak bu destinasyonlarda uzun süredir bekleyen geniş kapsamlı yeni kazıların başlayacağının da müjdesini verebilirim. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızca Valiliğimize tahsis edilen işgücünün de bu alanlara aktarılmasıyla en önemli ihtiyaç olan kazı personelini ihtiyacını karşılamış olacağız" dedi. Büyük bir bölümü 62 yıldır afet bölgesi ilan edilen Mardin Kalesi’nin alt kısmında yer alan 1. Cadde’nin fizibilite çalışmasını tamamladıklarına değinen Vali Akkoyun, şöyle konuştu: "Bu çalışmayı, Sümela Manastırı örneğinde olduğu gibi profesyonel bir ekibe, Kültür ve Turizm Bakanlığının himayelerinde, AFAD ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın koordinasyonunda yaptırarak bölgeyi afet riskinden kurtarmayı hedefliyoruz. Bu sayede hem mevcut afet riskini ortadan kaldıracağız hem de işletmelerimizin izin ve ruhsat konusunu halletmiş olacağız. Mardin İl Halk Kütüphanesi’nin temelinin mayıs ayında atılması planlanmaktadır. Yine Cumhurbaşkanımızın da müjdesini verdiği Modern Kültür Merkezi için yer tespiti ve bütçe tahsisi çalışmalarımız devam etmektedir. 2024 yılında valiliğimiz uhdesinde kurulan turizm denetim komisyonu, şehrimizde turizmi olumsuz etkileyen kanuna ve mevzuata aykırı faaliyet gösteren işletmeleri tespit ederek gereğini yapacaktır. Yine bu kapsamda turizmin yoğun olarak yaşandığı 1. Cadde gibi bölgelerde turizm polisi ve jandarma bölgesinde kalan Dara gibi noktalarda da turizm jandarması görevlendirmelerine başlayarak var olan güven ve huzur ortamını da güçlendireceğiz. 48. Turizm Haftası münasebetiyle kültür ve inanç ekseninde Mardin turizmini konuşmak için toplandığımız bugünden, dönüp geçmişe baktığımızda, kadim şehir Mardin’in böyle bir çalıştaya ev sahipliği yapacak konuma gelmesi çok önemli bir gelişmedir." Mardin İl Kültür ve Turizm Müdürü Ayhan Gök ise, Mardin’in sermayesi ile adeta biçilmiş kaftan durumunda olduğunu aktararak, bu şartlarda şehirde bugün itibari ile bakanlıktan belgeli 104 konaklama tesisi, 3 bin 471 oda ve 7 bin 178 yatak kapasitesi ile hizmet vermekte olduğunu söyledi. Dicle Kalkınma Ajansı Mardin Genel Sekreteri Aykut Aniç de, "Dicle Kalkınma Ajansı olarak, 2019 yılından beri ilimizin, bölgemizin kalkınması için ortak vizyon geliştiren strateji çalışmaları yürüten analizler yapan bir ajansız. Mardin dediğimiz zaman bütün sektörlerin arasında turizm de var. Ajansımızın yürüttüğü çalışmalar içerisinde turizmde önemli yer tutuyor. Bu anlamda turizm de katma değer sayısının artmasından kültür varlıklarının korunması ve faydasının artırılması için çok fazla faaliyeti başarıyla yürütmüş durumdayız" ifadelerine yer verdi.
Sivas U15 Türkiye Güreş Şampiyonası’nın açılış seremonisi yapıldı Sivas’ta başlayan U15 Serbest-Grekoromen Türkiye Güreş Şampiyonası tüm hızıyla devam ederken, şampiyonanın seremonisi Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, Belediye Başkan Vekili Ramazan Baker, Avrupa, Dünya ve Olimpiyat şampiyonu ve UWW eski Asbaşkanı Ahmet Ayık, Türkiye Güreş Federasyonu Başkan Vekili Kerim Salman ve il protokolünün katılımıyla yapıldı. Türkiye Güreş Federasyonu ile Sivas Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü organizesinde yapılan Güreş U15 Türkiye Şampiyonası sürüyor. Taha Akgül Spor Salonu’nda devam eden heyecan dolu şampiyonaya 56 ilden 175 kulüp ve 900 sporcu katılım sağlıyor. Bu kapsamda pazartesi günü başlayan şampiyonanın seremonisi bugün Sivas Valisi Dr. Yılmaz Şimşek, Sivas Belediye Başkan Vekili Ramazan Baker, Sivas Gençlik ve Spor İl Müdürü Erdoğan Tunç, Türkiye Güreş Federasyonu Başkan Vekili Kerim Salman, Avrupa, Dünya ve Olimpiyat şampiyonu ve UWW eski Asbaşkanı Ahmet Ayık, Olimpiyat üçüncüsü Cenk İldem, il protokolü, federasyon yetkilileri, antrenörler ve sporcuların katılımıyla yapıldı. Sporcuların tören yürüyüşü ile başlayan seremoni saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Açılış seremonisinde Sivas Gençlik ve Spor İl Müdürü Erdoğan Tunç, Türkiye Güreş Federasyonu Başkan Vekili Kerim Salman ve Olimpiyat üçüncüsü Cenk İldem birer konuşma yaptı. Şimşek: “Ülkemizde güreş deyince, Sivas akla gelen ilk şehirlerdendir” Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, Sivas’ın birçok şampiyonaya ev sahipliğini yaptığını belirterek, “Pehlivanlar şehri, sultan şehri Sivas’ımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum. Bu önemli turnuvayı ilimize kazandıran Spor Bakanımıza, Spor bakan yardımcımız Hamza Yerlikaya’ya ve emeği geçen federasyon başkanımıza teşekkür ediyorum. İnsanlık tarihi kadar eski olan ata sporumuz güreş Türk milleti için çok önemli ve çok özel bir spordur. Kuşkusuz ülkemizin en başarılı olduğu spor branşlarına birisi de güreştir. Ülkemizde güreş deyince, Sivas akla gelen ilk şehirlerden, ilk illerden birisidir. İlimiz Osmanlı döneminden günümüze güreşçinin harman olduğu yer olarak anılmış bu sözde ülke genelinde tanınmış ve birçok şampiyon çıkarmıştır. Sivas yine önemli bir müsabakaya ev sahipliği yapıyor. Şampiyonaya gelen tüm sporcularımıza başarılar diliyorum” diye konuştu. Ahmet Ayık: “Sivas’a uluslararası bir turnuva istiyoruz" Avrupa, Dünya ve Olimpiyat şampiyonu ve UWW eski Asbaşkanı Ahmet Ayık ise, sporculara başarılar dileyerek, “Tabii anılmak güzel bir şey. Sivaslı olarak adımın verilmesi çok güzel. Ben federasyonumuza Sivas’taki bütün emeği geçen hemşehrilerime, başta il müdürlüğü olmak üzere federasyonumuza herkese teşekkür ediyorum. Çok güzel bir salon, çok güzel bir organizasyon. Ama ben istiyorum ki inşallah Güreş Federasyonumuzdan hem Sivaslı hemşehrilerimizden ben de yardımcı olacağım ve benim de desteğimle söylüyorum; Sivas’a uluslararası bir turnuva veya Avrupa şampiyonası istiyoruz. İnşallah bunu gerçekleştireceğiz. Emeği geçenlere tekrar teşekkür ediyorum. Sporculara da başarılar diliyorum” dedi. Konuşmaların ardından Olimpiyat Şampiyonu Mahmut Demir, Türkiye Güreş Federasyonu Başkan Vekili Kerim Salman, Sivas Valisi Dr. Yılmaz Şimşek’e ve Belediye Başkan Vekili Ramazan Baker’e plaket takdim etti. Vali Yılmaz Şimşek ile Belediye Başkan Vekili Ramazan Baker, bazı kategorilerde dereceye giren sporculara madalya verdi.
Sakarya Besi çiftliğinde yangın: Çok sayıda kurbanlık büyükbaş telef oldu, 1 kişi dumandan etkilendi Sakarya’nın Karapürçek ilçesinde besi çiftliği alev alev yandı. Yangında çok sayıda kurbanlık büyükbaş telef olurken, bir kişi dumandan etkilendi. Yangını kontrol altına alan ekipler soğutma çalışmasını sürdürüyor. Kızılbayır Mahallesi’nde bulunan ve A.Ö.’ye ait olduğu öğrenilen besi çiftliğinde henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Alevlerin samanlık, ev ve kurbanlık büyükbaş hayvanlarının bulunduğu ahıra sıçraması üzerine durum 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirildi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını söndürmek için seferber olurken yangında çok sayıda kurbanlık büyükbaş telef oldu. Dumandan etkilenen bazı büyükbaş hayvanlar ise olay yerinde kesilerek mezbahaya gönderildi. Meydana gelen yangında M.A. isimli kişi duman etkilenerek hastaneye kaldırıldı. Ekipler, yangını uzun uğraşları neticesinde kontrol altına alarak söndürdü, soğutma çalışmaları sürüyor. Öte yandan, çiftliğin alev alev yandığı anlar cep telefonu kamerası ile yangın bölgesi ise havadan dron ile görüntülendi. Ekipler ve vatandaşlar yangını söndürmek için seferber oldu Besi çiftliğinde çıkan yangın neticesinde iş makineleriyle alevlenmelerin önüne geçilmesi için çalışmalar devam ediyor. Vatandaşlarında yardım ettiği yangının soğutma çalışmaları devam ederken çalışmalara yardım eden Ahmet Sorgun, tanık olduğu olayı anlattı. Sorgun, “Merkezden geliyordum yangını gördük ve müdahale etmeye çalıştık. Hayvanlar telef olmaya başladı ve biz o esnada hayvanları kurtarmaya çalıştık. Şuanda yangın söndürme çalışmaların devam ediyor. Dumandan etkilenen bazı hayvanları da araçlara yükleyip mezbahaya götürüyorlar. Belediyemiz ve çevredeki tüm vatandaşlar yardım ediyoruz” dedi.