POLİTİKA - 25 Ağustos 2016 Perşembe 18:19

Kılıçdaroğlu: Şanlı ordumuzun sonuna kadar arkasındayız

A
A
A
Kılıçdaroğlu: Şanlı ordumuzun sonuna kadar arkasındayız

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Artvin Ardanuç'ta kendisine yönelik yapılan saldırının ardından önemli açıklamalarda bulunarak Cerablus'ta harekata ilişkin" Şanlı ordumuzun sonuna kadar arkasındayız" dedi.

Şavşat ilçesinden Ardanuç'a hareket ettiği sırada Yanıklı Köyü civarında konvoyunun PKK’lı teröristler tarafından silahlı saldırıya uğraması sonucu güvenlik açısından Şavşat'a geri götürülen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kaymakamlıkta bir süre bekletildikten sonra askeri helikopterle Ardanuç ilçesine geldi. Artvin’in Ardanuç İlçe Belediyesi hizmet binasının açılış partililere seslenen Kılıçdaroğlu, “Siyasete girerken bir söz verdim. Her zaman, her ortamda halktan yana olacağım. Her zaman, her ortamda halkın çıkarlarını savunacağım. Kim ne derse desin bu güzel ülkeye barışı getirmek için, huzuru getirmek için, kardeşliği getirmek için sonuna kadar mücadele edeceğim. Ne terör bizi yıldırır ne de başkaları. Çünkü biz Mustafa Kemal’in Türkiye’sini büyütmek zorundayız. Bize cumhuriyet altın tabak içinde sunulmadı. Cumhuriyeti kanla kurduk, gözyaşıyla kurduk, şehitlerle kurduk, gazilerle kurduk, omzunda silah taşıyan analarımızla kurduk. Bir kimse bize silah gösterecek, tehdit edecek, terör estirecek, biz de vazgeçeceğiz. Vazgeçmeyiz. Bir canımız Allah’ın verdiği bir can, o can bu ülke uğruna, bu millet uğruna feda olsun diyeceğiz” dedi.

“Terör 54 vatandaşımızın canını aldı”
Kılıçdaroğlu, “Bakınız, Gaziantep’te büyük bir acıyla karşılaştık. Terör 54 vatandaşımızın canını aldı, çoğu çocuk. Çocukların bu ülke için ne kadar önemli olduğunu, anne, baba için ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliriz. Özellikle de anneler çocuklarını ne umutlarla büyütürler. Ama bir terör saldırısı sonucu çok sayıda çocuğumuz hayatını kaybetti. Şimdi bu IŞİD denen terör örgütüne dersini vermek için ordumuz Cerablus’a girdi. Sonuna kadar arkasındayız, sonuna kadar destekliyoruz. Şanlı ordumuzu destekleyeceğiz. Bugün güzel bir belediye binasına sahip oluyorsunuz. Beylikdüzü Belediye Başkanımız burada, kardeş belediye, sizin hemşeriniz aynı zamanda. Bu binanın yapımına büyük katkıları oldu kendisine yürekten teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“Camiye siyaseti sokmayacağız, kışlaya siyaseti sokmayacağız”
“Yaşanacak bir Türkiye’yi birlikte elbirliğiyle inşa edeceğiz” diyen Kılıçdaroğlu, “Huzur içinde inşa edeceğiz ve bu güzel ülkede düşüncelerimiz farklı bile olsa bir arada kardeşçe yaşamasını öğreneceğiz. Hep söyledim yine söylüyorum eğer yaşanacak bir Türkiye istiyorsak, güzel bir Türkiye istiyorsak, kadınların gülümsediği bir Türkiye istiyorsak camiye siyaseti sokmayacağız, kışlaya siyaseti sokmayacağız, askeriyeye siyaseti sokmayacağız, adliyeye siyaseti sokmayacağız. Çünkü siyaset buraya sokulunca ülke bölünüyor, ülke ayrışıyor. Her inançtan insanımız var. Bu güzelliği asla bozmayalım. Camiye her kimlikten insanımız, her partiden insanımız gidiyor Allaha duasını ediyor. Ama siyaseti soktunuz mu oraya orası bölünüyor. Kışlaya siyaseti sokmayacağız. Niçin? Siyaseti sokarsanız ertesi gün darbe tehdidiyle karşılaşırsınız. Adalet? Adalete siyaseti sokmayacağız. Çünkü sıkıştığımız zaman adalet istiyoruz. Benim adaletim, onun adaleti değil halkın adaleti, hukukun üstünlüğü. Buna göre adaleti istiyoruz. Bunu savunuyoruz her zaman” dedi.

“Şimdi başımıza birde FETÖ belası çıktı”
“Mustafa Kemal’in Türkiye’si önemlidir. Neden önemli biliyor musunuz? Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları aslında birer Osmanlı paşasıdırlar, Yemen’de çarpıştılar, Trablusgarp’ta çarpıştılar, Filistin’de çarpıştılar, Balkanlar’da çarpıştılar” diyen Kılıcdaroğlu, şunları söyledi:
“Ama Osmanlı’nın nasıl battığını birebir gördüler ve dediler ki, öyle bir cumhuriyet kuralım ki, geçmişten ders alalım, güzel bir cumhuriyet kuralım, temellerini sağlam atalım. Sağlam atalım ki bu cumhuriyet ilelebet yaşasın. Onun için dediler ki, cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir cumhuriyet. Cumhuriyet fazilettir dediler, cumhuriyet irfandır dediler. Eğer cumhuriyet olmasaydı ne olurdu? Cumhuriyet olmasaydı kuş uçmaz kervan geçmez bir köyde doğan Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin Genel Başkanı olmazdı. Eğer cumhuriyet olmasaydı Yenikapı’da söylediğim için burada da söyleyeyim. Eğer cumhuriyet olmasaydı Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olamazdı. Eğer cumhuriyet olmasaydı Ahmet Davutoğlu Başbakan olamazdı. O nedenle cumhuriyetin kadrini hepimiz bilmek zorundayız. Cumhuriyetin ne kadar önemli olduğunu bilmek zorundayız. Cumhuriyeti iyi bileceğiz, temellerini sarsmayacağız, temellerini tahkim edeceğiz. Cumhuriyet faziletse cumhuriyet vatandaşı kulluktan, kölelikten kurtardıysa, cumhuriyet eğer bizi özgür bir birey yaptıysa cumhuriyete inanacağız, temellerini sağlam tutacağız. Cumhuriyetin kurucu ilkelerinden dönerseniz bugünkü tabloyla karşılaşırsınız. Bugünkü tablo ağır bir tablodur. Bugünkü tablo hak ettiğimiz bir tablo değildir. Bugünkü tablo dış politikada ağır yenilgilerin yaşandığı bir tablodur. O nedenle diyoruz ki, biz kesinlikle bunları unutmayacağız ve unutturmayacağız.
Şimdi başımıza birde FETÖ belası çıktı. Ama bir şeyi hiç kimse unutmasın. O valileri, o kaymakamları, o hakimleri, o saçıları, o rektörleri oralara kimler getirdi, kimler yerleştirdi oralara? Bunları unutmayacağız düşüneceğiz ve parlamentoda kurulan araştırma komisyonunda bu işin siyasi ayağını çıkaracağız ortaya. Bu işin siyasi ayağı kim? Bir bakan diyor ki, ben bakan oldum 81 ilin 74’ünün başında emniyet müdürü FETÖ militanı. Siz emniyet teşkilatını teröristlere teslim ederseniz sizin ağlamaya hakkınız yok. Sizin hesap verme yükümlülüğünüz var, mecburiyetiniz var.
İşin özeti; sizleri seviyorum, sizlere inanıyorum, sizlere güveniyorum. Sizin için çalışacağım, sizin için mücadele edeceğim.”

“Ucunda ölüm de olsa gideceğim”
“Bugün buraya zorlu bir yolculukla geldik. Ardanuç’a gelirken bir terör saldırısıyla karşı karşıya kaldık” diyen Kılıçdaroğlu, “Bir şehidimiz var beni en çok üzen o. Bir şehidimiz var keşke hiç olmasaydı. İki hafif yaralımız var. Allah rahmet eylesin, yaralılara acil şifalar diliyoruz, Allah şifalar versin diyoruz. Ama gerçekten de bir şehidimizin olması beni en çok üzen olay oldu. Keşke hiç olmasaydı, o kurşunlar havaya atılmış olsaydı ve bir şehidimiz, bir eve ateş düşmeseydi. Hani bizde derler ya Allah kimseye evlat acısı vermesin. Sıralı ölüme hepimiz katlanırız da babanın çocuğunu, annenin çocuğunu mezara koyması çok acıdır. O açıdan hani terör hepimizin yüreğini burkuyor, hepimize ortak bir acıyı yaşatıyor. Ama bu teröre karşı hepimiz dik ve onurlu duracağız. Bakın, hiçbir programımı iptal etmedim. “Gideceğim, ne olursa olsun gideceğim. Vatandaşa söz verdim ucunda ölüm de olsa gideceğim” dedim. Hepimiz Gazi Mustafa Kemal’in askerleriyiz. Hepimiz Gazi Mustafa Kemal’i ve arkadaşlarını saygıyla anıyoruz, hürmetle anıyoruz, yerleri cennet olsun diyoruz. Ben her zaman ve her ortamda vatandaşlarımın cumhuriyete olan bağlılıklarını, cumhuriyetin kurucularına olan bağlılıklarını saygıyla gördüm, saygıyla andım. Dolayısıyla Mustafa Kemal’in askeri olmak gibi bir onuru paylaşmakta benim ve hepimiz için çok güzel bir şey. 

Neden diyoruz Mustafa Kemal’in askerleriyiz? Çünkü bizi padişahın kulu değil, cumhuriyetin özgür bireyi yaptığı için. Çünkü cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir dediği için. İlk yaptığı iş nedir biliyor musunuz? 1921 yılında Çocuk Esirgeme Kurumunu kuruyor. Çünkü savaş meydanlarında çok sayıda kişi hayatını kaybetti, şehit oldu onların babaları. Ama o çocuklara bakacak bir devlet gerekiyordu ve o devletin adı Türkiye Cumhuriyetiydi. 1921 yılında bunu gerçekleştirdi. Çok şey yaptı. O kısa hayatı içinde batının 100 yılda yaptığını o 15 yıla, bilemediniz 20 yıla sığdırdı. O açıdan bugün bazıları kızarlar Mustafa Kemal Atatürk’e. Kendi tarihimizi bileceğiz, onun tarihini bileceğiz ve göreceksiniz ki bütün dünyanın gördüğü gibi, Gazi Mustafa Kemal gibi insanlar 100 yılda bir yetişirler, Churchill’in dediği gibi bu 100 yılda da bu Türklere nasip oldu diyor. O nedenle biz Gazi Mustafa Kemal’le her ortamda ve her zaman gurur ve onur duyduk. Onun askeri olmak, onun düşüncelerini, çağdaş düşüncelerini sonuna kadar savunmak hepimizin ortak görevidir” şeklinde konuştu.

Konuşması ardından beraberindeki heyetle birlikte hizmet binasının açılışını yapan Kılıçdaroğlu, Artvin şehir merkezindeki programını iptal ederek askeri helikopterle Erzurum’a geçti. Kılıçdaroğlu, oradan da Ankara’ya gidecek.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Doç. Dr. Uğur, “Hormon sağlığı için özellikle sebze ve meyve ağırlıklı olacak şekilde beslenmeliyiz” Hormonların çok önemli olduğunu dile getiren Doç. Dr. Kader Uğur, “Hormonların hem yüksekliği hem de düşüklüğü vücudumuzda hastalıklara sebep olabilir. Hormon sağlığı için özellikle sebze ve meyve ağırlıklı olacak şekilde sağlıklı beslenmeliyiz” dedi. Fırat Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kader Uğur, 24 Nisan Hormon Günü çerçevesinde hormonların önemi hakkında bilgi verdi. Doç. Dr. Kader Uğur, “Hormonlar insan vücudunda büyüme, gelişme, üreme ve metebolik olayları sağlayan salgılardır. Hormonların olmaması durumunda yaşam devam edemez. Hormonların hem yüksekliği hem de düşüklüğü vücudumuzda hastalıklara sebep olabilir. Hormon sağlığı için özellikle sebze ve meyve ağırlıklı olacak şekilde sağlıklı beslenmeliyiz. Haftada en az 2 saat kadar düzenli yürüyüş, her gün düzenli olarak 7 saat uyumak, endokrin bozucular olan plastik kaplar yerine cam şişelerden su içilmesi ve paslanmaz çelik kapların kullanılması lazım. Ayrıca evin tozlardan arındırılarak düzenli bir şekilde temizlenip havalandırılması önem arz etmektedir. Bazı önemli hormon eksikliklerini engellemek için, özellikle kalsiyum içeriği yüksek süt, yoğurt, peynir ve yeşillik gibi gıdaların günlük hayatımızda tüketilmesi gerekiyor. İyot açısından zengin olan balık, süt, yumurta gibi gıdaların düzenli olarak tüketilme hormon sağlığı açısından önemlidir" diye konuştu.
Ankara Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, şehit çocuğu Gül’ün resim sergisini ziyaret etti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş,” Çocuk Zirvesi’nde çocuklarla ilgili yürütülen güncel çalışmalar ele alınacak, gelişen teknolojiyle dijitalleşen uygulamalar arasında çocukluk kavramı değerlendirilecek” dedi. Göktaş, görevi başındayken geçirdiği trafik kazasında şehit olan polis Hüseyin Gül’ün oğlu 12 yaşındaki Talha Gül’ün hazırladığı yağlı boya resim sergisini ziyaret etti. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) Ada Ankara fuaye alanındaki resim sergisini Talha ve annesi Tuğba Gül ile gezen Göktaş, 50’den fazla yağlı boya esere ilişkin Talha’dan bilgi aldı. Daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulunan Göktaş, Talha’nın çok yetenekli olduğunu, bunu da düzenlediği sergiyle gösterdiğini söyledi. Sergide doğa resimlerinin yanı sıra özellikle Kudüs ile ilgili yaptığı resimleri çok beğendiğini vurgulayan Göktaş, "Sergide Talha’nın 50’den fazla eseri var. 2-3 yıldır çalışıyormuş. Kendisinin bu alanda fikir sahibi olması ve çalışmaları önünün ne kadar parlak olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı. Göktaş, Şehit ve gazilerin emanetlerinin çok kıymetli olduğunu, her zaman onların emanetleri olan kıymetli ailelerinin yanlarında olmaya gayret ettiklerini söyledi. Göktaş, bir gazetecinin en çok hangi resmi beğendiğini sorması üzerine Göktaş, "Aslında hepsini çok beğendim. 12 yaşındaki bir çocuktan daha fazlası olan eserler var. Ben ’Hayat Ağacı’ adını verdiği resmi çok beğendim. Hayat ağacı bizler için çok kıymetli. Aynı zamanda hikayesini anlatınca da etkilendik" yanıtını verdi. İlk defa düzenleniyor Bakan Göktaş, başka bir gazetecinin "Çocuk Zirvesi"ne ilişkin sorusu üzerine, "Bakanlığımız olarak ilk defa bir Çocuk Zirvesi yapıyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının himayelerinde gerçekleştirilecek Zirve yarın başlayacak ve iki gün sürecek" diye konuştu. “Geleceğin Dünyasında Çocuk ve Çocukluk” temasıyla yapılacak zirvenin önemine işaret eden Göktaş, programa çok sayıda politikacı, akademisyen ve uzmanın da katılacağını bildirdi. Bunların yanı sıra çocuklar ve gençlerin de Çocuk Zirvesi’nde söz alacağını vurgulayan Göktaş, "Zirve kapsamında çeşitli paneller düzenleyeceğiz ancak bizler için en önemli unsur, Zirve’de çocukların söz sahibi olması. Değişen ve dönüşen bir dünyada yaşıyoruz. Dijitalleşmeyle hayatımızda da çok şey değişiyor. Bu konudan çocuklar da etkileniyor. Bunları da Zirve’de ele alacağız. Çocuk Zirvesi’nde çocuklarla ilgili yürütülen güncel çalışmalar ele alınacak, gelişen teknolojiyle dijitalleşen uygulamalar arasında çocukluk kavramı değerlendirilecek. Çocuk alanında etkili bilgi paylaşımının yapılması, çocukların güvenli bir geleceğe hazırlanması, toplumun bu konudaki farkındalığının artırılması da Zirvenin bir diğer amacı olacak. Ayrıca savaşlardan etkilenen çocuklar da Zirve’de ele alınacak konular arasında bulunuyor. Politikalarımıza yön vermek bakımından Çocuk Zirvesi’ni çok önemli buluyoruz. Zirve’nin sonuçlarını da raporlaştırıp kamuoyuyla paylaşacağız” şeklinde konuştu.
Konya Selçuklu’da çiftler “24.04.2024”tarihinde evet demek için yarıştı Takvimlerdeki 24.04.2024 tarihi nikah başvurularında Konya’nın merkez Selçuklu İlçe Belediyesi’nde de yoğunluğa neden oldu. Evlendikleri tarihin akılda kalıcı olmasını isteyen 43 çift bugüne randevu alarak Selçuklu Belediyesi Nikah Salonu’nda mutluluğa evet dedi. Selçuklu’da evliliklerine özel ve akılda kalıcı bir tarihte başlamak isteyenler 24.04.2024 tarihinde Selçuklu Belediyesi Evlendirme Memurluğu’nun nikah salonlarına akın etti. Bu özel günde 43 çift dünya evine girdi. Nikah salonunda sabah saatlerinde başlayan yoğunluk gün boyunca devam etti. Konukların biri çıkarken bir diğeri girdi, gelin ve damat masası bir an olsun boş kalmadı. 24.04.2024 tarihine randevu alan çiftler bu tarihi özellikle seçtiklerini belirterek, “Bugünün özel ve akılda kalıcı bir gün olması nedeniyle en güzel günümüzde bu tarihte evlenmeyi tercih ettik, çok mutluyuz” dedi. Selçuklu Belediyesi Evlendirme Memurluğu’ndan yapılan açıklamada, 24.04.2024’ün nikah işlemleri için özel bir tarih olduğu belirtildi. Açıklamada, “Yıl içerisinde birçok nikah kıyıyoruz ama hatırlanması kolay ve özel tarihlerde nikah yoğunluğu daha fazla oluyor. 43 çiftimizden bu tarihte nikahlarının kıyılması için müracaat aldık ve nikah işlemlerini gerçekleştiriyoruz. Çiftlerimizin mutluluklarına tanıklık etmek çok keyifli ve mutluluk verici bir anı. Evliliğe ilk adımlarını atan tüm çiftlerimize mutluluklar diliyoruz” ifadelerine yer verildi.