POLİTİKA - 07 Temmuz 2015 Salı 16:03

Kılıçdaroğlu: 'Vallahi bıktım, dedikodudan bıktım'

A
A
A
Kılıçdaroğlu: 'Vallahi bıktım, dedikodudan bıktım'

Kılıçdaroğlu, Meclis Başkanlığı seçimi ile ilgili olarak, 'Meşruiyeti tartışılıyor mu? Hayır. Mesele bitmiştir. Gerisini millete bırakmak lazım. Vallahi bıktım, dedikodudan bıktım' ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir an önce görevlendirmeyi yapması lazım. Türkiye’nin uzun süre geçici hükümetle yönetilmesi doğru değil. Eğer bir koalisyon kurulamazsa, hızla seçime gidilir, gereği yapılır” dedi. Kılıçdaroğlu, Meclis Başkanlığı seçimine ilişkin ise, "Meclis Başkanı seçilmiştir. Meşruiyeti tartışılıyor mu? Hayır. Mesele bitmiştir. Vallahi bıktım, dedikodudan bıktım" diye konuştu.

Kılıçdaoroğlu, CHP Grup Toplantı Salonu’nda taşeron işçileri kabul etti. Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu da görüşmede hazır bulundu. Kılıçdaroğlu, kabulde gazetecilerin sorularını cevapladı.

"DEDİKODUDAN BIKTIM"
Kılıçdaroğlu, Meclis Başkanlığı seçimi ile ilgili olarak, Meclis Başkanlığı seçimini geride bırakmak gerektiğini söyleyerek, “Eski hastalıklardan bizim siyasetin kurtulması lazım. Meclis Başkanı seçilmiştir. Bitmiştir. Ben de aradım. Meclis Başkanı’nı kutladım. Meşruiyeti tartışılıyor mu? Hayır. Mesele bitmiştir. Gerisini millete bırakmak lazım. Vallahi bıktım, dedikodudan bıktım” ifadelerini kullandı.

"BİZ İLKELERİMİZİ HAZIRLADIK, KAMUOYUNA DUYURDUK, İLAN ETTİK. SİZ DE İLAN EDİN KONUŞALIM"
Koalisyon için 14 madde açıkladıklarını belirten Kılıçdaroğlu, ilk kez bir siyasi partinin koalisyon öncesinde ‘Ben hangi ilkelerden yola çıkarak, koalisyon kurarım’ diye açıkladığını belirtti. Kılıçdaroğlu, “O ilkelerimizin birisi de şu; taşeron işçiliğin kaldırılması, emekliye iki maaş ikramiye verilmesi, asgari ücretin bin 500 lira olması, çiftçiye düşük fiyatlı mazotun verilmesi. Biz bunları açıkladık. Bizimle görüşmelere gelecek olan, koalisyon kuralım diyecek olan partilere diyeceğiz ki; ‘Biz ilkelerimizi hazırladık, kamuoyuna duyurduk, ilan ettik. Siz de ilan edin konuşalım’. Demokrasi uzlaşı rejimidir.

Ama eğer kanayan yara var, bu yaranın onarılması, tamir edilmesi gerekiyorsa, bunun üzerinde durmamız lazım. Taşeron kanayan yaradır. Asgari ücrete mahkum edilen sistem değil mi? Hiçbir hakkı olmayan sistem midir? Bunun adı çağdaş köleliktir. 21'inci yüzyılın Türkiye’sinde güçlü bir sosyal devlet olmalı mı? Evet olmalı. Gidin Almanya'ya, Fransa’ya, Amerika’ya. Oralarda da var. Ben hak istiyordum. Ertesi gün işime son veriliyor. O zaman ben ne yapacağım’. Hak talep etmeyen insan olabilir mi” şeklinde konuştu.

"EĞER BİR KOALİSYON KURULAMAZSA, HIZLA SEÇİME GİDİLİR"
Hükümet kurma çalışmalarının gecikmesine ilişkin olarak Kılıçdaroğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir an önce görevlendirmeyi yapması lazım. Türkiye’nin uzun süre geçici hükümetle yönetilmesi doğru değil. Bir an önce hükümetin kurulması, bir an önce hükümetin göreve başlaması lazım. Eğer erken seçime gidilecekse, uzun uzun beklemenin mantığı yoktur. Eğer bir koalisyon kurulamazsa, hızla seçime gidilir, gereği yapılır” değerlendirmesini yaptı.

Vatandaşın hükümetin kurulmasının istediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Dört siyasi partiye düşen, demokrasilerdeki uzlaşma kültürünü hayata geçirmek. Koalisyonu kurmak ve gereğini yapmak. Vatandaşın dünya kadar sorunu var. Geçici bir hükümet uzun süre devam edemez. Sağlıklı, kalıcı kararlar alamazlar. Suriye’de, Ortadoğu’da, Avrupa Birliği’nde sorunumuz var. Biz çözmeye hazırız, hiçbir sorundan korkmuyoruz. Devlet ön yargıyla yönetilmez, kinle yönetilmez. Biz aklın ve mantığın egemen olmasını istiyoruz. Samimiyiz, dürüstüz, sözümüzün arkasındayız” diye konuştu.  

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, taşeron işçilere yönelik vaatleriyle ilgili, “Biz o sözlerimizin arkasındayız. Parlamento tam göreve başladığı zaman sizin savunucunuz olacağız. Sizinle ilgili kanun tekliflerimizi vereceğiz, kanun tekliflerimizin arkasında duracağız” dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, TBMM’de CHP Grup Toplantı Salonu’nda taşeron işçileri kabul etti.

Kılıçdaroğlu, kabulde yaptığı konuşmada, taşeronluğun sosyal devlete yakışmadığını savunduklarını söyleyerek, “Herkesin güvencesi olacak, herkesin toplu sözleşme yapma hakkı olacak. Bu haklar size lütfedilen haklar değil, evrensel hukukun ön gördüğü haklar, işçilerin yıllardır mücadele ederek elde ettiği haklar. Bu hakların size teslim edilmesi lazım. Size sözüm söz. Bu haklarınızı sonuna kadar savunacağız, oy vermeniz de, vermeseniz de savunacağız. Çünkü, biz su ülkede herkesin huzurlu bir süreç içinde evine gitmesini, çalışmasını istiyoruz. ‘Sizin haklarını savundu’ diye bazı arkadaşlarınızın işine son verilmesi yaranın ne kadar derin olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Biz konumumuz belli olduktan sonra, ister hükümette ister muhalefette sizin hakkınızı savunacağız. Koalisyon görüşmeleri için bize gelirlerse, verdiğimiz sözlerin sonuna kadar arkasındayız. Taşeron uygulaması bitecek, emekliye Ramazan ve Kurban Bayramlarında birer maaş ikramiye verilecek. Bu sözlerimizin arkasındayız. Bunları kabul edenlerle koalisyon yapabiliriz. Kendi verdiğim sözleri hayata geçiremiyorsam, niye iktidar olacağım ki? Sizden isteğimiz, haklarınızı savunun, demokratik yolla savunun” diye konuştu.

Haklı taleplerin savunucusu olacaklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Seçim bildirgemizi hazırlarken de, ‘geleceği birlikte inşa edeceğiz’ demiştik. Yine sizlerin temsilcilerini İstanbul’da toplamıştık. Sizin taleplerinizi dinlemiştik, aynısını seçim bildirgemize koymuştuk. Dolayısıyla size verdiğimiz sözler sadece sizin değil, bizim de sözlerimizdir. Biz o sözlerimizin arkasındayız. Parlamento tam göreve başladığı zaman sizin savunucunuz olacağız. Sizinle ilgili kanun tekliflerimizi vereceğiz, kanun tekliflerimizin arkasında duracağız. Kimsenin ekmeğiyle oynamayacağız., Herkes huzur içinde evine gidecek, huzur içinde iş başı yapacak, ‘benim işimin güvencesi var’ diyecek, ‘yasal güvencem var’ diyecek, bir kişinin iki dudağı arasında çalışma hayatı belirlenemez” dedi.

‘Kamu Taşeron İşçileri Kadrosunu İstiyor‘ Platformu adına Fatih Yıldız açıklama yaptı. Yıldız, “Bütün parti liderleriyle görüşerek, haklı mücadelemizi anlatmak için yeni bir aşamaya, harekete geçtik. Bizler, yıllardır her türlü baskı, tehdit, imkansızlıklara rağmen, dernekler çatısı altında insanlarımızın haklarını talep etmelerinin bir başkaldırı değil, hak olduğunu anlatmak için çalışan sivil toplum örgütleri olarak bir çok mücadeleler yürüttük” ifadelerini kullandı.  

AHMET UMUR ÖZTÜRK 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Seyitgazi Belediyesi binalarına sahip çıkmıyor iddiası Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde yaşayan vatandaşlar, belediyeye ait atıl durumdaki bazı binaların tehlike ve pislik saçtığını iddia ederek çözüm istedi. Seyitgazi ilçesi İki Çeşme Mahallesi’nde bulunan ve belediyeye ait olduğu iddia edilen atıl haldeki binalarda çok sayıda yavru köpek ölüsünün olması dikkat çekti. Bölge sakinleri köpek leşleri yüzünden mahallenin koktuğunu belirtti. Bölge yaşayan vatandaşlardan Gazi Büyükcan, bu atıl binalarda çok sayıda yavru köpek leşinin olduğunu ve binaların kimliği belirsiz kişiler tarafından kullanıldığını, burada ateş yakıp alkol ve uyuşturucu kullanıldığını ileri sürdü. Büyükcan, daha önce belediyeye de başvurduklarını ancak bir netice alamadıklarını iddia etti. Gazi Büyükcan, çevrede iki okulun bulunduğunu, mahallelerinde böyle atıl haldeki binalar için bir çözüm istediklerini, mevcut durumun hem mahalle halkı için hem de okula giden çocukların sağlıklarını tehlikeye attığını ifade etti. “Burası 20 ile 25 senedir böyle atıl durumda" Mahalle sakinlerinden Gazi Büyükcan, ”Bu mahallede oturuyorum çocuklarım arkadaki okulda okuyor. Bu durumdan şikâyetçiyim. Burası belediyemize ait bir yer. Burası atıl durumda bırakıldı. Bu binalardaki köpek ölülerini gördünüz. Geceleri kimin gir girip girmediği belli değil. Size de gösterdik içenler var çocuklarımızın yönünden çok kötü bir durum. Hem Sağlık açısından hem de çevre ve görüntü kirliliği açısından kötü, köpek ölüleri var. Örneğin insan sağlığı, hayvan sağlığı yönünden burası belediyenin kendine ait bir yer. Eskiden kullanılan bir yerdi. Bundan sonra yıllarda atıl durumda bırakıldı. Burası ya biz vatandaş her zaman istediğimiz buranın yıkılıp yeniden bir konut yapılması yani yönündeydi ama hiç kimse de ilgilenmedi. Yetkililerden tek isteğim buranın yıkılıp güzelce bir konut veya TOKİ’nin anlaşılıp, oturulacak bir yerler yapılması ilçemizde konu sorunu var. Burası 20 ile 25 senedir böyle atıl durumda. İşte sahipsiz hayvanlar işte insanlar bakıyor bakabildim kadar bakıyor bakamadı işte ölüyor ya orada soğuktan ölüyor atıl durumda olduğu için yani her oda da bir köpek var. Yani evlere geceleri kimin girip çıktığı belli değil, içenler oluyor. Uyuşturucu kullanan olur diye korkuyoruz. Çocuklarımız için korkuyoruz” şeklinde konuştu.
Bitlis HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: "Biz savaşa gitmiyoruz, seçime gidiyoruz" HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, seçim çalışmaları çerçevesinde geldiği Bitlis’in Tatvan ilçesinde yaptığı konuşmada, "Biz savaşa gitmiyoruz, seçime gidiyoruz" dedi. Bitlis’te yaptığı esnaf ziyaretinin ardından Tatvan ilçesine gelen HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, esnafı ziyaret etti. Yapıcıoğlu, daha sonra Tatvan Belediyesi Sergi ve Konferans Salonu’nda düzenlenen iftar programında vatandaşlar ve STK’larla bir araya geldi. Programda konuşan Yapıcıoğlu, kutuplaştırıcı, kışkırtıcı siyaset diline dikkat çekti. Konuşmalarında Gazzeli müslümanları da unutmayan Yapıcıoğlu, 2 milyar Müslüman’ın bu katliama sessiz kaldığını ifade etti. Gazzeli Müslümanlara yapılan iyiliklerin eksik olduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, “Hiçbir savaş sonsuza kadar sürmemiştir. Elbette bu ateş bir gün sönecektir. Oradaki insanlar bizlere direnmenin ne olduğunu, imanın ne olduğunu, vatan savunmasının ne olduğunu birfiil gösterdiler. Ama bizler yani onların dışında kalan 2 milyarlık İslam alemi, maalesef yeterince ders çalışmadığı için daha önceki katliamlardan ders almadığı için sınıfta kaldık. Bir daha söylüyorum oradaki mazlumlar için kim ne yapmışsa, küçük veya büyük ne yapmışsa hiçbirini değersiz görmüyoruz. Elbette kim zerre kadar bir iyilik yapmışsa mutlak surette onun karşılığını alacaktır. Ama hepimizin şunu idrak etmesi gerekir ki bugüne kadar yapılanlar yeterli olmamıştır. Eğer yeterli olsaydı bu soykırım, bu katliam, bu vahşet durmuş olacaktı. Eğer yeterli olsaydı Nazi artığı soykırımcı siyonistler geri adım atmış olacaklardı” dedi. “Biz savaşa gitmiyoruz, seçime gidiyoruz” Düşmanlık tohumları ekmeye çalışanların oyunlarını boşa çıkaracaklarını söyleyen Yapıcıoğlu, “Aziz misafirler biliyorsunuz 31 Mart günü yani 13 gün sonra sandık kurulacak, memleket bir seçim yapacak. Mahalle muhtarını, beldesi veya ilinin, ilçesinin belediye başkanını ve il genel meclis üyeleri veya ilçe belediye meclis üyelerini seçecek. Biz bir seçime gidiyoruz ama birileri sanki savaşa gidiyormuşuz gibi kışkırtıcı bir dil, tahrik edici bir üslup kullanıyor. Ve buradan bu sert üslupla, bu kışkırtıcı, bu milleti birbirine düşürecek üslupla konuşanlar eğer milletin bu üsluba prim vermediğini, bu üslubu kullananların tasvip etmediğini, bunun millete fayda vermeyeceğini gösterdikleri anda ben inanıyorum ki eğer böyle yaparsa halkımız bu dili kullananlar kendilerine ister istemez çeki düzen vereceklerdir. Buradan net ifadelerle şunu söylüyorum, kim bir koltuk için, kim fazladan üç-beş oy için bu milletin evlatlarını birbirine karşı kışkırtıyorsa, kim o düşmanca dili kullanıyorsa, kim bu milletin evlatlarını birbirine kırdırmayı bile göze alıyorsa koltuk milletin tamamen düşmanıdır. Böyle bir vahşet, böyle bir zalimlik, böyle bir vicdansızlık kabul edilemez. İnşallah bu millete o dili kullanan bütün siyasileri gördüğü her yerde mahkum eder, bu dili kullanmayın diye ikaz ederlerse onlar da artık bu malın müşterisinin olmadığını görürlerse yeni bir yol, yöntem bulmak zorunda kalacaklardır. Onlar düşmanlık tohumları ekmeye çalıştıkça Allah’ın izniyle biz onların oyunlarını boşa çıkacağız. Onlar bu milleti birbirine karşı kışkırtma siyaseti güttükleri zaman biz onların bu siyasetini ifşa edeceğiz ve milletin nazarında inşallah onları mahkum edeceğiz. Onlar memlekete diken ekmeye, diken büyütmeye gayret ettikçe biz o dikenleri temizleyecek ve inşallah dikensiz gül yetiştireceğiz. Ve memleketin her tarafına kardeşlik tohumları ekmek suretiyle hepimizin huzurunu müdafaa adına üzerimize ne düşerse bizler onu yapmaya gayret edeceğiz. Biz savaşa gitmiyoruz, seçime gidiyoruz. Bu seçimde şu veya bu parti oy verecek insanlar bazen aynı apartmanda, hatta bazen aynı evin içerisinde yaşıyorlar. Seçimden sonra da o insanlar aynı evde ve aynı apartmanda oturmaya devam edecektir. Öyleyse diyoruz ki siz kendi koltuğu için, kendi siyasi ikbali için sizin 2 hafta sonranızı düşünmeyen insanların bu seçimde haddini bildirin. Allah u Teala seçimin sonuçlarını hepimiz için hayırlı eylesin. Rabbim memleketin huzurunu bozmaya çalışanlara fırsat vermesin” dedi. Ezanın okunmasıyla konuşmasını bitiren Yapıcıoğlu, iftar yemeğinin ardından seçmenlerle fotoğraf çekildi.