POLİTİKA - 05 Nisan 2016 Salı 15:37

Kılıçdaroğlu'ndan kadın bakana ağza alınmayacak sözler

A
A
A
Kılıçdaroğlu'ndan kadın bakana ağza alınmayacak sözler

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Karaman'da yaşanan istismar olayına ilişkin konuşmasında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu ile ilgili ağza alınmayacak bir ifade kullandı. Kılıçdaroğlu'nun kullandığı, "Vali konuşmuyor, Emniyet Müdürü konuşmuyor, Milli Eğitim Bakanı konuşmuyor, Aileden Sorumlu Bakan da zaten birilerinin önüne yatmış vaziyette o da konuşmuyor" ifadelerini, salonda bulunan partililer de alkışlayarak destekledi.

Mecliste partisinin grup toplantısında konuşan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin karanlık günlerden geçtiğini ve iyi yönetilemediğini kaydederek, "Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu ayarlarına dönerek bu karanlığı aşacağız" dedi.

5 Nisan Avukatlar Günü'nü kutlayan Kılıçdaroğlu, mesleğin önemine değindi. Kılıçdaroğlu, "Yargının kurucu unsurlarından birisidir avukatlık. Bütün avukat kardeşlerime sesleniyorum, CHP iktidarında göreceksiniz avukatla savcı aynı düzeyde duracaklar. Adaleti sağlayacağız. Birisi neyi iddia ediyorsa karşı iddia da aynı güçte olacak" diye konuştu.

Polis Haftası'na da değinen ve polislerin zor şartlarda çalıştığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Polis kimdir? Kamu düzenini ve güvenliğini koruyan kişidir. Konut dokunulmazlığının güvencesi polis. Halkın ırz, can ve mal güvenliğinin teminatı. Polisin bu kadar güzel bir tanımı var. Devletin sıcak yüzünü poliste görmek isterim. Polisin dünya kadar sorunları var. 24 saat çalışıyorlar, gecesi gündüzü yok, gazeteciler gibi. Hayatın her alanında polis vardır. Polisler 24 saat çalışırsa fazla mesai yaparlar, fazla mesainin hakkını alamıyorlar. CHP iktidarında polisin 3 bin 600 ek gösterge sorununu çözeceğim dedim, bunlarda çözeceklerini söylediler ama yapmadılar. CHP iktidarında polise 3 bin 600 ek göstergeyi analarının ak sütü gibi kendilerine vereceğim, söz veriyorum. Polisin en büyük derdi siyasetin kendine müdahale etmesi. Tayin ve terfi objektif kurallara bağlanması lazım. Adamı olan terfi ediyor, liyakat esası polislerde de çökmüş vaziyette. Polislerden bir şey istiyorum, siyasi iktidarın polisi değil halkın polisi olun sizi baş tacı yapacağım" şeklinde konuştu.

"2015 VE 2016 YILLARINDA BİR SEFER BİLE DENETLENMEDİLER"
2015 ve 2016 istihbarat raporlarının denetlenmediğini öne süren ve raporların Meclise gelmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Ankara'da iki canlı bomba vardı, 103 çocuğumuz hayatını kaybetti. Ön dinleme yapılıyor, ön dinlemede bulunamadı, bombalar patladı ve akla şu soru geldi, 'bir istihbarat zafiyeti mi var?' evet bir istihbarat zafiyeti var. Parlamentonun çıkardığı kanuna göre bakanlığın teftiş elemanları her yıl en az bir sefer bu istihbarat ile ilgili ön dinlemeyi denetlemek zorundadır. Bu raporlar Meclise gelecek. 2015 ve 2016 yıllarında bir sefer bile denetlenmediler. Yürütme organı, yani Bakanlar Kurulu, yani Başbakan, 'bu meclis istediği kanunu çıkartsın kanun benim' diyor. Meclis Başkanı, siz Meclisin itibarını korumak zorundasınız. Çıkan bir yasanın gereği yapılmıyor, raporlar TBMM'ye gelmiyorsa siz bunu sormak zorundasınız. Siz o koltukta hangi gerekçe ile oturuyorsunuz. 2015-2016 raporların TBMM'ye derhal isteyin" ifadelerini kullandı.

"CHP'Yİ TERÖR ÖRGÜTLERİ İLE İRTİBATLANDIRANLAR ALÇAKLARDIR VE ŞEREFSİZLERDİR"
CHP'li il başkanı ve milletvekiline yapılan fiili saldırılara değinen ve CHP'nin terör örgütleri ile irtibatlandırılmasının alçaklık olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, milletvekili ve il başkanına yönelik saldırılara ilişkin hükümeti ve Cumhurbaşkanını eleştirdi.

Kılıçdaroğlu, "Son günlerde CHP'ye yönelik saldırılar var. İl başkanlarımız sokak ortasında saldırıya uğruyor, milletvekillerimiz saldırıya uğruyor. Bunu kabul edemeyiz. Acaba Sayın Başbakan bir açıklama yapacak mı diye bekledim. Sesini çıkartmıyor. Bu saldırıyı yapanlar CHP'yi terör örgütleri ile irtibatlandırarak yapıyorlar. CHP'yi terör örgütleri ile irtibatlandıranlar alçaklardır ve şerefsizlerdir. Bu ülkenin bağımsızlığı, geleceği için, üniter yapımızı korumak için, ayrım yapmaksızın kucaklayan partiye nasıl böyle bir iftira atabilirsiniz. Ben bunun arkasındaki oyunları biliyorum. Saray destekli bazı çevrelerin hangi oyunların içinde olduğunu biliyorum. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır diyen partiye kimse böyle bir haksızlık yapamaz. O saldırıları yapanlara soruyorum, bu terör örgütü ile masaya oturan kim, valilere talimat veren kim, şehirler silah deposuna döndürülürken 'bunlara dokunmayın' diyen kim. Böyle bir haksızlık, vicdansızlık, ahlaksızlık olabilir mi? Haksızlıklara karşı devlet sesini çıkartmaz diye bir kural mı var? Türkiye yönetilmiyor, savruluyor. Cumhuriyet tarihinin en büyük krizini yaşıyoruz. Herkes farklı konuşuyor. Tam müsamere Başbakanı. Böyle ülke yönetilmez. Dünya kaygı duyuyor. Bu yönetim Türkiye'yi yönetemez. Üçüncü sınıf adamlarla Türkiye Cumhuriyeti yönetilemez. Tonlarca patlayıcı yerleştireceksiniz kimsenin haberi olmayacak. Hepsinin haberi var aslında. Suçlanacaksa CHP mi suçlanacak? Böyle bir ahlaksızlık, alçaklık olabilir mi? Şehirleri dolduracaksın, sonra döneceksin CHP'yi suçlayacaksın. Bunlarda din, vicdan, ahlak kırıntısı bile yok" açıklamasında bulundu.

"AİLEDEN SORUMLU BAKAN BİRİLERİNİN ÖNÜNE YATMIŞ VAZİYETTE KONUŞMUYOR"
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'na yönelik ağza alınmayacak bir ifade kullanan Kılıçdaroğlu, "Öyle bir yoz kültürün içine sokuldu ki Türkiye, Karaman'da olan olaydan sonra Türkiye'nin her tarafından olaylar patladı. Bunlar sabah akşam Müslümanlıktan bahsediyorlar. 14 yıldır bu ülkeyi yönetiyorsunuz, bu çocukları bu yoz kültüre hangi gerekçe ile teslim ettiniz. Kalkmışlar vakıfları savunuyorlar. Çocuklara sahip çıkın, vakıflara derneklere değil. Bir Allah'ın kulu çıkıp da demiyor, kardeşim bu çocuklar yasa dışı burada nasıl kaldı. Vali konuşmuyor, Emniyet Müdürü konuşmuyor, Milli Eğitim Bakanı konuşmuyor, Aileden Sorumlu Bakan da zaten birilerinin önüne yatmış vaziyette o da konuşmuyor. Bu yurtlara kim izin veriyor. 'Biz izin vermedik' diyorlar, izin vermediysen bunlar nasıl açıldı. Bu çocuklar oraya niçin gitti? Kocaman bir sessizlik. Milli Eğitim Bakanı niye konuşmuyor. Bu işlerin baş sorumlusu sen değil misin? Neden o çocukları sapıklara teslim ediyorsunuz" dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.