POLİTİKA - 31 Ocak 2015 Cumartesi 18:07

'Kılıçdaroğlu’ndan muhtar olur mu?'

A
A
A
'Kılıçdaroğlu’ndan muhtar olur mu?'

Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan için bir dönem ‘Muhtar bile olamaz’ denildiğini hatırlatarak, “O Genel Başkanımız, ülkemizin cumhurbaşkanı olarak geçen hafta muhtarları makamında ağırladı. Şimdi tabii sormak lazım, aday olduğu yerde ikamet adresini bulamayan Kılıçdaroğlu’ndan muhtar olur mu?” dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Manisa’da partisinin kongresinde yaptığı konuşmada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirekek, “İkamet adresini bulamayan Kılıçdaroğlu'ndan muhtar olabilir mi? Hani hukuki olarak olur da siyaseten acaba ne kadar yıl idare edebilir” dedi.

Başbakan Davutoğlu, Manisa’da partisinin 5. Olağan Genel Kurulu’na katıldı. Atatürk Spor Salonu’nda yapılan kongrede Davutoğlu’na, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, AK Parti TBMM Başkan Vekili Ayşenur Bahçekapılı, eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, bakan yardımcıları, AK Parti milletvekilleri eşlik etti. Başbakan Davutoğlu, kongrenin yapılacağı salona girişi öncesi, dışarıda bekleyen partililere kısa bir konuşma yaptı. Daha sonra salonda bekleyen büyük kalabalığı selamladı. Kongrede ilk konuşmayı yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, duygulu anlar yaşadı. İzmir’de Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun çok coşkulu karşılandığını dile getiren Arınç, “Bugün Manisa il kongremizin 5.’sini yapıyoruz. Gerçekten büyük bir kalabalık coşku ve heyecan var. Sayın Başbakanımızı İzmir, çok güzel karşıladı. Manisa’da da aynı coşkuyu görebiliyoruz. Manisa’nın şimdilik en büyük salonunu tıklım tıklım dolmuş. İnşallah Gençlik Spor Bakanlığımız Muradiye’mizde buranın 3 büyük misli salonu bitirdiğinde bir dahaki kongremizi orada yapacağız. Burası benim memleketim 50 yılı aşkın bir zamandır birlikteyiz. Alaybey Şehitler İlkokulu’nda okudum. Liseyi Manisa Lisesi’nde bitirdim. Daha sonra Hukuk Fakültesi’nden mezun oldum ve iş hayatıma başladım. 22 yıl avukatlık yaptık. Siyasi hayatıma Milli Selamet Partisi’yle başladım. Bugün 45 yıllık siyasi hayatımızın beklide son kongresini yapıyoruz. İnşallah önümüzdeki Haziran ayında rabbimiz kısmet edecek ve AK Parti çok büyük başarıyla iktidar olacak. Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu iktidarlığında 63. hükümetimizi kuracağız. Gönlümüz, ruhumuz, aşkımız sevgimiz hep birlikte olacak. Sayın il başkanımı dinlerken kendi gençliğim göz önüne geldi. Bende Milli Nizam Partisi’nde başladım. Rahmetli Erbakan hocamızın Konya seçimlerinde yanında çalıştım. 1971 yılında Manisa’da göreve başladık. 1974’lerde il başkanı oldum. O günden bu yana çizgimizi düz tutarak, düşerek kalkarak ama dost doğru bu günlere geldik. Her halde içinizde dört defa partisi kapatılan bir arkadaşımız yoktur. Bu kapatma davalarında siyasi yasaklı olması istenenlerde ya birincisi ya ikincisi oldum. AK Parti’yi de kapatmak istediler ama hamdolsun muvaffak olamadılar. Artık ülkemizde ifade özgürlüklerinin en güçlüsü var. Artık siyasi parti kapatmalarından bahsetmiyoruz. Türkiye’de iyi doğru güzel adına ne yapılmışsa biz yaptık hamdolsun. Yollardan hastanelere barajlarından göllerine üniversitelerinden yüksekokullarına Manisa’da gözümüzü açtığım her yerde AK Parti var. Zor günler geçirmiştik geçmişte. Partilerimiz yüzde 3.5 alıyordu, yüzde 7 alıyordu, yüzde 11 alıyordu. Yolumuzdan dönmedik Allah bize en büyük zaferleri AK Parti’de görmeyi nasip etti” dedi.

ARINÇ DUYGULU ANLAR YAŞADI
AK Parti’nin yeni kurulduğu 2002 yılında Manisa’da yaptıkları ilk mitingi anlatan Arınç, konuşması sırasında duygulandı. Arınç, “Kırtık tarafından gelmeden önce Hambalınkırı mevkiinden aşağıya sallandık. Buraya gelmemize 10 kilometre kala yollarımız kesildi, insan seli vardı. Araçlarımız vardı. Gözyaşları içerisinde Rabbimize hamd ettim. Hamd olsun o gün Sultan Meydanı’nı dolduran 40 bini aşkın insan seli, Sayın Cumhurbaşkanına olan derin muhabbetini ortaya koydu. Manisa, 30’larda başladı, 40’ları gördü. yüzde 50’ye geldi. Manisa’da 420 bin oy almış yürekli insanlar var. Artık büyük zaferlerin müjdesini bekliyoruz. İnşallah her şey çok güzel olacak. 13 yıldan beri iktidardayız. Ne berekettir ki bu milletin kabul edilmiş duası 13 yıldan buraya kadar iki tane Cumhurbaşkanı çıkardı. 3 tane Başbakan çıkardı. Bu parti 4 tane Meclis başkanı çıkardı. Allah bana ilk iktidarımızın TBMM Başkanı olmayı nasip etti. AK Parti’nin başarısıyla 2002’den 2007’ye kadar meclis başkanlığını şerefle taşıdım” diye konuştu.

“İZMİR’DE YEREL YÖNETİMLERİNİN YAPTIĞI HİÇ BİR ŞEY YOK”
Yerel seçimlerde Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanamamaları hakkında konuşan Arınç, “Bu bizim kusurumuzdur. Bunu da bir kenara yazalım. 11 ilçe belediye başkanlığını kazandık. Büyükşehir Belediye Meclisinde çoğunluğumuz var. Hamd olsun ki Şehzadeler ve Yunusemre gibi metropol iki ilçelerin belediye başkanlığı bizde. Sayın Başbakanımıza söz vermemiz gerekiyor. Haziran seçimlerinde Manisa’da en çok milletvekili çıkarmamamız gerekir. 5 değil 6’yı hedefleyecekseniz. 10’u da hedefleyin ama 6’dan aşağı düşmeyin. 5’ten şaşma 6’dan aşma tembel çocuklarının lise ve ilkokulda söylediği sözler vardır.5 bize yakışmıyor sevgili Manisalılar. En az 6 olacak inşallah. Bunun için çalışacak ve gayret edeceksiniz. Hamd olsun 3. Dönem belediye başkanlığını kazanan arkadaşlarımız var. 2’inci dönem kazananlar var. El ele vereceksiniz inşallah bütün gücümüzle Haziran 215’te Manisa’nın en çok milletvekili çıkardığımız müjdesini Sayın Başbakanımız ile sizden aldığımızda sizlere helal olsun diyeceğiz. Takdir edeceğiz. Ve umarınız ki 6’yı da aşarsanız Sayın Başbakanımız size bakanlık verecek. Bakanlığın Manisa’mız bizden sonra da devam ettirmesi lazım. Dünyanın en güzel il. Bursa’yı ihmal etmeyelim tabi canım. İkiye de onu koyalım ama cennette yaşıyorsunuz. Allah böyle bereketli böyle samimiyeti böyle güzelliği böyle insan kalitesini özenmişte Manisa’ya vermiş. Siz böyle bir memlekette yaşadığınız için her gün Allah’a şükür secdesi etmeniz lazım. 4 mevsimi bir arada yaşıyorsunuz. Toprağınız bereketli. 3 mahsul alabilecek noktadasınız. Tarım ve sanayimiz çok gelişti. 5 tane organize sanayi bölgemizden binlerce işçimize ulaşıyoruz. İhracatımız en fazla olan illerin arasında. Sayın ekonomi bakanımızın dili olsa da söylese. Manisa’nın ihracatta geldiği noktayı bir anlatsa da hepimiz alkışlasaydık. Veysel beyi nasıl alkışlandınız çünkü Veysel Eroğlu bana kalırsa Afyondan çok Manisa’nın bakanı ve milletvekili. Şöyle şapkasını havaya attı düşene kadar Manisa ne istiyorsa istesin dedi. Onlarca baraj yaptı size. 20’den fazla gölet yaptı size. Manisa’nın çok eski derdi vardı Gördes barajı biz bile unutmuştuk artık. Bu iş olmaz diyorduk nasıl olmaz dedi. 4 senede bitirdi. 232 milyon TL para saydı ellerine. ‘Daha çabuk bitirin daha çok para vereceğim’ dedi. Gördes barajı 50 yılının hayalidir. Doğru Yol Partisi, Anavatan Partisi Gördes barajı yapacağım diye iktidarlığı döneminde yapamadı. Hamd olsun biz yaptık. 180 bin dönüm araziyi suluyoruz. İzmir’i arsenikli su içmekten kurtarıyoruz.İzmir’de yerel yönetimlerinin yaptığı hiç bir şey yok. Bölünmüş yollarını hükümetimiz yaptı. Bölünmüş yollara kavuştuk. İlçelerimizin hepsi hastanelerine kavuştu. Demirci’ye de açacağız. 650 yataklı şehir hastanemizin temellerini planları bitti besmele çekerek başlayacağız. Değerli kardeşlerim sizleri hasretle kucaklıyorum. Burada birlikte siyaset yaptığımız yol arkadaşlarımdan birkaç tanesi geçtiğimiz günlerde rahmete kavuştu. Hepsine Allah’tan rahmet diliyorum. Hasta olanlara dua ediyor hepsine Allahtan şifa diliyorum. Ve siz bütün Manisa’yı sevgi ile kucaklıyorum. Yolla devam edeceğiz. Haziran seçimlerde inşallah Ege’nin en başarılı ili olacağız. En çok milletvekili çıkaracağız. Alnımız ak başımız dik sizi Başbakanımıza emanet edeceğiz. Size güveniyoruz. Allah yolunuzu bahtınızı açık etsin. Beni de unutmayın Allah’a emanet olun” ifadelerini kullandı.

“MANİSA’YA GELİP DE DEVLET AHLAKI ALMAYAN NASİPSİZDİR”
Sözlerine Manisa’da yaşamış manevi şahsiyetlere selam göndererek başlayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Manisa’yı ne zaman düşünsem ne zaman tefekkür etsem önümde hep fidanlık beliriyor. Şehzade olup gelir sultan olarak dönen devlet adamlarının şehridir Manisa. 17 şehzade Manisa’da eğitim gördü. 7’si payitaht gitti. Manisa’ya gelip de devlet ahlakı almayan nasipsizdir. 6’yuı aşarsa bakanlık dedi. Bu ülkede başbakan olup ta kendisini Manisalı hissetmeyen varsa gafildir gafil. Manisa bize devlet ahlakı öğretir Manisa bize tevazu öğretir onuru öğretir. Neden Osmanlı şehzadelerin Manisa’ya gönderir. Ben hep söylerim şehirler bizim hocamızdır, şehirlerden alırız biz derslerimizi. Demek ki Osmanlı, Manisa’da bir şey keşfetmiş ki devlet adamı olacak imparatorluğunu yönetecek olanlar gitsin Manisa’da ders alsın sonra devletin başına gelsin. Biz Manisa’ya kibirle, öfkeyle, nefretle gelmeyiz. Biz Manisa’ya tevazuyla ders almak için geliriz. Feyz almak bereket akmak için geliriz. Allah Manisa’nın bu maneviyatını hiçbir zaman eksik etmesin. Manisa kim devlete sahip çıkar onu çok iyi biliyor. Kim bu topraklara sahip çıkar onu çok iyi biliyor. Kim Şehzade olarak gelen sultan olarak dönen ataları gibi Manisa’dan devlet ahlakıyla dönebilir bunu biliyor. O yüzden biz Manisa’ya müteşekiriz. Her zaman Manisa’nın hizmetinde olmayı bir şeref bildik.”

“BİZ OLDUĞUMUZ SÜRECE HİÇBİR ZAMAN FETRETE İZİN VERMEYECEĞİZ”
Manisa’nın Osmanlı’da fetret devrini biten şehir olduğunu vurgulayan Başbakan Davutoğlu, “Nasıl Osmanlı kuruluşundan 100 yıl sonra bir fetret dönemi yaşadıysa Cumhuriyet’imizin 100. yılına yaklaşılırken, 2001’de Cumhuriyetimizin en büyük fetreti yapıldı. En büyük fetreti yaşandı. Hükümet fiilen yoktu. Hükümet toplanamıyordu. 3 parti lideri bir araya gelip açıklama yapıyordu. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantıları hükümet toplantılarından daha fazla takip ediliyordu. Çünkü MGK kararları uygulanıyordu. Fiilen Türkiye’de hükümet yoktu. Fiilen ekonomiyi İMF ediyordu. Siyaseti MGK idare ediyordu. Uluslararası dış politika zaten Kıbrıs dışına çıkamıyordu. AK Parti kadroları ortaya çıktığında ülkede fetret vardı. Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde biz bu fetreti bitirdik. Biz olduğumuz sürece hiçbir zaman fetrete izin vermeyeceğiz. Cumhuriyet çok fetret gördü. 27 Mayıs darbesiyle Başbakanımız asıldı. Şehit Başbakanımız. Allah rahmet eylesin. Bayrağı başkaları aldı. 12 Mart muhtırası bir fetret dönemi var. 12 Eylül bir fetret dönemi daha var. 28 Şubat bir fetret daha ve arkasından Sakarya’daki depreme dahil müdahale edemeyen aciz Başbakanlar ve aciz bir hükümet vardı. Herkes elini vicdanına koysun şöyle bir düşünsün 12 yıldır bu ülkede herhangi bir siyasi krizi var mı gördünüz mü? Varsa siyasi cunta ve paralelciler yapmıştır. Ama onların karşısında dimdik duran AK Parti vardı. Biz ne tehditlere ne şantajlara ne kumpaslara boyun eğdik. Milli iradeden bir an bile taviz vermedik” dedi.

“KILIÇDAROĞLU’NDAN MUHTAR OLABİLİR Mİ ?”
Bundan sonra devletin başına gelecek olan herkes önce Manisa’ya gelip devlet ahlakı alacağını aktaran Davutoğlu, “Manisa’dan bir sultan nasıl çıkarılır öğrenecek. Bizde her an Manisalıyız. Siyasi fetret öylesine ağırdı ki her bir partinin içerisinde koalisyon partilerini iltifatı vardı. Bizim dönemde de fetret çıkarmaya çalıştılar. İktidarımızın başlamasından önce kurucu Genel Başkanımız siyasi yasaklı oldular. Beklediler AK Parti’de geride kalanlar bir fetret çıkarsın. Çıkmadı çünkü bizim vefamız davamızadır. Başka hiç bir şeye vefa yada sadakat göstermeyiz. Sadakatimiz milletedir. Davamız rabbimizedir. Ne oldu siyasi yasak koydukları genel başkanımız ‘Muhtar bile olamasın’ dedikleri genel başkanımız ülkemizin Cumhurbaşkanı olarak geçen hafta makamında ağırladı. Şimdi tabii sormak lazım da devletten bahsederken aklıma nedense o gelmiyor ama aday olduğu yerde ikamet adresini bulamayan Kılıçdaroğlu'ndan muhtar olabilir mi? Hani hukuki olarak olur da siyaseten acaba ne kadar yıl idare edebilir" dedi.

“ZANNETTİLER Kİ AK PARTİ KADROLARININ DİZLERİNİN BAĞI ÇÖZÜLÜR VE ARALARINDA İHTİLAFLAR ÇIKAR”
Genç subaylar rahatsız diye, fetret diye başlıklar atıldığını anlatan Davutoğlu, "O zaman dedik, 'Şerefli Türk subayları milletin, demokrasinin emrindedirler. Bir daha hiçbir şekilde silahlı kuvvetlerimizin içinden herhangi bir hiyerarşi bozukluğuna dayalı darbe heveslileri çıkmayacak.' Hamdolsun artık her şey yerli yerine oturmaya başladı, oturdu. Daha sonra, Cumhuriyetle alakası olmayan Cumhuriyet mitingleriyle, 2006'da Danıştay saldırısıyla kumpas kurdular. 2007'de cumhurbaşkanlığı seçimlerine giderken e-muhtırayla yeni fetret çıkarmaya kalktılar. Zannettiler ki AK Parti kadrolarının dizlerinin bağı çözülür ve aralarında ihtilaflar çıkar. AK Parti, dağ gibi millet de milli iradeyi de demokrasiyi de savundu ve savunmaya devam edecek" şeklinde konuştu.

"ONURSUZCA, HAYSİYETSİZCE KURULAN PARALEL TUZAKLARI HAREKETE GEÇİRDİLER"
AK Parti’ye açılan kapatma davasıyla ülkede yeni bir fetret dönemi yaşatmak istendiğini kaydeden Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Baktılar ki AK Parti hiçbir şekilde sarsılmıyor bari kapatalım. Parti kapatma davasında karşısında demokrasi mücadelesi verdik. Yetmedi, tam ülke tekrar siyasi istikrarıyla fetret döneminin bütün izlerini sildiği, demokrasi ve güçlü ekonomiyle ayağa kalkmışken, yani Mayıs 2013'te IMF'ye son borcunu ödemiş, ekonomideki fetreti bitirmişken, üçüncü köprü ve üçüncü havalimanını kendi şirketlerimizle yapacak güce ulaşmışken, dünyada yükselen Türkiye'den bahsediyorken, faizler yüzde 5'e inmişken, Gezi provokatörlerini sahaya çıkardılar. İstediler ki fetret olsun. Biz kimseye, hiç kimseye pabucu bırakmayız. Hele demokrasiyi, milli kaderini kimseye terk etmeyiz. O da başarılı olamayınca, bu sefer 17-25 Aralık kumpasıyla, arkasından da MİT operasyonuyla, onursuzca, haysiyetsizce kurulan paralel tuzakları harekete geçirdiler. Onların karşısında da dimdik durduk. 30 Mart'ta, 10 Ağustos'ta bir kez daha millet dedi ki, 'Ben bu ülkede fetret görmek istemiyorum, demokrasi dışı sistem görmek istemiyorum' dedi ve en güçlü desteği 30 Mart'ta AK Parti'ye, 10 Ağustos'ta Cumhurbaşkanımıza verdi." 

ERSAN ERDOĞAN - ÖNDER AYDIN - SADIK CANGEL

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya TÜİK’in çocuk portalı Malatya’da öğrencilerine tanıtıldı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından çocuklarda veri okuryazarlığını artırmak amacıyla hayata geçirilen ‘TÜİK Çocuk’ portalı projesi Malatya’da ilkokul öğrencilerine tanıtıldı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 98’ncı kuruluş yıldönümü dolayısıyla TÜİK Malatya Bölge Müdürlüğü tarafından Fırat Ortaokulunda öğrencilere eğitim verildi. Eğitimde Malatya’nın nüfusu, ilçelerinin sayısı ve Türkiye’nin kaç ili olduğu gibi bazı bilgileri içeren bir mini yarışma yapılırken soruları doğru yanıtlayan öğrencilere ise hediye takdim edildi. TÜİK Malatya Bölge Müdürlüğü İstatistik Grup Müdürü Ramazan Oruç, gazetecilere yaptığı açıklamada Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Türkiye Ofisi ile birlikte yürütülen çalışma doğrultusunda çocukların gelişimine katkıda bulunduklarını söyledi. Platformda çocukların anlayabileceği sadelikte ve düzeyde istatistikler oluşturulduğunu kaydeden Oruç, “Çocuklarımızın kendilerinin girip oyun oynayabileceği, vakit geçirebileceği, belirli istatistiklere ulaşabileceği bir platform oluşturduk. Burada tüm çocuklarımızı bu platforma girip ziyaret etmeye davet ediyoruz. Bu platformu tüm çocuklarımıza bu yıl 23 Nisan hediyesi olarak takdim ettik" dedi. Etkinliğe katılan öğrenciler ise platformun çok eğlenceli olduğunu ve burada istatistiki çalışmaları öğrendiklerini söylediler.
Ankara Bakan Kacır: "Türkiye uzay teknolojilerinde ilerleme kaydetmeye kararlıdır" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz ve genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır" dedi. Türkiye Uzay Ajansının (TUA) ev sahipliğinde düzenlenen "Space Technology Conference (STC) 2024 Orta Avrasya Uzay Teknolojileri Konferansı" Ankara’da bir otelde başladı. Bakan Kacır, konferansın açılışına gönderdiği video mesajda, etkinlik kapsamında uzay sektörünün büyüyüp geliştiği bir dönemde dünyanın dört bir yanındaki uzay topluluklarını bir araya getirmenin önemine işaret etti. Kacır, uzayın daha erişilebilir hale geldikçe ve uzay yarışına yeni katılımcılar dahil oldukça küresel uzay sektörünün hızlı bir ilerleme kaydettiğini, bu büyümenin evreni kavrayış açısından önemli bir gelişmeye yol açtığını anlattı. "Önümüzdeki 12 yıl boyunca küresel ekonominin iki katı büyüyeceği öngörülüyor" Bakan Kacır, uzay sektörünün artık her yerde insanların günlük yaşamlarını etkilediğini ve küresel ekonominin tüm sektörlerinde değer oluşturma kapasitesine sahip olduğunu belirterek, "Uzay ekonomisinin 2035’e kadar 1,8 trilyon dolar büyüklüğünde bir pazara ulaşması ve önümüzdeki 12 yıl boyunca küresel ekonominin iki katı büyüyeceği öngörülüyor. Türkiye, son 22 yılda geliştirdiği sağlam altyapı sayesinde uzayın sunduğu sınırsız fırsatlardan yararlanmaya fazlasıyla hazır. Uzaya dair yeteneklerimiz artık kendi uydularımızı geliştirmemize, test etmemize ve üretmemize olanak sağlıyor" diye konuştu. "Uzaydaki varlığımızı insanlık yararına kullanacağız" Bilsat, Rasat, Göktürk ve İmece uydularıyla görüntüleme uydularının üretiminde önemli kabiliyetler kazandıklarının altını çizerek, yakında ilk milli haberleşme uydusu Türksat 6A’yı fırlatarak bu alanda yetkin 11 ülkeden biri olacaklarını belirten Kacır, şunları kaydetti: "Uzaydaki varlığımızı sürdürmeyi ve onu barış içinde tüm insanlığın yararına kullanmayı hedefliyoruz. Kaynaklarımızı, yeteneklerimizi, insan sermayemizi ve altyapımızı istikrarlı bir şekilde geliştiriyoruz. Türkiye Milli Uzay Programı, keşif ve inovasyonun sınırlarını zorlama kararlılığımızı örnekleyen 10 yıllık cesur girişimleri, stratejileri ve hedefleri özetleyen vizyoner bir yol haritası belirliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde Milli Uzay Programımızın kilometre taşlarından biri de insanlı ilk uzay bilim misyonumuz oldu. Küresel uzay yarışında önemli bir oyuncu olarak ortaya çıktığımızı ve keşif, yenilik ve ilerlemeye olan sarsılmaz bağlılığımızı göstererek, bu tarihi görevi başarıyla tamamladık." "Yerli ve milli hibrit roketle Ay’a ulaşacağız" Kacır, Türk Astronot ve Bilim Misyonu’nun uzayda yeni yetenekler arayışlarında büyük önem taşıdığını belirterek, şöyle devam etti: "Uluslararası Uzay İstasyonu’nda daha fazla bilimsel araştırma yapılması, uzay teknolojilerinde AR-GE ve üretim kapasitelerinin güçlendirilmesi için programlar başlatacağız. Yeni nesil uydu geliştirmede küresel bir oyuncu olmayı, bölgesel konumlandırma ve zamanlama sistemimizi geliştirmeyi ve uzay limanı kurarak uzaya erişimi güvence altına almayı hedefliyoruz. Yerli ve milli özgün hibrit roketle Ay’a ulaşacağız." "Uzay teknolojisinde ilerleme kaydetmeye kararlıyız" Kacır, her yaştan ve kesimden binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen Gökyüzü Gözlem Şenlikleri’nin de uzay ile toplumu buluşturduğunu vurgulayarak, "Uzay bilimi ve teknolojisinde insan kaynağımızı güçlendirmeye yönelik adımlar atmaya devam edeceğiz. Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz ve genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır" dedi.
Düzce Yumurta tavuğu dağıtımında uzun kuyruklar oluştu Ziraat Odası tarafından Düzceli çiftçilere tavuk dağıtımı yapıldı. Yumurta tavuğu dağıtımında uzun kuyruklar oluştu. Düzce Ziraat Odası tarafından çiftçilere destek olmak amacıyla yapılan çalışmada 5 bin adet Ataks cinsi yumurta tavuğu dağıtıldı. Sabah saatlerinde başlayan tavuk dağıtımında tavuklarını almak isteyen Düzceli çiftçiler Ziraat odası önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Vatandaşlar, 170 TL’ye tavuk almak için bekledi. 3 Yıl yumurta veriyor Türkiye’de üretimi yapılan yerli Ataks tavuğu Tavukçuluk Araştırma Enstitüsü tarafından yetiştirilirken 3 yıl kadar yumurta veriyor. Hastalıklara karşı dirençli, iklim şartlarını karşı dayanıklı olduğu bilinen Atkas tavuklarının yumurta rengi ise beyaz-kremsi renk şeklinde görülüyor. Yıllık yumurta verme ortalaması ise 240 ile 270 civarında oluyor. Çiftçimizin ihtiyacını karşılıyoruz Tavuk dağıtımı ile ilgili konuşan Düzce Ziraat Odası Başkanı Ramazan Öztürk, alışkanlık haline gelen civciv dağıtımını bu yıl tavuğa çevirdiklerini belirterek şunları söyledi; “Çiftçilerimize her yıl civciv dağıtıyorduk, bu yıl 3 aylık olarak 5 bin civarı tavuk dağıtımı yapacağız. Buda Düzce’ye 5 bin tavuğun girmesi demektir. Bu bir projedir. Çiftçilerimize katkımız olsun diye böyle bir çalışma yaptık. Talep olduğu sürece de dağıtıma devam edeceğiz. Bizim tahminlerimizde de fazla talep oldu. Bu talep çiftçilerimizin ihtiyacı olduğunu gösterdi. İhtiyaçları karşılamaya çalışıyoruz. Bu tavuklar yumurta tavuğudur. Düzce’mize her gün 5 bin yumurta girişi bu tavuklarla mümkün olacak. Karadeniz bölgesinde uygun olan Ataks cinsi tavuklar 170 TL’den çiftçimize veriyoruz." Tavuk almak için bekleyen Sinan Korkmaz ise; “Yeğenim ile birlikte tavuk alamaya geldik. Yumurtası ile doğal beslenmek için. Market yumurtası yerine kendi ürünlerimizi yetiştirmeyi tercih ediyoruz. 10-12 Tavuk almayı düşünüyorum”dedi. (SA-ALI-