POLİTİKA - 30 Kasım 2016 Çarşamba 13:51

Kılıçdaroğlu’ndan ’yurt sorunu’ eleştirisi

A
A
A
Kılıçdaroğlu’ndan ’yurt sorunu’ eleştirisi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Aladağ’da yurtta kalan çocuklarımız da köylerden gelip barınacak yerleri olmadığı için bir yurtta kalan çocuklarımız. Sormamız gereken soru şu; koskoca Türkiye Cumhuriyeti nasıl olur da yurt sorununu çözemez” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çankaya Belediyesi Atatürk Kültür Merkezinin temel atma töreninde yaptığı konuşmada Adana’da yurtta çıkan yangına değinerek, “Atmosferin biraz karamsar olduğunu biliyoruz. Aslında her gün güzel bir güne uyanmak isteriz. Huzur içinde yatağımızdan kalkıp sofraya kahvaltıya oturmak isteriz. Akşam televizyonun karşısına geçip haberleri, dizileri, filmleri, tartışma programlarını huzur içinde dinlemek isteriz. Fakat bugün geldiğimiz nokta bunlara imkan vermiyor. Dün akşam acı bir haberle karşı karşıya kaldık. 11 kız çocuğumuz, 1 görevli çıkan yangında hayatını kaybetti. Çocukların ne kadar önemli olduğunu bütün anneler babalar bilir. Çocukların üzerine titreriz. Onların bizden daha iyi bir eğitim almalarını isteriz. Daha iyi yaşam koşulları yakalamalarını isteriz. Her türlü özveride bulunuruz çocuklarımız daha iyi yetişsin diye” diye konuştu.

“KOSKOCA TÜRKİYE CUMHURİYETİ NASIL OLUR DA YURT SORUNUNU ÇÖZEMEZ"

“Aladağ’da yurtta kalan çocuklarımız da köylerden gelip barınacak yerleri olmadığı için bir yurtta kalan çocuklarımız” diyen Kılıçdaroğlu, “Sormamız gereken soru şu; koskoca Türkiye Cumhuriyeti nasıl olur da yurt sorununu çözemez. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti ‘dünyada meydan okuyoruz’ diye bağıranlar, acaba bu çocukların yurt sorununu neden çözmezler. 14 yıldır iktidardasınız, yurt sorununu neden çözmüyorsunuz? Yurda bakıyorsunuz yangın merdiveni var. Ama çocukların, ölen kız çocuklarımızın yığıldığı yer yangın merdiveninin kapısının önü. Açılmıyor, çünkü kilitli. Oysa teknoloji var. İçeriden açılan, dışarıdan açılmayan kapılar var. Neden bunlar yapılmaz, neden bunun önlemi alınmaz. Neden ve hangi gerekçeyle izin verilir. O anne ve babaların yaşadığı acıları hepimiz yüreğimizde hissediyoruz. Emin olun dinleyince insanın içi acıyor” dedi.

“RTÜK HEMEN YAYIN YASAĞI GETİRMİŞ, NİYE YAYIN YASAĞI GETİRİRSİNİZ?"

Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

“Şimdi yayın yasağı getirmişler, RTÜK hemen yayın yasağı getirmiş. Niye yayın yasağı getirirsiniz? Yani gerçeklerin vatandaş tarafından öğrenilmesini niçin istemiyorsunuz? Hangi gerekçeyle yayın yasağı getiriyorsunuz? Anlamak mümkün değil emin olun. Gerçekleri nereye kadar saklayacaksınız, nereye kadar götüreceksiniz? Her gün bir felaketle karşılaşıyoruz. Haftanın bir günü yok ki ya şu günde bari yüzümüz gülsün, şu günde bari sokakta karşılaştığımız insana gülerek selam verelim. Nasıl oldu da Türkiye bu kadar karanlık bir atmosferin içine sokuldu. Hangi gerekçeyle sürüklendi Türkiye buraya. Hepimizin oturup düşünmesi lazım. Bu ülkenin işçisinin de, köylüsünün de, memurunun da, sanayicisinin de, esnafın da oturup düşünmesi lazım. Türkiye bunları hak etmiyor.”

“BU KÜLTÜR MERKEZİNİN TEMELİNDE TASADA VE KIVANÇTA BERABER OLMAK YATIYOR ASLINDA"

Bir kültür merkezinin temelini attıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bu kültür merkezinin temelinde ne yatıyor biliyor musunuz? Tasada ve kıvançta beraber olmak yatıyor aslında. Bir kültür merkezinde nasıl tasada ve kıvançta beraber olunur düşünün, burada bir sanat filmini izlediğimizi düşünün. Karanlık bir ortamda bir film izliyoruz. Filmde yaşanan bütün duyguları ortak yaşıyoruz. Görüşümüz, inancımız ne olursa olsun. Ortak yaşamayı öğreniyoruz. Bir tiyatroya gittiğimizde o tiyatroda yaratılan atmosferi yine hep birlikte yaşıyoruz. Darbe yönetimleri kültürden hep korkmuştur. Sanattan hep korkmuştur. Filmlerin yasaklandığını biliyoruz, tabloların yasaklandığını, şiirlerin yasaklandığını, kitapların, romanların, fotoğrafların yasaklandığını biliyoruz. Yasaklayanlar aslında korkak insanlardır. Onlarda cesaret yoktur. Cesaretleri olsa yasaklamazlar. Biz yasaksız bir Türkiye’yi, özgür bir Türkiye’yi hep özledik ve gerçekleştirmek için de çaba harcıyoruz. Tek bir amacımız, hedefimiz var. Görüşümüz, inancımız, kimliğimiz, siyasi görüşümüz ne olursa olsun bu ülkede insanca yaşamak istiyoruz. Bu ülkede birlikte yaşamak istiyoruz. Bu ülkede güler yüzlü yaşamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Osmangazi’de metruk bina yıkımları hız kazandı Osmangazi Belediyesi, vatandaşların can güvenliğini tehdit eden ve sosyal riskler oluşturan metruk binaları tek tek yıkıyor. Belediye ekipleri son olarak Çaybaşı Mahallesi’nde yer alan metruk binanın yıkımını gerçekleştirdi. Atıl vaziyette bulunan ve kent estetiğini bozan metruk yapılar, madde bağımlılarının mesken tutması sebebiyle de vatandaşlar için tehlike arz ediyor. Yapı Kontrol Müdürlüğü ekipleri durum tespiti yapılıp, yasal işlemleri tamamlanan metruk binaları yıkarak ortadan kaldırıyor. Çaybaşı Mahallesi’nde vatandaşların emniyeti ve sağlığı açısından risk oluşturan metruk bina, hukuki ve idari süreçlerin tamamlanmasının ardından belediye ekipleri tarafından yıkıldı. Yıkım esnasında olumsuzluk yaşanmaması için gerekli tedbirler ekipler tarafından alındı. Yıkımın ardından ortaya çıkan molozlar, belediye ekipleri tarafından kamyonlara yüklenerek yıkım alanı temizlendi. Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, vatandaşların huzuru ve güvenliği açısından metruk binaların riskler taşıdığına dikkat çekerek, “Amacımız daha güzel, modern, sağlıklı ve yaşanabilir bir Osmangazi oluşturmak. Metruk binalar, gerek çökme riski taşıması gerekse de kötü niyetli kişiler tarafından mesken tutulması nedeniyle vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği için tehlike arz ediyor. Mahalle sakinlerinin huzuru ve güvenliği bizim için önemli. Bu doğrultuda vatandaşlarımızın güvenliği için metruk binaların yıkımına devam edeceğiz” dedi.
Kütahya Kütahya’da “Özbekistan’dan Bahar Nefesi” başlıklı etkinlik Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Müzeler Koordinatörlüğü tarafından “Özbekistan’dan Bahar Nefesi” başlıklı etkinlik düzenlendi. Özel Ahmet Yakupoğlu Müzesi’nde DPÜ Müzeler Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen etkinliğe Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Arif Kolay, etkinliğin çalıştay bölümüne katılacak olan Özbek sanatçılar ve öğrenciler katıldı. Etkinliğin Özbek kültürünün şehrimizde tanınırlığına önemli bir katkı sunacağına inandığını kaydeden Kızıltoprak, etkinliğin sergi bölümünde yer alan eserlerin her birinin iki ülkenin arasındaki dostluğu simgelediğini ifade etti. Daha sonra etkinliğe katılan sanatçılardan Özbekistan Ulusal Sanat ve Tasarım Enstitüsü öğretmenlerinden Jasvant Annazarov ve Rustam Huayberganov da konuşma yaparak düzenlenen etkinlikten dolayı üniversiteye teşekkür etti. Özbek halk figürlerinden örnekler sunan dans gösterisinin ardından protokol üyeleri tarafından resim ve Özbek kıyafetleri sergisinin açılışı yapıldı. DPÜ Müzeler Koordinatörlüğünden yapılan açıklamada söz konusu serginin 25 Kasım’a kadar sanatseverleri beklediği kaydedi DPÜ Ahmet Yakupoğlu Müzesi’nde DPÜ Müzeler Koordinatörlüğü ve Bursa Uludağ Üniversitesi Ali Şir Nevai Özbek Dili ve Kültürü Merkezi Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen etkinliğe Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Arif Kolay, etkinliğin çalıştay bölümüne katılacak olan Özbekistan Sanat Akademisi ve Özbekistan Ulusal Sanat ve Tasarım Enstitüsü sanatçıları ve öğrenciler katıldı.
Ankara Yeniden Refah lideri Erbakan: “İnancımızla, insanlığımızla, tarihi misyonumuzla bağdaşmayan bir tutumdan geri dönülmüş oldu" Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Ticaret kısıtlamasıyla inancımızla, insanlığımızla, tarihi misyonumuzla bağdaşmayan bir tutumdan geri dönülmüş oldu. İktidarın geç de olsa İsrail’le yapılan ticareti sınırlı olsa da kısıtlaması, geç de olsa olumlu bir tavırdır” dedi. TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Erbakan, 31 Mart seçimlerinde partilerinin üçüncü parti olduğunu söyleyerek, “Şanlıurfa, Yozgat Belediyesi başta olmak üzere toplam il ve ilçelerle birlikte 62 belediye kazanmış durumdayız. Milli Görüş belediyeciliğini, ahlaklı belediyeciliği en etkili şekilde uygulayacaklar, milletimizin derdine yerelde derman olacaklar. Adil düzenin uygulamasını yerelde başlatacaklar. Yeniden Refah Partimiz kazandığı belediye başkanlıklarının yanında 20 ilde yüzde 10’un üzerinde, daha fazla ilde yüzde 7’nin üzerinde, 132 ilçede yüzde 20’nin, 210 ilçede yüzde 10’un üzerinde oy almıştır” ifadelerini kullandı. Erbakan, İsrail ile ticarette 54 ürüne kısıtlama getirildiğini belirterek, “İhracatı yapılan ürünler İsrail’e de gidiyordu. Hükümet yetkilileri eleştiriler karşısında ’İsrail ile ticareti özel sektör yapıyor’ diyorlardı. Cumhurbaşkanlığına bağlı Türkiye Varlık Fonu şirketi olan Eti Maden’in 21 ton borik asit ihracatı yaptığı ortaya çıktı. Ticaret kısıtlamasıyla inancımızla, insanlığımızla, tarihi misyonumuzla bağdaşmayan bir tutumdan geri dönülmüş oldu. İktidarın geç de olsa İsrail’le yapılan ticareti sınırlı olsa da kısıtlaması, geç de olsa olumlu bir tavırdır” dedi. "Türkiye’de belediyeler borçlu, merkezi yönetim borçlu, vatandaş borçlu" Ekonomiye de değinen Erbakan, “Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre 2023 yılı sonu itibarıyla Türkiye’nin toplam borç stoku 499 milyar 886 milyon dolar. Bir senede 42 milyar dolar artmış. 2002 yılında da 130 milyar dolar, dört kat artmış. Bir yıldan kısa vadede ödemeniz gereken borç 180 milyar dolar. Gelişmiş ülkelerin borçları uzun vadeli ve sıfıra yakın. Türkiye’de belediyeler borçlu, merkezi yönetim borçlu, vatandaş borçlu. Ocak-mart döneminde bütçe 570 milyar açık verdi. 337 milyar borçlanma yapıldı” diye konuştu. Erbakan, Cumhur İttifakı’nın içinde yer alıp almadıkları sorusu üzerine, "Gazze konusu, rant belediyeciliğinden Türkiye’nin kurtulması gerektiğini düşündüğümüz için biz Cumhur İttifakı içinde yer almadık” dedi.