Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı’nda görevli asistan Dr. Mevlana Akbaba, “2 hastanın da yoğun bakımda yatmasını gerektirecek bir durum yok. Yoğun bakım bekleyen diğer hastalarında yerini işgal etmiş oluyorlar. Uygun bir yere gitmeliler ki biz gerekli olan hastalara müdahale edebilelim” dedi.
1970 yılında Türkiye’den Almanya’ya çalışmak için giden evli ve 7 çocuk babası İsmail Tanrıkulu’na aşık olan Bernhardine Krall (80), 1983 yılında onunla birlikte Türkiye’ye geldi. Krall ise bu sırada 1 kız çocuğunu Almanya’da bıraktı. Tanrıkulu'nun 2002 yılında akciğer kanserinden vefat etmesine rağmen ülkesine dönmeyen Krall, Türk sevgilisinin çocuğu Hayriye Özbek'in yanında yaşamını sürdürdü.
Krall, yaklaşık 3,5 yıl önce beyin kanaması geçirip Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde Beyin Cerrahi Servisi Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi altına alındı. Almanya'da herhangi bir sosyal güvencesi olmayan ve herhangi bir yakınına ulaşılamayan kadının, tedavi masraflarını hastane üstlendi. Ancak, tedavisi tamamlanıp taburcu edilmesi gereken Alman kadın, bugüne kadar bakımını üstlenen sevgilisinin kızı Hayriye Özbek kabul etmeyince ortada kaldı.
Bunun üzerine Balcalı Hastanesi yetkilileri, Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği, Adana Valiliği, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile irtibata geçip yardım istedi. Bu yazışmalara rağmen konuşamayan ve yatağa mahkum olan Bernhardine Krall, 3,5 yıldır hastanede kalıyor.
Kerziban Kahraman'a 5 yıldır sahip çıkan yok
Engelli çocukları olan ve sağlık güvencesi olarak yeşilkartı bulunan Kerziban Kahraman (53) ise 5 yıl önce beyin kanaması geçirip hastanenin Beyin Cerrahi Servisi Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi altına alındı. Şant takılan ve 1 yılın ardından taburcu edilmesi gereken kadın bugüne kadar bütün yazışmalara rağmen kimse tarafından alınmadı ve hastanede 5 yıldır kalıyor. Konuşamayan ve yatağa mahkum kalan kadının bütün ihtiyaçları hemşireler tarafından karşılanıyor.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı’nda görevli asistan Dr. Mevlana Akbaba, konuyla ilgili İHA muhabirine yaptığı açıklamada, 2 hasta yüzünden acil gelen hastaları başka hastanelere yönlendirmek zorunda kaldıklarını belirtti.
“Yoğun bakımda acil hastalara yer bulamıyoruz”
Akbaba, “Biz Bernhardine’ın müdahalesini yaptık. Şuanda bakım hastası. 2014’den 2017’ye kadar yatıyor ve yatmaya devam ediyor. Ama sadece bakım hastası. Beyin cerrahi yoğun bakımda yatmasını gerektirecek bir durum yok. Yoğun bakım bekleyen diğer hastalarında yerini işgal etmiş oluyor. Bu konuda biz gerekli yerlere başvurmaya çalıştık ama almıyorlar. Adana kalabalık bir hasta grubuna sahip. Bernhardine gibi hastalar nedeniyle biz yer bulamıyoruz” diye konuştu.
Gerekli hastalara müdahale edilebilmesi için 2 hastanın başka yere gitmesi gerektiğini kaydeden Dr. Akbaba, “Kerziban 2012’den beri yatıyor. 2012’den sonra 1 yıllık yoğun bakım sürecinden geçti ama şuanda sadece bakım hastası. Bakım hastasına bakılacak uygun bir yere gitmesi lazım hastanın ki biz gerekli olan hastalara müdahale edebilelim” şeklinde konuştu.
“Acil hastaları alamıyoruz”
ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Hasta Kabul Şefi Cafer Gül de gerekli yazışmaların yapıldığını ve hastalara engelli raporu çıkartıldığını belirterek, “Bakım hastası olduğu için kimse kabul etmedi. Yer kaplıyor bu hastalar. Acil hastaları alamıyoruz. Kerziban var oda 2012’den beri yatıyor. Alman hastanın sağlık güvencesi yok. Hastane bugüne kadar yaptığı masrafların hiçbirini alamadı. Biz gerekli yazışmaları gerekli yerlere yaptık, alacağız dediler ama almadılar. Son 1 yıldır yazışma yapmıyoruz. Özürlü raporu istediler onları da çıkarttık oradan artık cevap bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, hastane yetkilileri tarafından hastaların servise çıkartıldığında da gelen servis hastalarının yeri işgal edileceği için mecburen yoğun bakımda tuttukları belirtildi.
Umutcan İşledici
