GÜNDEM - 10 Ağustos 2017 Perşembe 10:01

Kimsesiz köyün kahvecisi

A
A
A
Kimsesiz köyün kahvecisi

Terk edilmiş köy Lübbey’de sadece 5 ihtiyar yaşıyor.

Onları terk etmeyen tek kişi ise doğup büyüdüğü köye vefasını gösteren kahveci Mehmet Güler. Güler, haftanın belli günleri 18 kilometre yol katederek 3-5 müşteriye odun ateşinde çay yapıyor, köye ekmek getiriyor. Köylülerin hayatla bağlantısını güçlendiren Güler, “Bu köyde bir kişi kalsa dahi ben gelip bu kahveyi açarım. Burayı terk etmeyeceğim” diyor. İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı Lübbey köyü, 30 yıl önce elektrik ve geniş tarım arazisi olmaması nedeniyle terk edilmeye başlandı. Köyünden ayrılmayanlar ise zaman içerisinde hayatını kaybetti. Şu anda sadece 5 ihtiyarın yaşadığı Lübbey, 13 yıldır kahveci Mehmet Güler’in odun ateşindeki çayı ile sıcak sohbetlere sahne oluyor. Doğup büyüdüğü köye olan vefasını, haftanın belli günleri köye gelip kahvehaneyi açık tutarak gösteren Güler, bazı günler müşteri azlığı sebebiyle benzin parasını bile çıkaramıyor, bazen de demlediği çayı geri döküyor. Ödemiş merkezinden 18 kilometrelik yol kateden Güler, köylülerin ekmek ihtiyacını da karşıladığını belirterek, “Ben çocuğumun okulu nedeniyle Ödemiş’te yaşamak durumundayım ama ben burada bir kişi bile kalsa gelip bu kahveyi açarım. Burayı terk etmeyeceğim” dedi.

Kimsesiz köyün kahvecisi

Gidiş geliş 36 kilometre yol yapıyor

Lübbey’in zamanla terk edilmeye başladığını söyleyen Güler, “30 yıl önce Lübbey’de çok kişi yaşıyordu. Geniş araziler ve elektrik olmadığı için insanlar göç etmeye başladı. Ben de burada doğdum büyüdüm. Şu anda çocuğumun okulu nedeniyle Ödemiş merkezde yaşıyorum. Artık burada sadece yaşlılar kalıyor. Geçen sene 7-8 kişi varken, bu sene 4-5 kişi anca yaşıyor. Bu köyü terk etmeyenler hayatlarını kaybettikçe köy nüfusu da günden güne azalmaya başladı. Ben de buraya Ödemiş’ten gelip gidiyorum. Gidiş geliş 36 kilometre yapıyor. Buradaki insanlara çay ve soğuk su ikramında bulunmaya çalışıyorum. Benzim paramı çıkartamadığım zamanlar oluyor ama dert etmiyorum” diye konuştu.

“Ben de terk edersem burası tamamen biter”

70 yıllık köy kahvesini açarak Lübbey’i ayakta tutmaya çalıştığını ifade eden Güler, şunları söyledi:
“Burası terk edilmiş vaziyette. Ben de terk ettiğimde burası tamamen biter. Bazen şehirden dostlarımız köyü merak edip geliyor. Onlara çay ve su ikram ediyorum. Ben de gelmesem burada hiç kimse olmaz. Köyü ayakta tutmaya çalışıyoruz. Burası tarihi bir köy. Yıkılmak üzere olan tarihi bir camimiz var. Köyümüz restore edilirse turistler gelir ve köy kalkınır. Köye can gelir. Bize sahip çıkılmasını istiyoruz.”

Kimsesiz köyün kahvecisi

“Bazen didişiyoruz, köy 3 kişiye dar geliyor”

Köy kahvesinde günde en fazla 15 bardak çay satabildiğini dile getiren Güler, “Buraya haftanın bir günü manav gelir. Bir gün de gezici bakkal gelir. Köy halkı ihtiyaçlarını bu şekilde karşılar. Ekmeğe ihtiyaçları olduğunda beni arıyorlar ve onlara ekmek getiriyorum. Elim boş gelmiyorum. Burada sohbet ediyoruz, bazen didişiyoruz. Bazen köy 3 kişiye dar geliyor. Yeri geliyor birbirimizi arıyoruz. Gelmediğim günler telefonum susmuyor. 'Neredesin hadi gel' diyorlar. Güzel bir diyalogumuz var” dedi.

“Burada sinek de yok ama ‘sinek avlıyorum’ diye serzenişte bulunmuyorum”

70 yıllık kahvenin 4. işletmecisi olduğunu ve 13 yıldır kahveyi açtığını belirten Güler, “3 yıl önce 15 müşterim vardı. Şimdi 3-4 müşterim var. Ama köyün durumu belli. Görünen köy kılavuz istemez. Burada sinek de yok ama ‘sinek avlıyorum’ diye serzenişte bulunmuyorum. Benim için önemli olan ne kadar para kazandığım değil. Yeri geliyor bir çay satıyorum. Geri kalan çayı döküp dükkanı da kapatıp gidiyorum. Mesela dün 6 lira kazandım. Bazen müesseseden çay veriyorum. Bazen 15 lira, bazen 3 lira kazanıyorum ama benim derdim buradan para kazanmak değil” ifadelerini kullandı.

Kimsesiz köyün kahvecisi

Köyde iki kadın var

Köydeki iki kadından biri Fatma Yavuz ise kahvede vakit geçiren tek kadın. Yavuz, “Kahve açıldığında hemen buraya geliyoruz. Çayımızı içip sohbet ediyoruz. Köyde üç kadın vardı. Biri bu sene ölünce iki kadın kaldık. Kahveye gelen tek kadın benim. İkindiye kadar kahvede insanlarla sohbet ediyorum, sonra da evime dönüyorum” derken, eşi Mehmet Yavuz ise şunları söyledi: “Bir şeye ihtiyacım olduğunda Mehmet’e telefon ediyoruz, getiriyor. Canımız çay çekince gelip çay içiyoruz. Köyde insan olmadığı için canımız sıkılıyor. Buraya gelip Mehmet ile sohbet ediyoruz.”

Ceren Atmaca - Aykut Yeniçağ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın İncirliova eğitim atölyesini çok sevdi İncirliova Belediyesi’nin eğitim yatırımları arasında yer alan Kemal Uysal Eğitim Atölyesi faaliyete geçtiği günden itibaren İncirliovalı gençler, çocuklar ve kitapseverlerin ilgi odağı oldu. Eğitim yatırımları ile İncirliova’da fark oluşturmayı amaçlayan, İncirliova Belediye Başkanı Aytekin Kaya’nın öncülüğünde hayata geçirilen Kemal Uysal Eğitim Atölyesi, kısa sürede İncirliovalılar tarafından büyük ilgi gördü. Her yaştan vatandaşa haftanın yedi günü hizmet veren atölyeyi özellikle gençler ve çocuklar çok sevdi. Eğitimden arta kalan boş zamanlarının büyük bir bölümünü eğitim atölyesinde geçiren öğrencilerin yoğun ilgisi Başkan Kaya’yı da memnun etti. Başkan Kaya yoğun talep üzerine atölyenin öğle arası saatlerinde de hizmet vermeye devam etmesi talimatını verdi. Kemal Uysal Eğitim Atölyesi’nin yoğun ilgi görmesine ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Kaya, “Her yaştan vatandaşımızın bilgiye en kolay şekilde ulaşmasını sağlayan, Kemal Uysal Eğitim Atölyemize gençlerimizin ilgisi her geçen gün artıyor. Bu yoğun ilgi bizleri bir yandan memnun ederken bir yandan da ne kadar doğru bir yatırım yaptığımızı bir kez daha gösteriyor. Önümüzdeki dönemde atölyelerimizin sayısını arttırarak, özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin, eğitimlerine katkı sağlayacak nezih ve huzurlu ortamlar oluşturmaya devam edeceğiz. İncirliovamızda okuma alışkanlığını arttırmak ve bilgiye ulaşmanın önündeki engelleri kaldırmak için var gücümüzle çalışarak aklı hür, vicdanı hür, aydınlık nesiller yetişmesine destek olacağız. Eğitim yatırımlarımızı bu doğrultuda planlamaya devam ederken, tüm çocuklarımızı ve gençlerimizi eğitim atölyemizden faydalanmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
Bilecik Bilecik’te birlikler kadın belediye başkanlarına emanet Bugün gerçekleşen Bilecik Belediyeler Birliği ve Karasu İçme ve Kullanma Suyu İşletme Birliği Başkanlığı seçimlerinde 2 kadın belediye başkanı seçildi. Bilecik İl Özel İdaresi İl Genel Meclis Toplantı Salonu’nda ilk olarak Bilecik Belediye Birliği Başkanlığı seçimleri yapıldı. 22 üyenin tamamının katıldığı seçimler saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Dodurga Belediye Başkanı Selim Tuna, birlik başkanlığı için Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin’i önerdi. Ardından İYİ Parti, CHP ve MHP’li belediye başkanlarında bir aday çıkmayınca Tekin, 22 üyenin tamamının oyunu alarak Bilecik Belediye Birliği Başkanlığı seçildi. "İnşallah tek temennimiz ilimizi en güzel şekilde ülkemiz çapında birlik adına tanıtmak olacak" Tekin bir teşekkür konuşması yaparak, "Bilecik Belediyeler Birliği’nin amacına uygun ve gelecekte hem sosyal hem kültürel anlamda sadece çöp birliği olmaktan ziyade hem Bilecik’imizi tanıtacak faaliyetlerinde olabileceği güzel bir ortam amaçlıyoruz hedefliyoruz. İnşallah tek temennimiz ilimizi en güzel şekilde ülkemiz çapında birlik adına tanıtmak olacak. Bu bağlamda tekrar hem birliğimize hem ilimize ilçelerimize hayırlı olsun" dedi. MHP’li Başkan CHP’li Başkanı önerdi Ardından Karasu İçme ve Kullanma Suyu İşletme Birliği seçimlerine geçildi. MHP’li Vezirhan Belediye Başkanı Hüseyin Ocak, bu birliğin başkanının CHP’li Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı olması gerektiğini, bu birlikten en çok suyu Bilecik’in kullandığını ve Bilecik Belediyesin imkanların daha iyi olduğunu söyledi. Ardından birlik üyesi belediye başkanları bu teklifi uygun görürken, Karasu İçme ve Kullanma Suyu İşletme Birliği Başkanı Melek Mızrak Subaşı seçildi. "Bu birlik evet çok sıkıntılı bir birlik aynı zamanda hepimiz için çok kıymetli bir birlik" Subaşı teşekkür konuşmasında, "Ben inanıyorum ki bu dönem siyaset üstü bir dönemle birlikte ilimize hizmet edeceğiz. Çünkü biz bu perdenin arkasında her birimiz birbirimizle abi kardeş diyaloglarımız var, güzel dostluklarımız var. İnşallah güzel işler yapalım. Bu birlik evet çok sıkıntılı bir birlik aynı zamanda hepimiz için çok kıymetli bir birlik. Karasu’dan bizler suyumuzu almaya devam ediyoruz. Önümüzdeki zamanlar için evet bir takım çalışmalarımızı başlattık. Yerel kaynaklarımızı hızlandırıyoruz ama bu demek değil ki Karasu’dan ayrılacağız. Karasu yine bizim can damarımız olmaya devam edecek. Belediyemizde bununla alakalı ciddi bir teknik ekip var. Ama amacımız hep birlikte en az hasarla yola çıkmak ve bu yolu devam ettirmek. Lokomotif görevini görmek, teknik ekibimizle birlikte daha hızlı müdahale edebilmek hem ekipman konusunda hem malzeme konusunda birazdan arkadaşım tabi daha detaylarıyla anlatacaktır ama" dedi. "Amacımız tabi ki ilimize bu tür sıkıntılarla daha az boğuşmasını sağlamak ve hesap verebilir konuma da gelmek istiyoruz" Subaşı konuşmasının devamında, "Küçücük bir su kesildiğinde diğer bölgeleri bu su kesintisi çok fazla etkilemezken biz belediye olarak organize sanayiden satın aldığımız su buradaki birliğin maliyetinden daha fazla bize yol açıyor. Amacımız tabi ki ilimize bu tür sıkıntılarla daha az boğuşmasını sağlamak ve hesap verebilir konuma da gelmek istiyoruz. Tabi ki vatandaşlarımız biz su faturasını sana ödüyoruz o yüzde kesintisinin hesabını sen ver diye kapımıza geliyor haklıdır vatandaş her zaman haklıdır. Bizler bu konuda talibiz. Sizlerin de tabi ki birlik başkanı oylarına talibiz. Bizler bugüne kadar birlik yönetimlerinde ben de geçtiğimiz yıl başkanların seçimine 1 buçuk yıl kadar eşlik ederek küçükte olsa tecrübe kazanmıştım. Nasıl belediyeler birliğini hep birlikte götürüyorsak bunu hep birlikte götürmemiz gerektiği inancındayım. Artık seçimler bitti. Her yerde söylüyoruz AK Parti’den seçilen arkadaşlarımız, İYİ Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi hepimiz diyoruz ki rozetlerimizi çıkardık bir yere koyduk artık hizmet zamanı" ifadelerine yer verdi.
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “90 maddeden oluşan yeni eylem planıyla güncel işbirliğimizi hedeflerimizi güncellemiş bulunuyoruz” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “13. Dönem KEK Toplantısı kapsamında gerçekleştirdiğimiz görüşmeler ve heyetler arası toplantımız neticesinde ise 90 maddeden oluşan yeni eylem planıyla güncel işbirliğimizi, hedeflerimizi güncellemiş bulunuyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen Türkiye-Kazakistan Hükümetlerarası Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) 13. dönem toplantısı sonrası ve imza töreninde konuştu. Yılmaz, Kazakistan Başbakanı Bektenov ve heyetini ülkemizde ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti. Yılmaz, kardeş ülke Kazakistan ile ilişkilerimizi stratejik işbirliği zemininde sürdürüldüğünü vurguladı. Gerçekleştiren iş forumu ile ikili ve heyetler arası görüşmeleri ve toplantısının son derece verimli, kardeşliğimize dostluğumuza yakışır şekilde başarıyla tamamlandığını vurguladı. Sağlam temeller üzerine kurulan ikili işbirliğinin, Türk Devletleri Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı gibi gittikçe güçlenen ve etkinleşen örgütler bünyesinde de bölgesel düzlemde devam ettiğini belirten Yılmaz, “Mevcut durumda, ikili ticaret hacmimiz hedeflenen 10 milyar doları aşmış bulunmaktadır. Bu alanda rehavete kapılmadan daha yüksek hedeflerle ilerlemeye devam edeceğiz. Karşılıklı yatırımlarımızın artırılması için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yatırımların karşılıklı olarak artırılması için gerekli adımların atılması konusunda Sayın Bektenov ile mutabık kaldık. İş insanlarımızın Kazakistan’daki yatırımları 5 milyar dolar civarındadır. Ülkemizdeki Kazak yatırımlarının değeri ise 1 milyar doları aşmıştır. Ayrıca, Müteahhitlerimiz Kazakistan’da bugüne itibariyle 29 milyar dolar değerinde 528 projeyi gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Dünyada çok sayıda prestijli projelerde imzası bulunan Türk müteahhit firmalarımızın edindiği bilgi ve tecrübeleri kardeş Kazakistan’a aktarmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Önümüzdeki dönemde de Kazakistan’ın gelişmesine katkı sağlayacak büyük projeleri üstlenmeye hazırız” diye konuştu. Ortak tarih, dil, din ve kültür bağlarımız temelinde inşa edilen yakın işbirliği, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev sayesinde iki ülke arasındaki bölgesel ve uluslararası alandaki başarılı stratejik işbirliğinin ardında iki liderin kararlı ve dirayetli duruşlarının etkisini gördüklerini dile getiren Yılmaz, “Köklü bağlarımızı sadece geçmişle sınırlı tutmuyor, geçmişten edindiğimiz tecrübe ve tarihimize dayanarak geleceğimizi inşa ediyoruz. İlişkilerimiz sadece ticari ve ekonomik alanda değil enerji, savunma ve kültür alanları başta olmak üzere her alanda artarak devam etmektedir. Bu kapsamda, karşılıklı kurumları ve özel sektörü buluşturan Karma Ekonomik Komisyon toplantılarımızın büyük bir önem taşıdığına inanıyoruz. KEK Toplantılarımız, yalnızca kamu sektörünü bir araya getiren bir mekanizmanın ötesindedir. Zira, amacımız iş dünyalarımız arasındaki temasın da sıklaştırılması ve ortak projelerin olmasıdır. Bu kapsamda, bugün, öncelikle iki ülke iş insanları ile kapsamlı istişareler gerçekleştirdik. Sonrasında, iş insanlarımızı bir araya getiren ve iş fırsatlarını değerlendirildiği İş Forumu’nu başarıyla tamamladık. Akabinde ise, Türkiye - Kazakistan Karma Ekonomik Komisyon (KEK) 13. Dönem Toplantısını az önce tamamladık. Bugün KEK toplantımızı gerçekleştirerek kardeşim Sayın Bektenov ile birlikte yeni bir işbirliği sürecinin kapısını açtık” şeklinde konuştu. 12. Dönem KEK Toplantısı Protokolü’nün ekinde yer alan ve 68 maddeden oluşan Eylem Planı’nın yüzde 72’si tamamlandığını söyleyen Yılmaz sözlerini şu şekilde sürdürdü: “13. Dönem KEK Toplantısı kapsamında gerçekleştirdiğimiz görüşmeler ve heyetler arası toplantımız neticesinde ise 90 maddeden oluşan yeni eylem planıyla güncel işbirliğimizi hedeflerimizi güncellemiş bulunuyoruz. Yeni Eylem Planımız, ticaretten finansa, sanayiden enerjiye, ulaştırmadan eğitime, tarımdan kültüre birçok alanda yeni işbirliği maddelerini içermektedir. Bunlardan öne çıkanlar; Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması’nın tadiline ilişkin sürecin sonuçlandırılmayı hedefliyoruz. Madencilik ve elektrik alanında işbirliğinin güçlendireceğiz. Orta Koridor güzergâhında işbirliğinin güçlendirilmesi için yeni adımlar atacağız. Denizcilik alanında anlaşma imzalanması. Kazakistan’da Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı okulların açılması bu süreçte hedeflemeyi planlıyoruz. Bölgesel kalkınma alanında işbirliği yapılmasını ön görüyoruz. Akıllı şehirler alanında bilgi ve tecrübe değişimi yapılması ve Kazakistan’ın bölgelerinde İş Forumu ve/veya Yatırım Forumlarının düzenlenmesi yine hedeflerimiz arasında.” Yılmaz, ayrıca KEK Toplantısı Protokolünün yanı sıra; ülkelerin KOBİ’leri arasında işbirliğini güçlendirecek “Türkiye Cumhuriyeti Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ve Kazakistan Cumhuriyeti Girişimciliği Geliştirme Fonu (DAMU) Arasında Eylem Planı”nı imzaladıklarını belirtti. Yılmaz, KEK 13. Dönem toplantısının, ticari ve ekonomik işbirliğimizin daha da derinleşmesine katkı sağlayacağına gönülden inandığını dile getirdi.