Hastane odasında Dünya Alzheimer Günü nedeni ile İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Uzar, Alzheimer'ın günümüzde yaşlılarda en çok görülen hastalıkların başında geldiğini söyledi. Alzheimer hastalığının 65 yaş üzerinde neredeyse toplumun yüzde 8’inde görüldüğünü belirten Doç. Dr. Uzar, her 5 yılda yaş arttıkça bu sıklığın arttığına dikkat çekti. Doç. Dr. Uzar, “Beyinde bazı proteinlerin anormal birikmesi sonucunda, beynin büyümesi küçülmesi ortaya çıkmaktadır. Bu insanlarda, klinik şikayeti olarak unutkanlık, bilişsel fonksiyonlarda azalma, eşyaları koydukları yerleri unutma, insanların isimlerini karıştırma, bir süre sonra ilerledikçe evin odalarını karıştırma adres bulamama gibi durumlar ortaya çıkmaktadır. İlerledikçe, konuşmada bozukluk, hareketlerinde azalma, küçük ve büyük abdestini kaçırma, yatağa bağımlılık gibi ilerleyici bir durum ortaya çıkmaktadır. Bu hastalık özellikle hasta ve yakınlarına çok sıkıntı vermektedir. Bunu önlemek için, Alzheimer hastalığını önlemek için en çok üzerinde durulan konu doğal beslenmedir, C-E vitamini gibi içecek ve yiyecekleri tüketme önemli bir hastalığı önlemede önemli bir faktördür” dedi.
“KESİN BİR TEDAVİSİ YOK”
Alzheimera karşı bazı ilaçların kullanıldığını ancak hastalığın kötü gidişini tam olarak durdurmadığını kaydeden Doç. Dr. Uzar, "Ancak, hastanın ve hasta yakınlarının hayat kalitesini düzeltmektedir. Mesela davranışları bozulmaktadır hastaların, saldırganlık, huzursuzluk, iletişimde bozulma gibi durumlar uyku problemleri birçok davranış problemleri olmaktadır bu hastaların. İlaçla tedavi ile bu davranışları düzenlemektedir ve hastalığın gidişatını 3-5 yıl gibi geriletmektedir. Ancak bu ilaçlar hastalığı tamamen ortadan kaldırmaz" diye konuştu.
HASTALIĞIN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN KİTAP OKUNMALI
Alzheimer hastalığını önlemek için, bol kitap, şiir ve Kur’an okumak gibi aktiviteler yapılması gerektiğine işaret eden Doç. Dr. Uzar, "Sosyal ve fiziki aktivitelerde bulunmak da hastalığı önlemek bakımından önem arz etmektedir. Fiziksel egzersiz, yürüyüş ve ortamlarda değişiklik yapmak, seyahat etmek gibi durumlarda bu korumada yardımcı olacaktır. Beslenmemizi yine E-C vitamini içeren doğal beslenme bizi bu hastalığa yakalanmaktan kurtarabilir. Bir de genetik yapımız, genlerimizde olan bazı özelliklerimiz bizi bu hastalığa karşı korumaktadır. Bu hastalık bilişsel fonksiyonları bozduğu için hasta durumun farkında değildir ve bu nedenle sürekli aynı şeyleri tekrar edebilir. Tekrar tekrar konuşabilir, aynı hikayeyi tekrar anlatabilir. O nedenle onlara karşı sabırlı olmak, fikirlerini gördüğü şeyleri anormal karşılamamak onlara karşı sabırlı davranmak gerekir ve onlarla tartışmaya girmemek gerekir” şeklinde konuştu.
