EKONOMİ - 18 Nisan 2018 Çarşamba 13:20

Kız Kardeşim Projesi 9 bin kadını girişimciliğe hazırlayacak

A
A
A
Kız Kardeşim Projesi 9 bin kadını girişimciliğe hazırlayacak

Coca-Cola, Türkiye’de kadınların sosyal ve ekonomik hayata katılımlarını güçlendirmek amacıyla yürüttüğü Kız Kardeşim sosyal sorumluluk projesinin ikinci fazının tanıtım toplantısını gerçekleştirdi.

Tanıtım toplantısına katılan Coca-Cola Yönetim Kurulu Başkanı Muhtar Kent, konuşmasında, "21'inci yüzyılın kadınların yüzyılı olarak anılacağına inanıyorum. Kadınların başarısı için küresel anlamda uygun bir ortam oluşturmak ve fırsat eşitliği sağlamak bizim en öncelikli konularımızdan bir tanesi” dedi.

Coca-Cola, Türkiye’de kadınların sosyal ve ekonomik hayata katılımlarına destek olmak amacıyla 2015 yılından bu yana yürüttüğü Kız Kardeşim Projesi’nin ikinci faz tanıtımını düzenlenen basın toplantısı ile gerçekleştirdi. Coca-Cola Yönetim Kurulu Başkanı Muhtar Kent, Coca-Cola Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Bölge Başkanı Evguenia Stoichkova, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Başkan Yardımcısı Halim Mete, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca ve Habitat Derneği Başkanı Sezai Hazır’ın katılımıyla gerçekleşen toplantıda, kapsamı genişletilen projenin gelecek hedefleri konuşuldu.

Coca-Cola, 2020 yılına kadar tüm dünyada 5 milyon kadının ekonomik ve toplumsal hayatta güçlendirilmesi hedefi doğrultusunda 2010 yılında hayata geçirdiği 5by20 Programı ile bugüne kadar 75 ülkede 2,4 milyonun üzerinde kadına ulaştı. 5by20 kapsamında sunulan eğitimler, finansal destekler ve mentorluk programı ile kadınların sosyal ve ekonomik olarak güçlendirilmesi amaçlanıyor. Türkiye’de de 5by20 hedefi kapsamında 2015 yılında hayata geçirilen Kız Kardeşim Projesi bugüne kadar 19 ilde 2 binden fazla kadının kendini geliştirerek toplum içinde daha aktif rol almalarına destek oldu.

Kız Kardeşim, 2018 yılında 30 ilde 9 bin kadına ulaşacak
Kız Kardeşim projesinin ikinci fazında, proje ortakları olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Habitat Derneği ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nin (İTÜ) katkılarıyla, 30 ilde 9 bin kadına ulaşılması hedefleniyor. Yeni dönemde, girişimci olmak ve ekonomik hayata katılmak isteyen kadınlara girişimcilik, finans, bilişim ve iletişim alanlarında destek sağlanacak. Her proje şehrinde fikir üretme, girişimcilik kampları ve kadın girişimciler ile ilham buluşmaları gerçekleştirilecek. Proje kapsamında ayrıca İstanbul, İzmir, Gaziantep, Şanlıurfa ve Mersin’de 500 mülteci kadın için de girişimcilik eğitimleri verilecek.

"21. yüzyılın kadınların yüzyılı olarak anılacağına inanıyorum"
Coca-Cola Yönetim Kurulu Başkanı Muhtar Kent, toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi: "21'inci yüzyılın kadınların yüzyılı olarak anılacağına inanıyorum. Kadınların başarısı için küresel anlamda uygun bir ortam oluşturmak ve fırsat eşitliği sağlamak bizim en öncelikli konularımızdan bir tanesi. Dünya, ekonomiyi canlandırmanın yollarını arayadursun, çözüm aslında tam önümüzde: Kadınlar. Kadına yapılan yatırımın göz ardı edilmeyecek bir biçimde çarpan etkisi olduğuna inanıyorum. Güçlenen kadın; şirketlere kazanç, ekonomiye can, toplumlara fayda getirir. 5by20 programı kapsamında sunulan eğitimler, finansal destekler ve mentorluk programı ile kadınların sosyal ve ekonomik olarak güçlendirilmesini hedefliyoruz. Türkiye’de bunu Kız Kardeşim projesi ile hayata geçirmekten büyük mutluluk duyuyorum".

2015 yılında küçük adımlarla başlayan Kız Kardeşim projesinin, bugün koşar adımlarla daha çok insanın hayatına dokunur hale geldiğini paylaşan Coca-Cola Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Bölge Başkanı Evguenia Stoichkova, "Kızkardeşim projesi kadınların kendilerini geliştirmelerine ve toplum içinde daha aktif rol almalarına destek sağlamak için yola çıktı. Proje, yıllar içinde ev kadınından iş kadınına, öğretim görevlisinden öğrenciye kadar farklı profilden birçok kadın tarafından sahiplenildi. Projemiz, tüm Coca-Cola sistemini heyecanlandıran, gururlandıran bir proje olarak yolculuğuna güçlenerek devam edecek" dedi.
Toplantıda konuşan İstanbul Teknik Üniversitesi, Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, İTÜ’nün 245 yıllık tarihinde, kendine güvenen ve bunun sonuçlarını sadece bilimde değil hayatın farklı alanlarında iz bırakan adımlara dönüştüren kadınların üniversitesi olduğunu ve olmaya devam ettiğini söyledi. Karaca, "Bunun için motivasyon sağlayıcı olmayı çok önemsiyor, bunu da bir üniversiteye yakışır misyonla 'eğitim' aracılığıyla sağlıyoruz. Bu vizyonumuzla kesişen her sosyal sorumluluk projesinin parçası olmayı da görevimiz sayıyoruz" diye konuştu.

Habitat Derneği Başkanı Sezai Hazır ise konuşmasında şunları söyledi; "Kendini geliştiren, içindeki potansiyeli ve enerjiyi açığa çıkaran kadınlar öncelikle kendilerine, çocuklarına ve ailelerine, ardından da topluma daha faydalı olacaktır. Bu amaçla yola çıktığımız Kız Kardeşim Projesi ile teknolojinin hızla değiştirdiği günümüz modern dünyasında hayatın ritmine ayak uydurabilmek için kadınların bilgisayarla tanışmaları, iletişim teknolojilerinden etkin şekilde yararlanmaları, temel finansal konularda bilinçlenmeleri ve girişimcilik becerilerini güçlenmeleri için çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi.
Toplantı sonunda, moderatörlüğünü Habitat Derneği Başkanı Sezai Hazır’ın yaptığı 'Kadınların Güçlenmesinin Önemi' konulu panel gerçekleştirildi. Panele, TOBB Genç Girişimciler Konseyi Başkan Vekili ve Koton Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Yılmaz, Coca-Cola İçecek İnsan Kaynakları Direktörü Ebru Özgen ve İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülname Turan katıldı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Bakan Özhaseki: "Deprem bölgesinde evleri teslim ediyoruz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya’da AK Parti önceki dönem ve mevcut yönetim kurulu üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay ve AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu’nun ardından kürsüye gelen Bakan Özhakesi, deprem bölgesinde halen 300 binden fazla konut inşaatının devam ettiğini ifade etti. Özhaseki, "Son 6 Şubat’ta bile tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan zarar gördü. 680 bin konutumuz yıkıldı. 170 bin kadar da iş yerimiz yerle bir oldu. 850 bin bağımsız birim. Dile kolay. Zarar 104 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Manevi zarar, onu ölçecek bir alet daha çıkmadı. Evleri teslim ediyoruz, hangi eve gitsek oturup çay içtiğimizde, o geceye geliyor konu. Evin sahibi biraz sonra olayları anlatmaya başlıyor hem o ağlıyor hem de biz ağlamaya başlıyoruz. Şu anda 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köylerde çelik karkastan evler yapıyoruz. Aslında yıkılan evler belki taştandı, basit evlerdi, aralarında harç bile yoktu bazılarının. Olsun Cumhurbaşkanımızın talimatı, ‘Madem o evler yıkıldı, hepsini en iyisiyle yapacağız’ dedi. Ve şimdi çelik karkastan evler yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapıyoruz bir taraftan. Bir taraftan altyapılarıyla ilgili büyük bir bütçe temin ettik. Altyapılarına başladık, gece-gündüz çalışıyoruz. 76 bin evimizi teslim ettik. Her ay bundan sonra da 10-15 bin evi vermeye devam edeceğiz" dedi. "Şimdi bütün bilim adamları diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere" Bakan Özhaseki, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdi. Özhaseki, "Son dönemde hiç anlayamadığımız başka bir şey çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı başını çekiyor. Sonra onun kuyrukları Anadolu’da devam ediyorlar. Algı belediyeciliği diyorlar. Ne oluyor algı belediyeciliği olunca? Yapmadığını yapmış gibi sunma. Olmadığı halde olmuş gibi. Beyefendi tatilde çalışıyormuş gibi yan gelip yatıyor veya İngiliz büyükelçisiyle bir yerde, restoranda yemek yiyor ama iş başındaymış gibi gösteriyor. Ne kadar ayıp bir şey ya. Bunu da belediye bütçesinden yapıyorlar. Şimdi bütün bilim adamlar diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere. Evet hepimiz takip ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçen seneki ayırmış olduğu pay, 485 milyon lira. Ama algı operasyonları için beyefendiyi övmek için, beyefendi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı veya da cumhurbaşkanı yapabilmek için tuttukları trol ordusuna verdikleri, ayırdıkları para 900 milyon lira. Bu para cebinizden çıkıyorsa bir şey demem, hoş karşılamam, bir şey demem. Eğer belediye bütçesiyse benim bir kuruşluk da hakkım varsa, haram olsun arkadaşlar. Doğru değil arkadaşlar. Bu dönemde böyle bir belediyecilik gördük. Hükümetin yaptığının üstüne yatmak, onun yaptıklarını kendi yapmış gibi anlatmak. Ya ayıptır günahtır" diye konuştu.
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.