POLİTİKA - 15 Ekim 2015 Perşembe 19:53

KKTC Cumhurbaşkanı üniversitede ders verdi

A
A
A
KKTC Cumhurbaşkanı üniversitede ders verdi

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin akademik yıl açılışına katıldı. Akıncı, ‘Kıbrıs Müzakerelerinde Son Gelişmeler’ başlıklı açılış dersini verdi.

ÇOMÜ Troia Kültür Merkezi Sevim Buluç Oditoryumunda düzenlenen akademik yılı açılış töreni, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer ve Çanakkale Valisi Hamza Erkal’ın açılış konuşmalarıyla başladı. Konuşmaların ardından KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ‘Kıbrıs müzakerelerinde son gelişmeler’ başlıklı açılış dersini verdi. Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs’ta müzakerelerin 1968 yılından beri devam ettiğini, dönem dönem krizler yaşandığını dönem dönem de çözüme çok yaklaşıldığını söyledi. Müzakerelerin günümüze kadar gelen sürecini anlatan Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum kesiminin 11 yıldır AB’ye girdiğini hatırlatarak, “11 yıldır Kıbrıs bölünmüş haliyle AB içerisindedir. Ama çözüm yönündeki AB dinamiği de artık ortada yok. Şimdi ‘AB süreçlerini kullanarak bu sorunları çözelim’ diyemiyorsunuz. Çünkü artık Güney kesimi AB’ye girmiş. Bu kadar yıl içerisinde bizim görebildiğimiz ne yazık ki bu tanıma konusunda bizi tanıyan bir tek Türkiye Cumhuriyeti oldu. Orada da çok samimi olarak düşüncemi sizinle paylaşmak istiyorum. Tabii ki burada gördüğümüz hüsnükabulü dünyanın başka hiçbir yerinde göremeyiz. Bu konuda kardeşlik duygularımız her şeyin ötesindedir. Ancak Türkiye’nin de uluslararası kurallardan gelen sıkıntıları vardır. Onun da bilincindeyiz. Şöyle ki bir Türk takımı gelip mesela KKTC’de maç yapamıyor. Yani bizimle dostluk maçı bile yapamıyor. Neden? İstemediğinden mi hayır. Çünkü UEFA ve FiFA’dan ceza görecek. Güney Kıbrıs ile eşleştiği zaman gidip maç yapmak zorunda. Çok istediğinden mi. Gitmezse ceza görecek dışlanacak. Bir tarihte oldu. BJK ile bir Güney Kıbrıs takımı eşleşti. Bu Güney Kıbrıs takımı gelmediği için diskalifiye oldu. Turnuvadan elendi ceza gördü” dedi.

“HER ÜLKENİN KENDİNE HAS SIKINTILARI VAR”

Bu durumun ortaya değişik bir manzara çıkardığını da söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı, “Eğri oturup doğru konuşmamız lazım. Bizi Türkiye Cumhuriyeti resmen tanıdığı halde, bu tanımanın gereklerini her alanda yerine getiremiyor. Güney Kıbrıs’ı tanımıyor ama Güney Kıbrıs’ı tanımama gereklerini her alanda yerine getiremiyor. Eşleştiği zaman maç yapmak zorundadır hem de Lefkoşa’nın kuzeyinden geçerek değil Güney’e uçmak zorunda. Aksi takdirde kendileri kabul etmiyor. En yakınınızın bile size siyaseten ve kardeşlik ilişkisi ile ne kadar bağlı olursa olsun her ulusun her ülkenin kendine has sıkıntıları dertleri var. Ve onlar bir şekilde KKTC’ni tanınmasın önünde bugüne kadar çok ciddi barikatlar oluşturdu. Bugün bu barikatlar halen yerinde duruyor. Şimdi ben kendime şu misyonu biçtim. Siyaset mümkün olanı elde etme sanatıdır. Siyaset bu mümkün olanı elde ederken haklarınızı koruyarak elde etme sanatıdır. Gidip teslim olarak değil. O zaman bir şey elde etmiş olamazsınız. Çözüm elde etmiş olmazsınız zaten” diye konuştu.

“BU KARARLILIK, BİZDE DE TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİNDE DE VAR”

Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, çözüm için kararlılığı olduğunu da vurgulayan Akıncı, şunları söyledi:

“Bu kadar yıl içerisinde, bu parametreler uç aşağı beş yukarı ortaya çıkmıştır. Geriye kalan siyasi iradededir, kararlılıktır. Ve bu kararlılık çerçevesinde yola devam etmektir. Bu kararlılık bizde var. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nde de var. Kendileri ile istişare içerisinde bu çalışmaları yürütüyoruz. Mesafe aldık mı evet aldık. Bu son 5 ayda. Yönetim ve güç paylaşımı, AB konuları ve ekonomi konuları yani 6 başlığın üçünde önemli gelişmeler sağlandı. Geriye kalan üç başlık var; biri mülkiyet, toprak, güvenlik konuları en çetrefili konulardır. Herhangi bir anlaşmada Kıbrıs Türkü’nün eşitliği özgürlüğü ve güvenliği bu 3 başlık kesinlikle halledilmesi gereken konulardır. Bunu diğer toplum için de istiyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.