DÜNYA - 20 Kasım 2017 Pazartesi 07:52

KKTC'yi tanımamakta ısrar eden dünya, neler kaçırdığının farkında değil

A
A
A
KKTC'yi tanımamakta ısrar eden dünya, neler kaçırdığının farkında değil

KKTC, “Ya taksim ya ölüm” sloganları eşliğinde millî davalarımızdan biri. Ancak bizim de Ada hakkında çok fazla bilgimiz yok. Siyasilerle STK’lara büyük iş düşüyor.

15 Kasım’da kuruluşunun 34. yaşını kutlayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) bağımsızlığı Türkiye dışında hiçbir ülke tarafından tanınmıyor. Hatta uluslararası toplum Akdeniz’in en büyük üçüncü adasını Türkiye’nin işgali altındaki toprak olarak görüyor. KKTC, “Ya taksim ya ölüm” sloganları eşliğinde millî davalarımızdan biri. Ancak kısa ama dopdolu bir gezinin sonunda fark ettim ki bu şirin adayı aslında biz de çok tanımıyoruz. Uzun uzun tarihini anlatacak değilim. Merak eden işi uzmanlarından okur. Ben daha çok hayata dair bilgiler vermek istiyorum. Soru cevap şeklinde devam edeyim...

BİZİ SEVİYORLAR MI: En çok merak edilen konu. Küçük bir kesimde Türkiye’ye karşı bir ön yargı var. Bunda 45 yıllık İngiliz hakimiyetinin etkisi büyük. Çünkü, 1974 Barış Harekatı’na kadar okullarda “Kraliçe çok yaşa” diye büyümüşler. Türkiye’den KKTC’ye gidip yerleşen bazılarının yanlış davranışları sebepler arasında... “Tamam, Türkiye olmazsa ayakta kalamayız fakat bu her defasında başımıza kakılırsa itici oluyor” diyenler de var. Ayrıca iki toplum da birbiri hakkında çok az bilgiye sahip. Burada siyasilerden çok sivil toplum kuruluşlarına büyük iş düşüyor.

NASIL GEÇİNİYORLAR: Ada’nın en önemli gelir kaynağı eğitim ve turizm. 20 yakın üniversite mevcut. 130 ülkeden 30 bine yakın öğrenci ekonomiyi ayakta tutuyor. Üniversite diplomalarının uluslararası tanılırlığı var. “Özel”lerde fiyatlar nispeten daha uygun diğer ülkelere göre. Turizm denince akla ilk gelen casinolar... 2016 rakamlarına göre; turist sayısı 700-800 bin civarında. Bunun yüzde 60’ı Türk. İngilizler yabancılar arasında ilk sırada. Son yıllarda Alman turist sayısında artış dikkat çekiyor. En dolu ay, ekim... Temmuz-Ağustos’ta deniz hamam gibi. Ada, bir doğa harikası. En önemli sıkıntı ambargolar. Sektörün büyümesi için yoğun çaba harcayan iş adamı Dimağ Çağıner yaşanılan sıkıntıları şöyle anlattı: Hiçbir operatör Kıbrıs için riske girmek istemiyor. Biz bütün güvenceleri veriyoruz. Önce yolcuyu buluyoruz. Sonra charter uçuşları için havayollarından uçağı kiralıyoruz. Rumlar da sürekli işimizi baltalamaya çalışıyor. Charter uçuşlarda bütün uçaklar Türkiye’de havalimanına inmek zorunda. Yolcu uçakları 40-45 dakika hava sahasında bekliyor. Bu sıkıntılar yüzünden gelenlere çok daha uygun fiyatlar sunmak mecburiyetinde kalıyoruz. Turizm Bakanlığı turist başına 70 avro teşvik vererek bize yardımcı oluyor.

KUMAR TURİZMİ OLMAZSA: Kuzey Kıbrıs denince akla ilk gelen casinolar. Kumar, gelirde önemli bir paya sahip. Kıbrıs Türküne ve öğrenciye kesinlikle yasak. Bu konuda taviz verilmiyor.

NASIL GİDİLİR: Türk Hava Yolları, KKTC’ye ilk seferini 15 Şubat 1975 tarihinde gerçekleştirmiş. Şimdi İstanbul’da Atatürk Havalimanı (günde 4 sefer, yazın 7) ve Sabiha Gökçen (hafta içi 2, perşembe 3, cuma ve pazar 4 sefer), Ankara’da ise Esenboğa’dan (hafta içi 2, cuma ve pazar 4 sefer) direkt uçuşla seferler yapılıyor. Deniz yoluyla Alanya-Girne, Mersin-Gazimağusa, Taşucu-Girne feribot seferleri mevcut.

ASGARİ ÜCRET 1900 TL, 15’TE MESAİ BİTİYOR
Yine kısıtlamalardan dolayı hayat şartları zor. Burada da imdada Türkiye yetişiyor. Rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal, zamanında herkesi memur yapmış. Maaşlar bize göre yüksek ancak çarşı-pazar daha pahalı. Asgari ücret 1900 TL. Yeni başlayan bir memur 3 bin civarı kazanıyor. Kamuda mesai öğleden sonra 2-3 gibi bitiyor. Son zamanlarda bu rahatlığın önlenmesi için çaba sarf ediliyor.  

BARNABAS’IN MEZARI
İsa aleyhisselama ilk inananlardan Barnabas’ı bilmeyen yoktur. Bozulmamış İncil’i o yazmıştır. Mezarı Gazimağusa’da... 2 bin yıldır kayıp olan Barnabas İncil’ini ele geçirme savaşı sürüyor.

KARŞISI RUM KESİMİ
Lefkoşa’daki sınır bölgesi... Tel örgülerin ardı Rum Kesimi... Halen derslerinde Türk düşmanlığı öğrenen Rumlar, bazen Türk tarafına taş atıyormuş. Bizimkilerin de karşılık verdiği oluyormuş.

TÜRKİYE’DEN GELEN SU, BU BARAJDA TOPLANIYOR
Asrın projesiyle Türkiye’den Kıbrıs’a boru hatlarıyla getirilen su, Girne’deki Geçitköy Barajı’nda depolanıyor. Henüz ülkenin tamamına buradan su verilmiş değil. Belediyelerle bir anlaşmazlık söz konusu. Deniz suyunun arıtılmış halini kullanan halk, şu an 20-30 TL civarı fatura ödüyor.

KKTC'yi tanımamakta ısrar eden dünya, neler kaçırdığının farkında değil

RUM SİLAH KAÇAKÇISININ MAVİ KÖŞKÜ
İtalyan asıllı Rum olan Paulo Paolides, 70’lerin en büyük silah kaçakçılarından. Aynı zamanda Rum lider Makarios'un avukatı. 1986’da İtalya’daki bir mafya toplantısında öldürüldü. Girne Çamlıbel’de 1957’de inşa ettirdiği Köşk, bugün Türk askerinin kontrolü altında. İçeriyi asker rehberler gezdiriyor. Paolides, şatafatlı partiler verdiği köşkü 1974 Barış Harekatı’ndan 3 gün önce terk etmiş.

FATİHİ LALA PAŞA...
1192-1489 yılları arasında Kıbrıs'ı yöneten Fransız asıllı Lüzinyan hanedanlığı tarafından yaptırılan St. Nicolas Katedrali, Osmanlı’nın fethinden sonra camiye çevrilmiş. Fatihi Lala Mustafa Paşa’nın adını taşıyan cami, Gazimağusa’da. Mutlaka görülmeli.

AH MARAŞ!
Savaş öncesi ülkenin en gözde sahil şeridi olan Maraş, 43 yıldır harabe vaziyette. Yapılan anlaşmalar sonrası büyük bir kısmı yerleşime kapalı. Adeta hayalet bir şehir.

TARİH VE MANZARA BİR ARADA
Beylerbeyi köyündeki Bellapais Manastırı, MS 12. yüzyılda Roma döneminde inşa edilmiş. Turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerden olan manastır, Girne’ye hakim bir noktada. Dolayısıyla en güzel manzara burada.

MUTFAK!
Mutfak zengin. Zaten bize yabancı değil. Meyve bol. Mutlaka tadılması gerekenler; turunç ve ceviz macunu, hellim peyniriyle yapılan her şey, şeftali kebabı ile nar ya da portakal suyu..  

Talip Karakaş - Türkiye gazetesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ATO Yönetim Kurulu Başkanı Baran’dan kafe ve restoranları boykota ilişkin açıklama Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, hafta sonunda yapılacak kafe ve restoranları boykota ilişkin, "Ticaret hayatı bir bütündür ve fiyat artışlarıyla mücadeleye boykot ile değil ancak birlik ve beraberlik içinde katkı sağlanabilir" dedi. ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, yiyecek-içecek sektöründe son günlerde yaşanan gelişmelere ilişkin X hesabından paylaşımda bulundu. Baran, son dönemde dünyanın en büyük sorunu haline gelen fiyat artışlarına dikkati çekerek, "Ülkemizde tüm sektörlerimizi ve ticaretimizi etkiliyor. Hükümetimiz enflasyonla mücadeleyi kararlılıkla yürütüyor. Enflasyonla mücadelenin bir süreç olduğunu biliyoruz. Bu dönemde sabırlı olmamız gerektiğini de çok iyi biliyoruz. Enflasyonla mücadele politikaları konusunda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki hükümetimize, ekonomi yönetimimize güveniyor ve yürekten destekliyoruz" dedi. "Yiyecek-içecek sektöründe faaliyet gösteren işletmelerimiz, ürünlerin tüketiciye ulaştığı son aşamanın temsilcileri durumundalar" ifadelerini kullanan Baran, şunları aktardı: "Her sektörde olduğu gibi yiyecek-içecek sektöründe de fırsatçılık yapanlar olabilir. Kötü örnek hiçbir zaman örnek değildir. Ticaret Bakanlığımız da fahiş fiyat uygulamalarına karşı denetimlerini yoğun bir şekilde sürdürerek, cezai yaptırımlarına devam ediyor. Sosyal medyada yiyecek-içecek sektörüne karşı başlatılan boykot çağrısı, sektördeki işletmelerimizin tümünü töhmet altında bırakarak hem yiyecek-içecek sektörüne hem de ilişkili tüm sektörlere ve ticaretimize zarar verecektir. Ayrıca bu yaklaşım binlerce işletme ve yüzbinlerce çalışanın mağduriyet yaşamasına yol açacaktır. Ticaret hayatı bir bütündür ve fiyat artışlarıyla mücadeleye boykot ile değil ancak birlik ve beraberlik içinde katkı sağlanabilir."
İstanbul İBB’den 4 milyar 200 milyon liralık borç yetkisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi, dün yapılan Nisan ayı ikinci oturumunda tam yetki alan Mecliste yapılan oylamada 4 milyar 200 milyon lira tutarında iç borçlanma dosyalarını kabul etti. Meclis toplantısında gündem maddesi olan Plan ve Bütçe Komisyonu görüşünde, 2019 yılından bu yana komisyonunda bekleyen 950 milyon lira iç borçlanma talebi için yapılan oylamada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na tam yetki verildi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi Nisan ayı ikinci oturumu İBB Meclisi Başkan vekili Nuri Aslan başkanlığında Saraçhane’deki İBB binası meclis salonunda yapıldı. İETT’nin 2023 yılı faaliyet raporunun görüşüldüğü mecliste iç borçlanma talepleri 160’ı kabul, 97’si ret oyuyla kabul edildi. Mecliste, İBB Başkanlığı Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı Finansman Şube Müdürlüğünün imar, çevre, kültür, kentsel dönüşüm, sosyal belediyecilik ile toplu ulaşım ve benzeri birçok alandaki yatırım ve hizmet faaliyetlerinde kullanılmak üzere 950 milyon lira iç borçlanma talebi konuşuldu. Plan ve Bütçe Komisyonu görüşünde, 2019 yılından bu yana komisyonda bekleyen 950 milyon lira iç borçlanma talebi için yapılan oylama sonrasında İBB Başka Ekrem İmamoğlu’na tam yetki verildi. ‘2 milyar 250 milyon lira iç borçlanma talebi oy birliğiyle kabul edildi’ İkinci oturumda oylama sonrası borçlanma talebi görüşülen Meclis toplantısında Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı Finansman Şube Müdürlüğünün, köprü ve kavşak inşaatları, atık yakma ve enerji üretim tesisleri, termal bertaraf tesisi ile kentsel dönüşüm projelerinin etkinlik ve verimlilik çerçevesinde ilerlemesi ve yeni yatırımların yapılması için 2 milyar 250 milyon lira iç borçlanma talebi görüşüldü. Plan ve Bütçe Komisyonu oylamasında 2020 yılından itibaren komisyonda bekleyen 2 milyar 250 milyon borçlanma talebi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na tam yetki verilmesi oylama sonucu kabul edildi. ‘1 milyar lira iç borçlanma oy birliğiyle kabul edildi’ Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı Finansman Şube Müdürlüğünün yapılan yatırım ve hizmet çalışmalarını Kovid-19 salgınına rağmen kesintisiz sürdürülebilmesi, halkın ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve bozulan nakit akışının iyileştirilmesi için 2024 yılı bütçesi çerçevesinde 1 milyar lira iç borçlanma maddesi de gündemde görüşüldü. Plan ve Bütçe Komisyonu, görüşünde 2021 yılından bu yana komisyonda bekleyen 1 milyar lira iç borçlanma isteği için İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na tam yetki verilmesi de oylama ile kabul edildi. Öte yandan, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yönetimindeki 5 yılda İBB’nin borçlarının 26 milyar 760 milyon 454 bin liradan 150 milyar 837 milyon 391 liraya çıktığı olduğu öğrenildi.
Bursa Başarılı çocuklar ödüllendirildi Bursa’da lise ve üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler için Bursa Büyükşehir Belediyesi YKS serüveninde ücretsiz olarak deneme sınavı düzenledi. TYT ve LGS deneme sınavında dereceye giren öğrenciler, ödüllerini Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in elinden aldı. Büyükşehir Belediyesi tarafından üniversite ve lise adaylarının TYT ve LGS sınavlarında başarılarını artırmak ve eksik konuları tespit emek amacıyla düzenlediği ve binlerce öğrencinin katıldığı gerçeğe en yakın formattaki ücretsiz TYT ve LGS Deneme Sınav’ında sonuçlar açıklandı. Aynı zamanda gençler düzenlenen deneme sınavında kendilerini ölçme, heyecanını yenme konularında fırsat yakalamış oldu. Sınavın ardından dereceye giren öğrenciler. Başkan Bozbey ile bir araya geldi. Sınav hazırlık sürecindeki gençlerle sohbet eden Başkan Mustafa Bozbey, öğrencileri başarılarından dolayı tebrik etti. ’’Gençlerimizin de yüzlerini gülümseteceğiz’’ YKS’ye en iyi şekilde hazırlanmalarını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, aynı zamanda sınav hazırlık sürecinde öğrencilere destek çıkan aile bireylerine ve öğretmenlerine de teşekkür etti. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak yeni dönem sürecinde de öğrencilere sonsuz destekleri olacağını hatırlatarak, gençlere Bursa’ya dair isteklerini sordu. Başkan Bozbey, ‘’Büyükşehir Belediyesi olarak sorumluluğumuz, çocuklarımızın istedikleri alanlarda rahat çalışabileceği mekanları oluşturmak. Spor ve kültürel alanları çoğaltmak özellikle de müzikle buluşmalarını sağlamak. Ayrıca öğrencilerimizin sınav dönemlerinde yüzlerini gülümsetecek çalışmalarımız da sürüyor. Gençlerimize verdiğimiz sözlerimizi tutacağız, onların yüzlerini gülümseteceğiz hedefimiz bu. Bunları hep beraber başaracağız. Ben çocuklarımızı tebrik ediyorum, bravo çocuklar’’ dedi. Ödüller sahipleriyle buluştu Sınavda derece giren gençler de sınav dönemlerinde desteklerini sürdüren Başkan Bozbey ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Okulların bu konuda yeterli olmadığını dile getiren öğrenciler sınav denemelerinin devam ettirilmesini istedi. Ziyaretin sonunda Başkan Bozbey, tarafından deneme sınavında TYT’de birinci olan İsmail Çakır’a akıllı telefon, ikinci olan Eren Yılmaz’a tablet, üçüncü olan Boran Sakarya’ya akıllı saat hediye edildi. Başkan Bozbey LGS sınavında da birinci olan Ela Keskin ve Seda Dağ’a akıllı telefon, ikinci olan Ahmet Şimşek, Ecrin Saatçi, Hatice Kuru’ya tablet ve üçüncü olan Yusuf Ertaş’a da akıllı saat hediye etti. Hediye dağıtımı sonunda öğrenciler ve veliler ile toplu fotoğraf çekimi yapıldı.
Konya UCLG Başkanı Altay: “Bulunduğumuz her yerde Gazze’nin ve mazlum coğrafyalarda sıkıntı çeken Müslüman kardeşlerimizin haklarını savunuyoruz” Dünya Belediyeler Birliği olarak bilinen Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı (UCLG) Başkanı ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Kosta Rika’da düzenlenen UCLG Ana Tüzük Komitesi Toplantısına başkanlık etti. Başkan Altay, “Bulunduğumuz her yerde Gazze’nin ve mazlum coğrafyalarda sıkıntı çeken Müslüman kardeşlerimizin haklarını savunuyoruz” dedi. Kosta Rika San Jose Ulusal Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen UCLG Yönetim Kurulu Toplantısı’nın Resmi Açılış Töreninde dünya belediyelerine seslenen Başkan Altay, konuşmasının başında Kosta Rika hükümetine sıcak misafirperverlikleri için teşekkürlerini iletti. “Teşkilatımız, seleflerimizin vizyonunun ebedi bir kanıtıdır” Kosta Rika’da yalnızca yönetim kurulu toplantısı için değil, teşkilatın 20. yılını kutlamak amacıyla da bir araya geldiklerini kaydeden Başkan Altay konuşmasına şöyle devam etti: “Bu güzel buluşmada sizlerle bir arada bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Geçtiğimiz günler benim açımdan çok önemliydi. Hemşehrilerimizin büyük desteğiyle Benim Şehrim Konya’nın Belediye Başkanlığına yeniden seçildim. Hepinizin tahmin edebileceği üzere, şehrimde yaşayan vatandaşlarımızın güvenine sahip olmak büyük önem taşıyor ve UCLG’de aktif olarak yer almam için bana güç veriyor. Bu güzel ve tarihi yerde bir araya gelirken, birlikteliğimizi ve köklü iş birliğimizi sağlayan geçmiş mirasımız üzerine biraz düşünmenizi istiyorum. Şehir diplomasisi ile şehirler ve bölgeler arasındaki iş birliği yeni bir olgu değildir. Hatta Birleşmiş Milletler ve Milletler Cemiyeti gibi küresel kurumlardan bile daha eski bir geçmişe sahiptir. Teşkilatımız, seleflerimizin vizyonunun ebedi bir kanıtıdır. Onlar, çok düzeyli yönetişimin küresel zorluklara karşı çözümün bir parçası olacağı bir dünya hayal etmişlerdi. Halkla iç içe ve barış içerisindeki hükümetlerin, dayanışmayı ve kolektif ilerlemeyi teşvik edebileceğini öngördüler. Parçası olmaktan büyük memnuniyet duyduğum UCLG, her gün ve her çalışmasında bu değerli amaç için çabalıyor.” “Teşkilatımızın kurulması, uluslararası belediyecilik hareketinde önemli bir adım olmuştur” Bugün, silahlı çatışmaların gölgesinde ve yaklaşan iklim felaketiyle, uluslararası sistemin felç olduğunu ve karşı karşıya oldukları karmaşık krizleri ele almakta zorlanır duruma geldiklerine dikkati çeken Başkan Altay, “Bu sebeple, hareketimizin ve temsil ettiği ilkelerin önemi hiç bu kadar büyük olmamıştı. 2024 yılında, Dünya Teşkilatımızın şu anki yapısıyla kuruluşunun 20. yılını kutluyoruz. Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı’nın 2004 yılında Paris’te kurulması ve dünyanın dört bir yanından başlıca yerel ve bölgesel yönetim birliklerini bir araya getirmesi, uluslararası belediyecilik hareketinde önemli bir adım olmuştur. UCLG, kendisinden önce gelen yüzyıllık belediye hareketinin doğrudan mirasçısıdır” diye konuştu. “Sürdürülebilir kalkınmanın yeniden tanımlanmasına katkıda bulunmaya hazırız” Kutuplaşmanın uluslararası ilişkileri derinden etkilediği bir dönemde birliğin yenilenen amacına da zaman ayıracaklarını vurgulayan Başkan Altay, “Bu yönetim kurulunun sloganı olan ‘insanların gücü’, yerel ve bölgesel yönetimlerin dünyanın ihtiyaç duyduğu değişimi gerçekleştirme gücünü yani; bizim gücümüzü yansıtmaktadır. Yerel ve bölgesel yönetimlerin temsilcisi olarak sürdürülebilir kalkınmanın yeniden tanımlanmasına katkıda bulunmaya hazırız. Adanmışlığınız, tutkunuz ve ortak vizyonumuza olan sarsılmaz bağlılığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Hep birlikte ‘iyiye doğru olan değişimin mimarları’ olmaya devam edelim, hiç kimseyi ve hiçbir yeri geride bırakmayalım” ifadelerini kullandı. Toplantıya Kosta Rika Devlet Başkanı Birinci Yardımcısı Stephan Brunner, San Jose Belediye Başkanı Johnny Araya, yeni dönemde San Jose Belediye Başkanlığı yapacak Kelvin Cruz, UCLG Genel Sekreteri Emilia Saiz ve üye belediye başkanları katıldı. Başkan Altay UCLG ana tüzük komitesi toplantısına başkanlık etti Açılış konuşmalarının ardından Başkan Altay, 7 kıtadan yönetim kuruluna üye belediye başkanlarının da yer aldığı UCLG Ana Tüzük Toplantısına başkanlık etti. Toplantı sonrası kısa bir değerlendirmede bulunan Başkan Altay, UCLG dönem başkanlığı görevini kesintisiz bir şekilde sürdürdüğünü ifade ederek, “Şu anda ülkemizden çok uzak bir coğrafyada Kosta Rika’da bulunuyoruz. UCLG Ana Tüzük Komitesi Toplantımızı icra ettik. Şehirlerimizin problemi olan başta iklim değişikliği ve göç konuları olmak üzere diğer konularla ilgili istişarelerde ve değerlendirmelerde bulunduk. Ayrıca bulunduğumuz her yerde Gazze başta olmak üzere mazlum coğrafyalarda sıkıntı çeken Müslüman kardeşlerimizin haklarını savunmak için burada görüşlerimizi beyan ediyoruz. UCLG Kosta Rika Yönetim Kurulu toplantımızın şehrimize, ülkemize ve tüm dünyaya hayırlar getirmesini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.