POLİTİKA - 13 Şubat 2016 Cumartesi 16:11

Komisyonda gergin anlar: 'Kandili başınıza yıkarız'

A
A
A
Komisyonda gergin anlar: 'Kandili başınıza yıkarız'

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu ile HDP İstanbul milletvekili Garo Paylan arasında tartışma yaşandı.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü sırada iktidar ve muhalefet arasında tartışma çıktı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Mesleki Yeterlilik Kurumu, Türkiye ve Orta-Doğu Amme İdaresi Enstitüsü, Devlet Personel Başkanlığı, Türkiye İş Kurumu ve Sosyal Güvenlik Kurumu 2016 yılı bütçe görüşmeleri sırasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, bakanlık ve bağlı kuruluşlara ilişkin bir sunum yaptı.

Soylu, DİSK Genel Kurulu'na görevli olduğu için gittiğini belirterek, "Karşılaştığımız ortamlardan daha gergindi. Hayatımın her noktasında İl Başkanlığı yaptım, genel başkanlık adaylığında bulundum. Bunları dinlemek durumundayız. Mesele şahsımız, esasa taalluk eden konular olunca çok doğaldır ki, onları dinlemekle yükümlüyüz. Şimdi lütfen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak dün karşı karşıya kaldığımız tablonun benim için çok sevindirici olduğumu mu zannediyorsunuz? Ama ben görevim icabı olarak oraya gittim. Geçmişin ve geleceğin tercümesini orada çalışan işçilerimizle birlikte paylaşabilmek adına gittim. Son gece dahil 'acaba gelmem tatsızlık oluşturacaksa, gelmeyim' dememe rağmen, 'lütfen gelsin' dendi. Biz siyasetçiyiz. Yarın sizin başınıza da gelebilir. Oraya girdiğimiz andan itibaren yine şahsımız ile ilgili değildir, Cumhurbaşkanımız ile ilgilidir" ifadelerini kullandı.

Soylu, "Devlet katillikle itham edilirken, Cumhurbaşkanımıza hakaret edilirken ben yukarıdan indim, Anamuhalefet Partisi Başkan'ı Kemal Kılıçdaroğlu ile selamlaştım. DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu mikrofonun başında, orada sloganlar atılıyor, bir tek uyarı yok. Bunların nasıl olabileceğini biliriz. Birinci yapmamız gereken siyaset kurumuna sahip çıkmamız. 'Katil dışarı' sözlerini niye ifade ediyorlar?" dedi.

DİSK Genel Kurulu'ndan çıkarken dediği, "katil burada" sözüyle HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı kast ettiğini belirten Bakan Soylu, "6-7 Ekim olaylarının talimatını Selahattin Demirtaş vermiştir. Katil arıyorsanız orada oturuyor' dedim. Selahattin Demirtaş vermiştir 6-7 Ekim olaylarının talimatını. Çok açık. Hemen orada oturuyorlar. 6-7 ekim olaylarının talimatını kim verdiyse" ifadelerini kullandı.
DİSK Genel Kurulu'nu terk ettiği sırada "Katil burada" sözlerine tepki gösteren HDP'lilere Bakan Soylu'dan yanıt gecikmedi. Kendisinin katil olmadığını belirten Soylu, "Cumhurbaşkanımız da katil değil, peki bunu niye ifade ediyorlar? Terörle yaptığımız mücadeleden, bu mücadelenin siyasal tavrını ortaya koyan bir anlayış olduğumuz için bizim katil olduğumuz ortaya konuluyor. Bu kadar basit açık ve net. Başınıza yıkarız. Kandil’i de başınıza yıkarız, o teröristleri de başınıza yıkarız" dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, "Belki de iş kazalarını kastettiler" sözleri üzerine Soylu, "Sayın Bekaroğlu Allah'ını seversen. Tüm hassasiyetimle ve plan bütçe komisyonuna olan saygımla söylüyorum. Şahsım hiç önemli değil. Buralarda varız, belki yarın yokuz. Bulunduğumuz dönem içinde siyaset kurumunun varlığını bir şekilde sürdürebilmekten sorumluyuz. Orada ben katil değilim, cumhurbaşkanımızın da Allah muhafaza bir ülkenin devlet başkanının aynı sıfatla sıfatlandırılması, böyle bir şey de söz konusu değil. Ben devletin bakanı olarak o salondaki sorumluluğum, çalışma hayatı ile ilgili" ifadelerini kullandı.
Devletin "katil" diye sıfatlandırılmasını son derece yanlış bulduğunun altını çizen Soylu, "Çıktım bir açıklama yaptım. Yaptığım açıklama net ve açıktır. Benim ağzım bozuk falan değildir, hiçbir zaman da bozukluk içinde olmadı. Edep çizgisinin neresi olduğunu bilenlerdenim. Büyük bir soğukkanlılıkla eğer çalışma hayatı ve şahsımla ilgili değerlendirmeler olsa elbette ama bizim orada evlatlarımız kamu düzeni sağlamaya çalışırken, hiç bunun lamı cimi yok. Farklı düşünebiliriz. Ben son 10 günde 7 şehit cenazesine gittim. İnsanlar içine ağlıyorlar. Orada çalışma hayatının içerisinde meselelerin tartışılması gerekirken başka meseleleri dile getirenlere sessiz durmam mümkün değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Başkanı'na, Sayın Cumhurbaşkanımıza bizim hepimize katil sıfatlamasını kabul etmemiz mümkün değil. Değerlendirmelerimiz net ve açıktır" dedi.

HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan'ın "Hadi söyleyin o zaman açıkça biz anlayamadık katil kime dediniz?" demesi üzerine Bakan Soylu, "Çok net değil mi orada kime söylediğimiz? Orada PKK'yı savunanlara karşı, PKK''yı destekleyenlere karşı, 'PKK ve PYD bizim arka bahçemizdir' diyenlere karşı, onlar orada duracak ben olacağım katil öyle mi?" cevabını verdi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara "Genç Şefler ile Ankara’nın Coğrafi İşaretli Lezzetlerinin İzinde" etkinliği ilgi gördü Ankara Kalkınma Ajansı, Gölbaşı Kaymakamlığı ve Gölbaşı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen "Genç Şefler ile Ankara’nın Coğrafi İşaretli Lezzetlerinin İzinde" etkinliği büyük ilgi gördü. Mogan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ev sahipliğinde Ankara’nın coğrafi işaretli ürünlerinin tanıtımı amacıyla düzenlenen etkinlikte yemek yarışmaları, tematik sunumlar ve tanıtım faaliyetleri gerçekleştirildi. Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında yapılan organizasyonun açılışında konuşan Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Celile Eren Ökten, turizmin ekonomilerdeki değerine vurgu yaptı. Ökten, bakanlık olarak ihtiyaç duyulan insan kaynağını yetiştirmek için mesleki eğitimde önemli adımlar atıldığını kaydetti. "Coğrafi işaretli ürünler ve turizm birbirini destekleyen ve birlikte büyüyen iki alandır" Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Ahmet Şimşek ise, coğrafi işaretli ürünlerin öneminden bahsetti. Geleceğin şeflerine seslenen Şimşek, coğrafi işaretli ürünleri tercih etmeleri için çağrıda bulunarak, şunları kaydetti: "Coğrafi işaretli ürünler, bölgenin tanıtımının yapılmasında güçlü bir araçtır. Coğrafi işaretli ürünler ve turizm birbirini destekleyen ve birlikte büyüyen iki alandır. Coğrafi işaretli ürünler, yerel tohumlar, yöreden elde edilen hammadde ve üretim teknikleri kullanılarak üretildiğinden, biyoçeşitliliğin korunmasına ve çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlar. Yeni nesillerin zengin kültürel mirasımızı keşfetmelerine ve bu mirası daha geniş kitlelere taşımalarına olanak sağlayacak bu tür etkinlikler, yerel kalkınmanın yanı sıra kültürel mirasımızın sürdürülebilirliğini de destekleyecektir. Coğrafi işaretli ürünlerimiz, yerel ve ulusal ekonomimiz için büyük bir değer taşımaktadır." Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreter Vekili Emine Doğrukök, konuşmasında Ajansın çalışmalarından bahsederek, coğrafi işaretli ürünlerin kullanımının yaygınlaştırılması için yürütülen faaliyetler hakkında bilgi verdi. Turizmin bölgesel kalkınmanın önemli araçlarından olduğunu kaydeden Doğrukök, bu alanda Ajansın çalışmalarının devam edeceğini bildirdi. Son olarak Ankara Kalkınma Ajansı Kırsal Kalkınma Birim Başkanı Zekai Efeoğlu bir sunum gerçekleştirerek, Ankara’da coğrafi işaretli ürünler hakkında bilgi verdi. Konuşmaların ardından öğrenciler tarafından halk oyunu gösterisi gerçekleştirildi. Alandaki stantları gezen katılımcılar, coğrafi işaretli ürünler hakkında bilgi aldı. Etkinliğe Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Celile Eren Ökten, Gölbaşı Kaymakamı Erol Rüstemoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Ahmet Şimşek, Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreter Vekili Emine Doğrukök ile yetkililerin yanı sıra öğrenciler, şefler ve turizm gönüllüleri katıldı.
Samsun Rafting eğitim kamplarına Samsun ev sahipliği yapıyor Türkiye Kano Federasyonu rafting sporunun geliştirilmesi için 9 ilde eş zamanlı olarak 15-23 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan ‘Rafting Bölgesel Eğitim ve Gelişim Kampları’na Samsun Büyükşehir Belediyesi ev sahipliği yapıyor. Türkiye’de rafting spor organizasyonlarını düzenleyen ve özellikle gençleri rafting sporuyla tanıştırarak bu sporu geliştirmeyi hedef edinen Türkiye Kano Federasyonu tarafından düzenlenen ‘Rafting Bölgesel Eğitim ve Gelişim Kampları’ Samsun’da gerçekleştiriliyor. Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde 15-23 Nisan tarihlerinde düzenlenen organizasyon kapsamında 70 sporcuya eğitim veriliyor. 9 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen eğitim çalışması Samsun’da Büyükşehir Belediyesi Su Sporları Merkezi’nde yapılıyor. “Türkiye’yi temsil edecek sporcular yetiştiriliyor” Genç sporculara eğitim veren Rafting Antrenörü, Avrupa Şampiyonu Milli Sporcu Mert Alper Sarı, “Türkiye Kano Federasyonumuz gençlerin rafting sporuyla tanışması ve ülkemizi temsil edecek sporcular yetiştirilmesi amacıyla açmış olduğu bu eğitim seminerinde sporcu kardeşlerimizin gelişim gösterdiği görmek gerçekten çok güzel. Özellikle şunu söyleyebilirim ülkemizin dört bir yanı sularla çevrili ve bunu çok iyi değerlendirmeliyiz. Avrupa sahnesinde şehirleri ve ülkemizi en iyi şekilde temsil edecek sporcuların çıkması doğrultusunda federasyonumuzun yaptığı bu eğitim seminerine genç kardeşlerimizi bekliyoruz. 15 Nisan’da başladık ve 23 Nisan tarihine kadar Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin Su Sporları Merkezi’ndeyiz, sadece gençleri değil tüm vatandaşlarımızı bekliyoruz” dedi. “Eğitim programlarını çok önemsiyoruz” Samsun Büyükşehir Belediye Spor Kulübü Kano Antrenörü Zafer Benli ise yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Samsun Büyükşehir Belediyesi olarak su sporlarında çok başarılı işler yapıyoruz ve bunlardan birisi de bu eğitim seminerinin burada gerçekleştirilmesidir. Kano ve dragon bot branşlarında sporcularımız bulunuyor. Hem bu branşlara hem de raftinge ilgilinin artması amacıyla böyle bir eğitim seminerinin şehrimizde olmasını çok önemsiyoruz. Yaklaşık 70 sporcu ve vatandaşımıza burada eğitimler verilmeye devam ediyor. 23 Nisan Salı günü sona erecek eğitim seminerinde eminim ki rafting branşında da başarılı sporcular çıkartacağız.”
Tokat Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina da ağır hasar aldı Tokat’ta incelemelerde bulunan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, "Şuana kadar alınan 500 ihbardan 50 yapı incelendi, 5 yıkık, 15 de ağır hasarlı yapı tespit edildi" dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, Tokat’ta 5.6 büyüklüğündeki depremin merkez üssü olan Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Bakan Tuzcuoğlu’na deprem hasarı hakkında bilgi verdi. İlçe hükümet konağı önünde gazetecilere açıklama yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız olarak da Sayın Bakanımız Mehmet Özhaseki beyin hemen talimatlarıyla biz de kendi bakanlığımızın çalışmaları açısından her türlü önlemi, tedbiri ve gayreti ortaya koyduk. Arkadaşlarımızı çok hızlı bir şekilde bölgeye sevk ettik. Gerek çevre illerden buraya transfer ettiğimiz teknik arkadaşlarla, gerekse bakanlık merkezinden buraya yönlendirdiğimiz teknik ekiplerimize, hasar tespit ekiplerimizle birlikte gerek Yozgat ve Tokat’ta çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda 20 ekip 50 teknik personelle birlikte bu çalışmalarımız yürüyor, ihtiyaç halinde yine sayın valimizin, yine AFAD’ımızın koordinasyonunda teknik ekip sayılarımızı arttırabiliriz. Birkaç gün içerisinde de inşallah bu bölgedeki tüm hasar tespitlerini de tamamlamayı düşünüyoruz." dedi. "Ağır hasar 99 öncesi yapılan binalarda" Tuzcuoğlu yaptıkları incelemede depremde ağır hasar alan binaların 1999 yılı öncesi yapılan binalar olduğuna dikkat çekip, "Gerek Tokat’ta gerek Yozgat’ta baktığımız zaman ağırlıklı olarak hasar gören yapıların yine 1999 öncesi binalar olduğunu tespit ediyoruz. Bunlar çoğunluklu olarak 40-50 yıl öncesine ait kerpiç yapılar, yığma yapılar, mühendislik ve fen hizmetlerinden yoksun olan yapılmış olan binalar olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla ülkemiz bir deprem bölgesidir. Gerek kuzeyden geçen fay hatları, gerek Doğu Anadolu ve güneyden geçen fay hatları, gerekse Ege ile Ege’deki fay hatlarını göz önüne aldığınız zaman ülkemizin tamamı çok önemli bir deprem bölgesi oluyor. Himalayalardan Alp’lere kadar uzanan bu hat içerisinde bizim ülkemiz depremsellik açısından, risk açısından beşinci ülke konumunda. Öyle olunca muhakkak suretle biz yapılarımızı sağlam, sıkı ve mühendislik hizmetleri çerçevesinde inşa etmek zorundayız. Depremden çok fazla bir şey olmayabilir. Ama yapılarımız eğer ona dayanaklı değilse o zaman maalesef istenmeyen tablolarla karşı karşıya kalıyoruz." dedi. "500 ihbar geldi, 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı" Tuzcuoğlu, depremin ardından 500’e yakın ihbar alındığını ifade ederek şunları söyledi. "Değerli arkadaşlar Tokat ilimizde bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalarda 500 ihbar aldık şu ana kadar. Bu ihbarların sayısı artabilir. Özellikle şu anda hemşehrilerimizin bir kısmı evlerine giremiyorlar. Bunlar giriş yapmaya başladıkları zaman muhtemeldir ki orada birtakım ihbarlar da alınacak. Bu ihbarların sayısı artabilecek. Ve biz de yapılan her türlü ihbara teknik ekiplerimizle beraber hemen gidip yerinde inceleme, araştırma ve neticelerimizi ortaya koyacağız. Şu ana incelenen 50 yapıdan 5 tanesi yıkık görünüyor. Yine 15 tane ağır hasarlı yapı görünüyor. Az önce de bahsetmiş olduğum gibi bunların büyük çoğunluğu yine kerpiç işte yığma yapılar. Mühendislik hizmetinden yoksula yapılmış olan yapılar. Diğerlerini de yine en kısa sürede tamamlamış olacağız. Kamu binalarımızla alakalı bir hasar görünmüyor. Bu sevindirici bir şey. Aslında depremle alakalı bizi en çok teselli bulduran konu bir can olamaması" .