ÇEVRE - 06 Ocak 2017 Cuma 10:29

Konya Ovası’nda kar yağışı umutlandırdı

A
A
A
Konya Ovası’nda kar yağışı umutlandırdı

Son yıllarda kuraklık ile mücadele eden Konya Ovası'nda bu yıl kar yağışının etkili olması çiftçileri umutlandırdı. Bu yılki rekolteden yüksek verim bekleniyor.

Geçtiğimiz yıllarda Konya Ovası'nda yağışların yetersiz olması hasat döneminde üreticilerin yeterli verimi alamamasına sebep olmuştu. Ekinlerini eken çiftçileri yağış olup olmayacağı düşündürüyordu. Konya Ovası'nda yaklaşık iki hafta aralıklarla devam eden kar yağışı ovayı tamamen beyaza bürürken, çiftçiler bu yılki verimin yüksek olacağı görüşünde.
Konya'nın tarım açısından altın yılını yaşayacağını söyleyen Meram Ziraat Odası Başkanı Ali Ataiyibiner, "Bilindiği gibi özellikle Konya’da yağışlar ve kar yağışlarını değerlendirdiğimizde bu yıl tarım açısından altın yılımızı yaşayabileceğimiz bir kar yağışı mevcut. Geçtiğimiz yıllarda vokal kar yağışları görülürken, tarım yapılan arazilerde bu şekilde bir yağışı ile 35 yıldan sonra ilk defa karşılaşıyoruz. Cihanbeyli’den Ereğli’ye, Ereğli’den Akşehir'e, Akşehir’den Çumra’ya bütün bölgelerimizde tarımsal alanlarımızın tamamında istenilen seviyede kar yağışını alabildik" dedi.
Kar yağışlarının yer altı sularına olumlu katkı sağladığını belirten Ataiyibiner, "Gerek yer altı sularımızın, gerekse göllerimizin ve barajlarımızın beslenmesine ihtiyaç olan kar suyunun ve gerekse de özellikle bitki açısından büyüme gelişme ve kendisini muhafaza edebilme açısından kar yağışının şu anda tamamen araziye kapatarak bitkiyi gelişmesini engellemeyecek şekilde toprak altında bitkinin çalışmasını sağlayacak en önemli bir unsuru yakalamış olduk" diye konuştu.

"40 yıldan bu yana ilk defa Konya’da Ekim ve Kasım aylarında sıfır yağış kaydedildi"
Geçtiğimiz aylarda istenilen yağışların alınamadığını kaydeden Ataiyibiner, "40 yıldan bu yana ilk defa Konya’da Ekim ve Kasım aylarında sıfır yağış kaydedildi. Hiç yağış almadı. Bu yağış tarımsal açıdan çok önemliydi. Bitkilerin gelişmesi ve toprak neminin yükselmesi açısından çok önemliydi. Hububatlar bu yağışı alamadığından dolayı maalesef istenilen tohum çimlenmesini, gelişmesini sağlayamadı ama geçtiğimiz haftadan itibaren başlayan yaklaşık 15 günden beri aralıklarla devam eden kar yağışı şu an itibariyle tüm Konya Ovası'nda ortalama 50-80 santimetre arasında bir yağış mevcut. 50-80 santimetre olan yağışlarda özellikle tüm araziyi kaplayarak hububat üretiminde tohumun gelişmesi, çimlenmesi ve kök yapısının gelişmesi açısından tamamen olumlu bir atmosferi Konya’da yakalamış durumdayız" şeklinde konuştu.

"Kuru tarım yapılan arazilerinde çiftçiler 3 ay rahat nefes alacak"
Yağışların Mart ve Nisan ayında devam etmesi gerektiğinin altını çizen Ataiyibiner, "Bu kar yağışları birlikte Konya Ovası'nda ekili tahıl ürünleri ve ekilecek yazlık ürünler açısından artık Mart ayının sonu, Nisan ayının başına kadar toprak nemi açısından ve toprak neminin yükselmesi açısından fevkalade olumlu şartlar gelişti. Ortalama yüzde 75 tarım yapılan arazilerimizde kuru tarım yapılmakta. İşte bu kuru tarım yapılabilen arazilerde de 3 ay içerisinde her ne şart olursa olsun karasal iklim koşullarında, Konya iklim koşullarında bu karla birlikte 3 ay çok rahat bir nefes alacak. Konya çiftçisi bir nefes alacak. Konya’ya kış aylarında yağan karlarla ile birlikte bahar aylarında periyodik yağışların düşmemesi halinde sıkıntı bitmiş olmaz. 3 ay hububat üretimi açısından, hububat ürünlerinin gelişmesi açısından sıkıntı oluşturacak soğukların artık kırıldığını, bertaraf edildiğini, karla birlikte toprak altında muhafaza edilerek gelişmesinin sağlanacağını ifade etmek istiyorum" dedi.

İsmail Bulut 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Define ararken mağarayı çökerttiler... 3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı Bursa’nın İznik ilçesi Gürmüzlü Mahallesi’nde kaçak kazı yapan definecilerden mağarayı çökertti. Göçük altında kalan 3 defineci hayatını kaybetti. Şahıslardan birinin cansız bedeni mağara girişinde, ikisi de mağaranın içerisinde jandarmanın arama kurtarma köpeklerince bulundu. Bursa İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Tekin Aktemur da operasyonu bizzat yerinde yönetti. Edinilen bilgiye göre, İznik ilçesi Gürmüzlü Mahallesi Karadere Mevkii’nde 3 arkadaşın bir mağarada kaçak kazı yaptığı sırada göçük sonucu kayalar devrildi. Uzun süredir mağaranın definecilerin hedefinde olduğu ve dönem dönem kazılar yapıldığı iddia edildi. İhbar üzerine bölgeye giden jandarma ve 112 ekipleri mağaranın girişinde definecilerden birinin cansız bedenine ulaştı. Mağaranın içerisinde 2 kişinin daha bulunduğu ihbarı üzerine Jandarma ekipleri arama kurtarma ve AFAD ekiplerini istedi. Olay yerine gelen arama Damga ve Meftun isimli kurtarma köpekleri 2 definecinin cansız bedenine ulaştı. Olayda hayatını kaybedenlerin sayısı ise 3’e çıktı. Cumhuriyet Savcılığı’nın konuyla ilgili araştırması da sürürken, definecilerin cansız bedenlerinin mağaradan çıkarılacağı ve otopsiye kaldırılacağı öğrenildi. Jandarma da olayla ilgili gözcü konumunda başka kişiler olup olmadığını detaylı şekilde soruşturuyor. Gürmüzlü Mahalle Muhtarı Zeynel Çetin, "Şahıslara akşamdan beri ulaşılamayınca olay ortaya çıkıyor. Doğum yeri bu köy olan ancak Gölcük’te oturan kişiden haber alınamamış. Daha önceden de bu işleri yaptığı tahmin edilen kişilere ulaşılamayınca bu durum tespit edildi. Jandarma ve savcılığımız olayı soruşturuyor" dedi.
İstanbul VitrA’nın geri dönüştürülmüş lavaboları Tom Dixon iş birliği ile Milano’da sergileniyor VitrA’nın yüzde 100 geri dönüştürülmüş lavaboları Tom Dixon iş birliği ile Milano’da görücüye çıktı. Tüm dünyadan tasarımcılar, mimarlık, tasarım ve sanatın geleceğini keşfetmek için 15-21 Nisan tarihlerinde Milano Tasarım Haftası’nda buluşuyor. VitrA da ünlü İngiliz tasarımcı Tom Dixon’la birlikte tasarladığı enstalasyonla, INTERNI CROSS VISION 70 sergisine katılarak, geleceğin sürdürülebilir tasarım trendinde yerini aldı. İç mimarlık ve tasarım alanında bir buluşma platformuna dönüşen ünlü Interni dergisinin 70’inci yıl dönümü için oluşturulan enstalasyon, zanaatkarlığı üretim yetkinliği ve endüstriyel üreticilikle birleştirerek, seramikte sürdürülebilir tasarım ve döngüsel ekonominin geleceğini temsil ediyor. ‘Yeniden Seramik’ (Re-Ceramic) adlı enstalasyon, geri dönüştürülmüş malzemelerle onların işlevsel ve estetik ürünlere dönüşümü arasındaki boşluğu kapatan bir anlatı sunuyor. Tasarımın kalbinin attığı Milano’da sergilenen enstalasyonla ilgili açıklama yapan Tom Dixon, “İzleyiciler için geri dönüşüm sürecine yapılan bir yolculuk hazırladık. Döküm tekniğini kullanarak seramiğin ‘ilkel çamur’dan dayanıklı ve işlevsel bir ‘sanat eseri’ne dönüşmesini anlatıyoruz” dedi. Yapılan açıklamaya göre, enstalasyonun en önemli parçasını geri dönüştürülmüş atıklardan sergi için sınırlı sayıda üretilen, Tom Dixon imzalı ‘VitrA Liquid’ banyo koleksiyonunda yer alan seramik lavabolar oluşturuyor. Yüzde 100 geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen dünyanın ilk lavabosu, aynı zamanda sürdürülebilir tasarımda önemli bir kilometre taşını temsil ediyor. Bu yaklaşım, VitrA’nın doğal kaynakların korumasına verdiği önemi gösterirken, döngüsel ekonomi konusunda da sektörün yeni standardını belirliyor. Tasarımın dönüştürücü gücünü sergiliyor INTERNI CROSS VISION 70 sergisi, İtalyan tasarım anlayışına derinlemesine yerleşmiş temalar olan endüstriyel inovasyon ve zanaat geleneği arasındaki ilişkiyi ortaya koyan bir platform. Tasarımın sürdürülebilirlik gibi karmaşık küresel zorlukları üretici ve teknolojik inovasyon yoluyla ele alma gücünü kutluyor. VitrA ve Tom Dixon’ın ‘Re-Ceramic’ adlı enstalasyonu, tasarımın dönüştürücü gücünü sergilemek için sanat ve endüstriyel üretim arasındaki sınırları ortadan kaldırıyor. Geleneksel uygulamalara meydan okuyan ve döngüsel ekonomi ilkelerini benimseyen bir yaklaşım izlerken, günümüzün en acil çevresel zorluklarından bazılarının ele alınmasında tasarımın rolü hakkında bir tartışma ortaya koyuyor.
İzmir İzmir’de enginar hasadı başladı Türkiye’de enginar üretiminde birinci sırada yer alan İzmir’de hasat yoğunluğu başladı. Enginarın tarladan çıkış fiyatının 15 lira olduğu, pazarlarda ise şu sıralarda 20-25 TL arasında satışa sunulduğu öğrenildi. Türkiye’de enginar üretiminin yaklaşık yüzde 29’unun karşılandığı İzmir’de enginar hasadı için hummalı bir çalışma var. Seferihisar ilçesi Turgut köyünde, sabahın erken saatlerinde başlayan hasat, gün boyu sürüyor. Bazı çiftçiler de bu yıl artan maliyetlerden dolayı, karaciğer dostu olarak bilinen enginarın yerine alternatif meyve-sebze arayışına geçti. “Adet fiyatı tarlada 15, tezgahta 20-25 TL’den satılıyor” Enginarların sakız cinsi olduğunu belirten üretici Ecem Bezer, “1992 yıllarında 3 bin dönüm kadar sakız enginarı üretilmekteydi, ancak şu an enginarımız 500 dönüme kadar düşmüş durumda. Çiftçilerimiz, artan maliyetler sebebiyle küskün durumda. Enginarı azaltıp, başka meyve sebze ekmeye başladılar. Enginarın tarlada satış fiyatı 15 TL, ancak pazara, manava satış yapan çiftçi, esnaf, birim fiyatını 20-25 TL arası satmak durumunda kalıyor” diye konuştu. “Enginar karaciğerin dostudur” Enginarın önemli bir geçim kaynağı olduğunu ve sağlığa iyi geldiğini belirten Bezer, şunları kaydetti: “Enginar, karaciğerin dostudur. Bir insanın enginar sezonunda toplam 60’a yakın enginar yemesi gerekmektedir. Sağlık açısından çok faydalıdır. Enginarı, sezonunda herkes tüketmelidir.” “Su sıkıntısı çekiyoruz” Eskiden maliyetlerinin düşük olduğunu, çiftçilik yapmanın daha kolay ve su olduğu zamanlar enginar üretiminin çok fazla olduğuna değinen üretici Turgut Bezer, “Ancak şu an herkesin suyu olmadığı için enginar üretimi aza indirilmiş durumda. Devletimiz bu konuda bize, üreticilere teşvik sağlarsa, Seferihisar’ın sakız enginarına çiftçimiz tekrardan döndürülebilir. Teşvikler az gibi görülse de bizim için çok değerli. Seferihisar’da sosyete manavımız var ve 15 yıldır kendi enginarımızı üretip, manavımızda satışa sunuyoruz. Kendi manavımız, tezgahımız olmasa, pazarını bulmakta, satmakta çok zorlanırdık. Küçük üreticilerin elinden tutup, maliyetleri düşürebilirsek, üreticilerimiz tekrar tarlalara geri döner” cümlelerini aktardı. “Seferihisar’da enginar üretiminin yüzde 70’ini karşılıyorduk” Turgut, Ulamış, Azmak ve Düzce köylerinde 3 bin dönüm sakız enginarlarının bulunduğunun altını çizen Bezer, “Türkiye’nin her tarafına gönderirdik. Türkiye’nin yaklaşık yüzde 70’ini karşılıyorduk. Maliyetlerden dolayı enginar üretimini azalttık” diye ekledi.