TEKNOLOJİ - 19 Ocak 2018 Cuma 02:49

Korunmasız bilgisayar ekranları hırsızlığa davetiye çıkarıyor

A
A
A
Korunmasız bilgisayar ekranları hırsızlığa davetiye çıkarıyor

Amerika’da yapılan araştırma çalışanların üçte ikisinin farkına varmadan şirket bilgilerini iş yeri dışında ifşa ettiğini ortaya koyuyor. Ekranları korumanın en kolay yolu ile basitçe takılan ekran filtreleri. Özellikle yandan bakıldığında ekranın karanlık gösteren filtreler doktorlar tarafından göz sağlığı için de öneriliyor.

Siz de restoran, kafe gibi yerlerde bilgisayarınızla çalışmaktan hoşlanıyor ya da buna mecbur kalıyorsanız, bilgileriniz her an çalınabilir. Sarf Market Kurucu Ortağı Okan Can, “Amerika’da yapılan araştırmaya göre veri kayıplarının yüzde 35’i insanların ekran gizliliğini koruyamamasından kaynaklanıyor. Bu veri kaybının ekonomik değeri ise 5 milyar 400 milyon dolar.* Veri ihlali sayısı, 2017 yılının ilk çeyreğinde, 2016 yılının aynı dönemine göre yüzde 39 arttı. İstenmeden yapılan ifşa, özellikle sağlık (yüzde 45) ve bankacılık (yüzde 31) sektörlerinde ön plana çıkıyor. **” derken ekranların üzerine çok kolay bir şekilde takılacak ekran filtreleri ile bilgilerin koruma altına alınabileceğini söyledi. Can, “Halka açık yerlerde ve hatta açık çalışma alanlarında ekran gizliliğini korumadan çalışmak, görsel hırsızlık ihtimalini arttırırken, veri ve iş kaybına yol açıyor. Bilgilerinizi korumanın yolu ise ekranınızı korumaktan geçiyor. Şifreler, kredi kartı bilgileri, şirket bilgileri, kişisel bilgiler... Korunmayan ekranlarda tüm bu veriler risk altındadır” şeklinde konuştu.

Ekran filtreleri hem bilgiyi hem gözleri koruyor

Okan Can aynı zamanda ekran filtrelerinin göz sağlığı için de iyi olduğuna dikkat çekerek, “Ekran filtreleri bir yandan dışarıdan bakan meraklı gözlere karşı bir bariyer oluştururken bir yandan da kullanıcının gözlerini yansıyan ışıktan korur. Bilgisayar başında uzun süre çalışmanın gözleri ne kadar yorduğunu herkes bilir. Ekran filtreleri çalışan memnuniyetini arttırdığı gibi uzun vadede sağlığa harcanan bütçenin de cebinizde kalmasına yol açar. Bu konuda pek çok doktor göz sağlığını korumanın bir yolu olarak ekran filtrelerini zaten öneriyor. Tek bir ekran filtresi ile hem bilgisayarınızın ekranını, hem gözleriniz, hem de bilgilerinizi koruyabilirsiniz” dedi.

Gizlilik filtreleri ekranınızdaki bilgileri koruyor

Gizlilik filtreleri ve gizlilik ekran koruyucuları, yanlardan bakıldığında özel bilgilerin görünmesini engelleyerek, halka açık alanlarda güvenli bir şekilde çalışabilmek için kullanabileceğiniz bir çözüm. Yapılan araştırma sonuçlarına göre, çalışanların üçte ikisi (\%67)*** düzenli olarak, farkına varmadan gizli bilgiler de dahil olmak üzere, hassas verileri, işyeri dışında ifşa ediyor. Bir kafede etrafınızdakileri önemsemeden bilgisayarınızla çalışmanın bedeli çok ağır olabilir. Yan tarafta kahve içen kişi bilgilerinize çok rahat ulaşıp bunları deşifre edebilir. Bir yandan göz sağlığınız bir yandan da ekranınızdaki bilgilerin güvenliği için ekranlarınızı gizlilik filtresi ile koruyabilirsiniz.

* Symantec firması için Ponemon Institute tarafından yapılan çalışma, Veri ihlalinin Global Maliyeti – Mayıs 2013
** Küresel Risk Sigortacısı İhlal Yanıt Servisi Raporu - Temmuz 2017
*** Görsel Veri İhlali Risk Değerlendirmesi Çalışması, People Security Firması – Şubat 2011

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.