ASAYİŞ - 17 Ağustos 2017 Perşembe 07:33

Kreş servisinde havasız kalarak hayatını kaybeden Alperen'in ailesi konuştu

A
A
A
Kreş servisinde havasız kalarak hayatını kaybeden Alperen'in ailesi konuştu

İzmir'in Çiğli ilçesinde, kreşe giden 3 yaşındaki Alperen Sakin, uyuya kaldığı serviste unutulunca, havasızlıktan hayatını kaybetti. Küçük Alperen'in ölümü ise Sakin ailesini yasa boğdu.

Yaşanan acı olayın ardından, Sakin ailesinin feryatları yürek burktu. İki yıl önce Almanya'dan kesin dönüş yaparak İzmir'e yerleştiği öğrenilen Serkan Sakin, oğlu Alperen'in büyük bir ihmal sonucu hayatını kaybettiğini söyledi.

''Alperen bayıldı, biz hastanedeyiz acilen gelin''

Olay günü işten çıktıktan sonra eşi ile buluşan baba Sakin, alışveriş yaptıkları sırada kreşten arandığını ifade ederek, ''Bize telefon açtılar 'Alperen bayıldı, biz hastanedeyiz acilen gelin' dediler. Şimdi ben hastaneye gittiğim zaman, kreş çalışanları ve kreşin sahibi, 'Biz çocuğu yatağına yatırmıştık, yemeğe kaldırmak için gittiğimiz zaman çocuğu uyandıramadık. Ondan sonra uyanmayınca da apar topar hastaneye götürdük. Öğlen yemeği için uyandırmaya çalışmıştık' şeklinde ifade verdiler. Beni aradıkları zaman saat 17.00'a geliyordu. Şimdi öğle yemeği 17.00'de mi yenir bu bir, ikincisine gelince de hastanede Alperen'e müdahale eden doktor, 'Bir saattir çocukla ilgileniyoruz gerekli müdahaleyi yapıyoruz, maalesef yaşatamadık. Çocuk zaten buraya geldiği zaman vefat etmişti. Yolda vefat etmiş, yahut daha öncesi var bu işin' dedi. Daha sonra kreş çalışanlarına soruyorum, yolda nefes alıyordu diyorlar. Ondan sonra bugün çelişkili ifadeler vermişler polise, bunun sonucunda çocuk sabah 07.30'da buradan alınmış, sonra kreşin orda çocuklar servisten aşağı inmişler. Alperen bu serviste uyuyor, bir şekilde bu serviste unutulmuş ve çocuk akşam 16.30'a kadar o servisin içinde havasız, insan aç susuz belki bir gün yaşar ama benim çocuğum o saate kadar İzmir'in sıcağında camları kapalı bir minibüsün içerisinde ne kadar kalabilir. Benim çocuğum zaten çoktan ruhunu teslim etmiş, ben gözüm gibi baktım yavrularıma, her anne babanın baktığı gibi. Vatanına milletine hayırlı bir evlat olsun diye didindim durdum. Biz vatanını milletini seven insanlarız, belki bugünün Başbakanı belki yarının Cumhurbaşkanı olacaktı.'' diye konuştu.

''Ben yandım başkası yanmasın''

Baba Serkan Sakin sözlerine şöyle devam etti, "Benim çocuğum saçma sapan bir ihmal yüzünden hayata gözlerini yumdu. Canımdan can koptu kardeşim, canım gitti yani ben yandım başkası yanmasın. Devletimizden benim ricam, biz kanunlarımıza güveniyoruz, devletimize güveniyoruz, güvenimiz sonsuz. Bu işin arkasında kendimiz de duracağız, devletimizinde bu konu üzerinde titizlikle duracağına inanıyoruz. Birde şöyle bir kanun getirilsin isterim, kreşte annelik ve serviste servis anneliği yapacak kişilerin ya belirli bir kurs yada belirli bir sınava tabi tutulsun. Bunu başaramayan yapmasın kardeşim bu işi, can taşıyor. 3 yaşındaki çocuğumun hesabını kim verecek bana, canımdan can koptu, Alperenim gitti. Başka aileler yaşamasın, çok acı. Bugün kendi ellerimle götürdüm, kendim taşıdım, kendim gömdüm toprağa, o mezarın içine kendim girdim, bir avuç zaten"

''Alperen anlatılmaz ki...''

Öte yandan, kreş yönetimine tepki gösteren baba Sakin, servis annesi olan kişinin ne kadar tecrübesi olduğunu araştırılmasına dikkat çekerek, '' Nasıl bir arabanın içinde çocuk unutulabilir. Şoför de bunu kontrol etmez mi, bu nasıl bir umursamazlıktır, nasıl bir ihmalkarlıktır. Alperen'in en ufak bir rahatsızlığı yoktu, Alperen anlatılmaz ki alperen, yerinde duramayan, afacan, mutlu ve kıpır kıpır bir çocuktu.'' dedi.

Üç gün önce İzmir'e gelen küçük Alperen'in amcası Ahmet Sakin, yaşadıkları acının tarifi olmadığını, hala Alperen'in öldüğüne inanamadıklarını belirtti. Alperen'in hiç bir şeyi olmadığını belirten amca Sakin, ''Alperen cana yakın, oyunu seven güçlü bir çocuktu. Ben önce Allahın adaletine sığınıyorum, bunu yapan şahıs bizi seyredecektir mutlaka, elini vicdanına koysun, 16.30'a kadar bekletsin bu İzmir sıcağında, kapıları da kapatsın otursun çocuğunu seyretsin, ancak bizim acımızı o şekilde paylaşabilir. Ordan ben çok üzgünüm, hakimin karşısına çıktığında çok pişmanım demesin. Onu yargılayan hakimden Allah rızası için, kendi çocuğuna yapılmış gibi yargılasın onu. Sayın savcıma da rica ediyorum, kendisi bizim yerimizde olsa ne yapardı, o şekilde yargılasın bu insanları.'' şeklinde konuştu.

''Çok neşeli bir çocuktu, uçtu gitti''

Alperen'in ölümünün ardından sarsılan Annanesi ise, ''O gün ben onu sevdim sevdim, ayranını verdim, sütünü verdim. Güzelce okşadım, kucakladım. Kucakladıktan sonra o da beni kucakladı, 'Annane' dedi öyle ayrıldık. Çok neşeli bir çocuktu, uçtu gitti.'' dedi. 

Halil İbrahim Karabıyık - Murat İşçi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Bafra ovasında yazlık sebze fideleri toprakla buluşuyor. Samsun’un Bafra Ovasında yazlık sebzelerin fidanları toprakla buluşmaya başladı. Bafra Ovasında yazlık sebze üreticiliği yapan çiftçiler yaza hazır olacak karpuz, kavun, domates ve biber fidanlarını toprakla buluşturuyor. Adaköy Mahallesi’nde karpuz, kavun, patlıcan ve biber ekimi yapan Mehmet Bilgiç, işçi yevmilerinin yüksek oluşu nedeniyle işçi bulamadıkları ve ekimleri eşi ve çocuklarıyla ile birlikte yapmak zorunda olduğunu söyledi. Bilgiç, “Sezona başladık. Havalar çok sıcak gidiyor. Bu yıl İlkim değişikliği yaşıyoruz. Hiç yağmur yağmadı. Karpuzları ektik, şu an kavunları ekiyoruz. Biber, patlıcan ekiyoruz. Bu yıl maliyetler çok yüksek. Bir karpuz fidesi 20- 25 lira civarında. Önceki yıllar gibi çok büyük ekim yapmıyoruz. Önceden bayağı arkalı ekim yapıyorduk, şimdi azalttık. Kendimiz ekebileceğimiz kadar. İşçi yevmiyesi çok pahalı, işçi bulamıyoruz. Bin lira yevmiye onu da bulamıyoruz dikime. Bu hayat pahalılığında üretmek çok zor. Bu yıl ekeceğiz önümüzde ki yıl daha çok ekmeyi düşünmüyoruz. Geçen yıl karpuz altın yılını yaşadı. Kavunda öyle, kapya da öyle. Bu yıl kapya ekiminde aşırı bir ekim var. Neden aşırı ekim var derseniz ?Kapya tohumları satılmazdı. Bu yıl kapya tohumu yok. Burada kapya biber satılıyor. Türkiye’nin her tarafına gidiyor. Geçen yıl çok güzeldi. Bu yılda güzel olur diye düşünüyoruz. Ovada çeltik ekimi fazlalaştı ve artık su sıkıntıları olmaya başladı. Sondajlarımızda sular şimdiden aşağı düşmeye başladı. Önümüzdeki yıl su sıkıntısı yaşayacağımızı tahmin ediyoruz. Kızılırmak’ın önüne set yapıyorlardı bu bizim sondajlarımızın suyu düşmüyordu. Şu anda set yok, suların önünü açtılar, serbest gidiyor. Kızılırmak Köprüsü gibi kalaycı köprüsüne de set olsa bizim kısımdaki sular yükselir. Sular şimdiden aşağı düştü. Bence önümüz yıl su sıkıntısı yaşayacağımızı tahmin ediyoruz” Şeklinde konuştu.
İstanbul Halil Umut Meler, EURO 2024’te görev alacak UEFA Hakem Komitesi, FIFA kokartlı hakem Halil Umut Meler’in, Almanya’nın ev sahipliğinde düzenlenecek 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda (EURO 2024) görev alacağını duyurdu. Meler’e, FIFA kokartlı yardımcı hakemler Mustafa Emre Eyisoy ve Kerem Ersoy eşlik edecek. Alper Ulusoy da Video Yardımcı Hakem (VAR) kategorisinde yer alacak. UEFA Hakem Komitesi, UEFA EURO 2024’te 51 maçta görev alacak 18 hakemi, hakem yardımcılarını, video maç görevlilerini ve destek maçı görevlilerini açıkladı. Türkiye’den FIFA kokartlı hakem Halil Umut Meler de organizasyonda görev almak üzere 18 kişilik listeye seçildi. Ayrıca FIFA kokartlı yardımcı hakemler Mustafa Emre Eyisoy ve Kerem Ersoy, Halil Umut Meler’e eşlik edecek. Alper Ulusoy ise turnuvada VAR görevini üstlenecek. UEFA’dan yapılan açıklamada turnuvadaki her maçta hakem ekiplerinin bir hakem, iki yardımcı hakem, bir dördüncü hakem, stadyumdaki bir yedek yardımcı hakem ve üç video maçı yetkilisinden oluşan bir takımdan oluşacağı ifade edildi. Açıklamada turnuva boyunca hakemlerin, hakem yardımcılarının ve destek hakemlerinin ana kamplarının Frankfurt’ta olacağı belirtilirken, VAR hakemlerinin Leipzig’de bulunacağı ve maçlar sırasında Uluslararası Yayın Merkezi’nden faaliyet gösterecekleri aktarıldı. UEFA Hakem Komitesi tarafından EURO 2024’e seçilen hakemlerin listesi şöyle: Artur Soares Dias (Portekiz) Jesus Gil Manzano (İspanya) Marco Guida (İtalya) Istvan Kovacs (Romanya) Ivan Kruzliak (Slovakya) François Letexier (Fransa) Danny Makkelie (Hollanda) Szymon Marciniak (Polonya) Halil Umut Meler (Türkiye) Glenn Nyberg (İsveç) Michael Oliver (İngiltere) Daniele Orsato (İtalya) Sandro Scharer (İsviçre) Daniel Siebert (Almanya) Anthony Taylor (İngiltere) Clement Turpin (Fransa) Slavko Vincic (Slovenya) Felix Zwayer (Almanya)
Karabük Engelli ve eski hükümlü hibe desteği başvuruları başladı Karabük Çalışma ve İş Kurumu (İŞKUR) İl Müdürü Ferhat Sarıçam, İŞKUR’un engelli ve eski hükümlü hibe desteği başvurularının başladığını bildirdi. Sarıçam, kendi işini kurmak isteyen engelli girişimcilere yönelik hibe desteğini 150 bin liradan 400 bin liraya, kendi işini kurmak isteyen eski hükümlü girişimcilere yönelik hibe desteğinin ise 110 bin liradan 300 bin liraya, korumalı işyeri projelerinde kuruluş sermayesi desteğini ise 150 bin liradan 500 bin liraya yükseltildiğini açıkladı. Sarıçam, "Engelli ve eski hükümlü çalıştırmayan işverenlerden tahsil edilen idari para cezalarında, engellilerin mesleki eğitim ve rehabilitasyonu, işe ve işyerine uyumlarının sağlanması ve engelliler ile eski hükümlülerin kendi işini kurmaları için hazırlanan projeler desteklenmektedir. Kendi işini kurmak isteyen engelliler proje başvurularını, 7 Haziran saat 23.59’a kadar E-Devlet üzerinden online olarak yapmaları gerekmektedir. Engellilere yönelik çalışma yapan sivil toplum kuruluşları, işyerleri, üniversiteler, belediyeler ve kamu kurumları projelerini hazırlayıp 7 Haziran 2024 mesai saati sona erene kadar Karabük Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne elden veya posta yoluyla teslim edebilirler. Aynı zamanda kendi işini kurmak isteyen eski hükümlüler projelerini belirtilen tarihe kadar Adalet Bakanlığı’nın ilgili birimleri aracılığıyla Karabük Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğümüze iletmesi gereklidir" dedi.