GÜNDEM - 13 Kasım 2016 Pazar 10:12

Kuaförlüğü bıraktı, oto lastikçisi oldu

A
A
A
Kuaförlüğü bıraktı, oto lastikçisi oldu

İzmir’de kadın kuaförlüğü yaparken mesleğini bırakan genç kadın, oto lastikçisi oldu. İş yerinde ‘Tuğçe Usta’ olarak anılan Tuğçe Yılmaz Pehlivanoğlu, “Erkekler yarım saatte 1 lastik değiştirirken, ben 4 lastik değiştirip, bütün ayarları yapıp anahtar teslim ediyorum” dedi.

İzmir’de yaşayan 28 yaşındaki Tuğçe Yılmaz Pehlivanoğlu, 12 yıl önce ortaokulu bitirdikten sonra kuaför çırağı oldu. Estetisyenlik ve kadın kuaförlüğü belgelerini aldıktan sonra kuaför dükkanı açan ve iş çıkışlarında tamirci dükkanı olan eşi Hakan Pehlivanoğlu’nun yanına giden genç kadın, bir süre sonra kuaför dükkanını kapatarak eşinin yanında oto lastik ustalığı işini öğrenmeye başladı. Kadınlara hitap eden narin bir meslekten çok tezat olan oto lastikçiliğe geçtiğini ve ilk başlarda eşi dahil kimsenin işin üstesinden gelemeyeceğine inandığını anlatan Pehlivanoğlu, artık kendisinin ‘Tuğçe Usta’ olarak anılmaya başlandığını söyledi.

“BENİM İÇİN ÇOCUK OYUNCAĞI”

Balans ayarından rot ayarına, lastik değişiminden tamirata kadar pek çok şeyi başarıyla yapabildiğini belirten genç kadın, “İlk başta narin bir mesleğim vardı, yapısı gereği bayanlarla uğraşıyordum. Çok tezat bir geçiş yaparak bu tabuyu yıkarak lastikçi oldum. Eşim ilk başta yapamayacağımı düşündü. Daha sonra baktı ki makine başındaki en iyi usta benim, onu da geçmişim, o yüzden yapamadığım yerlerde yardımcı oldu. Bir zaman sonra tamamıyla tamam oldum ve hiçbir şeyde sınır tanımadım” dedi.

Lastik işinin kendisi için çocuk oyuncağı olduğunu belirten Pehlivanoğlu, “Bir başkaları için çok zor olabilir. Çoğu ağabeylerimiz yolda kaldığı zaman ne yapacağını bilemeyebiliyor, ki kadınların bilmemesi çok normal. Ama benim için çocuk oyuncağı. Gerçek şu ki kadınların istediği zaman iş olarak yapamayacağı hiçbir şey yok” ifadelerini kullandı.

“ERKEKLER BİR LASTİK DEĞİŞTİRİRKEN, BEN 4 DEĞİŞTİRİYORUM”

İşini aşkla yaptığını belirten genç kadın, erkeklerin egemen olduğu bir sektörde kadın olarak yer almanın gururunu taşıdığını söyledi. Çalışmaktan çok keyif aldığını ifade eden Tuğçe Yılmaz Pehlivanoğlu, “Çok büyük bir aşkla yapıyorum lastikçiliği. Bu konuda çok ciddiyim. Günde en az 20, en çok 50 adet lastik değişimi yapıyorum. Normalde bir lastiğin yarım saatte her şeyi ile yapılması gerekirken, ben yarım saatte bir aracın 4 lastiğini söküp takıp balans ayarını yapıp hazır hale getirebiliyorum. Müşterime hemen anahtar teslim yapabiliyorum” diye konuştu.

“İLK BAŞTA GÜVENMİYORLAR”

Gelen müşterilerin ilk bakışta kendine güvenmediğini anlatan genç kadın, “Lastikleri yaparken zaten lastikler bir yerde, ben bir yerde uçuyorum. Bütün müşterilerim de bundan çok memnun, hiç kimseyi bekletmeden, hemen işlerini halledip gönderiyorum. Zaten ilk gelen müşterilerimiz çok şaşırıyor, ‘Sen mi yapacaksın’ gibi şeyler soruyorlar. İşin sonunda ustalığı görünce de hiç şüpheleri kalmamakla beraber, tekrardan bana geliyorlar” dedi.

Üçkuyular semtindeki bir benzin istasyonunun içerisinde adını taşıyan tamirhanede hizmet veren Tuğçe Yılmaz Pehlivanoğlu, sürekli meraklı gözlerle izlendiğini ve görenlerin şaşkınlıkla birbirlerini dürterek kendisini gösterdiklerini dile getirdi. Güç isteyen bir sektörde çalışmasına rağmen kendini daha da geliştireceğini belirten Pehlivanoğlu, hayalinin de büyük lastik firmalarının reklamlarında oynamak olduğunu sözlerine ekledi.

“HEM EVDE YEMEK YAPIYOR HEM DE ARABA TAMİRİ YAPIYOR”

Genç kadının eşi Hakan Pehlivanoğlu ise, çok şanslı bir eş olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

“Şu anda çok güzel şekilde lastik tamir edebiliyor, aracın tamirlerine bakıp araç hakkında her işi yapabiliyor. Vallahi çok şanslıyım. Hem evde yemek yapıyor, hem dükkanı temizliyor, hem evi temizliyor, araba tamir ediyor. Her işi yapıyor. Ben eşimle gurur duyuyorum, çok güzel bir usta aynı zamanda.”

“BİR BAYAN DAHA SAĞLAM YAPIYOR”

Genç kadını ilk gördüğünde çok şaşırdığını ancak arabasını bir yıldır ona tamir ettirdiğini anlatan Hasan Pehlivan da, “İlk geldim şaşırdım. Bir bayan lastikçi arabamı tamir edecek, ilk defa gördüm şok oldum. Ama yaptı. Bir senedir geliyorum buraya, memnunum. Bir kadın eli daha güvenli, daha sağlam. İki aracım var, ikisini de ona yaptırıyorum. Bir bayan daha sağlam yapıyor. Kadınlar elini hangi işe atsa başarılı oluyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.