GÜNDEM - 01 Ekim 2017 Pazar 11:10

Kuddusi Okkır’ın eşinden tazminat değerlendirmesi

A
A
A
Kuddusi Okkır’ın eşinden tazminat değerlendirmesi

Ergenekon soruşturması kapsamında tahliye olduktan beş gün sonra hayatını kaybeden Kuddusi Okkır'ın eşi Sabriye Okkır, AİHM'nin verdiği tazminat kararını, "Kuddusi Okkır’ın suçsuzluğu ortaya çıktı” diyerek yorumladı.

Ergenekon soruşturması kapsamında 20 Haziran 2007’de gözaltına alınan ve 23 Haziran 2007’de tutuklandıktan sonra cezaevinde kanser hastalığına yakalanan Okkır, 1 Temmuz 2008’de tedavisi hastanede devam ettiği sırada tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmişti. Bu tarihten 5 gün sonra Okkır, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti. Ailesinin Okkır’ın tutuklanması sonrasında başlattığı yasal süreç Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de (AİHM) dahil olmak üzere 9 yıl devam etti. AİHM sürecinin ardından Adalet Bakanlığı, Kuddusi Okkır’ın ailesine 95 bin euro ödemeyi kabul etti.

Tatil için Aydın'ın Didim ilçesinde bulunan Okkır’ın eşi Sabriye Okkır, eşinin ölümünün ardından devam eden hukuki süreç hakkında bilgi verdi. Okkır, "Kuddusi Okkır’ın tutuklanıp cezaevinde hastalandığı halde tedavi edilmediğini, işin içinde ihmal olduğu ve ölümüne sebep verildiği için bu yoldan AİHM'ye gitmiştik. Bizim, AİHM’de açılı bir davamız vardı. Dosya orada bekliyordu. Buradaki takip edilen davaların sonuçları bekleniyordu. Biz burada bir tazminat davası açmıştık ama önce biz bu davayı kaybettik. İşte Adli Tıp dedi ki 'Okkır’ın vefatında devletin bir kusuru yoktur' diye bir rapor verdi. Danıştay’da bu davaya itiraz ettik bekliyorduk.

Bu arada AİHM ile devlet sürekli diyalog halinde olduğu için ve AİHM Okkır’ın davasında karar aşamasına gelmişti. Ve sanıyorum devlete büyük bir baskı yaptı ve bu baskı sonucu devlet bizimle uzlaşmak istedi. Biz devletle tazminat konusunda uzlaştık. Buna uzlaşma da diyemeyiz. Neden? Zaten benim açılmış davam var.

Yani ben kaybettiğim davayı kazanmış duruma geçtim. Yani devlet kendi ihmalini, kendi hatalarını kabul etmiş oldu bir yerde bana tazminat öderken Okkır’ın vefatında onların ihmali söz konusudur ve devlet de bunu kabul edip tazminat ödemeyi önerdi. Ben bu durumda tazminat davamı kazanmış oldum. Benim haklılığım daha doğrusu Kuddusi Okkır’ın suçsuzluğu ortaya çıktı" dedi.
Bir ihmal gerçekliği olduğunun da ortaya çıktığını savunan Okkır, sözlerine şu şekilde devam etti: "9 yıldır koşturmalarımın tek amacı buydu. Yani ben eşimin suçsuzluğunu ispat edip, devletin bu kusuru kabul etmesini bekliyordum ve bu sonuca ulaşmış oldum. Ben özel olarak devletle anlaşmaya girmedim. Açtığım bir davayı kazanmış konuma geçtim. Haklılığımızı onlar da gördüler ve kabul ettiler ve belli bir oranda tazminat vermeyi taahhüt ettiler. Yazılanlar doğru, onlar ne önerdiyse ben onu kabul ettim. Özel bir rakam bildirmedim ama onlar bunu önerdi biz de kabul ettik."

“Eşimi tutuklayanlardan davacı olacağım"

Sabriye Okkır, eşini tutuklayan ve şu an yurt dışında olan hakim ve savcılardan da şikayetçi olacağını belirterek, “Hukukun birinci yolunu kapatmış olduk bu durumda ikinci durumda ise malum Kuddusi Okkır’ı tutuklanmasına sebep olan hakimler ve savcılar şu an yurtdışındalar; eğer bunlar tekrar yurda geri getirilebilirlerse tabii onlar hakkında açılabilecek tüm ceza davalarına bende katılacağım. Başta Zekeriya Öz’den yani eşimin tutuklanmasına neden olan hakim ve savcılardan bahsediyorum. Bu olaylarda mağdur olan yüzlerce insan ve aile var. Bu olayda bizler tüm aileler olarak gereğini yapacağız. 9 yıl boyunca yaşanan acılar var ama bunlar dile getirilebilecek şeyler değil ama biz bu olayı 9 sene sonra sonlandırdık. Geç gelen adalet adalet midir? 9 yıl mı geçmesi gerekiyordu bunları anlamaları için. Acı olan bu ve benim ülkemin geldiği nokta bu” şeklinde konuştu.

Hüseyin Çalışkan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Ünlü yazar Erdem Koleji’nde imza gününe katıldı Okur-Yazar Buluşmaları kapsamında çocuk kitapları yazarı Anıl Basılı, Erdem Koleji’nde söyleşi ve imza gününe katılarak öğrencilerle buluştu. Gaziantep Erdem Koleji, okuma kültürünü geliştirmek amacıyla düzenlediği ‘Okur- Yazar Buluşmaları’ etkinliğinin konuğu okulun kitap okuma listesinde yer alan çocuk edebiyatı yazarı Anıl Basılı oldu. Okul etkinlik salonunda ilkokul öğrencileri ile bir araya gelen yazar Anıl Basılı, öğrencilerle kitaplar üzerine oldukça keyifli bir etkinlik ve söyleşi gerçekleştirdi. Yazar Anıl Basılı, yazarlık deneyimlerini öğrencilerimizle paylaşırken, kitapların yazım hikayesi ve hayal gücü gibi bir çok konu hakkında bilgiler verdi. Söyleşi sonunda 2., 3., 4. ve 5. sınıflar, okudukları kitaplar ile ilgili yazara merak ettikleri soruları sormayı ihmal etmediler. Yazar Anıl Basılı, söyleşi akabinde okulda imza günü etkinliğine katıldı. Coşkulu bir okur kitlesi ile karşılaşan Basılı, yeni çıkan kitabı Dadanık ile öğrencilerin okuma listelerinde bulunan kitaplarını imzalayarak onlarla birebir ilgilendi. Okul yöneticileri, Bu anlamlı etkinliğe katılım gösteren yazar Anıl Basılı’ya teşekkürlerini ileterek çiçek takdim etti. Okulu her yönüyle beğendiğini ifade eden yazar öğrencilerle kitaplar üzerine oldukça keyifli anlar yaşadığını dile getirdi. Erdem Koleji Genel Müdürü Mehmet Örfi Sönmez, kitap okumanın önemine vurgu yapan buluşmalar ve etkinlikler ile öğrencilerin edebi dünyalarını genişletmeye devam edeceklerini kaydetti.
Tunceli Doğu ve Güneydoğuyu Karadeniz’e bağlayan yolda kaya düşmesi ve heyelan tehlikesi Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini Karadeniz’e bağlayan Tunceli-Pülümür-Erzincan karayolu, kaya düşmesi ve heyelan tehlikesi nedeniyle ciddi risk oluşturuyor. Vatandaşlar, muhtemel bir depremde karayolunun kapanabileceğini belirterek bir an önce önlem alınması çağrısında bulundu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini Karadeniz Bölgesine bağlayan en kısa karayolu olan Tunceli-Pülümür-Erzincan karayolu, yılda on binleri aşan sürücü tarafından kullanılıyor. Karayolunun bazı bölgelerinde bariyer olmaması, kaya düşme ve heyelan tehlikesi nedeniyle sürücüler endişeli yolculuk yapmak zorunda kalıyor. Karayolları ekipleri tarafından tehlike oluşturan kayalar zaman zaman alınırken vatandaşlar güzergah boyunca ciddi bir çalışma yapılması gerektiğini belirtti. Karayolunu sık sık kullandığını aktaran Ahmet Yıldız, kayaların yol yapım çalışmalarından dolayı sarsıntıya uğrayıp tehlike oluşturduğunu kaydederek, ’’Kayalar birbirinden ayrılmış, emaneten duruyorlar. Bölgemizdeki yol şu anda çok hareketli. Doğu Anadolu’yu Karadeniz’e bağlayan en kısa güzergah. Ovacık karayolunda kaya düşmesi sonucu bir vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Doğu Anadolu’dan Karadeniz’e geçen bütün araçlar bu yolu kullanmaktadır. Bu yol üzerinde bulunan kayaların hepsini ivedi şekilde müdahale edilmesi gerekmektedir” dedi. Bölgede deprem beklendiğini hatırlatan Yıldız, “Depremde bu yolların kapanacağı aşikardır. Kesinlikle kayalar düşebilir, tehlike arz edebilir. Bir an önce önlem alınmalı. Zamanında bazı noktalara bariyerler çekilmişti, genişletme çalışmaları yapılmıştı. Şu an bu yolda kayalarla ilgili bir çalıma yapılması gerekmektedir. Asrın felaketi dediğimiz depremde, deprem illerine Erzincan, Erzurum, Sivas’tan ulaşmak için bu yol kullanılmıştı. Bu yol, bölgemiz için çok önemlidir. Deprem anında bu yol kapalı olsaydı araçlar ve kurtarma ekipleri deprem bölgesine ulaşamayacaktı” diye konuştu.
Samsun Hastane otoparkına GES kuruldu Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin açık otoparkına ve çatısına kurulan güneş enerji santrali (GES) ile hastanenin enerji giderlerinden aylık 7,3 milyon, yıllık ise 88 milyon TL tasarruf edilecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen Kamu Binalarında Enerji Verimliliği Projesi (KABEV) kapsamında Sağlık Bakanlığı Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine GES kuruldu. Konuyla ilgili bilgi veren İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Uras, "Ülkemizin enerji ihtiyacı, gelişen ekonomiye bağlı olarak şehirleşme ve nüfus artışının da etkisi ile her geçen gün artmaktadır. Artan ihtiyacın paydaşlarına bakıldığında ülkemizde binalar enerji tüketiminde sanayiden sonra ikinci sırada gelmektedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın KABEV Projesi’nin genel hedefi de; kamunun sektöre öncülük ederek enerji tüketiminin azaltılmasını sağlamak, enerji verimliliği çalışmaları kapsamında karbon salınımını azaltarak çevre dostu enerji sistemlerinin aktif edilmesini sağlayarak, farklı sektörlere örnek olmaktır. Bu çalışmalar çerçevesinde ilimizde de Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanemiz projeye dahil edilmiş ve 7 aydır süren altyapı çalışmaları tamamlanarak, hastanemizde ‘Akıllı Enerji Tasarruf Sistemi’ uygulamaya girmiştir. Uygulama çerçevesinde hastane açık otoparkımızın üstü ve bina çatı üstünde uygun noktalar ‘güneş enerjisi santralleri’ ile donatılmış, otopark ve bu açık alanlar bir enerji santraline çevrilmiş; bina içi aydınlatma sistemleri elden geçirilmiş, kullanılan materyaller enerji tasarrufuna uygun olanlarla değiştirilmiş, ısıtma ve soğutma sistemlerimizde iyileştirmeler yapılmıştır. Enerji kullanımını artıran tüm bağlantı ekipmanları yenilenmiş ve bina enerji sistemi otomasyon üzerinden takip edilerek anlık verimlilik takibinin yapılması sağlanmıştır" dedi. "Enerji giderleri aylık 20 milyondan 7,3 milyon düşecek" Hastanenin tasarruf edeceğini ifade eden Müdür Uras, "Sistem sayesinde elektrik, ısıtma, soğutma gibi enerji giderlerine aylık olarak yaklaşık 20 milyon TL harcayan hastanemiz, uygulamaya giren sistem sayesinde yüzde 36,8 tasarruf sağlayacak, bu da aylık 7,3 milyon, yıllık ise 88 milyon TL tasarruf elde edilmesini sağlayacak. Enerjide dışa bağımlığın önlenmesine katkı sağlanmasını da hedefleyen bu çalışma sonucunda hastanemize ait binalarda yıllık ortalama enerji tüketiminden 8 milyon 536 bin 422,28 kilovatsaat tasarruf edilecek ve CO2 emisyonunda yıllık 3 bin 47,09 ton azaltma sağlanarak hastanemiz ‘çevre dostu hastane’ haline gelecek. Bu örnek uygulamasının başarıyla sonuçlanmasından dolayı hem proje kapsamında bize destek olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza hem de süreci yakından takip ederek hızla tamamlanmasını sağlayan hastane yönetimimize teşekkür ediyorum. Örnek enerji tasarrufu uygulamalarımız diğer sağlık tesislerimizde de 2024 yılında adım adım devam edecektir" diye konuştu.