GÜNDEM - 16 Nisan 2015 Perşembe 11:45

Kurşun kalemin ucundaki dünya

A
A
A
Kurşun kalemin ucundaki dünya

Üniversite öğrencisi 24 yaşındaki Recep Alçamlı, dünyada sayılı kişilerin yaptığı kurşun kalem sanatıyla büyük beğeni topluyor.

Elazığ’da Fırat Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü öğrencisi Recep Alçamlı, kurşun kalemlerin ucuna işlediği minyatür figürleriyle dikkat çekiyor. Dünyada henüz ismi olmayan bu sanata Recep Alçamlı, ‘Grafit işleme sanatı’ adını verdi. Dünyaca ünlü Dalton Ghetti’nin ün saldığı kurşun kalem sanatını Türkiye’de yapana rastlamadığını kaydeden Alçamlı, ilk olarak bal kabağını işlediğini ardından kendisini etkileyen Soma faciası nedeniyle maden ocağı, Anıtkabir ve Hz. Mevlana’yı anlatan semazen figürlerini de işlediğini söyledi.

Liseye kadar eğitimini Mersin’de tamamladığını, üniversite eğitimi için Elazığ’a geldiğini aktaran Alçamlı, "Fırat Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü'nde eğitimime devam ediyorum. Okuduğum bölüm dışında dağcılık ve bisiklet sporlarıyla uğraşıyorum. Canımın sıkkın olduğu bir gün kalın maket bıçağıyla kalem traşlıyordum. Hafif hafif kalem ucuna şekiller yaptım. İlk yaptığım çalışma bal kabağı oldu çünkü kolaydı. Sonra bunu yavaş yavaş geliştirmeye başladım. Birkaç gün sonra da internette yapan kişileri gördüm. Daha sonra bunu araştırdım ve dünyada beş altı kişinin bu sanatla uğraştığını öğrendim" dedi.

SOMA İÇİN MADEN OCAĞI İŞLEDİ
Kurşun kalemin içinde bulunan maddenin grafit olduğu için bu sanata ‘Grafit işleme sanatı’ adını verdiğini dile getiren Alçamlı, "Türkiye’de de sanırım tek yapan benim. Hiç rastlamadım bunu yapana. Hobi olarak yaparken bana meditasyon gibi geliyordu. Canımın sıkkın olduğu günlerde çalışırken kalp atışımın yavaşladığını hissediyordum. Nabzımın düştüğünü hissediyordum. Bu şekilde hobiye dönüştü sonra ben bunu geliştirdim. Ardından benim de kendimi sorumlu hissettiğim sosyal sorumluluk projeleri oldu. Bunlar mesela Soma Faciası derinden etkilemişti, düşüncelerimi de ifade etmek için bir yol oldu bana bu. Soma maden faciası anısına maden yaptım. Sonra engelliler günü için tekerlekli sandalye denemem oldu. Bunların yanı sıra 10 Kasım Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıl dönümüyle ilgili Anıtkabir yapmıştım" şeklinde konuştu.

"BİR ESERİ YAPMAM EN AZ 2 GÜN, EN ÇOK 2,5 AY SÜRÜYOR"
Kalem ucuna eser işlemenin zor olduğunu kaydeden Alçamlı, "Bir defa bunları yaparken çok çabuk kırılıyor. Zaten ben kendimde şunu keşfettim, bir nesne ortaya çıkarmaktan daha çok çalışmanın üzerine çalışmak oldu. Bir şey ortaya çıkarmak amacında değildim. Kırmadan ortaya güzel bir obje çıkınca bu da benim mükafatım oluyor. Üniversiteye başladığımdan beri bununla uğraşıyorum. Bir eseri ortaya çıkarmak kompozisyonuna göre değişiyor. En az 2-3 gün oluyor. 2 ay süren işler de oluyor. Her istediğimde kalkıp yapamıyorum. Fizikselden çok ruhsal olarak kendimi daha hazır hissetmem gerekiyor. Kendimi hazır hissettiğimde başlıyorum. En fazla 2-2,5 saat yapabiliyorum. Sonra gözlerim yoruluyor. Ara veriyorum. Sonra kendimi ruhsal olarak hazır hissettiğimde tekrar başlıyorum. Bunu yaparken mercek kullanmaya çalıştım. Ama 15-20 dakikadan sonra gözlerim bulanıyor. O yüzden mercek kullanmadan sadece optik gözlüğümle yapıyorum" diye konuştu.

"KALEM UCUNA 22 ESER İŞLEDİM"
Yaptığı eserlerden de bahseden Alçamlı şöyle konuştu:
"En uzun kuru kafa eserim sürdü. Çünkü başladım sonra ara verdim. Toplam 2,5 ay sürdü. Saat olarak hesapladığımda 26-27 saat ama ayrı ayrı günlerde yapınca 2 ayı buldu. Sonra anneyi temsil eden vav işaretini yaptım. Bu da çok hoşuma giden çalışmalardan bir tanesi. Vav işareti bebeğin anne karnındaki halini temsil ediyor. Sonra namazdaki secde halini temsil ediyor. Ayrıca vav işaretinin şans getirdiğine inanılıyor. Sonra yaptığım çalışmalar içinde Hz. Mevlana’nın ölümü yıldönümünde semazen yaptım. Toplam da şuanda 22 tane çalışmam var. Güncel konularda çalışmak hoşuma gidiyor. Sosyal sorumluluk projeleri de aynı şekilde. Türkiye ve dünya genelinde Sosyal sorumluluk projeleri olursa katılmayı çok isterim."

SERVET YILDIZTEPE

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sultangazi Belediyesi’nden ihtiyaç sahiplerine her gün sıcak yemek Sultangazi Belediyesi, her gün 65 yaş üzeri ile kronik rahatsızlığı bulunan ve tek başına yaşayan vatandaşlara yemek dağıtımı gerçekleştiriyor. Hijyen kurallarına uyarak özenle hazırlanan yemekler, her gün ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor. İhtiyaç sahibi ailelerden desteğini esirgemeyen Sultangazi Belediyesi, yemek yapmakta zorlanan, kronik rahatsızlığı bulunan tek yaşayan, engelli ve 65 yaş üstü vatandaşlar için aşevinde her gün yemek pişiriyor. Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ile Çözüm Merkezi’ne gelen başvuruların detaylı bir şekilde incelenip değerlendirilmesi neticesinde yemek yardımından faydalanacak vatandaşlar belirleniyor. Tansiyon, kalp ya da kronik rahatsızlığı bulunan vatandaşlar da göz önünde bulundurularak sağlıklı bir menü hazırlanıyor. Aşevinde tüm hijyen kurallarına uyarak titizlikle hazırlanan yemekler resmi tatil günleri dahil her gün ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor. Sıcacık yemekler, belediye ekipleri tarafından güvenli bir şekilde muhafaza edilerek Sultangazi’nin 15 mahallesinde ikamet eden vatandaşlara teslim ediliyor. “Hayatı kolaylaştırmak için çalışıyoruz” İlçe genelinde çalınmadık kapı, uzatılmamış el kalmasın diye hummalı bir çalışma yürüttüklerini belirten Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, “ Yaş almış büyüklerimizi yalnız bırakmıyor, onlara destek oluyoruz. 65 yaş üzeri kronik rahatsızlığı bulunan ve tek başına yaşayan kısacası yemek yapacak durumda olmayan vatandaşlarımıza her gün sıcak yemek dağıtımı gerçekleştiriyoruz. Aşevimizde titizlikle hazırladığımız yemekler, belediye ekiplerimizce her gün ihtiyaç sahibi ailemizin kapısına teslim ediliyor. Resmi tatil demeden her gün yemek dağıtımımız gerçekleştiriliyor. Vatandaşımızın hayatını kolaylaştırmak için gece-gündüz çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.