POLİTİKA - 18 Nisan 2015 Cumartesi 16:06

Kurtulmuş Hollanda’da Türk vatandaşlarla buluştu

A
A
A
Kurtulmuş Hollanda’da Türk vatandaşlarla buluştu

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Hollanda’da yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi. Kurtulmuş, “Eski Türkiye’nin o kirli, pasaklı, girdaplı yollarına geri mi döneceksiniz, yoksa halktan başka kimsenin beşeri anlamda egemen olmadığı yeni Türkiye istikametinde yürümeye devam mı edeceksiniz” diyerek seçimlerde oy istedi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un ziyaretleri kapsamında geldiği Hollanda’daki temaslarının son adresi başkent Amsterdam oldu. Amsterdam’daki temasları kapsamında yapımı devam eden Ayasofya Camii’ni ziyaret eden Kurtulmuş, daha sonra kentte yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi. Kurtulmuş, gecede yaptığı konuşmada Türkiye’nin bu seçiminde yurt dışından atılacak oyların çok yüksek oranda olması, vatandaşların bir önceki seçime göre eksiklikleri tamamlanmış bir seçim düzeni içinde yüksek katılımla sandığa gidilmesini arzu ettiklerini kaydetti. Daha önceki seçimlerde Avrupa’nın gezmediği noktasının kalmadığını ifade eden Kurtulmuş, “Gittiğimiz her yede vatandaşlarımız bize derdi ki ‘aman bize Türkiye’de seçime katılabilme imkanını, hakkını sağlayın’. Bu şunun için önemliydi. Artık birçoğunuz buradan geri dönemeyeceksiniz. Burada çocuklarınız, torunlarınız oldu. Genç nesil için, torunlar için hatta evlatlar için, kızlar için burası gözlerini açtıkları, büyüdükleri, çok daha alışık oldukları bir ortam. Türkiye’ye tatilden tatile ya gidecekler ya gitmeyecekler. Ama oy hakkı isterken, yani yurt dışında otururken Türkiye’de oy hakkı isterken vatandaşlarımızın beklentisi şuydu; ‘Böylece Türkiye’ye olan aidiyetimizi daha fazla hissedelim, biz de, çocuklarımız da, torunlarımız da bu aidiyeti daha fazla hissedelim, Türkiye’nin parçası olduğumuzu daha fazla görelim’” dedi.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bu seçimde geçen seçimde yaşanan aksaklıkların giderildiğini ve yüksek oranda katılım ümit ettiğini belirterek, “Dışişleri Bakanlığımız, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığımız ve Yüksek Seçim Kurulumuz bir takım seçimleri yaptı. Kimin nerede oy atacağı, hangi bölgede olacağı belli, ayrıca seçim öncesinde, seçim sırasında da vatandaşlarımızı, vatandaşlarımızın uzak bölgelerde olanların taşınması için de çalışmayı gerçekleştireceğiz. Ve ümit ediyorum ki bu sefer sizlerin de gayreti ile, sizlerin de her gün bir kişiyi ikna ederek, demin çok kolay bir şekilde biriniz, bir kişiyi o da bir kişiyi ikna etsin dedi. Ben onu biraz daha açayım. Her gün bir kişiyi daha ikna ederek seçime gitmesini sağlamamız lazım. Çünkü bu seçimler yurt dışındaki vatandaşlarla Türkiye’nin bağını gösterecek önemli göstergelerden birisidir. Ayrıca Türkiye’nin demokratik sürecine verdiği bu oylarla sahip çıkacaksınız inşallah” diye konuştu.

“TÜRKİYE’DE SİYASİ MÜCADELE BASİT BİR SİYASİ PARTİLER ARASINDAKİ MÜCADELE DEĞİLDİR”

30 Mart’ta gerçekleştirilen seçimlerde önemli üç seçim yapılacağını söylediklerine vurgu yapan Kurtulmuş, “Evet Türkiye bir seçimler dönemine giriyordu ve aslında 7 Haziran’da yapacağımız seçim daha önceki seçimlere bağlı olan üçüncü bir seçimdir. Ve hep şunu söylüyorduk. Bu üç seçimde verilecek oylar önce 30 Mart seçimi için söyleyeyim. 30 Mart seçiminde hangi insanın, kimin, hangi arkadaşımızın belediye olacağı seçimi değildi. Evet sonuçta birileri belediye başkanı olacaktı ama Türkiye’de halkın önüne getirilen soru şuydu; eski Türkiye’nin o kirli, pasaklı, girdaplı yollarına geri mi döneceksiniz, yoksa halktan başka kimsenin beşeri anlamda egemen olmadığı yeni Türkiye istikametinde yürümeye devam mı edeceksiniz. Soru buydu. Çünkü Türkiye’de siyasi mücadele, biraz sonra onu anlatacağım, sadece basit bir siyasi partiler arasındaki mücadele değildir. Türkiye’de en az 150 senedir bir zihniyet mücadelesi veriyoruz. 65 yıllık çok partili siyasi hayatımızda da bir zihniyet mücadelesi veriyoruz. Bu zihniyet mücadelesinin bir tarafında Türkiye’nin siyasi ve iktisadi gücünü elinde bulundurup halkı, milleti bir türlü tepeden görerek dizayn etmeye çalışan seçkinlerle Türkiye’de millet çoğunluğunun bir mücadelesi vardı. Birazdan geleceğim onlara ama 30 Mart’ta da sorulan soru buydu; eski Türkiye istikametinde mi gideceksin yeni Türkiye istikametinde mi yürüyeceksin. Milletimiz çok şükür her türlü kumpasa rağmen, her türlü ihanete rağmen, her türlü saldırıya rağmen, her türlü kirli ittifaka rağmen 30 Mart seçimlerinde yeni Türkiye istikametinde yürüyeceğini ortaya koydu. İlk virajı geçtik mi?” dedi.

“TÜRKİYE’DE ALİ CENGİZ OYUNLARI OYNANMIŞTIR”

Daha sonra ikinci viraja gelindiğine dikkat çeken Numan Kurtulmuş, konuşmasını şu şekilde tamamladı:

“Arkasından ikinci viraja geldik. İkinci viraj şu bakımdan önemliydi. Değerli kardeşlerim Türkiye’de cumhurbaşkanını seçmek aslında siyasete bırakılmış bir alan değildi. Türkiye’de cumhurbaşkanının kim olacağı hep kapalı kapılar ardında karar verilmiş bir takım çıkar çevreleri, bir seçkinler, bir takım güç sahipleri kimi gösteriyorsa, kime işaret ediyorsa hemen hemen o cumhurbaşkanı olmuştur. Ve Türkiye’de her cumhurbaşkanı seçimi öncesinde maalesef bir takım karanlık işler olmuştur. Türkiye’de Ali Cengiz oyunları oynanmıştır. Sadece bu dediğimin ne manaya geldiğini anlatmak için o seçimde çok söyledik. 1961’de Ali Fuat Başgil’in nasıl silah zoruyla cumhurbaşkanı adayı olmaktan vazgeçirildiğini anlatmak yeterlidir. Ayrıca 12 Eylül öncesinde milletvekilliği de yapmış olan abimiz bir şey anlattı. Dedi ki; ‘12 Eylül ihtilalinden önce cumhurbaşkanlığı seçimine gidiyoruz yaşı müsait olanlar hatırlayacaklar. Cumhurbaşkanı seçilemiyor. 10 tur, 20 tur 100 tur, zannediyorum 150 tur cumhurbaşkanı seçilemiyor’ diyor. ‘Bir gün dönemin cumhurbaşkanı yurt dışına çıkmıştı. Biz de o zaman parlamentodan bir heyetle karşılayacağız, uçağı gecikti. Havaalanında volta atıyoruz, bekliyoruz arkadaşlarla, yürüyoruz. Yakın tanıdığım generallerden birisi şakayla karışık şunu söyledi’ dedi. ‘Bu işi niye bu kadar uzatıyorsunuz. Nasılsa cumhurbaşkanını biz seçeceğiz. Cumhurbaşkanını seçmek bize düşer, siz de kendi aranızda oturun kim başbakan olacaksa ona karar verin’. Türkiye siyaseti böyle bir şeydi. İşte Türkiye’de 10 Ağustos 2014 seçiminin en önemli özelliği ilk seferde bu memlekette milletimiz cumhurbaşkanının kim olacağına doğrudan doğruya kendi oylarıyla karar verdi. Arasından birisini, kendisine benzer birisini, sevdiği birisini Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı olarak 10 Ağustos’ta Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı seçti ”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."