POLİTİKA - 31 Ekim 2016 Pazartesi 18:49

Kurtulmuş’tan idam açıklaması

A
A
A
Kurtulmuş’tan idam açıklaması

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, idam ya da anayasa değişikliği konusunda AK Parti’nin tek başına bir şey yapamayacağını söyleyerek, "Bu parlamentonun vereceği bir karardır. Bu konuyu eğer parlamento gündemine taşır ve burada önemli bir şekilde idam kararı istikametinde bir sonuç kanaati ortaya çıkarsa adım atılır” dedi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun üst düzey PKK’lı bir yöneticinin ele geçirilmesi ile ilgili yaptığı açıklamaya yönelik soruya Kurtulmuş, “İçişleri Bakanımızın yapmış olduğu açıklamada dile getirdiği kişi ismini tabi kamuoyuna açıklamamız mümkün değil. Önemli bir isim Türkiye’deki PKK operasyonları açısından. Bu kişilerin sorgulamasında ifadesinde çok sayıda bilginin ortaya çıktığını anlıyoruz. Bu bilgiler çerçevesinde güvenlik kuvvetlerimiz de bir takım yönlendirmeleri yapacaktır. Neleri söylediğini kamuoyu ile paylaşmak doğru olmaz. Önemli bir kişi olduğunu ve çok kilit bilgilere sahip olduğunu paylaşabiliriz. Bu kişinin sorgulaması ile Sayın Kışanak’ın yargılanması arasında hiçbir bağlantı yoktur” cevabını verdi.

Kurtulmuş, 10 bin özel harekatçı ve 5 bin güvenlik korucusu alımı ile ilgili süreç hakkında şu bilgileri verdi:

“İçişleri Bakanlığı bu süreci başlatıyor. İhtiyacın karşılanması bakımından en kısa zamanda düğmeye basılacaktır. Hem 10 bin özel harekatçı hem de 5 bin güvenlik korucusu temin edilecektir.”

Diyarbakır Belediye Başkanı Gültan Kışanak’ın tutuklanmasının ardından Diyarbakır Belediyesine bir kayyumun atanıp atanmayacağı ile ilgili Kurtulmuş, “Şuan da Kışanak ile ilgili devam eden bir süreç var. Tutuklama kararı var. Bu tutuklama kararı çerçevesinde gerekli işlemler yapılır” dedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarının da aralarında bulunduğu 16 kişi hakkında gözaltı kararı verilmesine ilişkin olarak ise Kurtulmuş, “Cumhuriyet gazetesinin yazar kadrosuna dönük bir operasyon değil. Yeni Gün Haber ve Yayıncılık grubuna yani Cumhuriyet gazetesine ve Cumhuriyet gazetesinin imtiyaz sahibi olan Cumhuriyet Gazetesi Vakfına ilişkin 18.08.2016 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan bir soruşturma var. Bu tüzel kişiliğe açılmış olan bir soruşturmadır. 30 Ekim tarihi itibariyle ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından arama, el koyma ve gözaltı kararları verilmiş. İlgili kişiler ile ilgili de bu uygulama bugün itibariyle başlatılmıştır. Şu anda devam etmekte olan soruşturması önceden başlatılmış olan bir dosya var. Devam eden bir hukuki var. Bu hukuki süreci hep beraber izleyeceğiz. Bizim siyaset olarak bu süreçle ilgili şöyle ya da böyle olsun şeklinde bir şey söylememiz mümkün de değil doğru da değil. En kısa zamanda sürecin sonucunu hep beraber göreceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

Hükümetin idam ile ilgili bir çalışmasının şuan için olmadığını belirten Kurtulmuş, konuya ilişkin şu bilgileri verdi:

“İdam tartışması, sadece Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği için gündeme gelmiş bir konu değildir. Siyaseten özellikle 15 Temmuz akşamından sonra 246 şehidimizin olduğu karanlık bir geceden bir darbe teşebbüsünden bir kalkışmadan bahsediyoruz. Nereye gidersek gidelim milletimizin büyük çoğunluğu idamdan bahsediyor. Dolayısıyla siyaset, demokratik bir siyaset kamuoyunun tercihlerini yok sayarak yol alamaz. Sayın Cumhurbaşkanımız da halk oyuyla seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olarak, halkın bu taleplerini dile getirerek gündeme taşımıştır. Eğer parlamento bu işi hallederse, böyle bir karar getirirse ben bekletmeden onaylarım demiştir. Şimdi biz de AK Parti olarak bütün bunları kendi aramızda değerlendiriyoruz ama herhangi bir şekilde idam kararının getirilmesi ya da herhangi bir Anayasa değişikliğini yapacak güce tek başımıza sahip değiliz. Bu parlamentonun vereceği bir karardır. Bu konuyu eğer parlamento gündemine taşır ve burada önemli bir şekilde idam kararı istikametinde bir sonuç kanaati ortaya çıkarsa adım atılır. Sonuç itibariyle bir toplumsal talep var. Henüz siyasetin değerlendirmesine bu konu şuan da girmiş değildir. Siyaset toplumdaki bu talepleri yok sayarak yol alamaz. Dünyanın birçok ülkesinde idam cezalarının olduğunu biliyoruz. Batı ülkelerinde de doğu ülkelerinde de birçok ülkede idam cezalarının olduğunu biliyoruz. Bu nihayetinde kamuoyunun talebidir. Parlamentonun buna vereceği cevap, parlamentonun yaklaşımı ve sonunda parlamentoda alınacak kararla ilgili bir konudur.”

"Amaç parlamentoyu by-pass etmek değil"
Kurtulmuş, OHAL kapsamında 29 Ekim'de çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelere ilişkin muhalefetin eleştirisi ve Meclisin yok sayıldığına yönelik eleştirilerle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
"AK Parti hükümeti olarak Mecliste bir çoğunluk problemimiz var mı? Hangi yasayı getirsek, Meclisten geçirme imkanımız vardır. Tartışılır, biraz vakit alır, Türkiye gündemini biraz meşgul eder ama bir günde değil 3-5 günde, bir haftada çıkar. Muhalefetin engellemesiyle karşılaşırsa biraz daha vakit alır. AK Parti, parlamentoda çoğunluğu itibariyle istediği bir yasayı çıkarma gücüne sahip olmayan bir iktidar partisi değildir. İstediğimiz her yasayı Meclise getirip, Meclisin iradesine sunarız, çoğunluk AK Parti'dedir, AK Partili milletvekillerinin de çoğunluğu bunu uygun görürse o yasa çıkar. Kanun Hükmünde Kararnamelerdeki bizim temel amacımız etkin, süratli ve gerçekten sonuç alıcı işler yapmaktır. Kanun Hükmünde Kararnamelerle gündeme getirilen birçok konu aslında normal şartlarda bir düzen içerisinde yapılamayacak işlerdir. İşte örneğin, kamudan bu kadar çok FETÖ'cü insanın ayıklanması, temizlenmesi. Bunu normal şartlarda zor yaparsınız. Türk Silahlı Kuvvetlerinin yeniden yapılanmasına ilişkin kararların alınması, yaparsınız da yine uzun süreler alır. Buradaki amaç parlamentoyu by-pass etmek değil, etkin, hızlı, sonuç alıcı adımları atabilmektir ve bu istikamette de kararlarımız alıp yürüyoruz. Nihayetinde Türkiye çok olağanüstü bir süreçten geçiyor, bu olağanüstü süreçte bizim vakit kaybetmeden sonuç alıcı, tesirli adımlar atmak mecburiyetimiz var."

"MHP ve CHP'nin nasıl tavır takınacağı önemli"
Kurtulmuş, bir gazetecinin yeni anayasaya ilişkin çalışmalarla ilgili sorusu üzerine ise, "Türkiye'de anayasa tartışmaları yeni yapılmıyor. AK Parti geçtiğimiz hükümetler zamanında da yeni anayasayla ilgili çalışmalar yapmış, daha önceki yıllarda da yeni anayasayla ilgili çalışmalar yapmış olan bir siyasi partidir. Burada iki tür yol takip edilebilir; birincisi çok kapsamlı bir anayasa değişiklik teklifi, bu tam manasıyla bir yeni anayasadır, böyle bir hazırlığımız mevcuttur, tamamlanmıştır. Ayrıca şu anda ihtiyaç olan temel meselelerle ilgili daha dar kapsamlı bir anayasa hazırlık paketi, bu da hazırlanmıştır. AK Parti'nin önünde iki tane dosyanın, hazırlığın olduğunu ifade etmek isterim. Anayasa deyince tek başımıza bizim gücümüz yetmiyor. Anayasa değişikliğini yapabilmek için diğer partilerin tavırlarının, tarzlarının ne olacağını görmemiz lazım. Sayın Devlet Bahçeli'nin işin önünü açan, bu tartışmaları bir an evvel hızlandırıp sonuçlandırmak niyetini ortaya koyan beyanları açıktır. Dolayısıyla burada MHP ve CHP'nin nasıl tavır takınacağı bizim atacağımız adımların hem kapsamını belirlemek hem takvimini belirlemek bakımından önemlidir" diye konuştu.

"Tek başımıza topa girmeyiz"
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tek başımıza halledemeyeceğimiz bir işi, tek başımıza halledecekmiş gibi topa girmeyiz. Eğer burada bir ittifak, bir konsensüs gerekliyse o konsensüsü ararız, hangi kısıtlar içerisinde bu konsensüse ulaştığımızı biliriz. Bu konsensüse ulaştıktan sonra da takvimi işletmeye başlarız. Bu bir müzakere süreci gerektirecektir doğru, bu müzakere süreçleri içerisinde diğer partilerin ne tür tavır takınacaklarını görmemiz lazım. Bu tavırlar sonucu 330'u aşacak bir irade ortaya çıktığını gördüğümüz anda ve hangi kapsamlı anayasa teklifiyle bunun olması mümkünse bunu gündeme getiririz. 330'a ulaşmak için başka partilerin bu anlamdaki görüşlerini de sonuna kadar dinleriz. Kimin söyleyeceği ne varsa yeni anayasa konusunda ya da anayasa değişikliği konusunda onları dinleriz, 367'yi bulsak bile millete gideriz. 330'la 367 arasında olursa zaten mecburen gideriz 330'un altında Parlamentoda çıkarsa o da başımızın üstüne ama herhalde siyasi bir parti olarak, iktidar partisi olarak 330'un altında çıkması muhtemel bir noktaya eğer bu iş gelirse o adım da herhalde atılmaz. 330'u aştığımızı gördüğümüz anda düğmeye basar adımlarımızı atarız."

"Türkiye gerektiği zaman hava desteğini de ÖSO'ya vermeyi sürdürecektir"
"Bakanlar Kurulu toplantısında Genelkurmay Başkanının da bir sunumu söz konusu oldu. Fırat Kalkanı Harekatı'ndan bahsetmiştiniz, 69. gündeyiz. Planlar doğrultusunda devam ediyor dediniz ama son 8 günden bu yana TSK'ya bağlı uçakların havadan destek vermediğini görüyoruz Genelkurmay Başkanlığının yaptığı açıklamalarda. Suriye rejimi ile ya da Rusya ile bu konuda görüşmeler mi devam ediyor? Bir sıkıntı mı var? Yerdeki hava savunma sistemlerinden kaynaklanan bir tehdit mi söz konusu?" soruları üzerine ise Kurtulmuş, "Biz bir taraftan operasyon yapıyoruz, bir taraftan diplomasi yapıyoruz. İkisini birden yürütüyoruz. Orada bizim amacımız, DEAŞ'ın ve Türkiye'ye tehdit oluşturan unsurların o bölgeden temizlenmesidir, tespit edilen bölgeden temizlenmesidir. Türkiye orada başka silahlı güçlerle bir mücadele içerisine girme niyetinde değildir, böyle bir hedefi de yoktur. Hedeflediğimiz şey çerçevesinde adımlarımızı atıyoruz, planlandığı şekilde atıyoruz, arada ortada olan bazı meseleler ortaya çıkarsa bunu da konuşarak, görüşerek diplomatik olarak aşmaya çalışıyoruz. Bu bütün alanlarda böyle hem Fırat Kalkanı'nda öyledir hem de Musul operasyonu ile ilgili de öyledir. Dolayısıyla Türkiye'nin sahadaki Özgür Suriye Ordusu'na vermiş olduğu lojistik destek herhangi başka bir güçle savaşması için değil, DEAŞ ve PYD unsurları, Türkiye'ye tehdit teşkil eden unsurlara karşı verilen savaşta sağlanacak lojistik destektir. Bu çerçevede operasyonumuz planlandığı gibi devam ediyor, bundan sonra da devam edecek. Türkiye gerektiği zaman hava desteğini de Özgür Suriye Ordusu'na vermeyi sürdürecektir"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Çocuklar vali koltuğuna geçti, düzenlenen eğlencelerle de bayramın tadını çıkardı Kocaeli’de 23 Nisan’da öğrenciler bir günlüğüne vali koltuğuna geçerken, düzenlenen etkinliklerle de minikler, bayramın tadını çıkardı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, makamını TBMM İlkokulu 4. Sınıf öğrencisi Tuana Örden’e teslim etti. Temsili olarak Vali olan Tuana Örden, "Beni makamınıza davet ettiğiniz için size çok teşekkür ediyorum. Meclisimizin açılışının 104. yıl dönümünde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyor, bugünü bizlere armağan eden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e teşekkür ediyor, saygı ve rahmetle anıyorum" diye konuştu. "Bilim, sanayi ve teknoloji yolculuğumuz baş döndürücü hızla gelişmeye devam ediyor" Çocukların bayramını kutlayan Vali Yavuz, "Devletimizin kurucusu eşsiz komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını rahmet, minnet ve şükranla yad ediyorum. Büyük atamız ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.’ diyordu bu yolda biz de demokrasimizi güçlendirerek yolumuza devam ediyoruz. Cumhuriyet rejimi ile birlikte ülkemiz güçleniyor. Daha müreffeh bir toplum olma yolunda hızlı ve emin adımlarla ilerliyoruz. Özellikle savunma sanayi başta olmak üzere bilim, sanayi ve teknoloji yolculuğumuz baş döndürücü hızla gelişmeye devam ediyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de büyük ideali ve hayali olan muasır medeniyet seviyesine ulaşma ve üzerine çıkma yolculuğumuzda kararlıyız ve siz evlatlarımızın bu bayrağı daha yükseğe çıkaracağına gönülden inanıyoruz. Ulu Önder’imiz, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tüm dünya çocuklarına armağan ederek dünyada bir ilke imza atmış ve bu konudaki ileri görüşlülüğünü bir kez daha ortaya koymuştur. Sizlere inanıyor ve güveniyoruz. Bu vesileyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nızı bir kez daha tebrik ediyor, kutluyorum" ifadelerini kullandı. Vali Seddar Yavuz, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle gerçekleşen ziyarette makam koltuğunu temsili olarak devrettiği Tuana Örden’e çeşitli hediyeler vererek günün anısına fotoğraf çekildi. Öğrencilerin gösterileri alkış aldı Kocaeli Valiliği’nce Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda öğrenciler bayramı doyasıya yaşadı. Öğrencilerin hazırladıkları gösteriler alkış alırken, düzenlenen yarışmalarda dereceye giren öğrencilere de çeşitli hediyeler verildi.
Ankara Bakan Göktaş, koltuğunu şehit kızı Elif Naz’a devretti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla koltuğunu temsili olarak Şehit Pilot Levent Öztürk’ün 11 yaşındaki kızı Elif Naz Öztürk’e devretti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, TBMM’nin açılışının 104’üncü yıl dönümü ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla şehit ve gazi çocukları, Çocuk Hakları Komite Üyeleri ve bakanlık hizmet modellerinden yararlanan ailelerin çocuklarıyla Bakanlıkta bir araya geldi. Çocuklarla yakından ilgilenen Göktaş, onlarla sohbet etti, çocukların sorularını yanıtladı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın TBMM’nin kuruluşunun 104’üncü yıl dönümüne tekabül ettiğini hatırlatan Göktaş, “Ben dünyanın hiçbir yerinde Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın kutlandığını görmedim. Dünyanın hiçbir yerinde Çocuk Bayramı yokken, Türkiye’mizde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonuyla böyle bir gün çocuklarımıza armağan edilmiş. Biz de bu vesileyle bir aradayız. Ben bugün için hepinize teşekkürlerimi sunmak istiyorum. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız kutlu olsun. Nice güzel bayramlar olsun” ifadelerini kullandı. Bağımsızlık uğruna şehit olan kahramanlara da rahmet dileyen Bakan Göktaş, onların emanetlerine sahip çıkmaya devam edeceklerini vurguladı. Göktaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonuyla Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda çocuklar için gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceklerini belirterek, “Bugün bu makamlarda bizler varız yarın sizler olacaksınız. Yarın bu ülkenin mühendisleri, profesörleri, bakanları, milletvekilleri sizler olacaksınız.” dedi. “Canla başla çalışacağız” Bakan Göktaş, makamını temsili olarak Şehit Pilot Levent Öztürk’ün 11 yaşındaki kızı Elif Naz Öztürk’e devretti. Öztürk, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında çok özel bir 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutladıklarını belirterek, şunları kaydetti: “Bu yıl 3 Şubat’ta düşen helikopterin pilotu emekli Albay Levent Öztürk benim babamdı. Bu sebepten ben hem buruk hem de gururla 23 Nisan’ı kutluyorum. Böylesi güzel bir bayrama sahip olduğumuz için mutluyuz. Bir bayram olarak kutladığımız bu günü bizlere armağan eden Mustafa Kemal Atatürk’e ve kahraman büyüklerimize teşekkür ediyorum. Onların bize bıraktığı bu mirası geleceğe taşıyacağız. Bizler de, bizden sonra gelecek çocukların tıpkı bugünkü gibi neşeyle bayramlarını kutlayacakları bir ülke için canla başla çalışacağız. Güzel bir geleceğe sahip olmamız için bizlere verilen emeği karşılıksız bırakmayacağız. Bugün sizden aldığımız bu görevi ileride bizler de gelecek nesillere devredeceğiz.” "Dünyada savaşlar olmamasını isterim" Bakan olarak ilk talimatı ve talebinin ne olacağının sorulması üzerine Elif Naz Öztürk, “Ben geleceğimizin iyi olmasını isterim. Herkesin iyi bir gelecekte olmasını ve şu an olduğu gibi dünyada savaşlar olmamasını isterim. Benim yapacağım budur” cevabını verdi. Konuşmaların ardından söz alan çocuklar ise Gazze’deki savaşın durdurulması ve oradaki çocukların güvenliği ve huzurunun sağlanmasını diledi. Çocuklarla birlikte “23 Nisan Kutlu Olsun” şarkısını söyleyen Göktaş, onlarla sohbet etti ve çeşitli hediyeler takdim etti. Çocuklar için savaşsız bir dünya diledi. Öte yandan Göktaş, makamını devrettiği Elif Naz Öztürk’ü tören öncesinde “Hoş geldiniz Sayın Bakanım” diyerek selamladı. Kabuldeki tüm çocuklarla tek tek tanışan Bakan Göktaş yan yana oturan iki çocuğun isimlerinin Kerem olduğunu öğrenince “O zaman iki Kerem’in ortasında ben bir dilek tutayım” diyerek, çocuklar için savaşsız bir dünya diledi. Göktaş, “Başta Gazzeli kardeşlerimiz olmak üzere dünyada savaş mağduru bütün çocukların bir an önce barışa ve huzura ermesini diliyorum.” ifadesini kullandı.
Antalya Başkan Böcek koltuğunu çocuk başkana devretti Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında koltuğunu Fatmagül Özpınar İlkokulu 4. Sınıf Öğrencisi Anıl Kılınçkaya’ya devretti. Çocuk Başkan Kılınçkaya, akıllı atık toplama sisteminin kurulması ve yeşil alanların korunması ve artırılması için talimat verdi. Kılınçkaya, okullarda ihtiyacı olan çocuklara ücretsiz yemek hizmeti istedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 104’ncü yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı çerçevesinde Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı Hizmet Binası önünde bulunan Atatürk Anıtı’na çelenk sunma töreni düzenlendi. Törene, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Genel Sekreter Cansel Tuncer, Genel Sekreter Yardımcıları, Başkan Danışmanları, Daire Başkanları, Şube Müdürleri, Belediye Personeli, Zabıta Personeli, Büyükşehir Belediyesi Aday İzcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Başkan Böcek, koltuğunu devir ettiği Anıl Kılınçkaya ile birlikte Atatürk Anıtına çelenk sundu. Başkan Böcek ve törene katılan çocuklar coşkuyla bayrakları dalgalandırdı. Koltuğunu devretti Çelenk sunma törenin ardından Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamında devir teslim töreni yapıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, koltuğunu Fatmagül Özpınar İlkokulu 4. Sınıf öğrencisi Anıl Kılınçkaya’ya devretti. Devir teslimde Anıl Kılınçkaya’ya Milli Eğitim İlçe Müdürü Yakup Hoplar, Okul Müdürü Mehmet Aşık Doğan, annesi Dilek Kılınçkaya ve babası Mustafa Kılınçkaya eşlik etti. Atamızı örnek alarak çalışacağım Başkanlık koltuğunu Başkan Böcek’ten devralan Anıl Kılınçkaya da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayarak, şöyle konuştu: “Mustafa Kemal Atatürk gibi ileri görüşlü, ülkesine faydalı ve çocukları çok seven bir başkan olarak görevimi yürütmek istiyorum. Belediye Başkanı olarak öncelikle sokaklara çöp atılmasını engelleyen bir takip sistemi kurmak istiyorum. Çocukların güven içinde oynayabileceği yeşil alan parkları çoğaltacağız. Parkların yanına tarım bahçeleri yaparak, her çocuğun sebze meyve yetiştirmesine imkan sağlamak istiyorum. Okullarda ihtiyacı olan çocuklara ücretsiz yemek hizmeti vereceğim. Bu yemekleri de ev kadınlarına yaptırarak, onlara da iş imkanı sağlayacağım. Halk Ekmek fabrikalarının çoğaltılmasını sağlayacağım. Görevi bana devreden Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e şükranlarımı sunuyorum.” “Çocuklara armağan en büyük bayram” Çok önemli ve gurur dolu bir gün yaşadıklarını kaydeden Başkan Muhittin Böcek, “Cumhuriyetimizin de kurulmasına vesile olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun 104’ncü yıl dönümünde başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü kahraman gazileri ve tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Dünyada çocuklara armağan edilen en büyük bayramı yaşıyoruz. Bu kutsal görevi Anıl Kılınçkaya’ya devretmekten büyük mutluluk duydum. Atamızın ‘Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir. Cumhuriyet’i biz kurduk, O’nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz’ diye işaret ettiği günler bu yaşlardan başlıyor. Anıl Başkanımızın yapacağı çalışmalar da çevre var, kadınlara destek var, çocuklar var” diye konuştu. Başkan Böcek ve Anıl Kılınçkaya daha sonra birlikte 23 Nisan resmi törenlerini izledi.
Ankara TBMM Başkanı Kurtulmuş: “Türkiye’yi her alanda güçlü kılacak bir mücadeleyi hep beraber vereceğiz” TBMM’nin açılışının 104. yılı dolayısıyla Birinci Meclis’te düzenlenen törende konuşan TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Türkiye’yi her alanda güçlü kılacak bir mücadeleyi hep beraber vereceğiz” dedi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM’nin açılışının 104. yılı dolayısıyla Birinci Meclis’te düzenlenen törene katıldı. Törene ayrıca Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve çok sayıda siyasi katıldı. Birinci Meclis kürsüsünde konuşan Kurtulmuş, “Cumhuriyetimizin kuruluşunun taşlarına ve duvarlarına sindiği bu kutsal mekanda böylesine mütevazi ve anlamlı töreni birlikte icra etmekten dolayı duyduğumuz memnuniyeti ifade etmek isterim. Birinci Meclis’in kuruluş şartlarını son derece iyi şekilde anlamak oradan ilham almak ve özellikle Cumhuriyetimizin 2. yüzyılında Türkiye’nin geleceğine ait fikirleri devşirmek durumundayız. Her şey yıkılmış dört bir tarafı işgal edilmiş Başkent’i maalesef işgale uğramış olan koskaca bir cihan devletinin küllerinden 23 Nisan 1920’de yeniden milletimiz ayağa kalkmış ve kurtuluşu ve kuruluşu gerçekleştirecek milli iradeyi ortaya koymuştur. Bata Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Meclisimizin ilk Başkanı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere 1. Meclisimizin bütün değerli üyelerini minnetle ve saygıyla anıyoruz” diye konuştu. Birinci Meclis’te nice fikirlerin tartışıldığını ifade eden Kurtulmuş o günün şartları içerisinde dünyadaki en demokratik tartışmaların yaşandığı belirtti. Konuşmasında TBMM’nin üyeleri olarak böylesine önemli bir geçmişe sahip olan Birinci Meclis’in unutulmaz bir yeri olduğunu kaydeden Kurtulmuş, “Bundan sonrada bizim üzerimize düşen birinci asrını tamamladığımız nice zorluklarla ve yokluklarla bir takım mücadelelerle geçirdiğimiz ve sonuçta büyük kazanımlar elde ettiğimiz Cumhuriyetimizin, ikinci asrını taçlandırarak daha güçlendirerek yolumuza devam etmektir” dedi. “Türkiye’yi her alanda güçlü kılacak bir mücadeleyi hep beraber vereceğiz” Kurtulmuş, konuşmasının devamında “Hem içerde hem dışarda birliğimizi sağlayarak hem de ülkenin demokratik standartlarını yükselteceğimiz ülkenin ve milletin refahını en ileri derecelere götürecek, Türkiye’yi her alanda güçlü kılacak bir mücadeleyi hep beraber vereceğiz. O gün farklı fikir altındaki milletvekilleri burada en üst mücadeleyi, fikri tartışmaları yapabildilerse bugün biz TBMM’de farklı siyasi partilerle ülkemizin geleceğine ilişkin fikirlerimizi tartışacağız. Ve ülkeyi her alanda güçlü kılacağız” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin dünkü Misak-i Milli’sini bugün daha geniş fikirlerde anlayarak Mavi Vatanı, Siber Vatanı ve Uzak Vatanı Misaki Milli’nin bir parçası olarak telakki edeceklerini söyleyen Kurtulmuş, milli iradenin merkezi TBMM olarak üzerimize ne düşüyorsa bunu için hareket edeceklerini vurguladı.