GÜNDEM - 03 Ağustos 2016 Çarşamba 08:49

Küstahlığın böylesi! Darbeyi neden önlediniz?

A
A
A
Küstahlığın böylesi! Darbeyi neden önlediniz?

15 Temmuz’daki FETÖ’nün darbe girişimini başarıyla savuşturan Türkiye, her fırsatta demokrasiden bahseden ülkelerden “demokratik destek” yerine memnuniyetsizlik mesajları alıyor. Kimi AB üyeliği ile kimi müttefikliği sonlandırmakla tehdit ediyor. Darbeyi önlediği için Türkiye’ye âdeta aba altından sopa gösteren Batılı ülkeler, hayatını kaybeden 247 kişinin ve yaralanan insanların haklarını gözetmek yerine darbeci teröristlerin haklarını savunan açıklamalarıyla şaşırtmaya devam ediyor.

15 Temmuz’daki Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından yıllardır Türkiye’ye demokrasi dersi vermeye çalışan ülkeler, Türk halkının demokrasiye ve seçilmiş hükümete olan desteğini görmezden gelmeye davam ediyor. Darbe karşıtı açıklamalar yapmak yerine Türkiye’yi ve seçilmiş yöneticileri darbecilere karşı itidalli davranmaya çağıran Batı ikiyüzlülüğünü bir sefer daha gözler önüne serdi. Başta AB yöneticileri olmak üzere çeşitli ülkelerden gelen mesajlarda, “Türkiye’nin dünyadan uzaklaşmaya başladığı”, “Gittikçe otoriter bir yapıya büründüğü”, “AB üyeliğinin tehlikede olduğu” gibi ithamlarla darbecilere açık destek verdikleri görüldü.

İşte Türkiye’ye âdeta “Darbeyi niye önlediniz?” cümlesini farklı şekillerde dile getiren ülkeler ve onların yöneticilerinin demeçleri;

"Birlikte çalıştığımız bazı isimler hapiste"

ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Joseph Votel talihsiz bir açıklamada bulunarak, darbe girişiminin ve hükümetin buna gösterdiği tepkinin Pentagon’un bölgedeki operasyonlarını olumsuz etkileyeceğini belirtti. Votel, “Çok sayıda Türk liderle, bilhassa askerî liderlerle ilişkilerimiz var. Bunun ilişkilerimiz üzerindeki etkileri konusunda endişeliyim” diye konuştu. Türkiye’de beraber çalıştığı askeri isimlerin hâlihazırda hapiste olup olmadığı sorusuna Votel’in yanıtı ise “Evet, sanırım bazıları hapiste” oldu. Öte yandan Milli Güvenlik Direktörü James Clapper da, Votel’le aynı şekilde Türkiye’deki milli güvenlik aracılarının tüm kesimlerinin etkilendiğini belirterek, “Muhataplarımızın çoğu tasfiye edildi ya da tutuklandı. Bunun önüne geçilmesi ya da zorlaştırılması söz konusu değil” dedi.

AB’nin ayarı kaçtı

AB Güvenlik ve Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de açıklamasında Türkiye’yi ‘itidalli’ olmaya çağırdı. Mogherini, Türkiye’de demokratik kurumlara saygı gösterilmesini istedi. Yetkili, gelişmeler konusunda Ankara ve Brüksel’deki AB delegasyonları ile yakından irtibat içinde olduğunu açıkladı. Yeşiller Eş Başkanı Cem Özdemir, darbe girişimi sonrası Türkiye’de siyasi takibata uğrayan muhaliflerin Avrupa’ya kabul edilmesini öngören bir program hazırlanmasını talep etti. Özdemir, Türkiye’deki darbe girişimi sonrası ülkedeki muhaliflerin durumuna dikkat çekti. Özdemir, siyasi takibata uğrayan muhaliflere destek verilmesi gerektiğini ifade etti. Alman mültecilere yardım örgütü Pro Asyl de kısa süre önce benzer kaygıları dile getirmiş, Türkiye’deki gelişmelerin mülteci akınına yol açabileceği ihtimaline dikkat çekmişti.

Terörist değillermiş

Avrupa Birliği Komsiyonu Üyesi Günther Oettinger, darbecilerin suçlu olduğunu fakat terörist olmadığını söyleyerek, “Erdoğan başarısız darbe girişimini umuyorum ki Türkiye’deki demokratik temel hakları daha da kısıtlamak için kullanmaz’’ şeklinde skandal bir açıklama yaptı. Oettinger, 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü askerlerin darbe girişimi yapması hakkında konuştu. Oettinger, “Erdoğan başarısız darbe girişimini umuyorum ki Türkiye’deki demokratik temel hakları daha da kısıtlamak için kullanmaz” dedi.

Telekonferansa engel

Almanya ise hafta sonu Köln’de yapılan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın telekonferans yöntemiyle bağlanıp kurulan dev ekrandan halka hitap etmesine müdahale etti. Köln polisinin güvenlik gerekçesiyle buna izin vermemesi üzerine, platform önce yerel mahkemeye, ret cevabı alınca da bir üst mahkemeye başvurdu. Üst mahkeme de, polis lehine karar verince, karar gün içinde Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Almanya Anayasa Mahkemesi de Köln polisini haklı bularak, daha önce verilen mahkeme kararlarını onadı.

Müzakereli tehdit

Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Elmar Brok, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkedeki durumu anayasal hakların daha da kısıtlanması için kullanması durumunda AB ile üyelik müzakerelerinin de ‘ zor, hatta imkansız’ hale geleceğini ileri sürdü. Alman Hristiyan Sosyal Birlik partisi Genel Sekreteri Andreas Scheuer ise Türkiye ile AB üyelik müzakerelerinin ciddi bir şekilde yeniden düşünülmesi gerektiğini savundu.

Fransız Bakan: Darbe girişimi açık çek değil

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault başarısız darbe girişiminin Erdoğan’a muhaliflerini susturmak için bir “açık çek” anlamına gelmediğini söyledi. Bakan Ayrault darbe girişimi sonrasında “Türkiye’de hukuk devletinin düzgün bir şekilde işlemesini istiyoruz” diye konuştu. Fransız Bakan, DAEŞ’e karşı savaşta Türkiye’nin “güvenilirliğini” de sorguladığını söyledi.

Türkler ülkeyi terk edebilir

Avusturya Dışişleri ve Entegrasyon Bakanı Sebastian Kurz, darbeye karşı çıkan vatandaşların katıldığı gösterileri eleştirerek, “Türkiye kökenli insanlar, Avusturya’ya karşı sadık tutum göstermeli. Erdoğan taraftarları ülkeyi terk etmekte serbesttir” ifadelerini kullandı. Aşırı sağcı Avusturya Özgürlükçü Partisinin (FPÖ) cumhurbaşkanı adayı Norbert Hofer, Türk kökenlilerin Avusturya vatandaşlığının iptal edilmesini istedi.

Kredi notlarına da darbe

Başarısız darbe girişi sonrası kredi derecelendirme kuruluşları da Türkiye’yi cezalandırmak için harekete geçti. 15 Temmuz sonrası kredi derecelendirme kuruluşu Standarts & Poors (S&P), Türkiye’nin kredi notunu BB+’dan BB’ye düşürdü, görünümünü de negatife düşürdü. S&P’nin bu kararı sonrası Türkiye’den gelen tepkiler üzerine piyasalarda dolar ve avroda hareketlilik yaşandı. S&P’nin ardından Fitch de Türkiye’nin BBB olan uzun vadeli kredi notunu BBB-‘ye düşürürken, not görünümünü de ‘durağan’ olarak belirledi. Bu, Türkiye’nin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyede olduğu anlamına geliyor.

"Darbecilere iyi davranın"

Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjörn Jagland, darbe girişimi sonrası başlatılan temizlik operasyonu ile ilgili, ‘Türkiye’nin uymak zorunda olduğu yükümlülükleri var’ dedi.
Bugün beraberindeki heyet ile Ankara’yı ziyaret edecek olan Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjörn Jagland, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de görüşecek. Ankara’ya sadece Erdoğan’la görüşmeye gitmediğini, Ankara’daki temasları sırasında bakanlar ve parlamentodaki siyasi partilerin liderleri ile de görüşeceğinin altına çizen Jagland, “Türkiye Hükümeti ile darbe girişiminden sonraki temizlik hareketini konuşmalıyız. Bunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesi ve standartları içerisinde yapıldığını görmek zorundayız. Türkler Sözleşmede yer alan insan haklarının ihmal edilemeyeceğini, bundan kaçınılamayacağını anlamalılar’’ dedi.

"Darbe Türkiye'nin son umudu" dediler

Başta İngiliz kamu yayın kuruluşu BBC olmak üzere İngiliz basını Türkiye’de yaşanan darbe girişimini ilk andan itibaren bir demokrasi tartışmasının parçasıymış gibi sunmayı seçti. The Guardian gazetesi, darbe girişimi sonrasının kanlı ve baskıcı olacağını iddia etti. New York Times gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bundan sonraki süreci kendisine muhalif olanları bertaraf etmek için kullanacağı öne sürdü. Foreign Policy dergisinden Michael Rubin, “Erdoğan’ın kendinden başka suçlayacağı kimse yok” başlıklı makalesinde Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasından bu yana halkı İslamcılaştırdığını ve verdiği sözleri tutmadığını iddia etti. Alman Die Welt gazetesi de darbecilerin sivillere yönelik kanlı saldırılarını görmezden gelerek, darbeciler ve destekçileriyle ilgili alınan tedbirleri “Erdoğan şimdi tüm hızıyla temizliğe başlıyor” başlığıyla okuyucularına duyurdu. Daha önce FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’i “karizmatik vaiz” olarak lanse eden New York Times, başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişimine dair yayımladığı analizinde öfke kustu. Türk halkının aşağılandı Twitter hesabında “Erdoğan takipçileri koyundur ve Erdoğan kendilerine ne söylerse onu yaparlar” denildi. 

Osman SAĞIRLI - Türkiye gazetesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat Görevi başında öldürülen Veteriner Hekim Volkan Lale, meslektaşları tarafından anıldı Yozgat’ın Sorgun ilçesinde görev yaptığı mezbahada çıkan bıçaklı kavgada hayatını kaybeden Veteriner Hekim Volkan Lale, ölümünün ikinci yıl dönümünde mezarı başında anıldı. Lale için Yozgat Veteriner Hekimler Odası tarafından Mehmetbeyli köyü mezarlığındaki kabri başında anma programı düzenlendi. Programa Lale’nin eşi, çocukları ve akrabaları ile Veteriner Hekimler Derneği Genel Başkanı Dr. Gülay Ertürk, Türk Veteriner Hekimler Birliği Vakıf Başkanı Safa Gür, Yozgat Veteriner Hekimler Odası Başkanı Faruk Anteplioğlu ve çok sayıda veteriner hekim katıldı. Veteriner hekim Volkan Lale’nin eşi Dilek Lale, eşinin acısını dün gibi yaşadıklarını söyleyerek, “Çok zorlu günler geçirdik, hala da geçiriyoruz. Özellikle mahkeme sürecinde istediğimiz sonucu alamadık. Bu bizi daha da üzdü. Yargı süreci hala devam ediyor, sonuç inşallah istediğimiz gibi olur.” dedi. Türk Veteriner Hekimler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan ise “Toplum sağlığını korumak isterken meslektaşımız şehit oldu. Bizler geçen yıl olduğu gibi bu yıl da buradayız. Meslektaşımızı unutmayacağız daima bütün camiamız burada olacağız ve meslektaşımızı unutturmayacağız. Volkan Lale bizim mesleğimizin sembol ismi oldu. Biz de veteriner hekimimizi daima anıp diğer meslektaşlarımızın da onu unutmaması için onu daima yaşatmayı planlıyoruz" şeklinde konuştu.
Denizli Denizli’nin ilk beslenme ve fiziksel aktivite dostu işletmesi belgesini aldı Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İşyeri Programı kapsamında İl Sağlık Müdürlüğü’ne başvurarak gerekli şartları sağlayan firma, Denizli’de Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İşyeri belgesi almaya hak kazanan ilk işyeri oldu. Denizli’de cam sektöründe faaliyet gösteren firmanın İnsan Kaynakları Müdürü Osman Güven ve İşyeri Hekimi Dr. Uğur Topçiçek, İl Sağlık Müdürü Uz.Dr. Berna Öztürk’ü ziyaret ederek, Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İş Yeri Sertifikasını teslim aldı. Denizli İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk, Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İş Yeri Programının amacının işçi/çalışan ve toplum katılımı ile sağlıkla ilgili beslenme ve fiziksel aktivite gibi müdahale alanlarında çalışanlarda davranış değişikliği sağlayarak sağlığı geliştirip ve destekleyerek, sağlıklı, güvenli ve üretken bir iş yeri ortamı oluşturmak olduğunu söyledi. Öztürk; “Hastalığa değil sağlığa yatırım yapmak anlayışıyla Sağlık Bakanlığımız tarafından Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İşyeri programı başlatıldı. Kamu, özel kurum ve kuruluşlar, şartları sağlayabilecek, işyeri, fabrika gibi yerler belirtilen şartları gerçekleştirip, gerekli düzenlemeleri yaparak, Denizli İl Sağlık Müdürlüğümüze başvuru yapabilir. Bu program kapsamında, Müdürlüğümüze başvuruda bulunan Denizli Cam Sanayii ve Ticaret A.Ş. yapılan değerlendirme sonucu Denizli’de şartları sağlayarak, Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İşyeri belgesi almaya hak kazanan ilk yer oldu. Kendilerini tebrik ediyorum. Denetim ekibimize de katkılarından dolayı teşekkür ediyorum” dedi. Firma yetkilileri de Beslenme Dostu ve Fiziksel Aktiviteyi Destekleyen İş Yeri Sertifikası’nı Denizli’de ilk almalarından dolayı memnuniyetlerini dile getirerek, iş yerinde çalışanların sağlığını her zaman desteklemeye devam edeceklerini söylediler.
İstanbul Metin Öztürk: "Hedefimiz sadece şampiyon olmak değil, 105 puanlık bir yolculuğun içindeyiz" Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk, şampiyonluk yolunda konsantrasyonlarını bozmadıklarını belirterek, "Çünkü hedefimiz sadece şampiyon olmak değil, 105 puanlık bir yolculuğun içindeyiz" dedi. Galatasaray, Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında yarın Adana Demirspor ile deplasmanda karşılaşacak. Bu maç öncesinde Adana’ya hareket eden sarı-kırmızılılarda İkinci Başkan Metin Öztürk, İstanbul Havalimanı’nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Hazırlıkları şampiyon olmak üzere yaptıklarını söyleyen Öztürk, "Önemli bir maça çıkıyoruz. Adana Demirspor ligin kuvvetli takımlarından biri. Avrupa’da, Türkiye’mizi temsil etmiş bir takım. Adana bir futbol şehri. 5 final maçımız var. Bu aslında sadece bizim için değil, diğer 19 takım için de öyle. Burada başarılı olamayıp bir alt lige gidecek takımlar için de, Süper Lig’de devam edecekler için de böyle. Çünkü bu iş sadece kendi hedeflerinizle ilgili değil, diğer takımların hedeflerini de ilgilendiriyor. Önce Adana Demirspor deplasmanı, sonrasında dönüp Sivasspor ile oynayacağız. Ardından Fatih Karagümrük ile deplasmanda oynayacağız. Fenerbahçe bizim sahamıza geliyor ve Konyaspor deplasmanı var. Bir kısmı küme düşmemeye oynuyor, Fenerbahçe bizimle şampiyonluk yarışında. İki hafta önce de söylemiştim. 38 haftalık bir periyot, 37. haftaya kadar başa baş gider. Bizim için önemli olan 38. haftadaki bitiş düdüğünden sonraki durum. Tüm hazırlıklarımızı bu sene şampiyon olmak üzere yapıyoruz. Rakibimiz Fenerbahçe de öyle. Dünyada futbol böyle gidiyor. Erken konuşmaya gerek yok. 5 maç, 15 puan demek. Her şey olur. Biz kendi üstümüze düşeni yapacağız. Taraftar, yönetici olarak takımımızı alkışlayacağız. Onlar için uygun koşulları yerine getireceğiz. Okan hocamız ve futbolcularımız sahada ter dökecekler. Sonrasında ümit ediyorum ki hak edenin kazandığı bir şampiyonluk olacak. Sadece bu sene değil, gelecek sene de başkanımız yönetiminde bu takım şampiyon olup, bir sezon sonra 5. yıldızı göğsüne takacak" diye konuştu. "105 puanlık bir yolculuğun içindeyiz" Ligde sadece kendilerine baktıklarını ifade eden Metin Öztürk, "Biz hemen hemen her gün sosyal medyadan bir paylaşım yapıyoruz. Her hafta yaptığımız en önemli paylaşım ’Konsantrasyon.’ Biz konsantrasyonu asla bozmuyoruz. Çünkü hedefimiz sadece şampiyon olmak değil, 105 puanlık bir yolculuğun içindeyiz. 5 maçı da kazanıp, 105 puanla bitirmek istiyoruz. Sonuna kadar her maçın hakkını vermek istiyoruz. Diğer takımların sıralamadaki yerleri kendilerini ilgilendiriyor. Biz sadece Galatasaray’a bakıyoruz" şeklinde konuştu. "Galatasaray’ın resmi görüşlerini başkanımız dile getiriyor" Türkiye Futbol Federasyonu’nun aldığı seçim kararıyla ilgili de konuşan Öztürk, "Kulübü her konuda başkan temsil eder. Ben şu an Adana yolculuğunda kafile başkanıyım. Onunla ilgili konuşuyorum. Galatasaray’ın resmi görüşlerini başkanımız dile getiriyor" açıklamasında bulundu. Transfer çalışmalarının devam ettiğini aktaran sarı-kırmızılıların ikinci başkanı, "Scout ekibinin çalışmaları her an devam ediyor. Bir sonraki yılın çalışmalarını yapıyorsunuz. Bu konuda yetkili Başkan Vekilimiz Erden Timur. Futbol ona bağlı. Erden Bey, scout ekibi ve hoca hemen hemen her hafta bir araya geliyor. Hem gündemimizde devam eden şampiyonluk yolculuğumuz hem de önümüzdeki sezon inşallah gerçekleşecek olan Şampiyonlar Ligi’ndeki pozisyonumuzla ilgili tüm gayretleri gösteriyorlar" diyerek sözlerini tamamladı.