GÜNDEM - 31 Temmuz 2014 Perşembe 11:42

Kütahya'ya 'Hasta Eğitim Okulu' açılıyor

A
A
A
Kütahya'ya 'Hasta Eğitim Okulu' açılıyor

Kütahya Kamu Hastaneleri Birliği'nin, 'Hasta Eğitim Okulu' açacağı bildirildi.

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Rektörü Prof.Dr. Ahmet Karaaslan, yaptığı açıklamada, “Dumlupınar Üniversitesi ortaya koyduğu vizyon çerçevesince dünyanın tanıdığı marka üniversite olma yolunda hızla ilerliyor. Bilimsel çalışmaların yanı sıra sosyal sorumluluk projeleriyle de adından söz ettirme yolunda önemli projeler hayata geçirilmektedir.

Bu projelerimizden biri de MS Hasta Eğitim Okuludur. Dumlupınar Üniversitesi, Kamu Hastaneleri Birliği ile birlikte Dumlupınar Üniversitesi Evliya Çelebi Yerleşkemizde bu okulu açıyoruz. Açılan MS Hasta Eğitimi Okulu, MS hastalarını hastalıkları ile ilgili bilinçlendirme, yaşam kalitelerini artırma ve toplumda MS konusunda farkındalık oluşturma gibi misyonları üstelenecek” dedi.

Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Sorumluluk Projeleri Birimi ile birlikte MS Hasta Eğitim Okulu Projesinin gerçekleştirilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Mithat Ekici, “MS Hasta Eğitim Okulu Projesi Türkiye’de örnek bir proje olacaktır. Bu tür projelerin hayata geçirilmesi ile hastalara ve onların yakın çevresine hastalık ile ilgili yapılan bilinçlendirme, kişinin hayatını sürdürürken karşılaşacağı sorunlara yönelik ne gibi önlemlerin alınacağı, hastalık anında nasıl davranılması gerektiği ve yakın çevresinin bu esnada nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda bilinçlenmelerini sağlayacaktır” diye konuştu.

DPÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Osman Şan da, Sosyal Sorumluluk Projeleri Birimi olarak, toplum hayatına, eğitim hayatına katkılar sağlayacak projelerin hayatiyet kazanmasına önem verdiklerini vurgulayarak; MS hasta eğitim okulunun MS hastalarına sosyal alan sağlayarak yaşam kalitelerini arttıracak etkinlikler sunacağını ve bu okulun altyapısının yeni eğitim-öğretim yılına kadar tamamlanacağını ifade etti.
Prof. Dr. Osman Şan MS Hasta Eğitim Okulu’nun işlevi hakkındada şunları söyledi: “Bu okula katılmak isteyen hastalar tedavi gördükleri hastanelerden bağımsız olarak gönüllülük esası ile kayıt yaptırırlar. Okulda herhangi bir hastalık muayenesi veya tetkikleri yapılmaz. Hastaların mevcut sorunlarına yönelik sosyal, fizik egzersiz, spor, müzik, görsel sanatlar eğitimi, öz bakım, hastalığın anlatıldığı ve hasta paylaşımlarının olduğu eğitim toplantıları yapılır.Bu programlarda görev alacak gönüllü personel mutlaka proje hakkında ön eğitimden geçirilecek ve konunun uzmanlarının görev almaları sağlanacaktır. Bu amaçla; Tıp Fakültesi öğrencileri, Nöroloji ve Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümlerinden gönüllü asistan ya da öğretim üyeleri, Üroloji bölümünden gönüllü öğretim üyesi, BESYO da görevli asistan ya da öğretim üyeleri, Sağlık Yüksek Okulu bünyesinde Fizyoterapi Bölümünde görevli asistan, öğretim üyeleri ve öğrenciler, Mühendislik Fakültesi Sosyal ve Teknik Girişimcilik Kurulu öğretim üyeleri, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu ile Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu öğretim elemanı ve öğrencileri ile sosyal hizmet uzmanlarından ekip oluşturulması planlanmaktadır."

MS Hasta Eğitim Okulu projesi ile ilgili de bilgiler veren Doç.Dr. Sibel Canbaz Kabay, Multiple Skleroz hasta eğitim okulu projesi, kronik nörodejeneratif otoimmun inflamatuar bir hastalık olan MS hastalığı hakkında toplum farkındalığını oluşturmak, 20-40 yaşları arasında başlayan ve ömür boyu bu hastalıkla yaşamak zorunda kalan MS hastalarını sosyal, fiziksel ve ruhsal açıdan desteklemek sorumluluğu ile oluşturulmuş bir proje olduğunu ifade etti.

Doç.Dr. Kabay, önerilen projenin Multiple Skleroz (MS) hastalığındaki nörolojik etkilerin seyrini azaltıcı eğim süreçleri içerdiğini ve sosyal aktiviteler ile hastanın yaşam içerisinde kalmasını temin ederek olası iş görme kayıpları ve aile içi iletişim kazalarını önleyecek çalışmalar sunmayı sorumluluk edindiğini söyledi.
Sosyal sorumluluk bilinci ile hizmet vermeyi amaçlayanMSHasta Eğitim Okulu ofisleri hakkında da bilgi veren Proje Yürütücüsü Doç.Dr. Sibel Canbaz Kabay, proje kapsamında; Eğitim Ofisleri( Nörolojik Eğitim Ofisi,Fizyoterapi ve FTR Eğitim Ofisi), Nörojen Mesane Eğitim Ofisi, (Nöroüroloji Birimi), Sanatsal Faaliyetler Ofisi, Sportif Faaliyetler Ofisi, Rehabilitasyon Destek Ofisi, Psikoterapi Ofisi, Sosyal Hizmet Destek Ofisi, Seyahat ve Konaklama Destek Ofisi, Diyetisyenlik Ofisi, Ağız Diş Sağlığı ve Öz Bakım Kontrolü OfisiSosyal Girişimcilik Destek Ofisi gibi ofislerin hizmet vereceğini bildirdi.  

HÜSEYİN EFE
KÜTAHYA 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.