KÜLTÜR SANAT - 14 Temmuz 2017 Cuma 13:20

Lidyalıların ataları araştırılıyor

A
A
A
Lidyalıların ataları araştırılıyor

Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Aytaç Yalçınkaya, Geç Tunç Çağı’na ait bulguların elde edildiği Marmara Gölü Havzasındaki Kaymakçı Arkeolojik Kazı Alanını inceledi. İncelemeler sonrası açıklamalarda bulunan Genel Sekreter Yalçınkaya, “Bölgenin turizme kazandırılması ve kalkındırılması için Büyükşehir Belediyesi olarak neler yapabiliriz, bunun çaba ve gayreti içerisindeyiz” dedi.

Kaymakçı olarak bilinen tepe üzerinde 3 yıldır ABD, Avrupa ve Türkiye’deki arkeologlardan oluşan uluslararası bir kazı ekibi tarafından gerçekleştirilen kazılarda Geç Tunç Çağı’nın karanlık noktalarına ışık tutuluyor. Truva antik kentinin 4 kat büyüklüğünde ve şu ana kadar Ege Bölgesi'nde bulunan en büyük Geç Tunç Çağı yerleşimi olan Gölmarmara havzasında, Lidyalıların atalarının yaşadığı büyük bir kale de yer alıyor.
MÖ. 2000’li yıllarda Hitit kaynaklarında ‘Seha Nehri Ülkesi’ olarak adı geçen bölgedeki çalışmalar, bölgenin Lidya dönemi öncesine ışık tutmayı amaçlıyor.

Gölmarmara ilçesi Hacıveliler Mahallesi yakınında bulunan ve Kaymakçı olarak bilinen tepede 3 yıldır arkeolojik kazı çalışmaları devam ediyor. Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Aytaç Yalçınkaya da bölgede yürütülen çalışmaları inceledi. Yalçınkaya’ya incelemeler sırasında MASKİ Genel Müdürü Yaşar Coşkun, Başkan Danışmanı Mimar Azmi Açıkdil, Gölmarmara Koordinatörü Ahmet Cülen, Kültür Bakanlığı proje temsilcisi, Kaymakçı Arkeoloji Projesi Kazı Başkanı Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Chris Roosevelt, Kazı Başkan Başkan Yardımcısı Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi Sinan Ünlüsoy ve Hacıveliler Mahalle Muhtarı Yaşar Ahmet Yılmaz eşlik etti.

Kazı Başkanı Roosevelt ve Kazı Başkan Yardımcısı Ünlüsoy, kazı alanındaki her bir detay hakkında heyete bilgiler verdi. Roosevelt, Marmara Gölü Havzasındaki bu alanın Geç Tunç Çağı’nın örneklerini sergilediğini ve kazı esnasında elde edilen bulgularda yazılı herhangi bir ibarenin bulunmamasının bu döneme işaret ettiğini söyledi.

Bölge turizmi, atılım sağlayacak

Gölmarmara ilçesindeki Kaymakçı Kazı Alanı ve Salihli ilçesi Tekelioğlu Mahallesi kazı evindeki incelemelerin ardından Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Aytaç Yalçınkaya açıklamalarda bulundu. Kaymakçı Arkeolojik Sit alanının yeni gün yüzüne çıkmaya başladığını belirterek sözlerine başlayan Genel Sekreter Aytaç Yalçınkaya, “Büyükşehir Belediyesi olarak sadece Kaymakçı kazı alanı özelinde değil, bölgeyle ilgileniyoruz. Marmara Gölü ve çevresinin turizme kazandırılması ile ilgili neler yapılabilir bunun düşüncesi içerisindeyiz. Bu konuda Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığımız bünyesinde yürütülen bir çalışma var. Marmara Gölü ve çevresinin kırsal turizme kazandırılması adına önemli bir çalışma. Bu çalışmayla Kaymakçı kazısını nasıl entegre edebiliriz, diye düşünüyoruz” diye konuştu.

"Üzerimize düşeni yapacağız"

Bölgenin önemine değinen Yalçınkaya, “Bintepeler olarak belirtilen Tümülüs alanlarının bulunduğu bu bölge, Marmara gölünün doğal yapısı, Kaymakçı kazısı, Sart Arkeolojik Sit Alanı, bunların hepsinin bütünleştiği bir nokta. Aynı zamanda hem İstanbul hem de Ankara otobanlarının kesiştiği bir yerde bulunuyoruz. Bu doğrultuda baktığınız zaman, Türkiye genelinde atılım yapabilecek bir turizm bölgesi olarak değerlendiriyoruz. Özellikle bölgeyi Kula Jeopark sahasında yürüttüğümüz çalışmalarla da entegre ederek turizm açısından kalkındıracağımız bir alan üzerindeyiz. Bu konuda Kazı Başkanı Sayın Roosvelt ile yapmış olduğumuz görüşmelerde buraya ne tür katkılar sağlayabiliriz, Büyükşehir Belediyesi olarak bölgenin kalkınmasına nasıl yardımcı olabiliriz, işbirliği anlamında bir görüşmemiz oldu. İnşallah bundan sonra işbirliği içerisinde çalışarak, bölgenin atılım sağlaması için üzerimize düşen görevleri yerine getireceğiz” dedi.

Dünyada ses getirebilecek bir çalışma

Anadolu coğrafyasının her noktasının birbirinden değerli olduğunu ve bu noktada Manisa’nın da önemli bir yerde olduğunu belirten Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Aytaç Yalçınkaya, “Kadim kültürlerin ortaya çıktığı, kültürün doğduğu bir medeniyetin ortasındayız. Tabi bunun değerini anlayabilmemiz için bu kazıların ve kazılarda ortaya çıkan buluntuların çok iyi değerlendirilmesi ve Türkiye ile Dünya insanlarına çok iyi anlatılması gerekiyor. Üzerinde bulunduğumuz bölge bu anlamda çok değerli. Kazı anlamında kullanılan teknolojik gelişimi bizi de çok memnun etti. Kazı Evi olarak düşünülen proje çok güzel. Bölgeye gelen insanların buradaki geçmiş yaşantıları anlayabilecekleri ve interaktif anlamda görebilecekleri bir yapının oluşturulması düşünülüyor. Bu yapının da Manisa’ya çok değer katacağını düşünüyoruz. Bununla ilgili elimizden geleni yapacağız” dedi. 

Sadık Cangel

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.