EĞİTİM - 14 Haziran 2016 Salı 16:16

LYS'de son düzlüğe girildi

A
A
A
LYS'de son düzlüğe girildi

Lisans Yerleştirme Sınavı'na sayılı günler kaldı. 18-19 ve 25-26 Haziran tarihlerinde sınava girecek olan öğrencilere tavsiyelerde bulunan Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Danışmanı turgay Polat, Bu sınavın anlam ifade etmediğini, sadece kendilerine eğitim ve beceri kazandırmaları gerektiğini düşünürüm. Bir üniversite diplomasına ihtiyacım varsa bunun neresi olduğundan daha çok kendilerine katacağı becerilere baksınlar. Kendimi çok fazla kasıp üzmem. İleri bakmakta fayda var" dedi.

18 Haziran'da başlayacak Lisans Yerleştirme Sınavı'na sayılı günler kala Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Danışmanı Turgay Polat öğrenciler için altın değerinde tavsiyelerde bulundu. LYS'nin uzun soluklu ve yıllara dayanan bir süreç olduğunu belirten Turgay Polat, "Öğrenciler yıllarca çalışıyorlar. Sonuç olarak kalan bu 3-4 günde başarıları değişmez. Dolayısıyla bugünden itibaren ders çalışmayı bırakıp kafalarını dinlendirmelerini, rahat bir ortamda zaman geçirmelerini, kaygıyı azaltacak türden etkinliklere zaman ayırmaları gerekmektedir. Çünkü bundan sonra yapacakları çalışmaların kendilerine faydası olmaz. Öncelikle şunu bilmeli ki bu sınav çözdükleri deneme sınavlarından çok da farklı değil. Bu sınavın farklı olmadığını bilerek sınava başlamalarında fayda var. Çünkü psikolojik olarak beklentiler sınavın daha farklı ve daha zor olacağı yönünde. Ama yıllar bize gösteriyor ki sorular hemen hemen aynı. Dolayısıyla bu beklenti ile sınava girsinler" ifadelerini kullandı.

"SORULARI KOLAYDAN ZORA DOĞRU ÇÖZÜN"
"Sınav esnasında mutlak suretle daha kolay çözebildikleri sorulardan başlasınlar" diyerek tavsiyelerine devam eden Polat , "Kolaydan zora doğru giderek bu şekilde hem zaman kaybını önlemiş hem de moral olarak daha verimli olacaklardır. Bunun sonucunda da puanları yüksek olacaktır. Bu sınavlar oturumlar halinde olduğu için herhangi bir şekilde bir dersin zorluğu diğerini etkilemeyecektir. Dolayısıyla yapmaları gereken tek şey aynı ders içerisindeki turlamaları yaparak kolaydan zora doğru puanlarını yükseltmeye çalışsınlar. Unutmasınlar ki tamamını yapabilen şimdiye kadar çıkmadı. 'Soruların hepsini yapacağım' psikolojisiyle değil de 'yapabildiğim kadar doğru yapmalıyım' psikolojisiyle, bunun sadece bir sıralama sınavı olduğunu bilerek sorulara cevap vermekte fayda var" diye konuştu.

"BAŞARININ ANAHTARI LYS DEĞİL"
Ailelere düşen görevleri de anlatan Polat, "Şunu bilmek lazım ki bu sınav Türkiye'de ilk kez yapılmıyor. 42 yıldır yapılan bir sınav bu. Bu süreçte sadece ilk bine giren öğrencileri sayarsak 42 bin tane dâhinin ortaya çıkması gerekiyor. Bu sınav dahi veya çok başarılı çocuk yetiştirmiyor. Bu sınavın yaptığı tek iş üniversiteye girişte dünyada en kötü sistem olan sınava dayalı seçme sistemimizin devamı. Sonuçta üniversiteye yerleşmek adına yapılan bir sınav bu. Sınavı kazanmak ya da yüksek başarı derecesi elde etmek hayat başarısını garanti etmiyor. Şimdiye kadar hiçbir zaman LYS'de birinci olan çocuklar işe girerken ilk sıradan tercih edilmedi. İnsanların üniversite yaşamında veya dışarıdan elde ettikleri becerilerle cv'leri değerlendiriliyor. Bu yüzden bu üniversiteyi kazanayım, bu işi yapayım diye bir odaklanma çocukları sadece başarısız kılar" şeklinde konuştu.

"LİSANS BÖLÜMLERİ = MESLEK ANLAMINA GELMİYOR"
"Taban puanı yüksek veya adı olan üniversiteyi seçmek yerine çocuğun yapabileceği, yeteneklerini güçlendirebileceği, farklılıkları kazanabileceği bölümlere ve işlere yönelmesinde fayda var" ifadelerini kullanan Polat, "Dünyada belirlenmiş 62 bin 500 meslek var ama lisans programı çeşidi 3 bin 700 tane. Dolayısıyla hiçbir zaman lisans bölümleri eşittir meslek anlamına gelmiyor. Bu yüzden 'ben bilgisayar mühendisi olacağım' diye üniversiteye başlamasınlar. Bunların hepsi üniversite eğitimi sırasında farklılaşacak. ABD Çalışma Bakanlığının yaptığı bir araştırmaya göre, şu an okuyan çocukların mezun olduktan sonra yüzde 65'i eğitim görmediği bir mesleği yapacaklar sonucu ortaya çıkmıştır. Çocuklara verdiğimiz eğitimin, onları bir meslek sahibi yapacağına dair olan yanlış inancı silip, onları geleceğe hazırlama konusunda daha doğru işler yapmamız lazım" dedi.

"KAYGI DOĞAL VE OLMASI GEREKEN BİR ŞEY"
Çocukların sınav stresi nedeniyle kaygılarının da çeşitlilik gösterdiğini belirten Polat, "Hiçbir çocuk umursamazlık yapmaz. Sınava giren her çocuğun kaygısı vardır ve bu da doğaldır. Çocukların hepsi kaygıyı farklı şekilde yansıttığı için bu kaygı içerisindeki ortaya çıkan vücut tepkimeleri ve oluşan duygusal durumlar da farklılık gösteriyor. Burada yapılması gereken şey herkesin mizacının farklı olduğunu bilerek bütün çocukların bu kaygıdan nasıl etkilendiklerini saptamak. Kaygı doğal bir şeydir; olması gerekir. O olmadan başarı olmaz. Ama kaygının vücuda zarar vermesi ve başarıyı etkilemesi durumunda müdahale etmek gerekiyor. Kaygı kısa vadede ortaya çıkan bir şey değildir. Ailelerin yüklediği uzun soluklu başarı beklentileri çocukların hedeflerinden daha yüksek beklentileri, onlara bu sınavın hayatlarındaki en önemli olay olduğu psikolojisini yüklemek başarısızlığa götürür. Veliler kalan kısa sürede sınav konuşarak çocukların kaygılarını arttırmamalılar" şeklinde tavsiyelerde bulundu.

SİNEM ERYILMAZ 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cemevlerinin Aydınlatma Giderlerinin Ödenmesine Dair Yönetmelik Resmi Gazete’de Cemevlerinin Aydınlatma Giderlerinin Ödenmesine Dair Kültür ve Turizm Bakanlığı Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik ile birlikte cemevlerinin aydınlatma giderlerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinden ödenmesinde uygulanacak usul ve esasları belirlendi. Yönetmelik, 14.03.2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun ek 6’ncı maddesi ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 292/A maddesine dayanılarak hazırlandı. Yönetmeliğe göre cemevi, il müdürlüğüne Alevilerin ve Bektaşilerin cem erkanı yürüttükleri meydan adlı bölüm başta olmak üzere; kurban kesim yeri, aşevi, morg, gasilhane, görevli odası, taziye salonu ve diğer bölümlerden oluşan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı tarafından tespiti yapılan cemevlerinin aydınlatma giderlerinin ödenmesi için yazılı talepte bulunacak. Cemevinin aydınlatma amaçlı enerji tüketimi ile diğer amaçlara yönelik enerji tüketiminin sayaç tefriki yapılmak suretiyle ayrılması zorunlu olacak. Sayaç tefrik işlemlerinin kontrolü cemevinin unsurları dikkate alınarak il müdürlüğünün teknik personeli tarafından yapılacak. Yönetmelikte aranan koşulların sağlandığı tespit edilen cemevlerinin aydınlatma giderinin fatura ibrazına bağlı olarak ödeneceği il müdürlüğünce cemevine bildirilecek. Aydınlatma gideri ödenen cemevleri İl Kültür Turizm Müdürlüğü tarafından her yıl yerinde kontrol edilecek. Cemevi dışında kaldığı tespit edilen ticari amaçla kullanılan bölümlerin aydınlatma giderleri Bakanlık bütçesinden karşılanmayacak ve hükümlere uyulmaması halinde ödenmesi gereken faiz, gecikme faizi, gecikme zammı, kesme-bağlama bedeli gibi her türlü bedel abone tarafından ödenecek. Bu bedellerden Başkanlık sorumlu olmayacak. Yapılan kontroller neticesinde fazla ödenen tutarın tespit edilmesi halinde fazla ödenen tutar, il müdürlüğünce yapılan ödeme tarihinden geri ödeme tarihine kadar geçen süre için 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranı dikkate alınarak hesaplanan faiz uygulanarak geri alınacak.
Ankara Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararlarına göre Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda açık bulunan Vergi Başmüfettişliklerine Furkan Fırat, Erhan Yaşaran, Hatice Senger Erdoğan, Levent Emre, Bayram Gülçiçek, Barış Gürsoy, Volkan Nurdağ ve Halime Eda Tandoğan atandı. Bakanlıkta açık bulunan Vergi Müfettişliklerine ise Sevil Toprak, Osman Neşet Tandoğan, Erol Cihan Dersinlioğlu ve yapılan yeterlilik sınavda başarı gösteren Vergi Müfettiş Yardımcıları Murat Dönmez, Güler Çelik, Harun Yartaş ve İbrahim Ayyıldız atandı. Atamalar 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 ve 3’üncü maddeleri ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 37’nci maddesi gereğince gerçekleştirildi. Tarım ve Orman Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliklere ise 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Caner Atasever, Mahmut Kaynar ve Songül Afşar atandı. Tarım ve Orman Bakanlığında ayrıca 5’inci Bölge Müdürü Şahin Çılgın görevden alındı. Kültür ve Turizm Bakanlığında ise açık olan Başmüfettişliklere 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Ercan Sarı, Atilla Özkan, Mustafa Yavuz Ülküm, Birol Baha Bağ, Burak Büyükkuzukıran, Fatih Tuna Tunasoylu, Enes Keten ve Emre İlhan atandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır ise görevden alındı. Karar ile birlikte 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında açık bulunan İş Müfettişliğine Yasin Zengin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliğe Müfettiş Eşref İmamoğlu atandı. Karara göre 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci maddesi gereğince Milli Eğitim Bakanlığı Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürü Züleyha Aydoğan ve Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü Trabzon Bölge Müdürü Enver Uzun ise görevden alındı.
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.