DÜNYA - 14 Aralık 2016 Çarşamba 15:36

Macar ana muhalefet lideri: AB Türkiye’den korkuyor

A
A
A
Macar ana muhalefet lideri: AB Türkiye’den korkuyor

Macaristan ana muhalefet partisi konumundaki Jobbik Partisi lideri Gabor Vona, Türkiye’nin çok güçlü olması ve ekonomisinin uzun yıllardan bu yana dinamik bir şekilde büyümesinin Avrupa Birliği’ni (AB) korkuttuğunu söyledi.

Macaristan Parlamentosu’nda MÜSİAD Macaristan Temsilcisi Fadıl Başar ve Beşiktaş Kulübü Kongre Üyesi Mahir Ergin’i kabul eden Gabor Vona, Türkiye ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Kendisinin adını taşıyan Beşiktaş forması ile Türkiye ve Macaristan atkısını sevinçle kabul eden Gabor Vona, Başar ve Ergin ile Türk-Macar ekonomisi ve Macaristan’a yatırımlarla ilgili toplantı yaptı. Daha sonra İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Vona, Türkiye’de yaşanan ve 44 kişinin şehit olduğu terör saldırısını şiddetle kınadığını, yüreğinin çok acıdığını, ancak bu saldırıların Türk milletini daha da birleştirdiğini ve güçlendirdiğini söyledi.

Türkiye’de her yaşanan trajedinin kendini derinden yaralandığını belirten Vona, "Türkiye’nin her konuda stabil olması sadece Türkiye ve Macaristan için değil tüm dünya için çok önemli. Eğer terör Türkiye’de can alıyorsa tüm dünyanın başsağlığı dilemesi ve Türkiye ile dayanışma içinde olduğunu göstermesi gerekir. Türk tarihini tanıyorum. Türkiye onlarca yıldır zor dönemlerden geçti ve geçiyor. Bu zor dönemlerden her zaman güçlenerek çıktı. Bu yaşanan tüm terör olaylarına karşı Türkiye zayıflamayacak, aksine güçlenecek" diye konuştu.

"SURİYE’DEN KAÇAN MİLYONLARCA İNSANA KAPISINI AÇAN TÜRKİYE BUNLARI HAK ETMİYOR"

Avrupa Birliği ülkeleri arasındaki bazı ülkelerin Türkiye’ye baş sağlığı dilemediği sorusunu da cevaplayan Gabor Vona, AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin son dönemlerde çok gerginleştiğini, bu gelişmenin Avrupa’nın yararına olmadığını belirterek, "Ben daha önce AB’nin Türkiye’nin tam üyeliğine almasına şüphe ile yaklaşmıştım. Bu son yaşanan gerginlikten sonra bu şüphemin doğru olduğu ortaya çıktı. AB, Türkiye’yi tam üyeliğe almak istemiyor, Türkiye’den korkuyor, Türkiye’nin kendileri için risk taşıdığını düşünüyor. Son yıllarda yaşanan savaşlar nedeniyle Irak ve Suriye’den kaçan milyonlarca insana kapısını açan Türkiye bunları hak etmiyor. AB, yıllardır milyonlarca mülteciye bakan, yemek veren, sağlık hizmeti, eğitim veren Türkiye’ye bir teşekkür bile etmedi" açıklamasında bulundu.

"TÜRKİYE DOĞRU YOLDA, KİMSEYİ DİNLEMEDEN BİLDİKLERİ YOLDAN YÜRÜMEYE DEVAM ETSİNLER"

Tüm bu yaşananlara rağmen kendisinin Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin yeniden iyileşeceğine inandığını kaydeden Macar siyasetçi Vona, ilişkilerin iyileşmesi için Macaristan adına var gücüyle çalışacağını söyledi. "AB’nin neden Türkiye’den korktuğu" sorusunu da yanıtlayan Gabor Vona, Batı Avrupa ülkelerinin Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine bakış açısının sömürge olduğunu, Macaristan’ın AB’ye 12 yıl önce girdiğini, tek bir AB ülkesi olmaları için değil ekonomik açıdan kendilerini sömürmek için aldıklarını söyledi.

Türkiye’nin çok güçlü olması ve ekonomisinin uzun yıllardan bu yana dinamik bir şekilde büyümesinin AB’yi korkuttuğunu, Türkiye’yi sömüremeyeceğini, Türkiye’ye diz çöktüremeyeceğini anlayanların Türkiye’nin AB’ye girmesini istemediğini ifade eden Vona, son olarak Türkiye ve Türk halkına su mesajı verdi, "Her zaman söyledim. Macaristan ve Türkiye sadece partner değil, iki ülkeye kardeş olarak bakılması gerekir. Macar ve Türk uluslarının kaderleri 21. yüzyılda perçinleşecek. Türkiye’nin batı Avrupa’ya açılan kapısı Macaristan olacak, Macaristan’ın doğuya açılan kapısı ise Türkiye olacak. İşte bu ilişkilerden siyasi, kültürel, ekonomik açılardan çıkar sağlamamız gerekiyor. Türk halkına mesajım, kendilerine inansınlar. Türkiye doğru yolda, kimseyi dinlemeden bildikleri yoldan yürümeye devam etsinler" diye sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Küçükçekmece’de kuyumcu soygunu kamerada Küçükçekmece’de bir kuyumcu dükkanı, maskeli 3 şahıs tarafından soyuldu. Kuyumcunun havaya ateş amasıyla soygunculardan biri vatandaşlar, tarafından yakalandı. Şüphelilerin kaçması ve bir soyguncunun yakalanma anı kameraya yansıdı. Olay, saat 10.30 sıralarında Küçükçekmece Atatürk Mahallesindeki bir kuyumcuda yaşandı. Edinilen bilgiye göre kimliği henüz belirlenemeyen kar maskeli 3 kişi, kuyumcuya girerek altınları istedi. Vitrindeki altınları çuvalları alan şüpheliler iş yeri sahibi tarafından engellenmek isteyince soygunculardan biri silah kabzası ile kuyumcuyu başından yaraladı. Şüpheliler daha sonra kapının camını kırarak dışarı kaçtı. Kuyumcuların peşinden dışarı çıkan işyeri sahibi, silahıyla havaya ateş açtı. Şüphelilerden ikisi altınlar ile birlikte kayıplara karışırken, bir tanesi ise çevredeki esnaf tarafından yakalandı. Yakalanan zanlı, esnafa tarafından tekme tokat dövüldü. İhbar üzerine olay yerine gelen Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı polis ekipleri, yakalanan şüpheliyi gözaltına alarak karakola götürdü. Ardından olay yerinde inceleme yaptı. Yapılan incelemenin ardından olay yerinde 2 adet boş kovan bulundu. Ekipler kaçan iki şüphelinin yakalanması için geniş çaplı çalışma başlattı. Kuyumcu soygunu güvenlik kamerasında Yaşanan kuyumcu soygunu, güvenlik kamerasına da saniye saniye yansıdı. Görüntülerde dükkandan çıkan 3 zanlı kaçmaya çalışıyor. Bir tanesi vatandaşlar tarafından tekme tokat yakalanırken, diğer ikisi ise kaçıyor.
Ankara Bakan Tunç: "Aynı yolu izlerse eğer DEM Parti, o zaman aynı muameleyle karşılaşır" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, DEM Parti’ye "terörle aranıza mesafe koyun" çağrısında bulunarak, "Şu an devam eden davalar da var. Aynı yolu izlerse eğer DEM Parti, o zaman da aynı muameleyle karşılaşır. Demokratik siyaset yapın" dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara’da katıldığı "Türkiye Yüzyılında Çocuk Hukuku" konulu panelin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Parti’ye kapatma davası açılması çağrısıyla ilgili konuşan Bakan Tunç, Türkiye’de teröre ve şiddete geçit verilmeyeceğini belirterek, demokratik hukuk devletlerinde şiddet ve şiddeti teşvikin suç sayıldığını ifade etti. 40 yıla aşkın süredir Türkiye’nin terör belası ile mücadele ettiğini hatırlatan Bakan Tunç, demokratik siyaset yaptıklarını iddia eden partilerin terörle de arasına mesafe koyması gerektiğini kaydetti. "Millet size oyu terörü destekleyin diye vermiyor" Terörle arasına mesafe koyamayan partilerin geçmişte kapatıldığına işaret eden Bakan Tunç, "Böyle bir hukuki süreçle karşı karşıya kalmak istemiyorsanız terörle aranıza mesafe koyun. Terörü ve şiddeti reddedin. Demokratik siyasetinizi yapmak istiyorsanız özgürce siyasetinizi yapın. Millet size oy verirken hizmet etsin diye oy veriyor. Terörü desteklesin diye oy vermiyor" ifadelerini kullandı. "Devlet büyüklerine hakaret edilmesi kabul edilebilir değil" Terörü ve şiddeti destekleyen açıklamalarda bulunan partilere hiçbir hukuk devletinin müsaade etmeyeceğini dile getiren Bakan Tunç, "Yetkili makamlar devreye girer. Diyarbakır Sur’da gerçekleşen olay ile ilgili adli soruşturma başlatılmıştı. Devlet büyüklerine hakaret edilmesi kabul edilebilir değil. Soruşturma devam ediyor, buna benzer olaylar olmamalı" dedi. "Milletten aldığınız yetkiyi kötüye kullanmayın" Terörle irtibat ve iltisak nedeniyle partilere kapatılma davalarının her zaman açılabileceğini belirten Bakan Tunç, "Şu an devam eden davalar da var. Aynı yolu izlerse eğer DEM Parti, o zaman da aynı muameleyle de karşılaşır. Demokratik siyaset yapın. Milletten aldığınız yetkiyi kötüye kullanmayın" diye konuştu. DEM Parti’nin 78 belediyesi olduğunu söyleyen Bakan Tunç, teröre destek verilen uygulamalar ile karşılaşması noktasında gerekli soruşturmaların başlatılacağını belirterek, şunları kaydetti: "Eğer bu 78 belediye terörü destekleyen bir uygulama gerçekleştirirse eğer ne olacak? Anayasamızın 127’nci maddesi ile Belediyeler Kanunu’nun 45’inci maddesini okudunuz. Yasal mevzuat içerisinde terörü destekliyorsa belediye yönetimi, geçmişteki uygulamaları da gördük. Hiç kimse bir partinin kapatılmasını ister mi? Milletin kaynaklarını devlet düşmanlarına aktarma gayreti içerisinde olursanız -geçmişte oldu, bunların uygulamaları gerçekleşti- yine bunlar tekrar ederse verilen yetkiler kullanılır."
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Ermeni Patrikliği’ne taziye mesajı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan’a gönderdiği mesajında ,"Tek bir Ermeni vatandaşımızın dahi ötekileştirilmesine, dışlanmasına, kendini vatanında ikinci sınıf hissetmesine müsaade etmedik, etmeyiz. Tarihte yaşananları, radikal söylemlere, ötekileştirmeye, nefret diline geçit vermeden, aklın, vicdanın ve bilimin rehberliğinde ele almamız önemlidir" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan’a gönderdiği mesajında,” Birinci Dünya Savaşı’nın ortaya çıkardığı olumsuz şartlarda hayatını kaybeden Osmanlı İmparatorluğu vatandaşı Ermenileri bugün bir kez daha saygıyla anıyor, torunlarına taziyelerimi iletiyorum. Çatışmalar, isyanlar, çete hareketleri ve tedhiş eylemleri nedeniyle vefat eden, şehit edilen Osmanlı toplumunun tüm mensuplarına da Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Birinci Dünya Savaşı’nın Osmanlı topraklarında yol açtığı yıkım, hafızalarımızda derin izler bırakmıştır. Ecdadımızdan bize miras kalan huzur ve barış ikliminin devamı, ancak müşterek gayretlerimizle mümkün olabilir” dedi. Ürettikleri kültürel ve beşerî eserlerle Anadolu topraklarını zenginleştiren Ermeni vatandaşların emniyeti, refahı ve mutluluğunun bugün de teminat altında olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Tek bir Ermeni vatandaşımızın dahi ötekileştirilmesine, dışlanmasına, kendini vatanında ikinci sınıf hissetmesine müsaade etmedik, etmeyiz. Tarihte yaşananları, radikal söylemlere, ötekileştirmeye, nefret diline geçit vermeden, aklın, vicdanın ve bilimin rehberliğinde ele almamız önemlidir. Milli belleğimize kazınan hadiseler arasında ayrım yapmaksızın, empati kurulması, ekilen nefret tohumlarının kök salmasını da engelleyecektir. Dünyayı çepeçevre saran şiddet ve savaş sarmalından gelecek kuşakları korumanın yolunun, ortak acılarımızdan çıkaracağımız dersler ışığında, geleceğimizi birlikte inşa etmekten geçtiğine inanıyoruz. Bu düşüncelerle, Ermeni Toplumu’nun kıymetli mensuplarını en kalbi duygularımla bir kez daha selamlıyorum” ifadelerini kullandı.
Düzce Toplum sağlığı eğitimleri sürüyor DÜZCE(İHA) – Düzce Sağlık Müdürlüğü tarafından üreme sağlığı, aile planlaması ve danışmanlığı, güvenli annelik ile gençlerde üreme sağlığı konulu 2024 yılı birinci grup sağlık modüler eğitimi tamamlandı. Düzce’de anne sağlığını iyileştirmek ve anne ölüm oranını azaltmak amacıyla üreme sağlığı/cinsel sağlık hizmet içi eğitimi ve halk eğitimleri yapılıyor. Hizmet içi eğitimler ile sağlık personeline güncel, bilimsel ve teknolojik gelişmeler ışığında bilgi, beceri kazandırılarak standart ve nitelikli hizmet sunumu sağlanmakta. Üreme sağlığına giriş, aile planlaması ve danışmanlığı, güvenli annelik, gençlerde üreme sağlığı ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar olmak üzere 5 modülden oluşan eğitimimizle toplumu oluşturan kişilerin üreme sağlığı konusunda bilgi ve becerileri geliştirilerek; sağlıklarını koruyabilir ve sağlık sorunlarını çözebilir hale gelmesi hedeflenmekte. Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı çocuk, ergen, kadın ve üreme sağlığı biriminde görevli eğitmenler Dr. Yusuf Ergi, Ebe Semra Demirel ve Ebe Canan Azın tarafından verilen eğitimde grup çalışması, maket üzerinde uygulamalar ve interaktif eğitim teknikleri kullanıldı. Sağlıklı Hayat Merkezi Üreme Sağlığı Eğitim Salonunda düzenlenen ve Düzce’de görevli hekim ve yardımcı sağlık personellerin katıldığı 15 günlük eğitim programını başarıyla tamamlayan personele sertifikaları Toplum Sağlığı Merkezi Sorumlu Hekimi Dr. Meryem Kardaş tarafından verildi.