GÜNDEM - 10 Kasım 2017 Cuma 10:58

Makamında şehit edilen kaymakamın acısı hala dün gibi taze

A
A
A
Makamında şehit edilen kaymakamın acısı hala dün gibi taze

Mardin'in Derik ilçesinde PKK'lı teröristlerce makamında uğradığı bombalı saldırıda şehit olan Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk'ün acısı hala dün gibi taze. Her fırsatta evladının mezarını ziyaret eden baba Asım Safitürk, "Bir yıl, geçmesine rağmen evlat acısı unutulmuyor" dedi.

Mardin Derik ilçesinde PKK’lı teröristlerce makam odasına konulan bombanın patlatılması neticesi şehit edilen 35 yaşındaki Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk'ün ölümünün üzerinden bir yıl geçti. Ailesinde ise acısı, hala dün gibi taze. Baba Asım Safitürk, ailesi ve sevenleri her fırsatta şehit kaymakamın mezarını ziyaret ederek dualar okuyor. Baba Asım Safitürk'te sık sık evladının mezarını ziyaret ediyor.

“Acısı unutulur gibi değil”
Muhammed Fatih Safitürk’ün ülke kaynaklarının teröristlere gitmemesi için şehit olduğunu belirten Baba Asım Safitürk, “Çocuğumuzun şahadetinin yıldönümünü yaşamış oluyoruz. Ama bir yıl, 12 ay, 366 günün geçmesine rağmen evlat acısı unutulmuyor. Ben düşünüyorum bizim dünyaya gelmemize vesile olan anne babalarımız vardı, dedelerimiz de onlarda geçtiler fakat onlar bir yerde zaman geçtikçe unutuluyor fakat bu evlat acısının ben hiç unutulamayacağını düşünüyorum. Kendi kendime buna bir ölçü koymak istiyorum evlat acısı ne için unutulmuyor diye ama yinede unutulmuyor. Ayrıca bizim çocuğumuzun şehadetinin elbette ki diğer şehitlerden farklı tarafı yoktur. Herkesin kendine göre vatan, millet uğruna şehit olan tüm şehitlerimiz başımızın tacıdır, hepsini Allah'ın rahmeti ile yad ediyoruz. Ancak bizim çocuğumuzun farklı tarafı elinde silah yoktu, çatışmaya girmemişti, vatan ve millet uğruna, millete hizmet için elinde kalem vardı. Bu kalemi memleketin kaynakları yanlışa, teröristlere gitmesin memleketin, milletin hizmetine tahsis edilsin mücadelesini verme anında şehit olmuştur. İşte bu daha çok unutulmamasına vesile oluyor. Kalbimizde, gönlümüzde bu irade-i ilahiye oldukça teselli buluyoruz ancak acısı da tabi unutulur gibi değil. Geride kalan yetim çocuklarımız var” dedi.

“Doğu ve Gündeydoğu'da eğitim eksikliğini görüyorum”
Doğu ve Gündeydoğu'da eğitim eksikliğini gördüğünü belirten Safitürk, "Ben çok geziyorum, şehidimin sayesinde memleketin dört tarafını dolaşıyorum. Doğu ve Gündeydoğu'da eğitim eksikliğini görüyorum. Bir vatandaş devlet memurudur, belediye çalışanıdır ama onun kardeşi dağ kadrosundadır. Bu şehitlik olayını körüklüyor gibi geliyor bana. Bu olay güvenlik güçleri; asker ve polisimizin mücadelesini zorlaştırıyor diye düşünüyorum gördüğüm kadarıyla. Bu devletten maaş alan memur ve işçi zaman zaman büyük bürokrasiler yer değiştirdiği gibi onların da yer değiştirmesini bu bölgelere gelmesini, bu bölgenin insanının oralara gitmesi dağda ki kadrolarla irtibatın koparılmasında daha iyi olacağını düşünüyorum. Ben gezdiğim kadarıyla gördüğümü yetkililere aktarmak istiyorum. Güney ve Doğu illerimizde çalışmalar daha az oluyor. Maddi çalışmalar, arazi, ekonomi, endüstri çalışmaları konularında biraz daha onların her beklentileri devletten oluyor. Devlet versin biz alalım, vermezse çıkalım dağa şeklinde bir görüşleri var. Buralara ilgili insanların biraz daha eğilmesini düşünüyorum" diye konuştu.

“20 Kasım’da duruşma var”
Mahkemeyi bizzat takip ettiğini katillerin hak ettiği cezayı mutlaka alacağını da söyleyen Baba Safitürk, “Mahkemenin eninde sonunda bir sene-i devriyesi geçmiş bulunmaktadır. Önümüzdeki 20 Kasım'da 5'inci duruşma olacak. Adaletin tecelli edeceğini bekliyoruz. Daha karar noktasına gelinmediği için soruşturmalar devam ediyor, araştırmalar devam ediyor. Nerede bir boşluk varsa onlar araştırılıyor. Biz eninde sonunda hak yerini bulacağını düşünüyorum, öyle inanıyorum" şeklinde konuştu.

"Şehidimizin her adı anıldıkça kanayan yaramıza gülsuyu serpilmiş gibi oluyor”
Safitürk sözlerinin devamında, “Burada tabi milletimizin unutmadığını düşünüyorum. Milletimizin vatan uğrunda şehit olan insanları unutmadıklarını düşünüyoruz. Ve şehidimizin her ne kadar kendisi aramızda yoksa da ruhen yaşatıldığını milletimiz tarafından da unutulmadığını görüyoruz tabi bu da bize bir teselli oluyor. Şehidimizin her adı anıldıkça kanayan yaramıza gülsuyu serpilmiş gibi oluyor. Okullarımıza şehidimizin ismi verildiğinde ve öğrenciler gördüğü zaman onlarda böyle bir adam olmakta var gibisinden sanki çocuklara bir yol gösteriliyor. Ve ben inanıyorum 15 Temmuz olayı milletimizin daha uyanmasına daha birlik ve beraberlik içerisinde olmasına vesile olmuştur" dedi. 

Burak Can Tokyürek - Remzi Şimşek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve beraberindeki çocukları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve beraberindeki çocukları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabine toplantısının yapıldığı salonda kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından çocuklarla bir süre sohbet etti. Çocukların kendisiyle fotoğraf çektirme isteğini kırmayan Erdoğan, programın sonunda çocuklarla toplu fotoğraf çektirdi. Programa katılan çocuklara ise saat hediye edildi. “23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tebrik ediyorum” Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle yayımladığı mesajında, "Türkiye Büyük Millet Meclisimizin açılışının 104’üncü yıl dönümünü ve gözümüzün nuru evlatlarımızın 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tebrik ediyorum. Geleceğimizin teminatı yavrularımızın her gününün bayram neşesi içinde geçmesini temenni ediyorum. Büyük Millet Meclisimizin ilk Başkanı, Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere ülkemizin bugünlere gelmesinde katkısı olan herkesi saygıyla anıyorum. İstiklalimiz ve istikbalimiz uğrunda gözlerini kırpmadan canlarını feda eden kahraman şehitlerimizin her birine Allah’tan rahmet niyaz ediyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM 104’üncü açılış yıl dönümü idrak ettiklerini vurgulayarak, "Bundan tam 104 sene önce Ankara’da dualarla, tekbirlerle salavatlarla açılan Büyük Millet Meclisimiz, milletimizin ve devletimizin hürriyet mücadelesinin sembolü oldu. Bağımsızlığımıza giden yolda, ilk meclisimiz öncülük ve liderlik etti. 23 Nisan 1920’de meclisin açılmasıyla başlayan milli mücadele, 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetin ilanı ile birlikte zafere ulaştı. Tarihimizdeki böylesine önemli bir günün, istikbalimizin teminatı olan siz çocuklara hediye edilmesi elbette tesadüf değildir. Bu devletimizin sadece çocuklara değil aynı zamanda kendi geleceğine verdiği önemin de bir göstergesidir. Biliyorsunuz, biz de ’Türkiye Yüzyılı’ vizyonumuzu sizlere emanet ettik. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak, her birinizin bu emaneti en güzel şekilde taşıyacağınıza yürekten inanıyorum. Sizlere her alanda güçlü, müreffeh ve itibarlı bir ülke bırakmak için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Siz evlatlarımızın da çalışkanlığınızla, başarılarınızla, heyecanınızla, ufkunuz ve umutlarınızla Türkiye’yi çok daha ileriye götüreceğinizden asla şüphe duymuyorum" şeklinde konuştu.