ÇEVRE - 13 Mayıs 2017 Cumartesi 17:32

Manisa Lalesini koparmanın cezası 42 bin 479 TL

A
A
A
Manisa Lalesini koparmanın cezası 42 bin 479 TL

Manisa’nın eteklerine kurulduğu Spil Dağı Milli Parkının 1250 metre yüksekliğinde yetişen ve koruma altında olan Manisa Lalesini koparmanın cezası 42 bin 479 TL öğrenildi. Manisa Lalesini yerinde görmeye gelen öğrenciler hem lalelerin güzellikleri karşısında etkilenirken hem de para cezası nedeniyle bastıkları yerlere çok daha fazla dikkat ettiler.

Dünyadaki Lale çeşitli arasında önemli bir yere sahip olan ve koruma altında bulunan Manisa Lalesi (Tulipa Orphanidea) Spil Dağı Milli Parkını renklendirmeye başladı. Her yıl mayıs ayı içinde açan laleler ziyaretçi akınına uğruyor. Milli Eğitim Müdürlüğüyle yapılan protokolle Manisa’daki öğrenciler Spil Milli Parkına çıkarak önce bilgilendiriliyor ardından da koruma altında bulunan Manisa lalelerini yerinde görme fırsatı buluyor.

LALE ALANLARINDA KAZA İZLERİNE RASTLANDI

Koruma altında bulunan alanda incelemelerde bulunan Manisa Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Şık, “2015 yılında yaptığımız tür eylem planı çalışması sırada şuanda içinde bulunduğumuz bölge Gölet Bölgesi yaklaşık 1200 metre yükseklikte. Bu bölgede lale popülasyonunun ciddi bir yoğunluk gösterdiğini tespit ettik. Fakat toprakta bir takım kazma izlerinin olduğunu ama bunun hayvansal kaynaklı mı yoksa insansal kaynaklı mı olduğunu tespit edemediğimizi söyleyebilirim. Bölge Müdürlüğü ile yaptığımız görüşmeler sırasında tür eylem planının amacı zaten buydu 5 yıllık bir eylem planı hazırladık. Bu eylem planının içindeki maddelerden biri de kamuoyunu bu konuda bilgilendirmek, diğer taraftan bu alanda bulunan lalelerin korunmasını sağlamaktı. Bu amaçla önerdiğimiz çit yapılması veya insanların buraları ziyareti sırasında onlara zarar vermeden hem görerek fotoğraf çekerek faydalanmaları hem de korunmalarına imkan sağlayacak çalışmaların yapılmasıydı. Bölge müdürlüğümüz bu konuda hassasiyet gösterip gerekli çalışmaları, düzenlemeleri yapıyor. Bu sayede ülkemizin bir değerini hem tarihsel geçmiş açısından hem de bir genetik kaynak açısından korunmasını elbirliğiyle kurumlar arası işbirliğiyle sağlamış olacağız” dedi.

HOLLANDA’NIN LALELERİ OSMANLI’DAN

Osmanlı döneminde alınan lale örnekleri sayesinde bugün Hollanda’nın laleleriyle ünlü olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Şık, “Hollanda’daki lalelerin menşei ile ilgili olarak Kanuni Sultan Süleyman zamanında Avusturya büyükelçisinin talebiyle Kanuni’nin de uygun görerek verdiği yazıyor kaynaklarda. Ben bunu hem ülkemizdeki kaynaklardan hem de yurtdışındaki kaynaklardan teyit ederek söyleyebilirim. Tabi Hollanda bunu bitkiden para kazanan rakama dönüştürdüğü için onlara kızmalı mıyız yoksa biz niye bunu yapmadık diye kendimiz hayıflanmalı mıyız ayrıca tartışmak lazım.” şeklinde konuştu.

REKOR CEZA

Orman ve Su İşleri 4’üncü Bölge Müdürlüğü Manisa İl Şube Müdürü Uğur Bayil ise yaptığı açıklama şunları söyledi:

“Celal Bayar Üniversitesi ile işbirliği içinde Orman ve Su İşleri 4’üncü Bölge Müdürlüğü Manisa İl Şube Müdürlüğü olarak tür eylem planı yaptık Manisa Lalesi için. Bu tür eylem planında hocalarımız ilde lalelerin yetişme alanlarını tespit ettiler, eylem planında yapılacakları yazdılar. Bunlardan bir tanesi türün yerinde korunması. İlimizde yaklaşık 9 popülasyon tespit edilmişti. Bütün bu popülasyonların bulunduğu yerlerin etrafları çit çevrilerek koruma altına alındı. Bilgilendirme tabelaları asıldı. Lale, biyolojik çeşitliliğimiz açısından ülkemizde de önemli bir tür. Maalesef biokaçakçılık denilen bir olgu var. Yurtdışından insanlar ülkemize gelip veya yurtiçinden de bazı kötü niyetli insanlar, bitkilerimizin soğanlarını, yapraklarını, onlara ait parçalarını götürüp genetik biliminin çok ilerlemesi sayesinde genetiğini çözerek bundan yararlanıp aynı bitkileri veya başka bitkileri çok rahat üretebiliyorlar. Bu anlamda biokaçakçılığa engel olmak için orman muhafaza memurlarımızla, ev koruma memurlarımızla, arazide gezen bütün elemanlarımızla koruma tedbirlerini alıyoruz. Mevzuatlarımıza göre yabancı bir insanın ülkemizde bitki, hayvan toplayabilmesi mutlaka Orman ve Su İşleri Bakanlığının yazılı emrine, iznine, o yetmiyor yanında bir tane de mutlaka üniversite hocası eşliğinde yapılabiliyor. Eğer arazide gezen bir yabancının yanında bizim Türkiye’de görevli bir üniversite hocamızın bulunmaması yada bakanlığımızın izin yazısı olmadan arazide gezmesi, bitki yada hayvan toplaması biokaçakçılığa girmektedir. Bu yüzden tüm vatandaşlarımızın, halkımızın duyarlılık göstermesi lazım. Bu türlerimiz milli kaynaklarımızdır bizim ülkemizde kalması için. Lale de hem bizim ilimiz hem ülkemiz için önemli kaynaklardan bir tanesidir. Korunması için kurum olarak elimizden gelen ne varsa fazlasıyla yapmaya çalışacağız. Biokaçakçılıkla mücadele anlamında lalelerin koparılması, soğanlarının sökülmesi, alınıp götürülmesi kanunlarımıza göre 42 bin 479 TL’lik bir cezayı gerektiriyor. Bu işlemi yapan bir yabancı veya yerli bir vatandaşımız yakalanırsa bu cezai işlem uygulanacaktır.”

Manisa Milli Parklar Müdürü Halil Ernalçacı ise, “Milli parkımızın doğal yayılış alanı olan bu kısımda müdürlüğümüz tarafından korunan bir alan olması sebebiyle etrafını çevirdik. Gelen ziyaretçilerin çoğu bu alana sadece bu laleyi görmeye geliyor. Bugün de buraya bir okulumuz sadece bu laleleri görmeye geldiler” şeklinde konuştu.

Manisa Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri ise loruma altındaki laleleri cep telefonları ile görüntülerken hem lalelerin güzellikleri karşısında hayran kaldılar hem de lale koparmanın cezasının 42 bin lira olduğunu öğrenerek bastıkları yerlere daha fazla dikkat ettiler. Bir öğrenci, “Manisa’da olmamıza rağmen ilk defa buraya geliyorum. Bu değerli laleleri gördük. O yüzden çok mutluyum. Sadece mayıs ayında yetişiyor bunu gördüğüm için de çok mutluyum gerçekten. Türkiye’nin her yerinden insanların buraya gelmelerini tavsiye ederim ama koparmalarını asla tavsiye etmem çünkü cezası var 42 bin TL. sahip çıkalım lalelere” dedi.

Sadık Cangel

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mut’ta "Taze Kayısı Üretim ve İhracatını Değerlendirme Toplantısı" yapıldı Mersin’de "Taze Kayısı Üretim ve İhracatını Değerlendirme Toplantısı" yapıldı. Mersin’in Mut ilçesinde Mut Ziraat Odası’nda Taze Kayısı Üretim ve İhracatını Değerlendirme Toplantısı gerçekleşti. Toplantıda konuşan Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, “Ülkemiz dünya ölçeğinde tarımda söz sahibi bir ülke ülkemiz içinde de Mersinimiz tarımda tarımsal üretiminde söz sahibi bir ilimiz. Ziyadesi ile son derece verimli topraklarıyla özellikle bitkisel üretimde ön plana çıkan bir ilimiz. Bakınız dünya üzerinde 136 ortalama meyve türünden bahsediliyor. Bunların 80’ninden fazlası ülkemizde yetişiyor ve ülkemizde de Mersin ilimizde güzel bir şekilde yetişiyor. Narenciyenin malum başkentiyiz ama narenciyeyle de kalmıyor. Mut ilçemizde kayısı, zeytin, üzüm, incir, elma gibi ürünleri eli nasırlı çiftçimiz üretiyor” dedi. “Mersin ili kayısı üretiminin yüzde 80’ninden fazlası 127 bin tonluk üretimi ile Mut ilçesinde” Ticaret Bakan Yardımcısı Ö. Volkan Ağar ise, Toros dağlarının eteklerinde verimli topraklarıyla bölgenin göz bebeği konumlardan biri olan Mut ilçesinde, tarımsal üretimi ve ihracatına yönelik istişarelerde bulunmak üzere bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, “Ülkemizin yıllık tarımsal üretimi 58.6 milyar seviyesinde. Bu üretimle Türkiye’miz dünyada 7’nci Avrupa’da ise lider konumunda. İhracatımıza baktığımızda ise 1980’li yıllarda yaklaşık bin ihracatçıyla başlayan tarım ürünleri ihracat serüvenimiz büyük ölçüde 4 temel tarım ürününe yani incire, üzüme, tütüne ve pamuğa dayanıyordu. Bugün ise, işlenmiş tarım ürünlerinden, geleneksel tarım ürünlerimize geniş bir ürün yelpazesinin dünyanın 212 den fazla ülkesine ihraç eden konumuna ulaşmış bulunmaktayız. Bu kapsamda 2002 yılında 3.7 milyar dolar olan tarım ve gıda sanayi ihracatımız uygulamaya devam ettiğimiz doğru ve etkili tarımsal politikalarla 2023 yılına geldiğimizde yüzde 726’lık bir artışla Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesi olan 31 milyar dolara yükselmiştir. Ülkemiz üretim ve ihracatın lokomotif şehirlerarasında yer alan Mersin 9.7 milyar dolarlık ihracat ile en fazla ihracat gerçekleştiren 7’inci ilimizdir. Tarım ürünleri ihracatından ise yüzde 11.3 pay alan Mersin en fazla tarım ürünü ihracatı gerçekleştiren 4’üncü ilimizdir. 2022 yılında yaklaşık 3.4 milyar düzeyinde olan Mersin Tarım ürünleri ihracatı 2023 yılında 3 buçuk milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Mersin ilimizin başlıca tarım ürünleri ihracatını hububat ve bakliyatlar, yaş Meyve sebze ve yağlı tohumlar ihracatı oluşturmaktadır. İlimizin de çok güçlü bir üretim kapasitesine sahip olduğu yaş meyve sebze sektöründe ülkemizin 2023 yılı ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 18 artarak 3 buçuk milyar seviyesinde gerçekleşmiştir. Mersin’in yaş sebze meyve ihracatı ise yüzde 26 oranında artarak 900 milyon dolara ulaşmış olup toplam yaş sebze meyve ihracatımızın yüzde 26’sını oluşturmaktadır. Bildiğiniz üzere ilçemiz dünya kayısı üretiminde gerek üretim alanında gerek üretim miktarında birinci sırada yer alıyor. TÜİK verilerine göre, 2023 yılında kayısı üretimi 750 bin ton, zerdali üretimi ise yaklaşık 16 bin 500 ton olarak gerçekleşmiş durumda. Ülkemiz kayısı ihracatı ise 2023 yılında 71 bin 500 ton. Bu taze kayısı ihracatı toplam 58.7 milyon dolar bir gelir elde ettik. Mersin 2023 yılındaki 156 bin tonluk kayısı üretimiyle ülkemiz kayısı üretiminden yaklaşık yüzde 21 pay almakta. Mersin ilimiz 2022 yılında 21.2 milyon dolarlık 2023 yılında 18.7 milyon dolarlık taze kayısı ihracatı gerçekleştirmiş durumdadır. Yine Mersin ili kayısı üretiminin yüzde 80’ninden fazlasını 127 bin tonluk üretimi ile Mut ilçemizin 2007 yılından bu yana coğrafi tescilli ürünü olan Mut kayısısı ile gerçekleştirdiğini görüyoruz. Toplam 77 bin dekar arazide yaklaşık 1 milyon kayısı ağacına sahip ilçemizde 4 bin kayısı üreticimiz tadıyla kokusuyla fark oluşturan bu kıymetli ürünümüzden geçimini sağlamakta ayrıca ülkemiz ekonomisine de değer katmaktadır” dedi. Toplantı soru ve cevaplarla sona erdi.
İstanbul Eyüpsultan’daki trafik kazasında ölen zabıta memuru son yolculuğuna uğurlandı Eyüpsultan’da meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden zabıta memuru Semih Çakıllı, Piyale Paşa Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı. Eyüpsultan’da dün gece saatlerinde meydana gelen olayda zabıta memuru Semih Çakıllı, memleketinden İstanbul’a doğru yola çıkan eşini almak üzere İstanbul Havalimanı’na doğru aracı ile seyir halindeydi. Bir süre sonra yol üzerinde aracı arızalanan Çakıllı, aşağıya inerek aracın bagaj kısmına doğru hareket etti. Bu sırada aynı yol üzerinde seyir halinde olan ticari taksi sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybederek önce yol kenarında bulunan Semih Çakıllı’ya ardından onun otomobiline çarptı. Kazanın ardından ağır yaralanan Çakıllı, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Çakıllı, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden Çakıllı’nın cenaze namazı bugün ikindi namazına müteakip Piyale Paşa Camii’nde kılındı. Cenaze namazına Çakıllı’nın ailesi ve yakın akrabalarının yanı sıra beraber görev yaptığı zabıta meslektaşları da katıldı. Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’de Çakıllı’nın cenaze namazına katıldı. Burada kılınan cenaze namazının ardından Semih Çakıllı’nın cenazesi defnedilmek üzere Feriköy Mezarlığı’na götürüldü. Çakıllı’nın eşi ise cenaze namazı öncesi tabuta sarılarak zor anlar yaşadı. Kardeşiyle aynı kaderi paylaştı Dün gece meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden Semih Çakıllı’nın kardeşinin de, yaklaşık 1 sene önce motosikletiyle geçirmiş olduğu trafik kazasında yaşamını yitirdiği öğrenildi.
Ağrı Ağrı Emniyet Müdürü İpar, ilkokul öğrencilerini ağırladı Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar, Selahaddin Eyyubi İlkokulu’ndan gelen öğretmen ve öğrencileri makamında kabul etti. Ziyaret sırasında minik misafirler, polis teşkilatı ve emniyet müdürlüğü hakkında bilgi edinirken, polis memurlarının günlük işlerini de yakından görme imkanı buldular. Emniyet Müdürü İpar, nazik ziyaretlerinden dolayı minik misafirlere çeşitli hediyeler takdim etti. İpar, yaptığı konuşmada, "Emniyet teşkilatı toplumumuzun güvenliğini ve huzurunu sağlamak için çalışmaktadır. Bu görevimizde en önemli destekçilerimizden biri de siz değerli öğrencilersiniz. Geleceğimizin teminatı olan sizlerin bilinçli ve sorumlu bireyler olarak yetişmesi bizim için çok önemlidir. Emniyet teşkilatı olarak, suçları önlemek, suçluları adalete teslim etmek ve kamu düzenini sağlamak için çalışıyoruz. Bu görevimizi yerine getirirken, tüm vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini korumayı önceliğimiz olarak görüyoruz. Ancak, emniyet teşkilatının tek başına bu görevleri yerine getirmesi mümkün değildir. Toplumumuzun her bireyinin de bu konuda bize destek olması gerekmektedir. Siz değerli öğrenciler de bu konuda önemli bir rol oynayabilirsiniz. Ailenizle ve öğretmenlerinizle birlikte emniyet ve güvenlik konularında bilgi edinebilirsiniz. Suç ve suçlular hakkında bilgi sahibi olmanız, bu tür olaylardan uzak durmanıza yardımcı olacaktır. Ayrıca, çevrenizdeki kişilerle de bu konuda konuşabilirsiniz. Arkadaşlarınız ve ailenizle birlikte emniyet ve güvenlik konularında farkındalık oluşturabilirsiniz. Daha güvenli bir toplumda yaşayabilmek için hepimizin birlikte çalışması gerekmektedir. Siz değerli öğrencilerin de bu konudaki desteği bizim için çok önemlidir. Başarılarınızın devamını dilerim" dedi. Öğretmenler ve öğrenciler de Emniyet Müdürü İpar’a ve polis memurlarına ilgileri ve misafirperverlikleri için teşekkür ettiler.
Antalya ’Çocuk Atletizm Şenliği’ Antalya’da yapıldı Türkiye Atletizm Federasyonu (TAF), Antalya’da 750 çocuğa atletizmi eğlenceli bir şekilde tanıtmak amacıyla ’Çocuk Atletizm Şenliği’ düzenledi. Antalya Konyaaltı Sahili’nde gerçekleştirilen Çocuk Atletizm Şenliği’ne Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Şube Müdürü İzzet Tekeli, Türkiye Atletizm Federasyonu Asbaşkanı Arif Alpkılıç, Türkiye Atletizm Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Sercan Doğan, milli takım koordinatörleri, milli takım antrenörleri, Antalya bölgesi antrenörleri ve çocuklar katıldı. Etkinlikte konuşan Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, Dünya Yürüyüş Şampiyonası etkinlikleri kapsamında Dünya Çocuk Atletizmi (Kids Athletics) şenliğini Antalya’da gerçekleştirdiklerine değindi. Başkan Çintimar, "Çocuk atletizmi, Dünya Atletizm Federasyonu’nun uluslararası alandaki en büyük gençlik projelerinden birisidir. Bu proje içerisinde 149 tane farklı oyun çeşidi var. 4-13 yaş arası farklı kategorilerde düzenlenen her oyun türü, onları eğlendirecek bir yapıyla yapılıyor. Dünya Atletizm Federasyonu’nun bunu yaparken de hedefi şu. Dünyadaki bütün sporcuların adının atlet olması hasebiyle buradan bütün spor branşlarına bir temel oluşturabilmek, bir spor kültürü oluşturabilmek, bir hareketlilik bilincini oluşturabilmek. Biz bu hareketlilik bilinciyle bu yıl sayın bakanımız Dr. Osman Aşkın Bak’ın da hareketlilik yılı ilan etmesiyle zaten yapmış olduğumuz bu faaliyeti çok daha büyüterek, çok daha geliştirerek 81 ilimiz ve ilçelerimizde gerçekleştirmeye devam ediyoruz. 7 Mayıs da dünyada çocuk atletizm günü olacak. O gün de bütün Türkiye’de bu etkinliği yaparak dünyanın en çok çocuk atletizm etkinliği yapan ülkesi olmak istiyoruz" diye konuştu. "50 bin civarında çocuğumuza ulaştık" Bu projeyi büyütmeyi hedeflediklerini aktaran Çintimar, "Şu an 50 bin civarında çocuğumuza ulaştık. Bu bizim için önemli bir şey. Buradaki birçoğunun lisansı yok ama bunlar ikinci kademeye geldiklerinde lisans çıkaracaklar. Lisanslarıyla bu eğitimleri yapacaklar. Çünkü çocuklarımızın eğitimi için günler öncesinde buralarda çocuk atletizmi eğitim kursları açtık. Bu kurslarda da 5 bin 700 civarında hocamız oluştu. Yine Milli Eğitim Bakanımız sayın Yusuf Tekin’e de sonsuz teşekkür ediyorum. Milli Eğitim Bakanlığımızda da halk eğitimler aracılığıyla 0-4, 4-7 ve daha üst gruplara halk eğitim merkezleri kanalıyla kurslar açılıyor. Bu kurslarda antrenörler, beden eğitimi öğretmenleri görev alıyor. Bu belgeyi alan arkadaşlarımız buralarda kurs açarak hem kendilerine bir maddi kazanç sağlıyor, hem de çocuklarımıza faydalı oluyorlar. Bu da hem bizi hem toplumuzu hem de geleceğimizi mutlu ediyor. Çünkü burada gördüğümüz bu çocuklar ülkemizin geleceği, sporumuzun geleceği. Biz bunları buralarda en iyi şekilde çoğaltarak sayın bakanımızın hareketlilik projesi kapsamında da bunu daha da büyütmeyi, daha geliştirmeyi arzu ediyoruz" ifadelerini kullandı. Organizasyonun sonunda yarışmalarda başarı gösteren çocuklara sertifikaları verildi.
İzmir Yüzbinlerce kişi Alaçatı Ot Festivalinde buluştu İzmir’in Çeşme ilçesinde, bu yıl 13.’sü düzenlenen Alaçatı Ot Festivali’nin ikinci gününde gerçekleştirilen kortej yürüyüşü renkli görüntülere sahne oldu. Yüzbinlerce kişi, festival için ünlü tatil merkezi Çeşme’ye akın etti. Her yıl düzenlenerek geleneksel hale gelen 13. Alaçatı Ot Festivali, bu yıl "Öz’e Dönüş" konseptiyle gerçekleştiriliyor. Stantlar, sergiler, söyleşiler, yarışmalar, yemek yapım atölyeleri ve konserler, bu yılda yüzbinlerce kişinin festival için Alaçatı’ya akın etmesine neden oldu. Öte yandan festivalin kortej yürüyüşü Alaçatı Çamlık yoldan başladı. Yöresel kıyafetler, süslenen araçlarla ve bando eşliğinde gerçekleştirilen kortej, büyük bir katılımla gerçekleştirildi. Korteje; Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, Cumhuriyet Halk Partisi Çeşme İlçe Başkanı Sait Kavasoğullar, sivil toplum örgütleri ve binlerce vatandaş katıldı. Çeşme Belediye Bandosu eşliğinde gerçekleştirilen kortej yürüyüşüne; turistik otellerin animasyon ekipleri, Çeşme Belediyesi Kadın Efeler Grubu, Alaçatı Salı Bisikletçileri Grubu da renk kattı. Festival ziyaretçileri de, renkli görüntüler oluşturan korteji cep telefonları ile kaydetti. "İnsanlara farklı etkinlikler sunuyoruz" Kortej yürüyüşünün ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, “Turizmcilerimiz memnun, 9 günlük bir bayram tatilinden sonra olmuş olmasına rağmen kalabalık çok güzel. İnsanlara farklı etkinlikler sunuyoruz. Bu yıl ilk defa Alaçatı’da, normalde etkinlik alanı olmayan farklı alanlara etkinlikler koyduk. İlk defa bu sene sokak sanatçılarımız performans sergiliyor. Birkaç tane etkinlik noktası oluşturduk” dedi. "Hedefimiz; önceki yılların üzerine koyarak ilerlediğimiz bir festival olması" Alaçatı’daki esnafında festivalden tıpkı yerli üreticiler gibi yararlanabilmesini istediklerini dile getiren Denizli, şöyle devam etti: “Bu sene konseptimiz öze dönüş. Bunun böyle olmasına seçimden önce şubat ayında karar verdik. Bunun nedeni festivalin ruhunun son yıllarda eskisi gibi olmadığının sık sık vurgulanması. Katılımcılar bunu dile getirdi. Yerli üreticilerimizi ön plana çıkardığımız sadece Çeşme’nin, Alaçatı’nın değil bölgemizin kültürünün geleneklerinin tanıtıldığı bir festivale dönüşmesi için elimizden geleni yaptık. Aynı zamanda eğlenceleri de bununla özdeşleştirdik. Hedefimiz; önceki yılların üzerine koyarak ilerlediğimiz bir festival olması. Aldığımız geri dönüşler, bunu büyük oranda başardığımızı gösteriyor. Çeşme’nin ilk kadın belediye başkanı olarak seçim sürecinde bu festivali planlarken bile heyecanımız ikiye katlandı, çünkü festivallerde kadının farkını ortaya koymak en büyük hedefimdi. Katılımcılardan olumlu dönüşler alıyor, gurur duyuyorum.”