GÜNDEM - 06 Mayıs 2016 Cuma 10:25

Marsh Türkiye'den siber risklerin yönetimi konferansı

A
A
A
Marsh Türkiye'den siber risklerin yönetimi konferansı

Siber risklere dikkat çeken sonuçların masaya yatırıldığı Siber Risklerin Yönetimi Konferansı İstanbul’da düzenlendi.

Dünyanın lider sigorta brokerliği ve risk yönetimi şirketi Marsh’ın da çatısı altında olduğu Marsh & McLennan Şirketler Grubunun katkılarıyla hazırlanan 2016 Yılı Küresel Riskler Raporu kapsamında veri hırsızlığı ve siber risklere dikkat çeken sonuçların masaya yatırıldığı “Siber Risklerin Yönetimi Konferansı” İstanbul’da yapıldı. Marsh Türkiye ve AIG Sigorta işbirliğiyle düzenlenen konferansa Marsh Türkiye CEO’su Hakan Kayganacı ev sahipliği yaparken, TÜBİSAD Başkanı Erman Karaca, Futurist Ufuk Tarhan, White Hat Hacker İbrahim Baliç ve alanlarında global düzeyde uzmanlığa sahip Marsh ve AIG yetkilileri katıldı.

FBI Başkanı Robert Mueller’in “Dünyada iki çeşit kurum vardır, hacklenenler ve hacklenecekler” saptamasıyla siber risklerin ciddiyetine dikkat çekerek konferansın açılış konuşmasını yapan Marsh Türkiye CEO’su Hakan Kayganacı, Davos Dünya Ekonomik Forumu için Marsh & McLennan Şirketler Grubu tarafından hazırlanan 2016 Global Risk Raporunun da veri hırsızlığı ve siber risklere özellikle dikkat çekildiğini hatırlattı.

Kayganacı, hackerların yüzde 80’inin organize suç örgütleri ile birlikte çalışarak yılda 50 trilyon veri topladığını ve bunları uygun kara borsalar aracılığı ile sattıklarını bildiklerini belirterek şunları söyledi: “ABD, Rusya ve Çin’de uzun yıllar siber ordulara yatırım yapılıyor ve önümüzdeki 10 yılda yapılacak yatırımların 5 trilyon doları aşması bekleniyor.”

Marsh Türkiye ve AIG işbirliğiyle düzenlenen Siber Risklerin Yönetimi Konferansı, Swiss Otel’de düzenlendi. Marsh Türkiye CEO’su Hakan Kayganacı’nın ev sahipliği yaptığı konferansa TÜBİSAD Başkanı Erman Karaca, Futurist Ufuk Tarhan, “White Hat Hacker” İbrahim Baliç ve alanlarında global düzeyde uzmanlığa sahip Marsh ve AIG yetkilileri katıldı.

Konferansın açılış konuşmasını yapan Marsh Türkiye CEO’su Hakan Kayganacı, şunları söyledi:
“Son yıllarda şirketlerin ve devletlerin gündemini yoğun şekilde meşgul eden siber riskler aslında tahmin ettiğimizden çok daha eskiye dayanıyor. Dünyada işlenen ilk siber suç 1966 yılında Amerika’da bir bankada gerçekleştirilmiş, bugüne geldiğimizde gelişmiş ülkelerde her yıl yüzlercesi yapılan siber ataklardan doğan kayıp milyar dolarlarla ölçülmektedir.”

Kayganacı, bilgi güvenliğine yönelik tehditlerde yüzde 38 oranında bir artış olduğuna da dikkat çekti. Özellikle Amerika ve Kıta Avrupa'sı gibi farkındalık düzeyinin yüksek olduğu ülkelerde siber koruma seviyesinin artırılması konusunda şirketleri alarma geçirdiğini belirten Kayganacı, “Ancak hackerlar’ın sürekli kendini geliştirdiği gerçeği alınan önlemleri yetersiz kılıyor. Yapılan bir araştırmaya göre, anti virüs yazılımları yeni tehditlerin ancak yüzde 5’ini yakalayabilecek yeterlilikte” dedi.

Teknolojinin bir tarafta hayatımızı kolaylaştıran bir araç, diğer tarafta kötü niyetli kişilerin elinde bize karşı kullanılabilen bir silaha dönüşebildiğini vurgulayan Kayganacı, şöyle konuştu: “Akıllı telefonlarımıza yüklediğimiz uygulamaların yüzde 80’i diğer online aktiviteleri takip ediyor. Bunun birçok sonucu var elbette. Örneğin siber suçlarla ilgili istatistikler (2014 yılında) Amerika’da her iki saniyede bir vatandaşın kimlik hırsızlığı mağduru olduğunu ortaya koyuyor. Veya hepimizin kullandığı sosyal medya araçlarından Facebook’da (2011 yılında) her gün 600.000 hesabın hacklendiğini biliyoruz.”
Marsh Türkiye CEO’su Hakan Kayganacı, siber güvenlik konusunda sözlerine şöyle devam etti:
“Kurumlarda siber güvenliğe ilişkin risklerin yönetilmesi için öncelikle potansiyelin doğru anlaşılması gerekiyor. ‘Büyük veri’ (Big Data) kavramı şirketler için şüphesiz çok önemli. Bu veri doğru analiz metotları ile yorumlandığında şirketlerin stratejik kararlarını doğru bir biçimde almalarına, risklerini daha iyi yönetmelerine ve inovasyon yapmalarına imkan sağlayabiliyor. Ancak bu veriyi yalnızca anti virüs yazılımları ile korumak şirketleri güvende tutmaya yetmiyor. Dolayısıyla bunun bilincinde olan şirketler artık risk bazlı siber güvenlik programlarını kurguluyor ve bu sayede şirketlerini siber risklere karşı her anlamda daha iyi koruyorlar.”

Türkiye’de, 7 Nisan’da Resmi Gazete'de yayınlanan Kişisel Verileri Koruma Kanunu kapsamında, kurumlarda veri ihlali yaşanması durumunda verisi ihlal edilen taraflara bildirim yapılma yükümlülüğü getirildiğini de dile getiren Kayganacı, “Bu da şirketler için ciddi boyutlarda ek maliyet demektir. Bu riski sigortaya transfer etmek mümkün. Sigorta teminatına herhangi bir veri kaybı yaşanması durumunda uzman kurumlardan alınacak IT araştırma (forensic), hukuki tavsiye, halkla ilişkiler gibi profesyonel hizmetlere ilişkin masraflar dahildir. İş kesintisi sebebi ile uğranacak kâr kaybını poliçeye konu etmek mümkündür” dedi.

Siber sigortanın jenerik bir ürün olmadığına dikkat çeken Kayganacı, şunları söyledi: “Tüm sigorta şirketleri farklı şartnameler ile teminat sağlamaktadır. Örneğin, bazı poliçeler insan hatası sebebi ile oluşabilecek iş kesintilerini poliçeye konu edebilirken, bazı poliçeler bu faktörü kapsam dışı bırakarak sadece kötü niyetli ataklar sonucu oluşan iş kesintilerini konu almaktadır. Mutlaka poliçeyi satın almadan önce sigorta danışmanınızla görüşmenizi öneririz.”

Siber Riskler ve Mesleki Sorumluluk Sigortalarından sorumlu AIG EMEA Başkanı Mark Camillo ise “Siber risklerin gelişimlerinin devam etmesi sonucu AIG'de yeni çözümler ortaya çıkartarak bu sorunlardan uzak kalmanıza yardımcı oluyor. Kayıp veri servislerinden, geniş özelleştirilmiş teknolojileri ve acil durum çözümleri ile AIG CyberEdge sigortası tüm dünya pazarında önemli bir yer teşkil etmektedir” diye konuştu.

NELER KONUŞULDU
Siber Risk Yönetiminin iki kademeli olarak ele alındığı konferansta siber saldırı gerçekleşmeden önce zafiyetlerin tespit edilmesi amacıyla risklerin nasıl değerlendirileceği ve ne gibi aksiyonların alınması gerektiğine vurgu yapıldı. Bu kapsamda Marsh’ın global uzmanlık alanlarından olan siber risk analizi, network güvenliği analizi ve ISO27001 denetimleri gibi yaklaşımlardan bahsedildi. Bu tehditlerin gerçekleşmesi durumunda ise kurumların ikinci kademeye geçerek kriz ve olay yönetimi yapılarını devreye almaları gerekliliğine yer verildi.

Marsh Hakkında
Dünyanın lider sigorta brokerliği ve risk yönetimi şirketi Mars, müşterilerine kendi sektörlerine özel, geleceklerini ve başarılarını korumak için çözüm ve tasarılar sunar. Marsh, yaklaşık 27.000 çalışanı 130’dan fazla ülkede yerleşik müşterilerine danışmanlık ve brokerlik alanında hizmet vermek için işbirliği içinde çalışıyor.

Marsh Türkiye Hakkında
Marsh’ın Türkiye operasyonu, 300’den fazla risk ve sigorta uzmanı ile 40 yılı aşkın süredir, risk ve sigorta brokerliği alanında lider konumda gözüküyor. Marsh Türkiye, ana merkezi olan İstanbul dışında İzmir, Ankara, Bursa ve Gaziantep bölge ofisleri ile tüm Türkiye’ye hizmet veriyor. Yerli ve yabancı sermayeli işletmelere risk ve sigorta brokerliği ve danışmanlık alanlarında hizmet veren Marsh Türkiye’nin müşteri portföyü arasında Türkiye’nin ilk 500 şirketi konumundaki birçok lider şirket bulunuyor. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.