EĞİTİM - 24 Mayıs 2016 Salı 14:14

Mektebim Çukurova Bilfen basına tanıtıldı

A
A
A
Mektebim Çukurova Bilfen basına tanıtıldı

Mektebim Okulları Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Kalko, Türkiye'de eğitim sektörünün ciddi büyüme sağladığını ve devlet teşviklerinin özel okulculuk sektörünü 5 yılda 5 kat geliştireceğini belirtti.

Mektebim Okulları, eğitim sektöründe Türkiye genelindeki yatırımlarına yeni bir halka ekleyerek Adana'daki Özel Çukurova Bilfen Okulları'nı da Sancak Grubu ile birlikte bünyesine kattı.

Okulun devrine ilişkin basın toplantısı düzenleyen Mektebim Okulları Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Kalko, eğitim sektöründeki geçmişten günümüze tüm maceralarını anlattı.

Eğitim sektörüne kurs ve dershanecilikle başladıklarını anlatan Ümit Kalko, Türkiye'nin ilk özel sağlık meslek liselerinden birini kendilerinin açtığını ve bu lisenin ilk haftada kontenjanını doldurduğunu ifade etti.

"EĞİTİM DIŞINDA YATIRIM YAPMAYACAĞIZ"
Mektebim Okulları'nı 2012 yılında kurduklarını ve daha sonra dershanecilikten, meslek kurslarından çekildiklerini vurgulayan Ümit Kalko, 'Mektebim Anayasası' olarak nitelendirdiği konuları şöyle anlattı:
"Mektebim Anayasası'nın birinci maddesi, adımızı Atatürk'ün kurduğu millet mekteplerinden alıyoruz. Bu bizim ismimizin kuruluş hikayesi. Anayasamızın ikinci maddesi de mektebim okulları kurucusu olduğumuz müddetçe toplumun her kesimine eşit mesafede duracağız. Dolayısıyla biz tüm siyasi parti, vakıf, grup, cemaat gibi ülkemizi, vatanımızı, milletimizi millet yapan tüm katmanlarımıza eşit mesafede duracağız. Okul kurucusu olduğumuz müddetçe, eğitim sektörü dışında hiçbir alanda yatırım yapmayacağız. Eğitimden kazandığımızı, eğitime yatıracağız. Yani ismimizin, hikayenin nereden geldiğini unutmayacağız."

35 KAMPÜS VE 20 BİN ÖĞRENCİYE ULAŞTI
Mektebim Okulları kurulduğundan bu yana 35 kampüs ve 20 bin öğrenciye ulaştıklarını açıklayan Ümit Kalko, büyüme sürecinde körfez ülkelerinden bir grupla ortaklık yaptıklarını ancak geçtiğimiz yıl, 'yabancı sermayelerin özel okullara ortak olamaz hükmü' nedeniyle bu ortaklığın sonlandırıldığını ve bu Sancak Grubu ile ortaklık kurduklarını anlattı. Mektebim Okulları'nın büyük hissedarı, yönetim kurulu başkanı ve CEO'sunun kendisi olduğunu ifade eden Kalko, okullarının ve eğitim sektörünün geleceğine ilişkin de şunları kaydetti:
"Diğer ortağımız yatırımcı olarak bulunmakta çünkü Türkiye'de eğitim sektörü ciddi bir büyüme sağlıyor. Teşvikler Türkiye'de özel okulculuk sektörünü 5 yılda 5 kat büyütecek. Devlet okullarımızın özel okullara oranı yüzde 5-6 oranında. Bunun 5 yıl içerisinde teşviklerle beraber yüzde 25'lere çekilmesi planlanıyor. Bu büyümede bizimle beraber olmak isteyen pek çok yatırımcı vardı. 'Küçük olsun benim olsun'dan ziyade belli bir parçanın belli bir kısmı bizim olsun dedik daha büyüdük. Bu ortaklıklarla, bu hedeflere kilitlenmemizle, önümüzdeki 5 yıl içinde 100 kampüse ulaşmak; süreci Mektebim Üniversitesi ile taçlandırmak, Londra'dan başlayarak da bir Türk eğitim markasının bayrağını yurt dışında dalgalandırmak hedefimiz."

ADANA'NIN GENÇ NÜFUSU YATIRIM SEBEBİ
Mektebim Okulları Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Kalko, Adana'da ilk olarak 100. Yıl Mahallesi'nde 750 kontenjanlı bir okulla yatırıma başladıklarını hatırlatarak, bölgenin nüfus artış hızı ile genç nüfusunun 'Ulusal bir marka olmak istiyorum' diyen tüm kurumların yatırım yapması için geçerli bir sebep olduğunu ifade etti. Çukurova Bilfen Okulları'nın Adana'ya hatta Çukurova Havzası'na mal olmuş 26 yıllık bir çınar olduğunu vurgulayan Kalko, Mektebim Okulları ve Bilfen ile örtüşen unsurları anlattı. Çukurova Bilfen Okulları'nın gayrimenkullerini de satın aldıklarını söyleyen Kalko, bölgeye verdikleri öneme dikkat çekti. Çukurova Bilfen Okulları'nın en güçlü yanının kaliteli eğitim olduğuna vurgu yapan Kalko, okulun sportif ve sanatsal başarılarını da anlattı. Okul hakkında teknik detaylar da paylaşan Kalko, eğitimin kaliteli bir şekilde sürmesi için okuldaki tüm eğitimcilerle sözleşmelerini yenilediklerini açıkladı. Okulun eskimiş dış yapısını da yaz tatilinde yenileyeceklerini belirten Ümit Kalko, 2 bin 500 öğrenci velisinden 2 bin tanesinin de kayıtlarını yenilediğini vurguladı.

Kalko, Çukurova Bilfen Okulları'nın eğitim tecrübeleri ile Mektebim Okulları'nın kurumsallığa bakış açısını birleştirip buradaki çınarı 100 yıllık bir çınar haline getirmeyi hedeflediklerinin altını çizerek, okulun isminin de bu nedenle kaldırılmayacağını, "Mektebim Çukurova Bilfen" olarak yaşayacağını sözlerine ekledi.
Bir basın mensubunun 'Kayyuma devredilen okulların satılması sürecinde bu okullara yönelik yatırım yapmayı planlıyor musunuz?' şeklindeki sorusunu ise "Kayyumları televizyonlardan takip ediyoruz ama devralınması konusunda bir tasarrufumuz olmadı. Şu aşamada olacağını da sanmıyorum" diye yanıtladı.
'Mektebim Çukurova Bilfen'in tanıtım toplantısına Çukurova Bilfen Okulları kurucularından Kanber Kocaöz de katıldı. Kocaöz'ün okuldaki yöneticilik görevine devam edeceği bildirildi. 

EREN BOZKURT - NURİ PİR
ADANA 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.