EKONOMİ - 02 Eylül 2015 Çarşamba 14:45

Mercedes - Benz Türk, Hoşdere fabrikasının 20. yılını kutluyor

A
A
A
Mercedes - Benz Türk, Hoşdere fabrikasının 20. yılını kutluyor

1967 yılında Otomarsan ismiyle İstanbul’da kurulan ve 1968 yılında üretime başlayan Mercedes-Benz Türk, Hoşdere Otobüs Fabrikasının 20. yılını kutluyor.

Mercedes-Benz Türk Hoşdere Otobüs Fabrikasında düzenlenen basın toplantısına Daimler AG Otobüs Grubu Başkanı Hartmut Schick, Ağustos ayında Türkiye’de göreve başlayan Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Britta Seeger, Mercedes-Benz Türk Otobüs Üretim Direktörü Dr. Martin Walz ve Mercedes-Benz Türk yöneticileri katıldı.

1967 yılında Otomarsan ismiyle İstanbul'da kurulan, 1968 yılında üretime başlayan ve 885 milyon euroyu aşan yatırım miktarı ile bugün Türkiye’nin en büyük yabancı sermaye yatırımlarından biri olan Mercedes-Benz Türk; Davutpaşa fabrikasında başlayan otobüs üretiminde bugüne kadar 400 milyon euroyu aşan yatırım yaptı.

Almanya ile aynı standart ve kalitede üretim yapan Mercedes-Benz Türk Hoşdere otobüs fabrikası, Türkiye şehirlerarası otobüs pazarının 48 yıldır lideri konumunda. Üretimi Türkiye’de gerçekleştirilen her iki otobüsten birini üreten Hoşdere otobüs fabrikası aynı zamanda Türkiye’nin en büyük otobüs fabrikası olarak biliniyor.

“Tüm gücümüzle geleceğe”
Mercedes-Benz Türk Hoşdere otobüs fabrikasında gerçekleştirilen 20. yıl basın toplantısında konuşan Daimler Otobüs Grubu Başkanı Hartmut Schick, Hoşdere otobüs fabrikasının dünyanın en modern otobüs fabrikalarından biri olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi;
“Bizim için bu fabrika, Daimler’in küresel otobüs Ar-Ge ve üretim ağının çok önemli bir noktası konumunda. Bugün Avrupa üretim birliğimiz ve Almanya’daki merkez fonksiyonlarımız Hoşdere’siz düşünülemez. Burada üretilen araçların \% 80’inden fazlası Avrupa ve Orta Doğu bölgelerine ihraç ediliyor. Üretim ağımızda yer alan merkezler giderek daha fazla birbirine kenetlenirken Hoşdere fabrikamız bir yetkinlik merkezi olarak öne çıkıyor. Mercedes-Benz Türk kuruluşundan bu yana 75.000 otobüs üretmiş ve gerek yurt içinde \%60’ın üzerinde pazar payı, gerek 70’in üzerinde ülkeye yaptığı ihracatıyla önemli başarılara imza attı. Burada üretilen modellerimiz, en yüksek satış adetlerine ulaşan modeller. Hoşdere fabrikamızın çalışanları bu başarılarıyla tüm camiamızın saygısını kazandılar. Geleceğe doğru tüm gücümüzle birlikte ilerleyeceğiz.”
"Türkiye’ye sosyal alanlardaki katkıyı artırarak sürdüreceğiz”

1 Ağustos 2015 tarihinde göreve başlayan Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Britta Seeger ise şöyle konuştu:
“Yeni görev yerimin Türkiye olması teklifini aldığımda, hiç tereddüt etmedim. Türkiye’nin Daimler dünyası içindeki önemini, otobüs ve kamyon üretiminde çok değerli bir yere sahip olduğunu biliyordum. Hoşdere otobüs fabrikamızın 20. kuruluş yıldönümü, ne mutlu ki benim de Türk basını ile ilk kez buluşmama vesile oldu. Şirketimizin kurulduğundan bu yana sergilediği üstün performansı, tarihi ve geleneği ile gurur duyuyoruz. Bugün Türkiye’deki en büyük yabancı sermaye yatırımlarından biri olan Mercedes-Benz Türk, 48 yıllık tarihinde yatırımları ve yarattığı istihdam ile sadece ekonomiye değil, sürdürdüğü uzun soluklu kurumsal sosyal sorumluluk projeleri ile topluma da katkıda bulundu. Buna örnek olarak “Her Kızımız Bir Yıldız” projesi kapsamında bugüne kadar meslek eğitimlerine destek verdiğimiz 3.500 genç kızı ve MobileKids projemizde trafik eğitimi verdiğimiz 9.000 ilkokul öğrencisini gösterebiliriz. Sanayi kuruluşu olarak çalışmalarımızı sürdürürken sosyal alandaki katkılarımızı gelecekte de artırarak sürdüreceğiz.”
“75.000’inci otobüs Hoşdere’de banttan indi”

Mercedes-Benz Türk Otobüs Üretim Direktörü Dr. Martin Walz de konuşmasında Türkiye’de Mercedes-Benz Türk tarafından üretilen 75.000’inci otobüsün banttan indiği müjdesini verdi. Dünyanın en modern otobüs fabrikalarından biri olan Mercedes-Benz Türk Hoşdere otobüs fabrikasının Türkiye otomotiv sanayisinin gelişmesine öncülük etmiş ve birçok ilke imza attığını anlatan Dr. Walz şunları söyledi: “Örneğin, ilk otobüs hava yastığı, ilk kataforez daldırma ünitesi gibi öncü çalışmalarımız, üretimde mükemmeli arayışımızın sonuçlarıdır. Daha 1995 yılında ISO 9001 kalite belgesini alan Hoşdere, Türk otomotiv ana sanayisinde bu belgeyi alan ilk üretim tesisi olmuştur. İnanıyorum ki, gelecekte de Hoşdere’nin önemi artarak, Daimler dünyasının sembollerinden biri olmaya devam edecektir.”

Türkiye’nin en büyük otobüs fabrikası ünvanına sahip olan Hoşdere otobüs fabrikası, şu an 3.300 kişiye istihdam sağlıyor. Fabrika, aynı zamanda ülke genelinde çalışan sadakatinin de en yüksek olduğu üretim merkezlerinin başında geliyor. İlk üretime başladığında Hoşdere’de görev yapan 533 çalışandan 300’ü hâla aynı merkezde faal olarak çalışmaya devam ediyor.

Modern, çevreci ve verimli tesis
Toplam 360.000 m2’lik bir arazi üzerinde 127.000 m2’lik kapalı alana kurulu olan Hoşdere otobüs fabrikası, önemli yatırımlarla sağlanan teknolojisi ve üretim sistemlerinin yanı sıra alınan özel önlemler ve arıtma tesisleri ile çevre koruma açısından da dünyada örnek tesis kabul ediliyor. Araç kalitesinde büyük önem taşıyan ve paslanmaya karşı üstün koruma sağlayan kataforez tesisini (KTL) Türkiye’de otobüs üretiminde kullanan ilk merkez olma özelliğine sahip fabrikanın enerji ihtiyacını karşılayan özel bir kojenerasyon merkezi de bulunuyor.

Saint-Denis’ten Angola’ya uzanan 70’in üzerinde ülkeye ihracat
İhracat odaklı ve tüm uluslararası kalite standartlarına uygun olarak üretilen otobüslerin yüzde 80’inden fazlası başta Batı Avrupa ülkeleri olmak üzere Saint-Denis’ten Angola’ya, Gana’dan İtalya’ya, Mısır’dan Çin’e kadar uzanan 70’in üzerinde ülkeye ihraç ediliyor. Temmuz 2015 rakamlarına göre, yılbaşından bu yana üretilen 2.453 otobüsün 1.786 adedi ihraç edildi.

Yüksek yerlilik oranı
Mercedes-Benz Türk’ün ürettiği otobüsler, maliyetinin yarısından fazlasını içeren yerli parçalarıyla toplam \% 60’ın üzerinde yerlilik oranına sahip. Bu sayede yerli tedarikçilerin de büyümesini ve güçlenmesini sağlayan ve amaçlayan Mercedes-Benz Türk, Türk otomotiv sektörüne katkı sağlıyor.

Küresel AR-GE ve IT merkezine sahip
Daimler’in “Global IT Hizmetleri Merkezi” ve Daimler’in “Global Geliştirme” ağında çok özel konumu olan Mercedes-Benz Türk AR&GE Merkezi, Hoşdere otobüs fabrikası içinde yer alıyor. Yaklaşık 350 uzmanın görev yaptığı AR&GE merkezinde, otobüs ve kamyon geliştirme çalışmaları yapılıyor. Daimler’in IT ağında SAP lojistik sistemleri geliştiren ilk ve tek merkezi olan İstanbul’daki küresel IT Hizmetleri Merkezi, SAP sistemlerinin Türkiye, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) bölgelerinde uygulayıcısı rolünü üstleniyor. “Global IT Hizmetleri Merkezinde bugün 150’yi aşkın çalışan görev yapıyor.

Mercedes-Benz Türk Hoşdere otobüs fabrikasında üretilen modeller: Şehirlerarası otobüsler: Mercedes-Benz Travego, Mercedes-Benz Tourismo, Mercedes-Benz Intouro, Setra UL business. Conecto Solo, Conecto Körüklü. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya UCLG Başkanı Altay: “Bulunduğumuz her yerde Gazze’nin ve mazlum coğrafyalarda sıkıntı çeken Müslüman kardeşlerimizin haklarını savunuyoruz” Dünya Belediyeler Birliği olarak bilinen Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı (UCLG) Başkanı ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Kosta Rika’da düzenlenen UCLG Ana Tüzük Komitesi Toplantısına başkanlık etti. Başkan Altay, “Bulunduğumuz her yerde Gazze’nin ve mazlum coğrafyalarda sıkıntı çeken Müslüman kardeşlerimizin haklarını savunuyoruz” dedi. Kosta Rika San Jose Ulusal Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen UCLG Yönetim Kurulu Toplantısı’nın Resmi Açılış Töreninde dünya belediyelerine seslenen Başkan Altay, konuşmasının başında Kosta Rika hükümetine sıcak misafirperverlikleri için teşekkürlerini iletti. “Teşkilatımız, seleflerimizin vizyonunun ebedi bir kanıtıdır” Kosta Rika’da yalnızca yönetim kurulu toplantısı için değil, teşkilatın 20. yılını kutlamak amacıyla da bir araya geldiklerini kaydeden Başkan Altay konuşmasına şöyle devam etti: “Bu güzel buluşmada sizlerle bir arada bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Geçtiğimiz günler benim açımdan çok önemliydi. Hemşehrilerimizin büyük desteğiyle Benim Şehrim Konya’nın Belediye Başkanlığına yeniden seçildim. Hepinizin tahmin edebileceği üzere, şehrimde yaşayan vatandaşlarımızın güvenine sahip olmak büyük önem taşıyor ve UCLG’de aktif olarak yer almam için bana güç veriyor. Bu güzel ve tarihi yerde bir araya gelirken, birlikteliğimizi ve köklü iş birliğimizi sağlayan geçmiş mirasımız üzerine biraz düşünmenizi istiyorum. Şehir diplomasisi ile şehirler ve bölgeler arasındaki iş birliği yeni bir olgu değildir. Hatta Birleşmiş Milletler ve Milletler Cemiyeti gibi küresel kurumlardan bile daha eski bir geçmişe sahiptir. Teşkilatımız, seleflerimizin vizyonunun ebedi bir kanıtıdır. Onlar, çok düzeyli yönetişimin küresel zorluklara karşı çözümün bir parçası olacağı bir dünya hayal etmişlerdi. Halkla iç içe ve barış içerisindeki hükümetlerin, dayanışmayı ve kolektif ilerlemeyi teşvik edebileceğini öngördüler. Parçası olmaktan büyük memnuniyet duyduğum UCLG, her gün ve her çalışmasında bu değerli amaç için çabalıyor.” “Teşkilatımızın kurulması, uluslararası belediyecilik hareketinde önemli bir adım olmuştur” Bugün, silahlı çatışmaların gölgesinde ve yaklaşan iklim felaketiyle, uluslararası sistemin felç olduğunu ve karşı karşıya oldukları karmaşık krizleri ele almakta zorlanır duruma geldiklerine dikkati çeken Başkan Altay, “Bu sebeple, hareketimizin ve temsil ettiği ilkelerin önemi hiç bu kadar büyük olmamıştı. 2024 yılında, Dünya Teşkilatımızın şu anki yapısıyla kuruluşunun 20. yılını kutluyoruz. Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı’nın 2004 yılında Paris’te kurulması ve dünyanın dört bir yanından başlıca yerel ve bölgesel yönetim birliklerini bir araya getirmesi, uluslararası belediyecilik hareketinde önemli bir adım olmuştur. UCLG, kendisinden önce gelen yüzyıllık belediye hareketinin doğrudan mirasçısıdır” diye konuştu. “Sürdürülebilir kalkınmanın yeniden tanımlanmasına katkıda bulunmaya hazırız” Kutuplaşmanın uluslararası ilişkileri derinden etkilediği bir dönemde birliğin yenilenen amacına da zaman ayıracaklarını vurgulayan Başkan Altay, “Bu yönetim kurulunun sloganı olan ‘insanların gücü’, yerel ve bölgesel yönetimlerin dünyanın ihtiyaç duyduğu değişimi gerçekleştirme gücünü yani; bizim gücümüzü yansıtmaktadır. Yerel ve bölgesel yönetimlerin temsilcisi olarak sürdürülebilir kalkınmanın yeniden tanımlanmasına katkıda bulunmaya hazırız. Adanmışlığınız, tutkunuz ve ortak vizyonumuza olan sarsılmaz bağlılığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Hep birlikte ‘iyiye doğru olan değişimin mimarları’ olmaya devam edelim, hiç kimseyi ve hiçbir yeri geride bırakmayalım” ifadelerini kullandı. Toplantıya Kosta Rika Devlet Başkanı Birinci Yardımcısı Stephan Brunner, San Jose Belediye Başkanı Johnny Araya, yeni dönemde San Jose Belediye Başkanlığı yapacak Kelvin Cruz, UCLG Genel Sekreteri Emilia Saiz ve üye belediye başkanları katıldı. Başkan Altay UCLG ana tüzük komitesi toplantısına başkanlık etti Açılış konuşmalarının ardından Başkan Altay, 7 kıtadan yönetim kuruluna üye belediye başkanlarının da yer aldığı UCLG Ana Tüzük Toplantısına başkanlık etti. Toplantı sonrası kısa bir değerlendirmede bulunan Başkan Altay, UCLG dönem başkanlığı görevini kesintisiz bir şekilde sürdürdüğünü ifade ederek, “Şu anda ülkemizden çok uzak bir coğrafyada Kosta Rika’da bulunuyoruz. UCLG Ana Tüzük Komitesi Toplantımızı icra ettik. Şehirlerimizin problemi olan başta iklim değişikliği ve göç konuları olmak üzere diğer konularla ilgili istişarelerde ve değerlendirmelerde bulunduk. Ayrıca bulunduğumuz her yerde Gazze başta olmak üzere mazlum coğrafyalarda sıkıntı çeken Müslüman kardeşlerimizin haklarını savunmak için burada görüşlerimizi beyan ediyoruz. UCLG Kosta Rika Yönetim Kurulu toplantımızın şehrimize, ülkemize ve tüm dünyaya hayırlar getirmesini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
Gaziantep Prof. Dr. Şahiner, Medical Point Gaziantep Hastanesi’nde hasta kabulüne başladı Medical Point Gaziantep Hastanesi, akademisyenlerden oluşan uzman ekibini genişletmeye devam ederek, kadrosuna Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Tayfun Şahiner’i dahil etti. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Şahiner, 2002’de Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 2011’de Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesinde Genel Cerrahi Uzmanlık eğitimini tamamlayan Şahiner, 2015 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde (Laparoskopik Kolon & Rektum Cerrahisi), 2016 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinde (ÇAPA) tam zamanlı Fellowship öğretim üyesi olarak (Karaciğer Nakli ve İleri Safra Yolları Cerrahisi) eğitimini tamamladı. Şahiner, Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesinde yaklaşık 10 yıl (2014-2023) öğretim üyeliği yaparak birçok tıp doktoru ve uzmanlık öğrencisine eğitim verdi. Başta karaciğer, safra yolu, pankreas kanseri ve ileri laparoskopik cerrahi yöntemler olmak üzere çeşitli özellikli ameliyatları gerçekleştirerek bölge halkının sağlığına kavuşmasında önemli rol aldı. Şahiner, Hitit Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcılığı, Genel Cerrahi Yoğun Bakım Sorumlu Hekimliği, Ameliyathane Sorumlu Hekimliği, Genel Cerrahi Klinik ve İdari Sorumlu Hekimliği, Bilimsel Araştırmalar Komisyon Başkanlığı, AR-GE Kurucu Üyesi ve Başkanlığı, Beslenme Destek Timi Kurucu Üye ve Başkanlığı, Klinik Araştırmalar Etik Kurul Üyeliği ve Başkanlığı, Fakülte Kurulu Üyeliği, Mezuniyet Öncesi Eğitim Komisyon Üyeliği gibi birçok klinik ve idari görevi başarı ile gerçekleştirdi. Şahiner, çok sayıda ulusal ve uluslararası kongrede davetli konuşmacı ve oturum başkanlığı yaptı. 2017 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından yılın hekimi ödülüne layık görülen Dr. Şahiner’in bilimsel dernek ve meslek kuruluşlarından da ödülleri bulunmaktadır. Türk Cerrahi Derneği, Türk Hepato-Pankreato-Biliyer Cerrahi Derneği, Ulusal Travma ve Acil Cerrahi Derneği, Ulusal Endoskopik & Laparoskopik Cerrahi Derneği, Türk Dâhili ve Cerrahi Yoğun Bakımlar Derneği ve Ankara Cerrahi Derneği gibi saygın mesleki kuruluşlara üyelikleri bulunmaktadır.