EKONOMİ - 30 Mayıs 2018 Çarşamba 14:45

Merkez Bankası PPK özetini açıkladı

A
A
A
Merkez Bankası PPK özetini açıkladı

Merkez Bankası Para Politikası Kurulunun (PPK) toplantı özetinde enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun kararlılıkla sürdürüleceğini belirtildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 23 Mayıs tarihli Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı özetini yayımladı. Özett enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun kararlılıkla sürdürüleceğini belirtildi.

Özette Kurul’un toplantıda yakın dönem gelişmelerini değerlendirerek 25 Nisan 2018 tarihli toplantıda ele alınan ve Enflasyon Raporu’nda yer alan risk senaryolarını gözden geçirdiği bildirildi.

Özet metininde küresel gelişmelerle ilgili olarak, “Yakın dönemde, gelişmiş ülkelerde finansal koşullar sıkılaşmıştır. Güçlü talep koşulları ve emtia fiyatlarındaki yükselişe bağlı olarak enflasyonun hızlanması ihtimali bu ülkelerin para politikalarında öngörülenden hızlı bir sıkılaşma sürecini tetikleyebilecek bir risk oluşturmaktadır. Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed), 2018 yılının geri kalanında üç faiz artışı daha yapma olasılığı yükselmiş ve ABD tahvil getirileri artmıştır. Değerlenme eğilimine giren ABD dolarının da etkisiyle, yakın dönemde küresel finansal piyasalarda dalgalanmalar meydana gelmiş, gelişmekte olan ülkelere yönelik risk algısı bozulmuş, döviz kurlarında değer kaybı ve oynaklık artışının yanı sıra portföy akımlarında zayıflama gözlenmiştir.

Küresel finansal piyasalardaki dalgalanmanın yurt içi finansal koşullar üzerinde sıkılaştırıcı etkileri olmuştur. Jeopolitik gelişmelerin yanı sıra enflasyon ve cari açık gibi makro göstergelerdeki görünüm, Türkiye’nin küresel dalgalanmalara olan hassasiyetini artırmıştır. Risk primindeki yükseliş ve portföy akımlarındaki azalışa bağlı olarak Türk lirası diğer gelişmekte olan ülkelerin para birimlerine kıyasla daha fazla değer kaybetmiş ve daha dalgalı bir seyir izlemiştir. Türk lirasındaki değer kaybetme eğilimi Mayıs ayının üçüncü haftasından itibaren ivmelenerek iktisadi temellerle uyumlu olmayan sağlıksız fiyat oluşumlarına işaret etmiştir.

Bu doğrultuda Merkez Bankası, piyasalarda gözlemlenen sağlıksız fiyat oluşumları ve aşırı oynaklıkların enflasyon görünümü üzerindeki etkilerini gözeterek, 25 Nisan tarihli toplantıdan bugüne döviz piyasalarına yönelik bazı düzenlemeler yapmıştır. Bu düzenlemelerin amacı, aşırı oynaklık dönemlerinde piyasanın ihtiyacı olan likiditeyi zamanında, kontrollü ve etkili bir şekilde sağlamaktır” ifadeleri yer aldı.

PİYASALARA YÖNELİK ÖNLEMLER

7 Mayıs 2018 tarihli duyuru ile rezerv opsiyonu mekanizması kapsamında döviz imkan oranı üst sınırının yüzde 55’ten yüzde 45’e düşürülerek dilim aralıkların yeniden belirlendiğinin aktarıldığı özette piyasalara yönelik önlemler başlığında şunlar kaydedildi: “Söz konusu değişiklik ile bankalara döviz likiditesi sağlanırken Türk lirası likidite koşulları sıkılaştırılmıştır.

9 Mayıs 2018 tarihli duyuru ile günlük olarak düzenlenen Türk Lirası Depoları Karşılığı Döviz Depoları ihale tutarı 1,25 milyar ABD dolarından 1,5 milyar ABD dolarına yükseltilmiştir. Bu değişiklik ile en fazla 6,25 milyar ABD doları olan söz konusu ihalelerin toplam bakiyesinin 7,5 milyar ABD dolarına ulaşabilmesi sağlanmıştır. Aynı tarihli duyuru ile 2018 yılının ikinci çeyreğinde gerçekleştirilecek Türk lirası uzlaşmalı vadeli döviz satım ihalelerine ilişkin takvim 2 güncellenmiştir. Açıklanan takvime göre, söz konusu ihaleler yoluyla oluşacak vadeli döviz satım pozisyon tutarı 7,1 milyar ABD dolarına yükseltilmiştir.”

MAKROEKONOMİK GÖRÜNÜM VE POLİTİKA FAİZİ

Özette makroekonomik görünüm ve politika faizi hakkında “Bir önceki toplantıda, Kurul, Türkiye ekonomisinin, maliyet yönlü enflasyon baskıları ile karşı karşıya olduğu bir duruma portföy çıkışlarının da eşlik etmesini risk senaryosu olarak değerlendirmiş; böyle bir durumda döviz kurlarındaki artışın tüketici fiyatları ve genel olarak finansal istikrar üzerindeki olası yansımalarının para politikası tepkisinde belirleyici olacağını değerlendirmiştir.
8. Nisan ayında tüketici fiyatları yüzde 1,87 oranında artmış, yıllık enflasyon 0,62 puan yükselerek yüzde 10,85 olmuştur. Enflasyondaki yükselişte petrol fiyatları ve döviz kuru gelişmelerine bağlı olarak yükselen enerji ile temel mal grubu fiyatları etkili olmuştur.

Temel mal grubundaki gelişmelere bağlı olarak çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonları ve ana eğilimleri yükselmiştir. Gıda yıllık enflasyonu işlenmemiş gıda fiyatları öncülüğünde gerilerken, B ve C endekslerinde yıllık enflasyon sırasıyla 0,59 ve 0,80 puan artarak yüzde 12,54 ve yüzde 12,24 olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde üretici fiyatları kaynaklı maliyet yönlü baskılar bir önceki aya kıyasla güçlenmiş, talep koşulları maliyet şoklarının enflasyon üzerinde hissedilir olmasında rol oynamıştır.

Enflasyonun yüksek seviyeleri ve enflasyon beklentilerindeki artış, fiyatlama davranışlarına ilişkin riskleri canlı tutmaktadır. Yayılım endeksleri, ekonomik birimlerin fiyat artırma eğiliminin oldukça güçlendiğine işaret etmektedir. Enflasyonun ana eğilimine dair göstergelerin katılık sergilemesi ve çekirdek enflasyon seviyelerinin yüksek seyretmesinin fiyatlama davranışı üzerinde risk oluşturmaya devam ettiği, bunlara ilave olarak yakın dönemde başta petrol olmak üzere ithalat fiyatlarının yükselmesinin de söz konusu riskleri artırdığı değerlendirilmektedir.

2018 yılının ilk çeyreğinde güçlü seyreden iktisadi faaliyetin, ikinci çeyrekte ana eğilimine yakınsamaya başladığı görülmektedir. Toplam talep koşullarının enflasyon üzerindeki etkisinin kademeli olarak zayıflamaya devam edeceği öngörüsü korunmakla birlikte, son dönemde Türk lirasındaki değer kaybıyla oldukça belirginleşen maliyet yönlü baskılar ve bunun olası ikincil etkileri enflasyon görünümünü olumsuz etkilemektedir.

Özetle, yakın dönemde piyasalarda gözlenen sağlıksız fiyat oluşumları ve enflasyon beklentilerinde süregelen yükseliş genel fiyatlama davranışlarına dair riskleri artırmıştır. Bu değerlendirmeler doğrultusunda Kurul, fiyat istikrarını desteklemek amacıyla güçlü bir parasal sıkılaştırma yapılmasına karar vermiştir. Bu çerçevede, Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde borç verme faiz oranı yüzde 13,5’ten yüzde 16,5’e yükseltilmiştir.
Kurul, ayrıca toplantıda para politikasının öngörülebilirliğini artırmak ve aktarım mekanizmasını güçlendirmek amacıyla operasyonel çerçevenin kısa süre içinde sadeleştirilmesi hususunda mutabık kalmıştır.

TCMB fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabilecektir” denildi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da meteoroloji uyardı, ekipler teyakkuza geçti Antalya Büyükşehir Belediyesi, Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nün Antalya ve ilçelerinde verdiği kuvvetli yağış ve fırtına uyarısından sonra teyakkuza geçti. Büyükşehir ve ASAT ekipleri, alt geçitler ile cadde ve sokaklardaki mazgalları temizlerken herhangi bir olumsuzluğa karşı nöbetçi ekipler oluşturdu. Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nün Antalya’da 20 Mart Cumartesi günü Antalya ve ilçelerinde verdiği kuvvetli yağış ve fırtına uyarısı üzerine Antalya Büyükşehir Belediyesi tüm birimleriyle teyakkuza geçti. Antalya Büyükşehir Belediyesi, itfaiye ekipleri başta olmak üzere, ASAT, Fen İşleri, Destek Hizmetleri, Zabıta, Park Bahçeler, Temizlik İşleri, Ulaşım, Sosyal Hizmetler gibi önemli birimler de nöbetçi ekipler oluşturuldu. Hatlar temizleniyor Hazırlık çalışmaları kapsamında, Düden Şelalesi’nde oluşabilecek bir taşkın riskine karşı Düden Çayı üzerinde tarımsal sulama için Altınova ve Güzeloba’da bulunan regülatörlerin kapakları, biriken su denize akıtıldı. Alt geçitler ve yol güzergahlarındaki mazgallarda ekipler temizlik çalışması yapıyor. 180 kişilik nöbetçi ekip oluşturuldu ASAT oluşabilecek kanalizasyon tıkanmaları ve su baskını ihbarlarına karşı acil müdahale ekiplerine ilave olarak, 180 kişilik nöbetçi ekip oluşturuldu. ASAT, şiddetli yağış uyarısına karşı kamyon, kepçe kanal açma kombine aracı, kuka yüksek basınçlı kanal açma araçlarını hazır bekletiyor. Büyükşehir Belediyesi, mazgallarda tıkanmalara sebep olabilecek poşet, pet şişe ve ağaç dallarının temizlenme noktasında ilçe belediyeleri de uyararak, gerekli çalışmaların yapılmasını istedi.
Gaziantep Kadooğlu’ndan ihracatçılara uyarı Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliğinin 2023 yılı mali genel kurul toplantısı yapıldı. Genel kurulda konuşan Başkan Celal Kadooğlu, ihracatçılara, “Finans yönetiminizi hassasiyetle yapın” uyarısında bulundu. Mehmet Surur Aydın’ın divan başkanı, Batuhan Memiş ve Mehmet Bülent Baharoğlu’nun da divan üyesi olarak görev yaptığı genel kurula TİM Başkan Vekili ve GAİB Koordinatör Başkanı Ahmet Fikret Kileci, TİM Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği Başkanı Zeynal Abidin Kaplan, Güneydoğu Anadolu Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Çıkmaz, TİM ve Bakanlık temsilcileri ile ihracatçılar katıldı. “Girdi maliyetlerine dikkat edin” Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, genel kurul sonrası yaptığı konuşmada, katılımcılara teşekkür ettikten sonra genel bir değerlendirme yaptı. Başkan Kadooğlu, 2023 yılında sıkıntılı bir dönem geçirdiklerini belirterek, “Şu anda finansa erişimde ciddi sıkıntı yaşanıyor. Girdi maliyetlerinin arttığı, kur dengesinin aşağıda olduğu bir ortamda ihracat yapmaya çalışan bir aileyiz. Buradan ihracat ailesine bir mesaj vermek istiyorum; Lütfen hepimiz finans yönetimimizi hassasiyetle yapalım. Girdi maliyetlerimizde bir kemer sıkmaya, tasarrufa gidelim. Çünkü bol keseden dağıtabileceğimiz bir ortam yok. TL bazında yüzde 60-70 faizlerin olduğu, döviz bazında yüzde 12 ile 18 arasında maliyetlerin olduğu bir ortamda ihracat yapma mücadelesi veriyoruz. Gerçekten zor bir ortamdayız. Bu açıdan hepimizin çok hassasiyetle işimizin başında olmamız gerektiğini belirtmek istiyorum. Ta ki, 2024 yılı sonuna kadar bu süreç böyle devam edecektir. Enflasyon ve girdi maliyetlerindeki artışlar kar marjlarımızı çok düşürdü. Bu nedenle işimize biraz daha konsantre olmamız gerekiyor. Ama ben şuna da inanıyorum ki; Bizim bu coğrafyanın insanları mücadeleyi seven bir ruha sahiptir. Allah’ın izni ile hepimiz bu mücadeleyi yapacağız ve başaracağız. Ben bütün ihracat ailemize güveniyorum” dedi. 174 ülkeye ihracat Genel kurulda, Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliğinin 2023 yılı faaliyet raporu oy birliği ile kabul edildi. Faaliyet raporunda, “Ülkemiz hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatı 2023 yılında yüzde 8 artışla 12 milyar 380 milyon ABD doları olmuştur. Birliğimiz ihracatı ise yüzde 6,6 artışla 3 milyar 806 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiştir. 2023 yılı Birliğimiz hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatının Türkiye hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatı içindeki payı yüzde 30,7 olmuştur. Birliğin bölgemizden yapılan ihracat içindeki payı ise yüzde 32,4 olarak gerçekleşmiştir. 2023 yılında, Birliğimizden yapılan ihracatın yüzde 16,2’sini makarna, yüzde 14,4’ünü buğday unu ve yüzde 12,7’sini ay çiçek tohumu yağı, yüzde 9,7’sini mısır oluşturmaktadır. 2023 yılında toplam 174 ülkeye hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracı gerçekleşmiştir” denildi. Genel kurulun ardından Divan Başkanı Mehmet Surur Aydın da, yaptığı değerlendirmede, Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin başarılı bir süreç geçirdiğini belirterek, “Başkanımız Celal Kadooğlu ve yönetim kurulu üyelerine hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyoruz” diye konuştu.