EKONOMİ - 12 Ocak 2017 Perşembe 15:12

"Mersin derhal afet bölgesi ilan edilmeli"

A
A
A
"Mersin derhal afet bölgesi ilan edilmeli"

Mersin’de yaşanan sel felaketinde tarım alanlarında meydana gelen zarar dudak uçuklattı. Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel, selde sulara gömülen tarım alanlarında yapılan ilk tespitlerde 170 milyon liralık zarar tespit edildiğini söyleyerek, Mersin’in derhal afet bölgesi ilan edilmesini istedi.

2016’nın son günlerinde Mersin’i vuran selin özellikle tarım alanlarına verdiği zarar yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Mersin merkez ve Tarsus’ta hemen hemen tüm seraların sel suları altında kaldığı felaketin yaraları sarılmaya çalışılırken, yapılan ilk hasar tespit çalışmaları da felaketin boyutlarını gözler önüne serdi. İl genelinde 136 bin 604 dekar tarım alanının zarar gördüğü sel felaketinin maddi bilançosu da ağır oldu.

“YARALARIN SARILMASIYLA İLGİLİ SORUM BİR ADIM ATILMADI"

Selin ardından ortaya çıkan tabloyu İHA muhabirine değerlendiren Mersin Ziraat Odası Başkanı Gökçel, şu anda tarım alanlarında ve örtü altı üretim yapılan seralarda biriken sel sularının motopomplarla deşarj edilip denize aktarılması çalışmalarının devam ettiğini belirtti. Çiftçilerin kendi çabalarıyla seralarında biriken suları boşaltma çabası içinde olduklarını ifade eden Gökçel, “Ama şu ana kadar yaraların sarılmasıyla alakalı basından öğrendiğimiz kadarıyla genel anlamda Mersin’de selden zarar görenlerin SGK prim borçları ve vergi borçlarının 1 yıl süreyle ertelenebileceği gündeme geldi. Ancak, çiftçilerimizi tek ilgilendiren tarafı SGK borçlarının 1 yıl ertelenebilmesi. Henüz bu yaraların sarılmasıyla alakalı şu ana kadar somut bir adımın atılmadığını gözlemliyoruz” dedi.

“FİYATLAR ÖZELLİKLE PAZARLARDA FIRLADI"

Selin hemen ardından tarım alanlarında yaptıkları incelemeler ve basının da katkılarıyla yaşanan mağduriyeti kamuoyunun gözleri önüne serdiklerini belirten Gökçel, “Yaşananları tüm çıplaklığıyla herkes izledi. Bizim buradaki söylemlerimizin ne kadar doğru olduğunu insanlar iletilen görüntülerle gözleriyle gördüler. Bizim daha fazla bir şey söylememize gerek yok. Son günlerdeki spekülatif fiyat artışlarının bile bizim ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha ortaya koyuyor. Biz ısrarla diyoruz ki, üreten insanların ekonomik olarak sürdürülebilir bir üretim içerisinde mutlaka tutunması gerekiyor. Burada o üreten insanlar emeğinin karşılığını aldığı gibi özellikle yurt içinde vatandaşlarımızın daha ucuza gıda ürünü tüketmelerine de biz katkı yapıyoruz” diye konuştu.

Mersin’deki sel haberinin duyulması, diğer illerdeki aşırı kar ve soğuk nedeniyle üretim alanlarının zarar görmesiyle birlikte fiyatlar özellikle nihai tüketicinin alış yaptığı pazarlarda fırladığına dikkat çeken Gökçel, “Ama üretim alanlarında 30-40 kuruşa satılan ürün 50-60 kuruştan işlem görüyor. Bu noktada üreticileri mutlaka üretimde tutacak ekonomik koşulların sağlanması gerekiyor ki, hem üreticilerimiz üretsinler ve ekonomik olarak kendilerini güçlendirsinler hem iç piyasadaki tüketicilerimize uygun fiyatla ürün tükettirelim hem de bu üretimden rekabet edecek pozisyonda ihracatlar yapalım ki, ülke ekonomisi bundan kar elde etsin” ifadelerini kullandı.

“ÖN TESPİTLERDE 170 MİLYON LİRALIK ZARAR ORTAYA ÇIKTI"

Özellikle tarım alanlarını vuran selin verdiği zararın net olarak hasar tespit çalışmalarından sonra ortaya çıkacağını söyleyen Gökçel, şu ana kadar ön tespitlerin yapıldığını ve selden zarar gören çiftçi sayısı ile kaç dekar alanın nasıl etkilendiğinin belirlendiğini anlattı. Nihai hasar tespitinin suların çekilmesinin ardından yapılacağını, sel sularının bitkilere verdiği zararın ortaya çıkmasının bir süreç alacağını aktaran Gökçe, şöyle devam etti:

“O süreçten sonra esas zarar ortaya çıkacak. Selde yüzde 100 zarar gören ürünler de var, yüzde 60, yüzde 40 zarar gören ürünler de var. Selin ardından yapılan ilk incelemelerde ve ön tespitlerde, 170 milyon liralık bir zarar olduğu öngörülüyor. Ama nihai rakam hasar tespitlerinin yapılmasından sonra ortaya çıkacak.”

“2016’DA MERSİN DOĞAL AFETLERİN YAŞANDIĞI BİR İL OLDU"

Mersin’in 2016 yılı içerisinde hem don afeti hem dolu afeti yaşadığını ve meyve bahçelerinin zarar gördüğünü anımsatan Gökçel, “Aralık ayı içerisinde Silifke’den Anamur ilçemize kadar olan bölgede, Gülnar, Aydıncık ve Bozyazı da dahil bir fırtına felaketi yaşandı. Muzun yüzde 90’ının üretildiği bölgelerde seralar uçtu, muz ağaçları yerinden söküldü. Ardından yağan karın aşırı birikmesiyle beraber meyve bahçelerinde hem kırılmalar hem de dondan meyve gözlerinin zarar gördüğü bir pozisyon da ortaya çıktı. Yine Aralık ayında yaşanan 2-3 günlük aşırı soğuklardan etkilenen narenciye bahçelerimiz oldu. Aralık ayının sonundaki sel ve su taşkınıyla birlikte de 2016 yılında Mersin tam bir doğal afetlerin yaşandığı il oldu. Yaraların sarılması için derhal Mersin’in afet bölgesi kapsamına alınması, çiftçilere nakdi ve ayni yardımlarda bulunulması gerekiyor. Bu bölgedeki çiftçilerin çoğunluğu özel bankalardan yüksek faizle kredi almak durumunda kaldılar. Özel bankalara çok borçlular. Tabi Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerine de borçlu olanlar var. Bu borçların mutlaka affı, insanların yeniden kaynak bularak üretime devam etmeleri gerekiyor. Bu konuda destek bekliyoruz” şeklinde konuştu.

(Kıymet Gökçe - Koray Ünlü/İHA)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.