POLİTİKA - 23 Kasım 2017 Perşembe 14:05

MHP Genel Başkanı Bahçeli’den seçim barajı ve erken seçim mesajı

A
A
A
MHP Genel Başkanı Bahçeli’den seçim barajı ve erken seçim mesajı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim barajına ilişkin, "Baraj olursa geçeriz, önümüze set çekerlerse aşarız" derken, muhtemel bir erken seçimle ilgili olarak da, "Şu anda seçilmiş hükümet görevinin başındadır. Kaygıya gerek ve yer yoktur. Erken seçimin siyasi belirsizlik doğurma ihtimali yüksektir, akıl kârı olmadığı da açıktır" diye konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Manisa programı kapsamında Selendi ilçesine geldi. İlçe girişinde mehter takımı ve atlılarla karşılanan Bahçeli, Selendi Belediye Başkanı Nurullah Savaş’ı makamında ziyaret etti. Ardından 72 milyon TL değerindeki 48 projenin toplu açılış ve temel atma törenine katıldı, kendi adını taşıyan meydanın açılışını yaptı. MHP Grup Başkanvekilliğinden istifa eden İzmir Milletvekili Oktay Vural da açılış törenine katılarak seyirciler arasından izledi.

Burada konuşan Devlet Bahçeli, 72 milyon lira yatırım bedeline sahip 48 projenin Selendi’ye kazandırılmasından dolayı gurur duyduğunu, Manisa’nın 4 ilçesinde açılışı gerçekleştirilecek olan toplamda 248 projenin Manisa’ya hayırlar getirmesini diledi.

Selendi’nin sorunlarının da olduğunu ancak ilçe belediyelerinin gayret içinde olduğunu belirten MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Partimiz gecesini gündüzüne katmakta, her türlü sorun üzerine kafa yormaktadır. Selendili çiftçilerin sorunlarına da odaklanmış bulunuyoruz. Özellikle üzüm üreticilerinin emeğinin karşılığını alamadıkları ortadır. Girdiler pahalı, gelirler düşüktür. Çiftçilerimiz dert küpüdür. Çiftçi kardeşlerim biliyorum durumunuz zordur, sorun ve beklentilerinizi görecek, omuz verecek, tutunacak bir dal arıyorsunuz. İşte milliyetçi hareket buradadır. Sizin sesinizi duyurmak, derdinize derman olmak için yanınızdadır. MHP’nin meclisteki girişimleriyle bağcılık sektörü ve üzüm üreticilerinin sorunları araştırılarak, 7 Kasım’da bir araştırma komisyonu kurulmuştur. Bu komisyon çiftçilerimizin sorunlarını takip ederek, siyasi çalışmalar yapılanmasında büyük yararlar sağlayacaktır. Çiftçilerimizin boynu bükük kalmayacaktır. Yüzünüz gülünceye kadar sürdürdüğümüz mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” dedi.

“MHP’nin asla baraj korkusu yoktur”

16 Nisan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile seçim barajının düşürülmesi adına bir kıyamet koparıldığını dile getiren Bahçeli, “Bir eli kan, bir eli katran olan kötülük ve simsarlık abideleri iyi niyetle söylemiş olduğumuz görüşlerimizi çarpıtarak yansıttılar. Baraj endişesine kapılarak telaşlandığımızı utanmadan, sıkılmadan, yüzsüzce dillerine doladılar. MHP, baraj korkusu olan değil; bilakis barajlara rağmen ve tüm engelleri yıka yıka bugünlere ulaşmış büyük bir millet eseridir. Baraj olursa geçeriz, önümüze set çekerlerse aşarız. Bildiğiniz üzere, yüzde 10 barajının, ittifaklarla veya başka türlü yollarla aşılabilir bir duruma geldiğini, geçmişteki tecrübelerden yola çıkarak dile getirdik. Türkiye’yi istikrar ve normalleşme sürecine getirebilmek için bir uzlaşma çağrısı yaptık. 'Bu yüzde 5 mi olur, yüzde 7 mi olur, yoksa yüzde 10 olarak mı kalır, böyle mi devam etmesi gerekir, bunları görmek lazımdır' dedik. Düşüncelerimizi dile getirirken kendi namımıza bir hesap arayışına girmeden, yeni hükümet etme sistemine uygun adımların atılması gerektiğini söyledik. Sözlerimin bir kenarından tutarak iftira korosu oluşturanlar MHP’yi töhmet altında bırakmak için bildik ezberlerini sıraladılar, tezviratlarını yoğunlaştırdılar. MHP’siz bir Türkiye hayaliyle yanıp tutuşanlar görüşlerimizi seviyesizce çekiştirerek hakkımızda kamuoyu oluşturmaya kalkıştılar. Ancak tutmadı, tutmayacak” dedi.

“Bunların ki alın derisi değil davul derisidir”

Milliyetçi Hareket Partisi’nin baraj sorununun asla olmadığını vurgulayan Bahçeli, gerçek manada, baraj endişesi yaşayanların millet vicdanını ihanet oklarıyla delmek için fırsat kollayanlarla, yeminli Türk düşmanlığının taşeronluğuna soyunan mihrak ve siyasi kalıntılar olduğunu söyledi. MHP’nin meclis dışında kalacağını dillendirenlerin her seçim sonrasında çuvalladıklarını ifade eden Bahçeli, “Biz barajdan korktuğumuz için değil, Türkiye’nin 16 Nisan Halkoylamasından sonra değişen hükümet etme sistemiyle beraber ortaya çıkan siyasal zarureti hatırlattık. Üstelik bağımsız adaylarla barajın delinmesinden dolayı kanaatlerimizi paylaştık. Anlamını yitirmiş, amacından kopmuş bir uygulamanın yeni hükümet sistemimize göre yeniden yorumlanmasını tavsiye ve temenni ettik. MHP’nin Meclis dışında kalacağını dillendirenler, her seçim sonucunda çuvallamışlar, sandığa toslamışlar, yine de uslanmamışlardır. Çünkü bunlarda utanma arlanma yoktur. Çünkü bunların ki alın derisi değil davul derisidir. Biz ülke barajı tartışılsın dediğimizde yaygara koparanlar CHP baraj olmasın veya yüzde 3’e insin dediğinde birdenbire sessizliğe gömülüyorlar. Üç maymunu oynuyorlar. Ne tuhaftır ki, 'CHP siyasi varlığı ve geleceğiyle ilgili korku mu yaşıyor' sorusunu hiç kimse sorma gereği duymuyor. MHP baraj tekrar düşünülsün, bir kez daha ele alınsın dediğinde ise sanki deprem yaşanıyor. HDP eşbaşkanını sazıyla ekranlara çıkarıp şarkı türkü söyletenler, PKK’nın siyasi kuryelerini Meclise sokmak için kırk takla atanlar MHP’nin baraj altı kalacağını iddia edebilecek kadar ipten kazıktan boşanmışlardır. Yani, tencere tava bunlarınki hep aynı hava. Paravan ve sözde anket firmaları da durumdan vazife çıkararak MHP’yi baraj sorunu yaşayan bir partiymiş gibi sunacak kadar küçülüyor, siyasi kundakçılık yapıyorlar. Kurgu anketlerle bize elbise dikmeye çalışanlar, önce yama tutmayan yırtıklarını tamir etsinler. Bizim gücümüzü öğrenmek isteyenler aziz milletimizin tertemiz irade ve vicdanına baksınlar” diye konuştu.

“Hayır cephesi keskinleşirse MHP buna tepkisiz kalmayacaktır”

2019 Cumhurbaşkanı seçimini 16 Nisan’ın rövanşı olarak algılayanların 'hayır' cephesini sıkılaştırmak ve derinleştirmek için bloklaşma yarışına girdiklerini dile getiren Bahçeli, şunları söyledi:
“Hayır bloğunun sözde önderliğine soyunan CHP; PKK’nın siyasi uzantıları ve kıyıda köşede kalmış çürük çarık siyasi oluşumlardan medet umarak ittifak arayışlarına başlamıştır. FETÖ de bu girişimlerden memnun halde el avuç ovuşturmaktadır. Anlayacağınız, fare deliğe sığmamış bir de kuyruğuna kabak bağlamıştır. Sayın Kılıçdaroğlu 2019 seçimlerinin tek adamdan yana olanlarla demokrasiden yana olanlar arasında geçeceğini söylemektedir. İddia ucuz, yorum bayat, düşünce bayağıdır. Sözüm ona adalet yürüyüşlerinde yollara saçtıkları işbirliğini sandıkta nihayete erdirmek için CHP’si, HDP’si, iplisi ipsizi yeniden bir araya gelmek için zaman ve zemin arayışındadır. 14 Kasım Salı günü Meclis grup toplantımızda ifade ettiğim gibi; şayet önümüzdeki siyasal süreçte bloklaşma sertleşir, cepheleşme keskinleşirse, CHP yanına HDP ve diğer yedeklerini alıp 16 Nisan’ın rövanşını almak için çalışmalarına hız verirse, Milliyetçi Hareket Partisi buna duyarsız ve tepkisiz kalmayacaktır. İstikrarsızlıktan ve kaostan beslenenlerin, 15 Temmuz’dan bu yana sürdürdüğümüz ilkesel duruşumuzu bozmasına müsaade etmeyeceğiz. Dedik ki; bu durum karşısında partimiz; 7 Ağustos Yenikapı ruhu ve 16 Nisan Halkoylaması şuurunun gereği olarak Adalet ve Kalkınma Partisi'yle Cumhurbaşkanlığı Hükümet etme sistemini 2019’da tam manasıyla tesis etmek maksadıyla, sonuna kadar birlikte ve yan yana mücadelesini sürdürecektir.”

“Yenikapı ruhunu muhafaza edeceğiz”

Türkiye’yi 15 Temmuz’da cebren ele geçiremeyenlerin hile ve desiselerine karşı 7 Ağustos Yenikapı ruhuyla yakalanan birliktelik ruhunu, 16 Nisan’da ortaya koydukları kararlı duruşu muhafaza edeceklerinin altını çizen Bahçeli, “Nifaka karşı bir olacağız, niza arayışlarına karşı sapasağlam duracağız. Mahvımızı hesap edenlerin oyunlarını odağında bozacağız. Milletin sinesinden bulamadıkları desteği PKK’dan, Haçlı bakiyesinden, Türkiye’ye diş bileyen terör baronlarından sağladıkları güçle almaya çalışanlara geçit vermeyeceğiz. Cephe mantığıyla karşımıza geçip mevzilenen yıkım ittifakı ülkülerimizden ve ilkelerimizden ödün vereceğimizi zannediyorsa, şimdiden uyarıyorum, halt ediyor, baltayı taşa vuruyor demektir. Bunlar Diyojen olsa Alparslan oluruz, Anadolu’yu baştan başa tekrar fethederiz; Damat Ferit, Ali Kemal olsalar, tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi düşman postalı giyip tepemizden bomba yağdırsalar, Mustafa Kemal olur yedi düvelin karşısına yine dikilir, yine alayını birden püskürtür ve kaçtıkları yere kadar kovalarız. Pensilvanya’dan beslenen, Türk düşmanlarıyla düşüp kalkan, egemenliğin yegâne sahibi aziz milletimize sömürgecilik dayatması yapanlar vaziyet almışken ben diyemeyiz, benlik davası güdemeyiz. Kan kusup kızılcık şerbeti içtik deriz, yine de Türkiye’yi ele geçirmeye kalkanlara zafer narası attırmayız. Zor oyunu bozacak, zoraki ittifaklar milli irade karşısında un ufak olup dağılacaktır. Zira başka yolu yoktur, tüm çıkışlar da kapalıdır. Seçenekler artık ikiye inmiştir. Öyle ki; Ya istiklal, ya izmihlal diyenlere, istiklali öğreteceğiz. Ya yurdum, ya yokum arasında tercih yapıp, yurdumuzu sonsuza kadar var edeceğiz, bekamızı yaşatacağız. Ya millet ya zillet tercihinde her zaman, her daim millet diye haykırıp, zilleti, zillete heves edenleri ayaklarımızın altına alıp cesaretle çiğneyeceğiz” ifadelerini kullandı.

“Erken seçim akıl kârı değildir”

Milliyetçi Hareket Partisi'nin muhtemel bir erken seçim senaryosuna iyi bakmadığını her fırsatta dile getirdiğini belirten Genel Başkan Devlet Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye 7 Haziran-1 Kasım 2015 ve 16 Nisan 2017 olmak üzere iki yılda üç defa sandık başına gitmiştir. Şu anda seçilmiş hükümet görevinin başındadır. Kaygıya gerek ve yer yoktur. Kaldı ki 16 Nisan’ın gerektirdiği uyum yasaları sağlanmadan, yeni sistemin taşları yerli yerine oturmadan yapılacak erken seçimin siyasi belirsizlik doğurma ihtimali yüksektir, akıl kârı olmadığı da açıktır. Elbette Türkiye içte ve dışta terörle mücadele anlamında yoğun bir çaba sarf ederken, bu çabaların erken seçim gündemiyle akamete uğramasına asla razı olmayız. Milli bekamıza yönelik tehditleri ortadan kaldıracak siyasi ve idari bir kararlılık şu anda devrededir. Türkiye’ye diş bilediğini zanneden hainlerin başlarının ezilmesi öncelikli gündemimiz arasındadır. Türkiye’yi kısır tartışmalarla oyalamaya kalkanlara müsamaha göstermemiz söz konusu dahi olamayacaktır. Bizim derdimiz Türkiye, sevdamız millettir.”

“Selendi’ye sözümüz vardı”

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün ise, “Selendi’ye bir sözümüz vardı. Ne demiştik, 'Hizmet Manisa’nın doğusundan başlayacak.' Çok şükür bugün karşınızda bu sözünü yerine getirmiş ve fazlasıyla yerine getiren bir belediye başkanı olarak karşınıza gönül rahatlığıyla çıkıyorum. İçimde Selendi’mizin güzel insanlarına en güzel hizmetleri vermiş olmanın huzurunu ve mutluluğunu yaşıyorum” dedi.
Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak Selendi’ye yaptıkları yatırımları anlatan Başkan Ergün, “2016 yılında Selendi Belediye Kompleksi, MABEM, Çocuk Kültür ve Sanat Merkezi, Çampınar Köprüsü, Eskin Köprüsü, Gıda Bankası, İtfaiye Amirliği ve müfrezeleri, düğün salonları, toplu ulaşımda dönüşüm, MASKİ Genel Müdürlüğümüzün yürüttüğü altyapı çalışmaları, arıtma tesisleri, depo yenilemeleri gibi çok sayıda ve geniş yelpazede hizmetlerimizi Selendili kardeşlerimize ulaştırdık. Bu çalışmalarımızı her geçen gün üzerine koyarak çoğaltıyor ve çıtayı hep yukarı taşıyoruz” ifadelerini kullandı.

72 milyon 368 bin TL’lik yatırım

Manisa Büyükşehir Belediyesi, MASKİ Genel Müdürlüğü ve Selendi Belediyesi tarafından ilçeye 4 yıllık sürede, 72 milyon 368 bin 182 liralık yatırım yapıldığını vurgulayan Ergün, "Biz 'Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben' diyen bir liderin izinde, Milliyetçi Hareket Partisi’nin birer neferleriyiz. Değerli Türkmen Beyimizin adını yaşarken yaşatmak amacıyla Selendi’mize kazandırdığımız Kent Meydanı’na ismini verdik. Selendi’nin modern meydanı Devlet Bahçeli Meydanı olarak meclisimizde kabul edildi. Bu vesileyle tüm meclis üyelerimize de teşekkür ediyorum. Hayırlı, uğurlu olsun. Hedefimiz, sizlerin ihtiyaç duyduğu projeler üretirken çocuklarımızı ve gençlerimizi de vatanına, milletine, bayrağına bağlı; yılmadan, korkmadan ve usanmadan “Ne mutlu Türküm” diyebilen nesiller olarak yetiştirmektir. Bu duygularla Manisa Büyükşehir Belediyemiz, MASKİ Genel Müdürlüğümüz ve Selendi Belediyemizin hizmetlerinin yer aldığı toplu açılış törenimizin Selendi’mize hayırlar getirmesini diliyorum" diye konuştu. 

Mihrap Düzöz - Halil Karahan - Adem Çakır
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.