POLİTİKA - 20 Kasım 2018 Salı 11:15

MHP Lideri Bahçeli'den Cemal Kaşıkçı açıklaması!

A
A
A
MHP Lideri Bahçeli'den Cemal Kaşıkçı açıklaması!

MHP lideri Devlet Bahçeli, "Suudi Arabistan yönetimi sanal bir mahkeme yoluyla cinayetin faillerini karartma yoluna heves etmiş, bunu hedef haline getirmiştir. Merhum Kaşıkçı’nın cesedi üzerindeki sis ve esrar perdesi henüz aralanmış değildir. Suudi Arabistan yönetiminin, Usame Bin Ladin zihniyetinden ne farkı kalmıştır? Bu ülkeyi El Kaide’den ayıran nedir? Velihat Prens için çember daralmaktadır. Kaçış kurtuluş yolları kapanmaktadır" dedi.

Partisinin TBMM Grup Toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Kaşıkçı olayının uluslararası bir soruna dönüştüğünü belirten Bahçeli, cinayet üzerinden siyasi restleşmeler, gizli kapaklı pazarlıklar, bölgesel planlamalar, ekonomik hesaplar yapıldığını söyledi. Kaşıkçı cinayetinin ezberleri bozduğunu, pandoranın kutusunu açtığını dile getiren Bahçeli, "Türkiye dışında herkes mezkur cinayeti keyfince ve menfaati kapsamında yorumlayıp saptırmaktadır. Fakat ülkemiz hakkın ve hukukun yanındaki sağlam duruşuyla takdir toplamaktadır. Konunun hazin tarafı ise İslamiyet’in yargılanma ayıbı, Mekke ve Medine’yi yönetiminde tutan ülkenin iç karartan ahlaki ve adalet açığıdır. 2 Ekim 2018 tarihinde Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda vuku bulan Cemal Kaşıkçı cinayeti birçok soru işaretini beraberinde getirmiştir. Suudi Arabistan yönetiminin cinayetin hemen ertesinde başvurduğu hezeyan dolu açıklamalar ve cinayeti örtbas girişimleri Türkiye’nin ortaya koyduğu deliller sayesinde çürütülmüştür. Olayın gerçekleştiği ilk günlerde Kaşıkçı’nın konsolosluk binasından sağ olarak çıktığını iddia eden Riyad yönetimi, olayla ilgili sorumlulukları olmadığını savunmuştu. Ama Türk emniyet ve istihbaratının kuyumcu titizliğiyle yaptığı çalışmalar neticesinde Suudi Arabistan, cinayetten yaklaşık 1,5 ay sonra Kaşıkçı’nın konsoloslukta öldürülerek parçalara ayrıldığını itiraf etmek zorunda kalmıştır" şeklinde konuştu. 

"Riyad toplam 15 kişilik infaz timinin tamamı hakkında yargılama yapmadı" 

MHP lideri Bahçeli, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 26 Ekim tarihinde cinayete karıştığı saptanan 18 kişi hakkında Adalet Bakanlığı kanalıyla Suudi Arabistan’dan iade talebinde bulunduğunu hatırlattı. Bu 18 kişiden 15’inin Kaşıkçı’yı katleden infaz timinin arasında yer alan katiller olduğunu dile getiren Bahçeli, "Suudi Arabistan yönetimi olayla ilişkili 18 Suudi vatandaşı gözaltına almış ve bunlardan beşi hakkında idam talebinde bulunmuştur. Kimleri sallandırıp kimleri kurtaracakları ise bize göre muammadır. Kaldı ki Veliaht Prensin yakın çevresinden Suudi Arabistan İstihbarat Başkan Yardımcısı ve danışmanlarından bazı kişilerin yer aldığı üst düzey 5 isim görevden alınmıştır. İşin vahametine bakın ki, cinayetin baş azmettiricisi olarak ismi sık sık telaffuz edilen Veliaht böylesi bir olayın bir daha tekrar etmemesi maksadıyla kurulan istihbarat üst komisyonunun başına getirilmiştir. Yani kuzu canavara teslim edilmiştir. Bu durum tam bir akıl tutulması, tam bir hilkat garibesi, tam bir çelişki yumağıdır. Suudi Arabistan yönetimi cinayetin asıl sorumlularını ortaya çıkarmamıştır. Veya çıkarmak işine gelmemiştir. Riyad yönetimi toplam 15 kişilik infaz timinin tamamı hakkında yargılama yapmamıştır. Bununla birlikte tutuklanan ve idamla yargılanan kişilerin kimlikleri kamuoyu ile paylaşılmamıştır. Yani kapalı devre bir süreç ağır ağır, adım adım işletilmiştir. Anlaşılıyor ki, Suudi Arabistan yönetimi sanal bir mahkeme yoluyla cinayetin faillerini karartma yoluna heves etmiş, bunu hedef haline getirmiştir. Merhum Kaşıkçı’nın cesedi üzerindeki sis ve esrar perdesi henüz aralanmış değildir. Yerli işbirlikçinin kimliği ise hala aydınlanmış değildir. Suudi Arabistan Yönetimi Türkiye ile işbirliği yapacağını açıklamış olmasına rağmen somut bir girişimde bulunmamış, üstelik samimiyetten uzak bir tavır sergilemiştir" ifadelerinde bulundu. 

"Suudi Bakan halt etmiştir" 

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanının 15 Kasım’da yaptığı, Kaşıkçı davasının uluslararası boyuta taşınmasının kabul edilemez olduğunu ve meselesinin siyasileştirilmesinin İslam dünyasının bölünmesine neden olacağını açıklamasını anımsatan Bahçeli, "Bize göre bu bakan halt etmiştir. Mayınlı alanda top çevirdiklerinin farkında bile değildir. Suudi yetkililer kırk dereden su getiriyorlar, suçluluğun verdiği telaşla yanlış üstüne yanlışa imza atıyorlar. Maktul bellidir. Müşteki bellidir. Cinayet mahalli bellidir. Azmettiren, Kaşıkçı’yı boğan, parçalara ayırıp asitle yok eden caniler bellidir. Dahası olayın iki ayrı ses kaydının varlığı da bilinmektedir. Saklanacak ne kalmıştır? Gizlenecek ne bırakılmıştır? Medyaya yansıyan bilgilere göre konuşacak olursak, Cemal Kaşıkçı 2 Ekim 2018 saat 13.14’de konsolosluktan içeri girmiş, aynı tarihte Suudi Arabistan’dan gelen 15 kişilik ölüm ekibi ise 12.14’de konsolosluk binasına giriş yapmışlardır. Merhumun Başkonsolos’un odasına alınmasıyla cinayet planı anbean devreye sokulmuştur. Türkiye’ye cinayet aletleriyle ve adli tıp uzmanıyla birlikte intikal eden Suudi katiller planlı bir vahşetin alenen tarafı olmuşlardır. Eğer merhum Kaşıkçı’nın bir suçu varsa mahkemeye çıkarılması gerekmez miydi? Bir devlet, hele hele kutsal toprakları hakimiyetinde tutan bir ülke, nasıl olmuştur da terör yöntemlerinden, örtülü operasyonlardan medet umacak zulmetle bezenmiş bir noktaya gelmiştir? Suudi Arabistan yönetiminin, Usame Bin Ladin zihniyetinden ne farkı kalmıştır? Bu ülkeyi El Kaide’den ayıran nedir? 

Cinayet üssü olarak Türkiye ne hakla kullanılmıştır? Katillerin Türkiye’de mahkemeye çıkarılması adaletin doğası gereğidir. Bu mümkün olmuyorsa, uluslararası soruşturmayla yine uluslararası bir mahkeme de yargılanmaları temin edilmelidir. Velihat Prens için çember daralmaktadır. Kaçış kurtuluş yolları kapanmaktadır. Bizi üzen bir başka husus ise Mekke Başimamının 19 Ekim tarihli Cuma Hutbesi’nde Velihat Prens için 'özel olarak ilahi ilhamlara mazhar kılınmış' kişi şeklindeki tanım ve taltifidir. Efendimizin Hazreti Ömer için kullandığı bu ifadenin Prens Selman için sarfedilmesi hüsran verici bir hezeyandır. Karanlık ilişkiler kuran, cinayet şebekelerini seferber eden, gizli ajanda sahibi olan, dilinin altında kafasının arkasında emperyalistleri arkalayan amaçlar bulunan bir şahıs nasıl oluyor da ilahi ilhamlara mahzar olabiliyor? Her şey bu kadar ucuz ve basit midir? Günahı görmek, yanlışı reddetmek için ille de Ebabil kuşlarının gelip taş yağdırmalarını mı bekleyelim? Bundan sonra Hac faraziyesinin güvenli bir şekilde yapılacağına nasıl itimat edelim, nasıl inanalım? Suudi Arabistan yönetimi, İslam dünyasına kan ve fitne ekerek, terör örgütlerine mali yardım yaparak, emperyalistlere kucak açarak İslam dünyasını bölüp parçalama işine sanki memur edilmiş gibidir" değerlendirmesinde bulundu. 

"ABD Veliaht Prensi koruma yoluna gitti" 

ABD'nin cinayet karşısında başından beri Veliaht Prensi koruma yoluna gittiğini aktaran Bahçeli, Kaşıkçı’nın öldürülme emrini Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman’ın verdiği söylense de bu durumun ABD Başkanı Trump tarafından görmezden gelindiğini paylaştı. Bahçeli, "Trump, Kaşıkçıya ait ses kayıtlarını dinlemek istemediğini söylemiş ve kesin rapor sonuçlarını Salı günü, yani bugün açıklayacağını ifade etmiştir. ABD’nin Kaşıkçı cinayetinin azmettiricilerini muhafazası gayet normaldir. ABD, bölgemizde kaos istemektedir. İslam ülkelerinde çatışma arzulamaktadır. Yanı başımızda terör devleti kurmayı amaçlamaktadır. Bu nedenle Suudi Arabistan’a ihtiyacı vardır, Yemen’deki operasyonların sürmesi çıkarınadır, İran’ın çevrelenmesi stratejik hedefidir ve her ne pahasına olursa olsun cinayetin asıl azmettiricilerini saklamakta ısrarlıdır. Artık Suudi Arabistan Yönetimi şapkasını önüne koyup düşünmek zorundadır. İslam dünyasına huzur gelecekse bu gaye emperyalistlerden nifak ithaliyle gerçekleşmeyecektir. Türkiye’nin kendileri ve işbirlikçileri için kanlı oyunların sahneleneceği bir ülke olmadığı gerçeğini de hiç kimse aklından çıkarmamalıdır. Ülkemizi dibi görünmeyen bir uçuruma sürüklemek isteyenler er ya da geç kazdıkları kuyuya kendileri düşecekler, elbette hem halklarına hem de Yüce Allah’a kesinlikle hesap vereceklerdir" diye konuştu.  

Yağmur Yıldız - Fatih Erdoğan - Ahmet Umur Öztürk

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Gazi Stadı’nda 23 Nisan coşkusu Kastamonu’da bulunan Gazi Stadı’nda yüzlerce çocuk ve ailenin katılımıyla düzenlenen programda, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkuyla kutlandı. Kastamonu’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 104. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Gazi Stadı’nda düzenlenen törende coşku ile kutlandı. Törene yüzlerce çocuk ve ailesi katıldı. Stadı dolduran çocuklar hazırladıkları gösterileri sergiledi. Çocuklar gösterileri ile trübünlerdeki vatandaşlardan büyük alkış aldı. Programa Katılan Kastamonu Valisi Meftun Dallı, “Bugün birliğimizin, beraberliğimizin, millet oluşumuzun nişanesi, milli irademizin kalbi Gazi Meclisimiz 104 yaşında. Bugün; yarınımız olan her bir çocuğumuzunsevinci, umudu, gururu 104 yaşında. Bugün çocuklarımız için, hepimiz içinbir onur, bir coşku günü. En önemli gayemiz, dünyayı çocukların masumiyetiyle güzelleştirmek, hayalleriyle süslemek, umutlarıyla yeşertmek. Onlara gözyaşlarıyla ıslanmamış bir dünya bırakmak. Bu varlığa kast edenlere fırsat vermeden mazlum coğrafyalardaki yaraları sarmak, acıları dindirmek ve çocukları yeniden güldürmek. Sizler gözlerimizin aydınlığı, sevginin ve mutluluğun değerini hatırlatan en güzel hediyesiniz. Gözlerinizdeki ışık ve kalplerinizdeki umut, Kastamonumuzun, Türkiyemizin ve hepimizin en büyük ilham kaynağı. Bayramınız kutlu olsun” dedi.
İstanbul TFF Fair Play Ödülleri’nin Mart 2024 dönemi sahipleri belli oldu Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Fair Play Ödülleri’nde Mart 2024 döneminin ’en centilmen futbolcusu’ Konyaspor’dan Sokol Cikalleshi, ’en centilmen teknik direktör’ de Kasımpaşa’nın başarılı çalıştırıcı Sami Uğurlu oldu. Türkiye Futbol Federasyonu’nun Fair Play’in teşvik edilmesi, yaygınlaştırılması ve farkındalık oluşturması amacıyla düzenlediği TFF Fair Play ve Sosyal Sorumluluk Ödülleri’nin Mart 2024 Dönemi sahipleri, TFF Fair Play ve Sosyal Sorumluluk Kurulu tarafından belirlendi. Kurul Başkanı Ali Erten ile birlikte Prof. Dr .Mustafa Sait Gönen, Prof. Dr. Burhanettin Hacıcaferoğlu, Prof. Dr. Fatma Ayanoğlu, Banu Yelkovan, Attila Gökçe, Ömer Üründül, Berrin Altınöz ve Metin Tekin’den oluşan TFF Fair Play ve Sosyal Sorumluluk Kurulu Mart ayı değerlendirmelerini yaptı. Kurul üyelerinin yaptığı değerlendirmeler sonucunda ’En Centilmen Futbolcu’ ve ’En Centilmen Teknik Direktör’ kategorilerinde ödüle layık görülenler ve gerekçeleri şu şekilde belirlendi: En Centilmen Futbolcu: Sokol Cikalleshi (Konyaspor) Gerekçe: Trendyol Süper Lig’de 9 Mart 2024 tarihinde Konya’da oynanan Konyaspor - Adana Demirspor karşılaşmasında, Konyaspor futbolcusu Sokol Cikalleshi’nin, takımının hücumu sırasında, rakibi Gravillon’un istemeyerek eline bastığını fark ettikten sonra takımının atağına katılmayarak sakatlanan rakibinin başında beklemesi ve maç sonrasında yaptığı, "Atağa çıkarken elinin üstüne bastığımı düşünüyorum. Bundan dolayı bir çığlık duydum. Burada oyundan ziyade insan ve hümanist olmak çok daha önemli. Onun sağlığı için onunla orada durdum. Bu anı onunla paylaştım. Bu durumda gol atsam da benim için mutlu bir hissiyat değil" şeklindeki fair play değerlerini yücelten açıklamaları için bu oyuncu kurul üyeleri tarafından Mart 2024 ayının ’En Centilmen Futbolcusu’ olarak seçilmiştir. En Centilmen Teknik Direktör: Sami Uğurlu (Kasımpaşa) Gerekçe: Çok öz anlatımı ile futbolda fair play; - Rakibe ve rakibin emeğine, takım arkadaşlarına, görevlilere, seyircilere, oyunun bütün paydaşlarına saygı duymak, - Rakibin haksız dezavantajlarından faydalanmadan, şans ve fırsat eşitliğini bozmadan oyunda kalmak, skordan bağımsız olarak rakibi, oyunun eşit ve vazgeçilmez diğer paydaşı olarak görmek, - Kazanana saygı duymak, - Her koşulda ve daima doğrudan yana, dürüst ve adil olmak, gibi etik üstü değerler ve davranışlar bütünüdür. Oyunun bütün paydaşlarından, en yoğun mücadele ortamında ve baskı altında bile bu değerleri terk etmemeleri, içselleştirerek sahip çıkmaları beklenir. Bu açılardan bakıldığında, oyundan zaman çalmanın; önce rakibe, sonra tribündeki taraftara, görsel mecralardaki izleyicilere ve oyunun diğer paydaşlarına karşı saygı içermeyen olumsuz davranış örnekleri olarak değerlendirilebileceği açıktır. Bu açıdan bakılarak Kasımpaşa’nın Profesyonel Takım Antrenörü Sami Uğurlu, Trendyol Süper Lig’de 17 Mart 2024 tarihinde oynanan Kasımpaşa - Galatasaray maçı sonrasında, "Futbolcularıma ayakta kalmayı, düşmemeyi söylüyorum. Tempo futbolu güzelleştiriyor. Bunun da ödüllendirilmesi lazım. Kaybettik ama keyifliyiz. Çünkü çok iyi oynadık, biz oynadığımız futboldan keyif alıyoruz. Galatasaray’ı da tebrik ediyorum." şeklindeki oyundan süre çalmanın fair play’e aykırı olduğunu hatırlatan, rakibe, izleyicilere ve stadyumu dolduran futbolseverlere saygının da oyunun bir parçası olduğunun altını çizen açıklamasıyla Mart 2024 ayında ’En Centilmen Teknik Direktör’ kategorisinde ödül almaya layık bulunmuştur.