MHP - 03 Mayıs 2015 Pazar 14:54

MHP seçim beyannamesi açıkladı

A
A
A
MHP seçim beyannamesi açıkladı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Bizim dışımızdaki iddia sahibi tüm partiler eteğindeki taşı dökmüş, hepsi birbirinden pek farkı olmayan, birbirini aratmayan söz ve vaatlerini kamuoyuyla paylaşmıştır. MHP siyasi taktik ve teferruatlı planlama gereğince beyannamesini en sona bırakmayı tercih etmiştir" dedi.

Sözlerine "Umutların dip yaptığı bir dönemde, hayallerin kuruduğu bir süreçte, zulüm ve eziyetlerin zirveye çıktığı bir zamanda, milli varlığımıza yönelik saldırı ve tahammülsüzlüğün yoğunlaştığı bir eşikte, sosyal risklerin, siyasal hezimetlerin, ekonomik afetlerin her insanımızın boğazına çöktüğü bir buhran devrinde MHP cesaretiyle, ilkeli tutumuyla, çevik ve çabuk siyasi tavrıyla buradadır" diyerek başlayan Bahçeli, "MHP toplumsal onarım iddiasıyla huzurlu gelecek, milli, ahlaklı ve adaletli yönetim vaadiyle milletimizin huzurundadır. Biz bu aziz vatanı ağırlıklarından kurtarmaya talibiz. Biz bu güzel ülkeyi arsızın, kansızın, hırsızın, uğursuzun elinden kurtarmaya yeminliyiz. Biz bu necip milleti sorunlarından arındırmaya, dertlerinden çekip çıkarmaya azimliyiz. 46 yıllık kutlu ve şerefli mücadelemizi hep bir adım öteye taşımak için mücadele verdik, veriyoruz. Amacımız Türkiye'nin birliğini ve beraberliğini sağlam esaslara bağlayarak, dünyada hak ettiği gelişmişlik ve kalkınmışlık seviyelerine çıkarmaktır. Arayışımız Türk milletini çağa yön verecek, bölgesel ve küresel kompozisyonu derinden etkileyecek yüksek bir mevkiye ulaştırmaktır. Soygunda ustalaşmış AKP'nin aşırdığı 2023 vizyonumuzun temelinde bunlar yatmaktadır" ifadelerini kullandı.

"TÜM PARTİLER ETEĞİNDEKİ TAŞI DÖKTÜ"

"Bizim dışımızdaki iddia sahibi tüm partiler eteğindeki taşı dökmüştü" diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
"Hepsi birbirinden pek farkı olmayan, birbirini aratmayan söz ve vaatlerini kamuoyuyla paylaşmıştır. MHP siyasi taktik ve teferruatlı planlama gereğince beyannamesini en sona bırakmayı tercih etmiştir. Bunu yaparken iki hususu önemle gözettik ve hesaba kattık. İlk olarak geçmiş yıllarda açıkladığımız hedef ve izleyeceğimiz politikalarımız özellikle siyasi kapkaççı AKP tarafından yüzsüzce çalınmıştır. Çünkü bunların işi gücü yürütmektir, çünkü bunların uzmanlığı emek yağmacılığıdır. Türkiye için söyleyecek sözü kalmamış AKP devamlı surette bizi kopya etmenin hevesindedir. AKP'nin nefesi çoktan tükenmiştir. İkinci olarak beyannameler açıklama sırasına girmişken teklif, tespit ve gelecekle ilgili düşüncelerimizin karambole gitmemesine, arada kaynamamasına azami dikkat ettik. Bu nedenle kimin neyi, nasıl ve hangi arka plana dayandırarak söyleyeceğini sabırla bekledik. Acele etmedik, telaş yapmadık, pişmiş aşa su katmadık. Daha önceki beyannamelerimizle geçmişteki söz ve önerilerimizle tutarlılığı bozmadan çizgimizi muhafaza ettik. 46 yılın tecrübesiyle hareket ettik. Uzman, donanımlı ve yetişmiş kadrolarımızı fedakarca çalışmalarıyla milletimiz için neler yapabileceğimizi, Türkiye'nin nasıl refaha ve rahata kavuşacağını geceli gündüzlü tartıştık, araştırdık ve hamdolsun sonuca bağladık."

"MHP HİÇ HAYAL TACİRLİĞİ YAPMADI"

MHP'nin yalnızca yapacaklarının sözünü veren dürüst ve gerçekçi bir millet eseri olduğunu dile getiren Bahçeli, "Sözümüz namus, ülkülerimiz varoluşumuzun ana çatısıdır. MHP hiçbir zaman ipe un sermemiş, suya yazı yazmamış, hayal ve umut tacirliği yapmamıştır. Neysek oyuz, ne dediysek onun yanında, arkasında ve izindeyiz. Biz sözlerini unutan, geçmişini gömlek gibi değiştiren ilkesizlere hiç benzemedik. Biz sabah söylediğini akşam olmadan yalanlayan, karakterini alavere ve dalare üzerine bina eden ikiyüzlülerden hiç olmadık. Geçmişimiz her şeyin canlı şahididir. Vatan ve millete adanmış ülkücü ömürler tertemiz bir maziden bedelini de peşin ödeyerek bugünlere gelmiştir. Sevdamız hep millet oldu, sevincimiz, üzüntümüz milletle bir oldu. Kalbimiz tıpkı bugünkü gibi her zaman Türkiye için attı" dedi.

"3 MAYIS'IN ANLAMLI BİR ZEMİNİ VAR"

Bahçeli, "Seçim beyannamemizi 3 Mayıs'ta milletimizle paylaşıyor olmamızın kendi içinde anlamlı, tutarlı ve tarihi bir zemini vardır. Bugün boşuna seçilmemiştir. Tam 71 yıl önce yani 3 Mayıs 1944'te Türk milliyetçileri geçtiğimiz 100 yıla adeta damga vurmuşlardır. Türkçülüğün bayraktarı olan kahramanlar samimiyet, inanç, irfan ve fedakarlık imtihanından hiç ödün vermeden alınlarının akıyla çıkmışlardır" diye konuştu.

 MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Erdoğan her şey olabilir, her makama ulaşabilir ancak şu fani dünyada olamayacağı, layık görülemeyeceği bir tek şey varsa o da milliyetçiliktir" dedi. 

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Ankara Arena Spor Salonu'nda düzenlenen toplantıda "MHP Seçim Beyannamesi"ni açıklıyor. "Ya bu vatanda yaşayacağız ya da bu vatan uğruna seve seve can vereceğiz" diyen Bahçeli, "Ya bu topraklar üzerinde yaşayan millet bir ve kardeşçe kalacaktır ya da Türk milletinin kayıplarına yeni halkalar eklenecektir. Göbek bağımızın kesileceği yer daima son nefesimizi vereceğimiz yer olacaktır ve bu hakikati ne Recep Tayyip Erdoğan ne Davutoğlu ne İmralı canisi ne bölücü mihraklar ya da işbirlikçileri değiştiremeyecektir" ifadelerini kullandı.

Bahçeli, milliyetçiliğin kirli niyetlerin, hain taleplerin, küresel projelere tutunanların ve hasmane zihniyetlerin diline yakışmadığını belirterek, "Milliyetçilik her şeyden önce mensubiyet bilincine erişmiş, Türk milleti sevgisinde erimiş yüce gönüllerin ahlaki, vicdani ve manevi mükafatıdır. Bayrağın indirilmesine seyirci kalan, vatan topraklarını bırakıp kaçan bir adam olsa olsa milliyet fukarası, millilik yoksunudur. Milleti 36’ya ayıran birisi milliyetçiliğin olsa olsa düşmanıdır, dava arkadaşlarıma 'faşist', 'kafatasçı', 'Fatiha bilmeyenler' diyerek aşağılayan bir adamın değil milliyetçi olmaktan bahsetmek insani değerleri bile tartışılmalıdır. 'Türklükle karşıma gelmeyin' diyen birisine itibar etmek, istismarına kanmak söz konusu değildir. 'Milliyetçiliği ayaklarımın altına alıyorum' sözlerini kurşun gibi ağzından çıkaran, PKK'yla masa kurup oturan, sonra U dönüşü yaparak bunu inkar eden kim olursa olsun nankördür, riyakardır. Bu itibarla Erdoğan her şey olabilir, her makama ulaşabilir ancak şu fani dünyada olamayacağı, layık görülemeyeceği bir tek şey varsa o da milliyetçiliktir" dedi.

"BİZ HIRSIZLIĞIN KÖTÜLÜĞÜNÜ KONUŞUYORUZ, ONLAR UYGULUYORLAR"

Bahçeli sözlerine şöyle devam etti:

"Diyarbakır'a gidince Kobani'yi selamlayan, Osmaniye'de Oğuz töresine atıf yapan, Konya'da Mevlana'yı hatırlayan, İstanbul'da Eyüp El Ensari diyen, Kastamonu'da Şeyh Şabani Veli'yi diline dolayan, bazen serok bazen çamur, kimi zaman Ahmet Sani, çoğu zaman fotokopi başbakan olan Davutoğlu'na da milliyetçilik on gömlek bol gelecektir. Sayın Davutoğlu senin cibiliyetin, cüssen, cesaret cüretin ve müktesabın milliyetçilikle ilgili konuşmaya elvermeyecek, bu iş senin boyunu fersah fersah aşacaktır. Davutoğlu, Erdoğan mukaddidi olmuş çıkmıştır. Bartın'da şahsıma hitaben diyor ki 'Orhun Anıtları’ndan bahseder ama Orhun Anıtları’nın yolunu kim yapar? Onlar konuşur, onlar milliyetçilikten bahseder ama Murat Hüdavendigar'ın türbesini Kosova'da kim yapar.' Davutoğlu diyor ki biz konuşuyor, onlar yapıyormuş. Doğrudur, hakkı vardır. Biz hırsızlığın kötülüğünü konuşuyoruz, onlar yapıyorlar. Biz rezillikleri konuşuyoruz, onlar tatbik ediyorlar. Biz ihaneti konuşuyoruz onlar rekor kırıyorlar. Biz teröre teslimiyeti konuşuyoruz onlar uyguluyorlar. Biz rüşveti, hukuksuzluğu, kanunsuzluğu, asayişsizliği konuşuyoruz onlar ince ince ayrıntısına kadar icra ediyorlar. Biz şu anda konuşurken bile emin olun onlar yapacağını yapmakta, götüreceğini götürmektedir."

"BUNLARIN NE YİDÜĞÜ BELİRSİZDİR"

"Sayın Davutoğlu şayet Orhun Anıtları'nın yolunu yaptırmak seni ve saraydaki efendini milliyetçi yapıyorsa Van Akdamar Adası'nda Ermeni Kilisesi'ni baştan aşağı imar etmek acaba sizi ne yapacaktır?" diyen Bahçeli, "Yahudi cesareti madalyasını almak, Papa heykelleri altında imza atmak, papaz elbisesi giyip poz vermek size hangi sıfat ve ünvanı kazandıracaktır. Yol yapmakla milliyetçi oluyor idiyseniz 1 trilyon 370 milyar liraya kaçak ve karanlık saray diktiğinizde bu millet size ne diyecek, nasıl seslenecektir. Davutoğlu, Türkiye semalarında milli savaş uçağının uçmasını milliyetçilik olarak görmektedir. İnşallah bu hedef MHP'nin iktidarında gerçekleşecektir. Fakat tüyü bitmemiş yetimlerin nafakasından keserek 410 trilyon liraya uçan saray almak, helikopterleri sıra sıra dizmek, adeta lüks otomobil galerisi açmak söyle bize Davutoğlu sizi ne yapacaktır. Erdoğan ve Davutoğlu'nun sandık görülünce ayarı kaçmıştır. Birdenbire milliyetçilik maskesini takmışlardır. Bunlar yeri gelmiş başörtüsünü kafalarına geçirmişler, yeri gelmiş imam hatip liselerinin bahçesinde saklanmışlardır. Yeri gelmiş Batıcı, yeri gelmiş Doğucu olmuşlardır, arada sırada liberal, bazen Komünist, sık sık AB'ci, ABD'ci, Putinci, Barzani yandaşı ve İmralı havarisi ve her zaman da vicdanlarda bölücülükten hüküm giymişlerdir. Bunların ne yidüğü belirsizdir. Bunların övüttükleri yalan, ürettikleri fitnedir" ifadelerini kullandı.  

SİNAN USLU

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Milletvekili Keskinkılıç : “Karşımızdaki direnci kırdık, değişim için sıra sizde” AK Parti Karabük Milletvekilleri Cem Şahin ve Ali Keskinkılıç, “Şimdi değişim ve değiştirme zamanı” diyerek, hafta sonu yapılacak seçimlerde Özkan Çetinkaya’ya destek istedi. AK Parti Karabük İl Başkanı Ferhat Salt, Milletvekilleri Cem Şahin, Ali Keskinkılıç ve Belediye başkan adayı Özkan Çetinkaya, Öz Sağlık İş Sendikası üyeleri ile bir araya geldi. Düzenlenen etkinlikte konuşan AK Parti Karabük Milletvekili Ali Keskinkılıç, Özkan Çetinkaya’nın projeleri ile Karabük’ün modern ve çağdaş bir şehir olabileceğini halkın gördüğünü söyledi. “Karşımızdaki direnci kırdık” Özkan Çetinkaya’nın aday olduğundan Karabük’e farklı bir yüz getirdiğini anlatan Keskinkılıç, “ Bütün adaylar projeleri ile çıktı hesapta ama Özkan Çetinkaya’nın projeleri ortaya çıkınca hepsi bunun üzerine konuşmaya başladı. Seçim 2 aydır Özkan Çetinkaya’nın projeleri üzerinden gitti. Olurdu, olmazdı, yapardı yapamazdı, yaparlardı ederlerdi derken 2 ayın sonunda istemezuk olmaz zihniyeti, Karabük’te hiçbir şey değişmez zihniyeti direncini kaybetti. Sonunda ne demeye başladılar? olur, yapılır, ama ben daha kısa sürede yaparım, daha ucuz yaparım deme başladılar. Hani yapılamazdı Garpark, şimdi yapılır da şu fiyata yaparız demeye başladılar. Nehir parkı şu sürede yaparım, konutları şöyle yaparım demeye başladılar. Karabük’ün tekrar modern, çağdaş bir şehir olabileceği artık Karabük halkı tarafından görüldü. Çünkü karşımızdaki direnci kırdık. Karşımızda olanların tamamı kabul ettiler, evet Karabük değişebilir. Şimdi sıra sizde. Karabük’ü değiştirmek sizin elinizde. Özkan Çetinkaya’nın koyduğu vizyonu Karabük’te hayata geçirmek sizin elinizde. Vereceğiniz her oy Karabük’ü değiştirecek, bu memlekette değişime sebep olacak. Üniversite’nin oradan başlayan millet bahçesiyle bütünleşen, Gar park ile zirveleşen yepyeni bir Karabük ortaya çıkacak. Kentsel dönüşümle yorgun bina yükümüz değişecek. Yeni modern şehre kavuşacağız. Karabük bölgenin en önemli şehrim ve tekrar kuzeyin yıldızı olacak. Şimdi değişim ve değiştirme zamanı. Artık yeter, 15 yıl fırsat verdik, olan bu, bu kadar. Bakımsız caddeler, unutulmuş sokaklar, terk edilmiş mahalleler, yorgun binalar. En kıymetli yerlerimiz, en bakımsız halde. Artık yeter” dedi. Keskinkılıç, Özkan Çetinkaya’nın bu seçimlerde geçtiği her yerin pırıl pırıl olmaya başladığını da ifade ederek, “ Özkan başkan bir caddeden geçiyor, burayı asfaltlayacağız, güzelleştireceğiz diyor ertesi gün bakıyorsunuz belediyenin bütün ekibi orada. Yahu kardeşim 15 yıldır neredeydiniz? Özkan Çetinkaya şimdiden geçtiği her yeri değiştirmeye başladı. İşte bu genç adam Karabük’ün yeni lideri ve gençliğin öncüsüdür. Siz bu gençliğe destek verirseniz, bu genç adam yepyeni bir Karabük ortaya çıkaracak. Ve biz bununla gurur duyacağız. Diyeceğiz ki, bu Karabük’ü biz değiştirdik. Bu şehri tekrar güzelleştirmeliyiz. Çocuklarımız için yaşanacak bir yer haline getirdik diyeceğiz. Şehir bizim evimizdir. Gelin evimizi nasıl güzelleştiriyorsak şehrimizi de güzelleştirelim. Ve şuna inanıyorum, yepyeni bir Karabük’ü hep birlikte kurabiliriz, yepyeni bir Karabük’ü hep birlikte gerçekleştirebiliriz. Ve bu değişim şart artık. Yeter artık 15 sene fırsat verdik, 5 senede Özkan Çetinkaya’ya destek verelim. Ne kaybedersiniz? Kaybedeceğinizi kaybettiniz zaten. 5 sene bu genç adama imkan verin ve müsaade edin projelerini hayata geçirsin. Bakalım neler oluyor görelim. Hiçbir şey kaybetmeyiz ama kazanacağımız çok şey olur. Yepyeni bir Karabük kazanabiliriz. Bakın adaylar şu anda hiçbiri projelerinden bahsetmiyorum. Hepsi Özkan Çetinkaya’nın projelerinin peşine düştüler. Niye? Onlar geçmiş, gelecek Özkan Çetinkaya’dır. Bu şehrin geleceği için, çocuklarınızın geleceği için bu seçimde partiyi filan bir kenara bırakıp Özkan Çetinkaya’ya oy verin. Her şey değişecek, her şey güzelleşecek” diye konuştu. Şahin : “Önümüzdeki 5 yılı riske etmek gibi bir lüksümüz yok” AK Parti Karabük Milletvekili Av. Cem Şahin, Belediye Başkan adayları Özkan Çetinkaya’nın Karabük’ün neye ihtiyacı olduğunu gayet iyi bilen biri olduğunu söyledi. Çetinkaya’nın 28 mahallenin neye ihtiyacı ve nerede sorunu var, bu sorunları nasıl halledebileceği noktasında idrak içerisinde olduğunu da ifade eden Şahin, “ Buna ilişkin olarak projelerini kamuoyuna deklare etti ve çıktığı her televizyon programında buna benzer etkinliklerde projeleri tek tek bir bir anlattı. Bunun da ötesinde bir özelliği daha var Özkan başkanımızın, ‘Diyor ki ben belediye başkanlığını ek iş olarak değil tek iş olarak yapacağım’ diyor. Demek ki buna ilişkin olarak Karabük’te bir sıkıntı var. Belediye başkanlığını ek iş olarak yapma temayülünde olanlar var demek ki böyle bir tespit söz konusu. Özkan başkanımız 24 saat Karabük’ün dertleriyle sorunlarıyla dertlenecek ve bunlara çözüm bulmak amacıyla da ciddi bir faaliyet yürütecek belediye başkanı olmayı vaat ediyor. O nedenle sizlerle iş yerinizdeki arkadaşlarımıza, akrabalarına Özkan başkanımıza neden destek verilmesi gerektiğini izah etmek istiyoruz. Çünkü önümüzdeki 5 yılı riske etmek gibi bir lüksümüz yok. Şöyle geçmiş yıllara baktığımızda Karabük’ün karanlık dipsiz bir kuyuya düştüğünü görüyoruz. Hizmet noktasında ciddi zafiyetlerimiz var. Bu zafiyetleri bizim ortadan kaldırmamız lazım. Ve bunun adresi de Özkan Çetinkaya’dır. O nedenle Ramazan Bayramı’ndan evvel 31 Mart gününde bir bayram daha yaşayalım ve Karabük’ün içine düşmüş olduğu bu karanlıktan kurtaralım. Önümüzdeki 5 yılı da riske atmayalım. Bu şehirde yaşayan insanlar olarak, çoluğuyla, çocuğuyla bu şehirde yaşamak suretiyle, gelecek taahhüdü kuran insanlar olarak bunu istirham ediyorum. Bir oy dahi çok kıymetlidir. Bu projelerin Karabük’te hayata geçmesi lazım” dedi.
İstanbul İBB Başkan Adayı Kurum: "5 yılda İstanbul liyakatsizliğin kurbanı oldu" AK Parti İBB Başkan Adayı Murat Kurum, "Geride bıraktığımız 5 yılda İstanbul, liyakatsizliğin kurbanı oldu. Beceriksizliğe mahkum edildi. Bu şehri depreme hazırlayacağız dediler, tek bir çivi çakmadılar. Reklama, algıya ayırdıkları bütçeyi depreme ayırmadılar. Ulaşım sorununu çözeceğiz dediler, tam bir çileye dönüştürdüler" dedi. AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe mitinginde vatandaşlara hitap etti. Sancaktepe mitinginde Murat Kurum’a, AK Parti İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Sancaktepe Belediye Başkanı ve adayı Şeyma Döğücü, MHP Sancaktepe İlçe Başkanı Arzu Karaalioğlu, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Büyük Birlik Partisi Sancaktepe İlçe Başkanı Abdulkadir Karel ve diğer ilgililer eşlik etti. "Biz İstanbul’umuzu asla kendi kaderine terk etmeyeceğiz" İstanbul’a dair hayalleri olduğunu belirten Kurum, "Ancak samimi hayaller muradına kavuşur. Şimdi bu kardeşinizin, bir hayali var. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, hiçbir hanemizde deprem endişesi kalmayacak, bütün yuvalarımız güvenli hale gelecek. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, trafik çile olmaktan çıkacak. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, sokaklarının huzur ve güvenle dolduğu, gençlerin geleceğe umutla baktığı, kimsenin kendini yalnız hissetmediği bir İstanbul. Size söz veriyoruz. Biz İstanbul’umuzu asla ve asla kendi kaderine terk etmeyeceğiz. Milletimizin her anında hep yanında olacağız. Bu söz, onların verip de tutmadıkları sözlere benzemez. Bu söz, eser adamlarının sözüdür. Bu söz, sağlam adamların sözüdür, bu söz Murat Kurum sözüdür. Bu söz liderimiz, Cumhurbaşkanımız, Recep Tayyip Erdoğan’ın sözüdür" şeklinde konuştu. "5 yılda İstanbul, liyakatsizliğin kurbanı oldu" İstanbul’un iş bilmez belediye yönetiminin elinde huzursuz olduğunu söyleyen Kurum, "Çünkü geride bıraktığımız 5 yılda İstanbul, liyakatsizliğin kurbanı oldu. Beceriksizliğe mahkûm edildi. Bu şehri depreme hazırlayacağız dediler, tek bir çivi çakmadılar. Reklama, algıya ayırdıkları bütçeyi depreme ayırmadılar. Ulaşım sorununu çözeceğiz dediler, tam bir çileye dönüştürdüler. Bu aziz milletin kaynaklarını kendi partilerini dizayn etmek için çarçur ettiler. İstanbul’un kaynaklarını, yetimin hakkıdır demeden balya balya kendi ikballeri için dağıttılar. Üstelik bunu da yüzleri kızarmadan savundular. Yetmedi. İsrafı bitirdik dediler, en büyük israfı yaptılar. İstanbullu hemşerilerimizi ötekileştirdiler. Kadınlarımız arasında bile ev hanımları ve çalışan kadınlar diye ayrımcılık yaptılar. Binlerce kadın emekçimizin ekmeğiyle oynadılar, işlerine son verdiler. Verdikleri hiçbir sözü yerine getirmediler. 100 bin konutu, metro hatlarını, megabüsleri, Hızray’ı unuttular. Bu millete yalan söylediler" diyerek mevcut İBB yönetimini eleştirdi. "31 Mart’ta sandık gelecek, hesap kesilecek" CHP’li İBB yönetiminin milleti kandırdığına ve aldattığına dikkati çeken Kurum, "Hala milleti aldatmaya devam ediyorlar. 2019’daki kampanyalarında geldiler, konuştular, vadettiler, oyunuzu isteyip gittiler. Yüzlerce vaat verdiler; makamlarına oturur oturmaz da hepsini unuttular. Biz deprem bölgesinde kardeşlerimiz için sağlam ve huzurlu yuvalar yaparken, bunlar balya balya para kuleleri yaptılar. Devlete, millete mal beyanlarını açıkladılar, sonra bir baktık, 1,5 milyar liralık yepyeni mallar ortaya çıktı. Yani, biz afet bölgelerindeki kardeşlerimizin yaralarını sararken, onların derdiyle dertlenirken, bunlar kendi konforları için villalar yapma derdine düştüler. Ama hiç endişe etmeyin. Biz onların savurduğu paraları, İstanbul’un projelerinde kullanacağız. Onların siyasi kariyeri için ayırdıkları kaynakları biz İstanbul’a harcayacağız. İstanbul’un hakkını, İstanbul’a teslim edeceğiz. Bu millet kendini unutanlara, kaybolan yıllarının hesabını sandıkta soracak. Sandık milletin mahkemesidir. Sandık günü hesap günüdür. İşte o gün, 31 Mart’ta sandık gelecek, hesap kesilecek. Tüm bunların hesabını sandıkta sormaya hazır mıyız?" dedi. "İstanbul artık bu algı siyasetinden yoruldu" "Hiç 82 gündür bizim projelerimizi eleştirdiklerini gördünüz mü? Hep algı, hep iftira" diyen Kurum, şöyle konuştu: "Bizim projelerimiz için diyor ki, bu projelerin yapılmaması lazım, gereksizmiş. Hiç 82 gündür bizim projelerimizi eleştirdiklerini gördünüz mü? Hep algı, hep iftira, hep dedikodu, hep gündemi farklı yere çekme çabası. 5 yıldır İstanbul artık bu algı siyasetinden yoruldu, bıktı. Algıyla depremi çözebilir misin? Algıyla İstanbul’daki trafik çilesi çözülür mü? Sen İstanbul’u kara kışa teslim edip büyükelçilerle balık yerken; biz İstanbul’un 39 ilçesinde 80 bin yuvayı Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde vatandaşlarımıza kazandırıyorduk. Sen kendi genel başkanını devirmek için gizli gizli toplantılar yaparken; biz İstanbul’a 365 milyar liralık yatırım yapıyorduk. Sen cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olup 80 ilde mitingler düzenleyip, İstanbul’u kaderine terk ederken; biz asrın felaketinde 3 ayda 11 ilimizde 180 bin konutun temelini atıyorduk. Buradan İstanbul’un güzel insanlarına sesleniyorum. Gelin 2 gün sonra gerçek belediyecilikten yana olun. 31 Mart’ta İstanbul’un geleceğinden yana olun. Sağlam İstanbul’dan yana olun. Her oy bir tohumdur. Görürse yeşerir, emek verirsen fidan olur, karşılık bulursa orman olur. Haydi İstanbullu şehrine oy ver. Şehrine oy ver ki, İstanbul hizmet bulsun, huzur bulsun, mutluluk bulsun. Sen yaparsın. Sen İstanbul’sun, çünkü sen İstanbullusun." "Laf değil, iş yapacağız, eser yapacağız" Büyük ve güçlü Türkiye hedefi doğrultusunda projelerini teker teker yapacağını söyleyen Murat Kurum, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu vizyon için, ülkemiz için, İstanbul’umuz için hemşerilerimiz için, gece gündüz çalışacağız. Büyük ve güçlü Türkiye hedefini ve bu hedef doğrultusunda projelerimizi teker teker yapacağız. Biz hiçbir zaman algı polemikleri tarafında olmayacağız. Bizi arayanlar, milletimizin yanında bulacaklar. Bizi arayanlar Sancaktepe’nin metrosunu yaparken bulacaklar. Bizi arayanlar çocuklarımıza güzel bir gelecek hazırlarken bulacaklar ve biz hep çalışacağız. Laf değil, iş yapacağız, eser yapacağız. Gerçek belediyecilik yapacağız" diyerek konuşmasını sonlandırdı.