SAĞLIK - 16 Kasım 2018 Cuma 10:40

Minik Azra’nın yaşama tutunması için 16 bin lira gerekiyor

A
A
A
Minik Azra’nın yaşama tutunması için 16 bin lira gerekiyor

Eskişehir’de, doğuştan hidrosefali hastası olan 2 yaşındaki Azra bebek, ameliyat masraflarının karşılanması için yardım ellerinin uzanmasını bekliyor.

Azra bebeğin rahatsızlığı olan hidrosefali hastalığı; beyin omurilik sıvısının çoğalmasıyla, beyin karıncıklarının kimi zaman da kafatasının büyümesine yol açan bir hastalık olarak biliniyor. Doğuştan hidrosefali hastası olan ve doktorların, "1 yaşına kadar yaşamaz, ölür" dedikleri minik Azra, bugüne kadar 2 kere ameliyat oldu. Maddi durumu iyi olmayan Azra’nın babası Serkan Korkmaz da ameliyatlar için kredi çekerek bir miktar borç yükünün altına girdi. Şimdi de Azra’nın kafatasından küçültme ameliyatı olması gerekiyor. Türkiye’de sayılı doktorların yapabileceği ameliyatın ücreti ise 16 bin 500 lira değerinde. Ailesi doktorların 5 yaşına kadar ömür biçtiği minik Azra’nın bir an önce ameliyat olmasını istiyor. Maddi durumu kötü olan aile kızları için yardım bekliyor. 

"Diğer çocuklar gibi yürüyüp, koşmasını istiyoruz" 

Konuyla ilgili konuşan anne Emel Korkmaz, "Azra şu an 2 yaşında. Hidrosefali olduğunu hamileyken öğrendik. Yürüyemeyeceğini, konuşamayacağını ve hiç tepki veremeyeceğini söylediler bize. Hamileliğin sonlandırılması gerektiğini söylediler. Biz kabul etmedik. Azra hasta olarak doğdu. Doğduğunda tıp fakültesinde ameliyatını beyin dokusu çok az olduğu için gereksiz gördüler. Ameliyatı yapılmadı. Biz daha sonra arayışlar içerisine girdik. Acıbadem Hastanesi’nde ameliyatını gerçekleştirdik. Çok zor şartlar altında gerçekleşti bu ameliyatlar. Şu an tekrar Azra’nın ameliyat olmasını istiyoruz. Yürüyüp koşmasını istiyoruz. Diğer çocuklar gibi olmasını istiyoruz. Bunun içinde maddiyat lazım" dedi. 

Kızının kafatası ameliyatı olabilmesi için paraya ihtiyaçlarının olduğunu söyleyen anne Korkmaz, "Ameliyatının gerçekleşmesi için para lazım. Hidrosefali, kafada su toplanması. Kafaya bir cihaz takarak kafada biriken suyu mideye boşaltıyorlar. O şekilde kafasındaki suyu azaltabiliyorlar. Bir ameliyatı daha var. Bu çok riskli bir ameliyat, kafatası küçültme ameliyatı. Bu ameliyatı Türkiye’de yapan sadece üç doktor var. Bizim Azra’nın doktoru da bu doktorlardan bir tanesi. Eğer o doktor bu ameliyatı gerçekleştirirse Azra için çok iyi bir şey olacak. Yürümesine ve konuşmasına daha fazla desteği olacak" diye konuştu. 

"Ameliyat olursa 5 yaşından daha fazla yaşayabilecek, belki beyni olacak, yaşamaya devam edecek"
Ameliyat için 16 bin 500 liraya ihtiyaçlarının olduğunu aktaran baba Serkan Korkmaz ise, "Ameliyat olacak, ama maddi yönden sıkıntımız var. Ameliyatı yaptıramıyoruz. Doktor da ameliyatı yaparsa yüzde 100 riskin olduğunu , 'Azra’yı ameliyatta kaybedebiliriz' diyor. Bu riski alırsak kızım ameliyat olacak. Bize 'Bir yaşına kadar yaşamaz ölür, solunum yetmezliğinden vefat edecek' dediler, ama kızım 2 yaşında. Şimdi 5 yaşına kadar ümit verdiler. Bu yaşına kadar yaşarsa yaşayacak. Ameliyat olursa 5 yaşından daha fazla da yaşayabilecek. Belki beyni olacak. Yaşamaya devam edecek. Kredi çektim, daha önce kızımın ameliyat masrafları için. Ödeyemedim. İkinci bir para olasılığı da yok. Bu yüzden yaptıramıyoruz ameliyatını. Bize 16 bin 500 lira kadar söyledi doktorlar. Devlet Hastanesi veya Tıp Fakültesi ameliyatına yanaşmıyor. Yetersiz buluyorlar. Ölecek gözüyle bakıyorlar" şeklinde konuştu. 

Son olarak Azra bebek ve zor durumdaki ailesi için çaba sarf eden Büyük Birlik Partisi Tepebaşı İlçe Başkanı Salim Acabay ise şunları söyledi; 

"Azra bebeğin haberi bana geldiğinde çok duygulandım. Hiç vakit kaybetmeden hasta beklemez diyerek ailesi ile irtibat kurdum. İrtibat kurar kurmaz da aynı gece kendilerini ziyarette bulundum. Bizler birer aracıyız. Sadece vesile olmak için bu programı yapıyoruz. Azra bebeğin yaşamasını istiyorum inşallah. Azra bebeği de ameliyat ettirecek bir iş adamımız da mutlaka çıkacaktır. Ben buna kesinlikle eminim. Azra bebek yaşasın."  

Minik Azra’nın yaşama tutunması için 16 bin lira gerekiyor

Çağatay Gür - Ersin Gökdağ
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.