GÜNDEM - 29 Ağustos 2017 Salı 11:20

Mobilyacıların zam tepkisi

A
A
A
Mobilyacıların zam tepkisi

Mobilyacılar her ay malzemelere gelen zamlardan şikayetçi.

İnegöl Mobilyacılar Odası Başkanı Özcan Ayhan, mobilya malzemelerinin yıl başından bu yana yüzde 60 zamlandığını belirterek, “Müthiş zamlar geliyor. Farkında değiliz ama bunu her aya yaydılar. Hammaddeye gelen zam oranı 7-8 ay zarfında neredeyse yüzde 60-70’i buldu” dedi. 

Malzeme fiyatlarının her ay değiştiğini belirten Başkan Özcan Ayhan, “Bu yalnızca süngerde değil, suntada, MDF’de, suntalamda... Mobilyacının devamlı kullandığı hammaddelere durmadan zam geliyor. 1 Ağustos itibariyle yüzde 10’lara yakın bir zam geldi. Bunu anlamış değiliz. Dolar inişte, zam geliyor, dolar çıkışta yine zam geliyor. Bunun izahını bulamıyoruz. Türkiye’de asgari ücrete yılda iki kez zam gelir. Zamlar işçilere ve üretilen ürünlere yansıtılır. Bir de hammaddeye gelen zamlar yansıtılır. Fakat hammaddeye gelen zamlara yetişemiyoruz. Bu sene her ay zam geldi. Bunun açıklamasını biz yapamayız, bilemiyoruz. Eskiden bize dolar yükseldi, mecbur zam yapmaktayız derlerdi. 4 TL’ye göre bu zamları yapmışlardı. Şimdi dolar inişte, 3,5 TL’nin altına girdi ve hala fiyatlar artıyor. Bunun izahını ancak bu işi araştıracak devletimizin yetkili organları çözer. Biz çözemiyoruz. Yılda 7-8 kere zam olur mu? Mobilya sektörü bu konuda gerçekten büyük sıkıntı içinde. 40 gün sonra İnegöl’de bir fuar düzenleyeceğiz. Esnafımız gelen zamları bu fuara yansıtacak. İnegöl’de son 10 yılda bu sene gelen zamlar kadar zamlar gelmemişti. Esnafımız bu konuda dertli. Malzemecilere ayak uyduramıyoruz. Bunun araştırılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.

Gelen zamlar yüzünden kar etmeden satış yaptıklarını belirten Ayhan, “Her ay onlar gibi fiyat değiştirme şansımız yok. Genelde fuardan fuara listelerimizi yenileriz. Son 5-6 aydan beri mobilyacılarımız kendi karlarından taviz verdi. Kâr etmeden ürün sattılar, fuarı beklediler. Malzemelerin fiyatlarının oturmasını beklediler. Her ay yüzde 5-10 zam yapıldı. Bu zamları kontrol edecek bir merci bulamıyoruz. Yalnızca basında açıklamalar yapıyoruz, zamları yapanlar da belki de okuyup bize gülüyorlardır, ama zamları yine yapıyorlar. Onların yetkili kişilerinden bunların sebebini duymak isteriz. Neden bu kadar sık zam yapılıyor bilmek isteriz” dedi.

KDV indiriminin ardından ağaç ve orman ürünleri üzerindeki devlet fonunun kalkmasını da değerlendiren Özcan Ayhan, “Mobilya sektörü ve ahşap sektörü adına güzel bir gelişme. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. 1 ile 3 arasında değişen bu fonların kalkması ithal ürünlerle rekabeti eşit seviyeye getirmiş oldu. Nerede bir emek ve destek varsa sağlayanlara teşekkür ediyoruz. İnşallah iyi olur. 9’uncu ayda da KDV indiriminin sonu geliyor. 3’üncü aydan beri KDV indiriminden faydalanıyoruz. İnşallah ona da kalıcı çözüm bulup, yüzde 18’lerin altında sabitlenmesini istiyoruz. Devletimizin bununla ilgili çalışmalar içerisinde olduğunu duymuştum. İnşallah doğrudur. Düzen içinde faturalar kesilir ve daha iyi olur. Aynı zamanda bizim sektörümüz artık özel tüketimden değil, temel ihtiyaç maddesi haline geldi. Yaptığımız mobilyalar her evin olmazsa olmazı durumunda. Bununla ilgili yüzde 8-10 gibi sabit rakamlarda kalması bizi çok mutlu eder. Sektörümüz tam faturalı çalışma devresine de girer. KDV oranlarında yüzde 18’den fazla fatura kesiliyor. Yüzde 8’le devam ettiği sürece devletin de bunda kazancı olacaktır. Yüksek KDV oranları insanları başka arayışlara itiyor. İnşallah böyle sabitlenir” şeklinde konuştu. 

Salih Bakıcı
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep GAÜN Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği lisans programı mesleki yeterlilik kurumu tarafından onaylandı Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Lisans Programının, Mesleki Yeterlilik Kurumu 44’üncü Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) Kurulu toplantısında program akreditasyonuna sahip TYÇ’nin ilgili seviyesine yerleştirildiği bildirildi. TYÇ, ülkemizdeki tüm diploma, belge ve sertifikalar arasından kalite güvencesi sağlanmış olanları Türkiye Yeterlilikler Veri Tabanı gibi araçlar vasıtasıyla tutarlı ve anlaşılır bir sistemle yeniden tanımlamayı, seviyelendirmeyi ve böylece hareketliliği temin etmeyi amaçlıyor. Bu kapsamda TYÇ’ye yerleştirilen GAÜN Türkçe Öğretmenliği Lisans Programının diploma ekleri, transkript ve mezuniyet belgeleri üzerinde TYÇ Logosu kullanılabilecek. Türkçe Öğretmenliği Lisans Programının TYÇ’nin ilgili seviyesine yerleştirilmesi ile ilgili açıklama yapan GAÜN Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Çetin, “Fakültemizin ilk olarak İngilizce Öğretmenliği ve Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Lisans Programları TYÇ’ye yerleştirilmişti, şimdi Türkçe Öğretmenliği Lisans Programımızın da yerleştirilmesi bizleri gururlandırdı. TYÇ ayrıca yerli ve yabancı akademik alanda tanınırlığımızın artmasında yardımcı olacak. Katkısı olan ve emeği geçen tüm arkadaşlarımızı kutluyor ve teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Aydın Başkan Şahin veteriner hekimlerin önemine dikkat çekti Aydın Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Şahin, her yıl Nisan ayının son Cumartesi gününün tüm dünyada ’Dünya Veteriner Hekimler Günü’ olarak kutlandığını hatırlatarak, veteriner hekimlerin önemine dikkat çekti. Aydın Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Şahin yaptığı açıklamada, veteriner hekimlerin her dönemde fedakarca çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. Hayvan sağlığı, halk sağlığı ve çevre sağlığı konularında kritik bir rol oynayan veteriner hekimlerin, toplumun sağlığı ve refahı için vazgeçilmez olduğunu vurguladı. Veteriner hekimlerin, hayvanların sağlığını korumak ve hastalıklarla mücadele etmek için yoğun çaba harcadığını ifade eden Şahin, onların çalışmalarının sadece hayvanların değil, aynı zamanda insanların da sağlığı için hayati öneme sahip olduğunu söyledi. Veteriner hekimlerin tarihin her döneminde fedakarca çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Aydın Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Şahin, "Veteriner Hekim meslektaşlarımız, tarihimiz boyunca, bugün olduğu gibi, mesai mefhumu olmaksızın, son derece fedakar ve başarılı çalışmalarla, ülkemizin olağan ve olağanüstü tüm süreçlerinde, hayvan sağlığı, halk sağlığı, gıda güvenliği ve çevre sağlığı alanlarında büyük hizmetler sunmuşlardır. Bu onurlu mesleğin, geçmişten gelen şan ve şerefle hizmet etme mirasını, bizler de günümüzde alnımızın akıyla taşımak için var gücümüzle mücadele ediyor, asla geri durmuyor, reva görülen her türlü özlük hakkı kaybına rağmen ön saflarda vatanımız, milletimiz ve ülkemiz için hizmet etmekten asla geri durmuyoruz. Zorlu Milli mücadele dönemlerimizde, ordumuzun lojistik ve besin kaynağını oluşturan hayvanlarda ortaya çıkan ve ordumuzun gücünü büyük ölçüde zayıflatan, sığır vebası, ruam v.b. hastalıklarla yine Veteriner Hekimlerimiz mücadele etmiş, ellerini değil canlarını taşın altına koyarak, türlü riskler altında bu hastalıkları ortadan kaldırmış ve ordumuzun eski gücüne kavuşmasında çok stratejik bir rol oynamışlardır. Bu ve saymakla bitmeyecek nice büyük hizmetlerimiz üzerine, Mareşal Fevzi Çakmak ’Eğer Türk Veteriner Hekimleri olmasaydı, İstiklalimizi kazanamayacaktık’ demiş ve tarihe önemli bir not düşmüştür. Yakın zamanda atlattığımız covid pandemisi sürecinde de, ülkemizde ve dünyada, insanların kullanımına sunulan covid aşılarının üretim süreçlerinin büyük bölümünde yer almış ve bu aşıları kullanıma hazırlayarak insanlığa büyük hizmetlerde bulunmuşlardır. Yerli ve milli aşımızın da, bir Türk Veteriner Hekim Bilim İnsanı tarafından geliştirildiği de zaten hepimizin malumudur" dedi. Yaşadıkları sorunlar nedeniyle günlerini istedikleri gibi kutlayamadıklarını kaydeden Şahin, "Bizler de, Dünya Veteriner Hekimleri Gününü günlerce kutlamalar, şenlikler düzenleyerek icra etmek isteriz. Ancak yıllardır maruz kaldığımız haksızlıklar, kronikleşmiş, gangren haline gelmiş problemler, motivasyonumuzu önemli derecede kırmış, mesleğimizin sürdürülebilirliğini neredeyse imkansız hale getirmiştir. Meslek örgütü olarak, tüm diyalog kanallarını, hukuki mücadele yöntemlerini kullanmış olmamıza rağmen, ne yasama organında ne yürütme organında ne de yargı organında gayretlerimiz karşılık bulamamıştır. Yılda bir defa tüm dünyada coşkuyla, şenliklerle kutlanan bu kıymetli gün maalesef bizim için bir farkındalık oluşturma, dert anlatma, yakınma gününe dönüşmüştür. Hükümetimizin, bürokrasimizin, yargı organlarımızın, siyasi partilerimizin vicdanlarına sesleniyoruz, gelin artık bu kronikleşmiş problemlerimizi ortadan kaldıralım, kutsal veteriner hekimliğin prangalarını söküp atalım, bu kadim mesleği tam anlamıyla insanlığın istifadesine sunalım" ifadelerine yer verdi.