EKONOMİ - 21 Eylül 2017 Perşembe 10:34

MÜSİAD iş dünyasını New York’ta bir araya getirdi

A
A
A
MÜSİAD iş dünyasını New York’ta bir araya getirdi

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) ABD Şubesi, iş dünyasını New York’ta buluşturdu.

Amerika’nın önde gelen finans, medya, teknoloji, inşaat temsilcilerinin bir araya geldiği zirveye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD’de bulunan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Brooklyn Belediye Başkanı Eric Adams, East West Institute COO’su William Parker, Orchard Platform CEO’su Matt Burton, Westwood Capital’in yönetici ortaklarından Daniel Alpert, ABC haber sunucusu Kendis Gibson, Beyaz Saray’ın eski CIO’su Carlos Solari, Pepsi Co. Başkan Yardımcılarından Ümran Beba, pek çok üst düzey isim konuşma yaptı. Zirvede Manhattan Chamber of Commerce Başkanı Jessica Walker, Forbes’ın en etkin 20 sosyal medya insanından biri olarak tanımladığı Glen Gillmore gibi isimlerin yanı sıra Türkiye ve Amerika dışında Fransa, İtalya, Azerbaycan, Makedonya, Suudi Arabistan gibi farklı ülkelerden konuşmacı ve katılımcılar da yer aldı.

Dünya iş dünyasının bir araya geldiği zirveyi İHA’ya değerlendiren MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, “Amacımız, dünyada küresel ticaretin içinde özellikle ABD firmaları ile Türk firmalarını bir araya getirmek. Aynı zamanda dünyanın iktisadi olarak gittiği yönü iş dünyasına daha geniş çaplı bir perspektif vermektir” dedi.

Türk-Amerikan ticari ilişkilerinin 1830 yıllarına dayandığına dikkat çeken Kaan, “Yaklaşık 187 yıldır bu ilişkiler var. ABD’nin Türkiye’deki ihracat sıralaması beşinci olmasına rağmen bizim ABD pazarındaki payımız sadece binde 3 ve bu rakam çok yetersiz. Bunu arttırmak için de çalışma yapıyoruz. MÜSİAD ABD'deki ekibimiz ile birlikte yeni bir hedef koyduk. ABD’de 50 eyalette 50 temsilcilik açmayı planlıyoruz. Bu şekilde bu köprüyü daha da pekiştirip bir üst seviyeye çıkartmak istiyoruz. Bununla birlikte bir sivil toplum kuruluşu olarak ABD iş dünyasına da şunu diyoruz; özellikle beraber Afrika kıtasında ve Körfez bölgesinde iş yapabiliriz. Türkiye ile ilgili olarak hem ABD hükümeti devlet yönetimi itibariyle de, hem de ABD ile Türkiye stratejik bir ortak. Bunu da göz önüne alarak dışarıdan değil gelin çıplak gözle bakın, yerinde inceleyin diye söylüyoruz” şeklinde konuştu.

Son 2 yılda en fazla yatırım yapan ülkeler sıralamasında ABD’nin birinci, Almanya’nın da ikinci sırada bulunduğunu belirten MÜSİAD Başkanı Kaan, şöyle devam etti:

“Bu yeterli mi, değil. Türkiye, Avrasya kıtası olarak bakıldığında dünyadaki kıta varlığının yüzde 40’ının olduğu coğrafyanın tam merkezinde oluyor. Burada önemli kriter nedir? Dünya enerji kaynaklarının yüzde 75’i de burada bulunuyor. Onun için özellikle ABD firmalarının Türkiye’de iş yapmalarını, aynı şekilde de Türk ürünlerinin Amerikan pazarında yayılması açısından beraber iş yapmalarını sağlamak. Tabi biliyorsunuz Amerika’da 500 bine yakın Türk var. Bu Türk iş insanlarını da buralarda daha fazla büyüyerek Amerika’da daha büyük işler yapmasını sağlamayı da öngörüyoruz. Amacımız da bu.”

“2023 ve 2071 gibi hedefleri olan Türkiye’nin ilk 10 ekonomi arasına girmesine yardımcı olmak görevimizdir”
MÜSİAD ABD Şubesi Başkanı Mustafa Tuncer ise, dünyanın finans ve iş dünyasının kalbi olan New York’ta uluslararası kimliği olan bir iş zirvesinin özellikle tüm dünya liderlerinin New York’ta olduğu bir dönemde gerçekleştiriliyor olmasının büyük önem taşıdığını söyledi. Tuncer açıklamasında şunlara yer verdi:

“MÜSİAD Amerika olarak bu yıl ilk defa Dünya Ticaret Zirvesi'ni gerçekleştiriyoruz. Dünyada artık bende varım diyen, politik arenada kendi sınırlarını kendi belirleyen, 2023 ve 2071 gibi kendine ciddi hedefler koyan, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefleyen bir ülkenin sivil toplum kuruluşlarından MÜSİAD olarak New York’ta böyle bir organizasyon yapmak gerçekten bizleri heyecanlandırdı. Bu organizasyonla biz Türk müteşebbislerin dünyanın artık farklı yerlerinde sadece Türkiye ve o ülkeyi ilgilendiren değil, geneli ilgilendiren ekonomik konularda söz sahibi olabildiğini, ufuk çizgisini genişletebileceğini gösterdik. Bu açıdan bu zirveye çok büyük önem veriyoruz. Zirveye hem Ekonomi Bakanımız hem de dünyanın 17 farklı ülkesinden girişimciler, alanında uzman insanlar, yatırımcılar bir araya geldiler. İletişim, emlak, inşaat, sosyal medya gibi bu konuları değerlendirdik, fikir alışverişinde bulunduk. Bu zirvenin düzenlendiği tarihte oldukça anlamlıdır. Dünyanın dört bir yanından liderler Birleşmiş Milletler toplantıları için New York’ta bulunuyorlar. Böyle bir noktada Türk menşeili sivil toplum kuruluşu olan MÜSİAD’ın toplantı yapması BM ile siyasi zirvenin bir araya geldiği ortamda bizim ticari bir zirve ile de Türk insanının farklı bir yaklaşım sergileyebileceğini göstermiş oldu.”

“ABD’deki Türk şirketleri ana vatana yatırım yapmalıdır”

MÜSİAD ABD Enerji ve Otomotiv Grubu Başkanı Savaş Şahin, “Bu zirve ile amacımız Türk iş adamlarının dünya ticaret pazarından faydalanmasını hedefliyoruz. Amerika’daki büyük pazara Türk şirketlerinin girmesini sağlamak ve buradaki iş adamlarının ana vatanımıza yatırım yapmasını sağlamak en büyük hedefimiz” şeklinde konuştu. 

Candemir Sarı - Hasan Çelik
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Bakan Özhaseki: "Deprem bölgesinde evleri teslim ediyoruz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya’da AK Parti önceki dönem ve mevcut yönetim kurulu üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay ve AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu’nun ardından kürsüye gelen Bakan Özhakesi, deprem bölgesinde halen 300 binden fazla konut inşaatının devam ettiğini ifade etti. Özhaseki, "Son 6 Şubat’ta bile tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan zarar gördü. 680 bin konutumuz yıkıldı. 170 bin kadar da iş yerimiz yerle bir oldu. 850 bin bağımsız birim. Dile kolay. Zarar 104 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Manevi zarar, onu ölçecek bir alet daha çıkmadı. Evleri teslim ediyoruz, hangi eve gitsek oturup çay içtiğimizde, o geceye geliyor konu. Evin sahibi biraz sonra olayları anlatmaya başlıyor hem o ağlıyor hem de biz ağlamaya başlıyoruz. Şu anda 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köylerde çelik karkastan evler yapıyoruz. Aslında yıkılan evler belki taştandı, basit evlerdi, aralarında harç bile yoktu bazılarının. Olsun Cumhurbaşkanımızın talimatı, ‘Madem o evler yıkıldı, hepsini en iyisiyle yapacağız’ dedi. Ve şimdi çelik karkastan evler yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapıyoruz bir taraftan. Bir taraftan altyapılarıyla ilgili büyük bir bütçe temin ettik. Altyapılarına başladık, gece-gündüz çalışıyoruz. 76 bin evimizi teslim ettik. Her ay bundan sonra da 10-15 bin evi vermeye devam edeceğiz" dedi. "Şimdi bütün bilim adamları diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere" Bakan Özhaseki, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdi. Özhaseki, "Son dönemde hiç anlayamadığımız başka bir şey çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı başını çekiyor. Sonra onun kuyrukları Anadolu’da devam ediyorlar. Algı belediyeciliği diyorlar. Ne oluyor algı belediyeciliği olunca? Yapmadığını yapmış gibi sunma. Olmadığı halde olmuş gibi. Beyefendi tatilde çalışıyormuş gibi yan gelip yatıyor veya İngiliz büyükelçisiyle bir yerde, restoranda yemek yiyor ama iş başındaymış gibi gösteriyor. Ne kadar ayıp bir şey ya. Bunu da belediye bütçesinden yapıyorlar. Şimdi bütün bilim adamlar diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere. Evet hepimiz takip ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçen seneki ayırmış olduğu pay, 485 milyon lira. Ama algı operasyonları için beyefendiyi övmek için, beyefendi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı veya da cumhurbaşkanı yapabilmek için tuttukları trol ordusuna verdikleri, ayırdıkları para 900 milyon lira. Bu para cebinizden çıkıyorsa bir şey demem, hoş karşılamam, bir şey demem. Eğer belediye bütçesiyse benim bir kuruşluk da hakkım varsa, haram olsun arkadaşlar. Doğru değil arkadaşlar. Bu dönemde böyle bir belediyecilik gördük. Hükümetin yaptığının üstüne yatmak, onun yaptıklarını kendi yapmış gibi anlatmak. Ya ayıptır günahtır" diye konuştu.
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.