GÜNDEM - 19 Mart 2014 Çarşamba 14:11

Mustafa Sarıgül: ‘Haydarpaşa ve Sirkeci Garı müze olacak’

A
A
A
Mustafa Sarıgül: ‘Haydarpaşa ve Sirkeci Garı müze olacak’

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, Sirkeci ve Haydarpaşa garlarını kent müzesine dönüştüreceklerini söyledi.

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, tarihi Sirkeci Garı’nda yaptığı açıklamada Sirkeci ve Haydarpaşa garlarını kent müzesine dönüştüreceklerini söyledi.
Şişli Belediye Başkanı ve CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, Sirkeci Garı’nda açıklamalarda bulundu. İstanbul’un kent müzesine ihtiyacı olduğunu dile getiren Sarıgül, tarihi Haydarpaşa ve Sirkeci garlarını kent müzesi yapacaklarını söyledi.
“Kentler müzeleriyle kültür şehri olur” diyen Mustafa Sarıgül, “İstanbul’da Topkapı sarayımız, Ayasofya’mız var. Ne yazık ki yeteri kadar Ayasofya ve Topkapı müzemizi dünyayla buluşturamıyoruz. Ayrıca İstanbul’umuzda müzelerimiz sayısı alabildiğine yetersiz. Son 20 yılda İstanbul’da dünya ölçeğinde bir müze ne yazık ki yapılmadı” diye konuştu.
“HAYDARPAŞA VE SİRKECİ GARLARI MÜZE OLACAK”
İki tane kent müzesi yapacaklarını ifade eden Mustafa Sarıgül şunları söyledi; “İstanbul’da iki tane önemli kent müzesini mutlaka kazandıracağım. Haydarpaşa ve Sirkeci garlarını tarihi ve mimari özellikleriyle müze olmaya son derece uygun. Bu iki gar da 2’inci Abdülhamit döneminde yapılmıştır. Bu iki tane garın gar özelliğini koruyarak kent müzesi haline getirmekte ve bütün dünyayı buraya çekebilmek bizim en önemli iki tane konumuz. Gerek Haydarpaşa, gerekse Sirkeci garının mutlaka ve mutlaka müze olmasını istiyoruz. Mutlaka gar özelliğinin de korunması lazım. Sirkeci garında çalışan hiçbir arkadaşımız mağdur edilmeyecek.”
“GARLARIN DOKUSU KORUNACAK”
Garların mevcut dokusunun korunacağını ifade eden Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, “Burada 2 tane tercih var. Başkaları iktidara geldiği zaman AVM olabilir. Otel olabilir böyle çalışmalar var. Burasının alışveriş merkezi olmasını ve otel olmasını doğru bulmuyoruz. Tarihi dokusunu koruyacağız, onarımını yapacağız. Buraya bir proje yarışması açacağız. Proje yarışmasında gerek Sirkeci garında gerekse haydar para garını kent müzesi olarak planlayacağız” diye konuştu.
“Kent müzelerimizin gece 12.00’ye kadar açık kalması lazım ki çalışanlar var” diyen Mustafa Sarıgül, Gündüz kent müzelerine gezemeyenler var. Turistlerde kentin trafik sıkışıklığı nedeniyle gündüz gelmek istemiyorlar gece gelmek istiyorlar. Müzeler neden sadece mesai saatleri içerisinde açık olsun. Biraz daha ekonomik imtiyaz tanımak lazım. Orada çalışan personelin imkanlarını iyi bir noktaya taşımak lazım” şeklinde konuştu.
“METROLAR GECE DE ÇALIŞACAK”
Metroların gece de hizmet vermesi gerektiğini belirten Sarıgül, metroların gece saat başı çalışması gerektiğini söyledi.
Mustafa Sarıgül, şunları söyledi; “Kamu hizmetleri 24 saat devam etmesi lazım. Biz İstanbul metrosununda mutlaka gece saat 12.00 - sabah 06.00 arası, saat başı mutlaka çalışmasını arzu ediyoruz. Yurttaşlarımızdan bu konuda önemli ölçülerde şikayet alıyoruz. Gece 01.00’e kadar çalışanlar var. Çalışan evlatlarımızın evlerine gitmesinde önemli problemler var."

HATİCE ÇEKER
İSTANBUL

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.