GÜNDEM - 27 Ağustos 2017 Pazar 16:59

Muzaffer İzgü son günlerini bu odada geçirmiş

A
A
A
Muzaffer İzgü son günlerini bu odada geçirmiş

Yazdığı çocuk kitaplarıyla tanınan usta yazar Muzaffer İzgü, son günlerini İzmir'deki evinde ailesi ile birlikte geçirdi.

Türk Edebiyatının usta yazarlarından biri olan 84 yaşındaki Muzaffer İzgü, dün akşam saat 20.15 sıralarında İzmir'in Karabağlar ilçesindeki evinde yaşamını yitirdi. Yaşanan acı kaybın ardından İzgü'nün oğlu Ahmet Şahin İzgü büyük üzüntü yaşadı. Türk Edebiyatının, gülmecenin son üçlüsünü kaybettiğini belirten Ahmet Şahin İzgü, "Türk okurunun başı sağ olsun. Son günlerini acısız geçirdi, gelini, torunları, torununun çocuğu ve ben hiç başından ayrılmadık. Saçlarını okşaya okşaya, terlerini sile sile, ihtiyaçlarını gidere gidere hiçbir şeyini eksik bırakmadık. Hep okuyucularından bahsetti, onlara bol bol okumalarını diledi, devam etsinler dedi" şeklinde konuştu.

"84 yaşında hangi ilacı kabul etsin"

Ağustos ayının ilk haftasında İzmir Katip Çelebi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan İzgü, kanser hastası olduğunu öğrenmişti. Muzaffer İzgü'nün tedavi olmayı kabul etmediği iddiasını yanıtlayan Ahmet Şahin İzgü, "Yaş 84 hangi ilacı kabul etsin, gecikmiş zaten bir kaç organını sarmış, ne yapabilirdi ki" ifadelerini kullandı. 

Babası Muzaffer İzgü'nün sağlık sorunları nedeniyle mi yazmayı bıraktığı sorusuna ise İzgü, "Babam üç nesil yetiştirdi. Babalar, çocuklar ve torunları okutabilen bir yazardı. Tahminen 10 milyon okuyucusu vardı. Türkiye'de her 8 kişiden 1'i okudu ve okutacak. Annemi kaybettikten sonra yazma konusunu bir kenara bıraktı. Şimdi sevgili eşine kavuştu ama bizleri yoksun, mahrum bıraktı. Türk okurlarının başı sağ olsun" dedi.

"Eşinin vefat etmesi, Muzaffer ağabeyi çok etkiledi"

Muzaffer İzgü'nün yakın dostu olan Gazeteci-Yazar Bekir Yurdagül, aileyi acılı gününde yalnız bırakmadı. İzgü'nün hayatını kaybetmesinin kendisini çok etkilediğini ifade eden Yurdagül, İzgü'nün neden tedavi olmadığı hakkında açıklamalar bulundu. İzgü'nün çocukları ve doktorlarının verdiği bir karar olduğunu belirten Yurdagül, "İlaç alması daha büyük eziyete yol açardı kendisine ve mümkün de değildi. Yani yaşı 84'ü bitirmek üzereydi. Dolasıyla doktorların kararıydı, yani bırakın da beni tedavi etmeyin böyle bir şey yok yani, öyle bir şey söz konusu değil. Ama sonuçta hekimlerin bir kararı vardı. Ağzındaki dişleri kendi dişleriydi, son derece bakımlı, dikkatli ve özenliydi. Ama Gülser ablanın gidişi 61 yıllık hayat arkadaşı, eşi demiyorum ben. Ben böyle bir şey görmedim, o sevgilisiydi. Gülser ablanın gidişi Muzaffer ağabeyi çok etkiledi" diye konuştu.

"Yanında çocuk varsa sizi duymazdı"

Ünlü yazarın çocuk sevgisinden bahseden Yurdagül, Muzaffer İzgü ile yaşadığı bir anısı şöyle paylaştı:
Bir gün Muzaffer ağabeyle sözleştik, görüşmeye gittim. Yanında dikiliyorum, 25-30 dakika dikildim. 'Geldin mi Bekircim, ne zaman geldin' dedi Muzaffer ağabey dedim, 20-25 dakikadır buradayım dedim. Niye görmüyor biliyor musunuz, yanında çocuklar var çünkü. Bir çocukla muhabbet ediyorsa, onun elini sıkıyorsa elini öptürmezdi elini sıkardı ve onursal eşitliğe çok dikkat ederdi. Çocukla onursal eşitti Muzaffer ağabey, çocuğun elini sıkar ve bütün dikkatiyle dinlerdi. Çocuk varsa yanında sizi duymazdı Muzaffer ağabey. Yarım saat oldu ben seni izliyorum burada dedim. 'Hadi gel, hadi gel' dedi.

Son günlerini odasında geçirdi

Öte yandan, Ahmet Şahin İzgü, babası Muzaffer İzgü'nün son günlerini odasındaki eserleri, kütüphanesi ve ödülleriyle geçirdiğini belirtti. 3 çocuk babası Muzaffer İzgü'nün cenazesi, pazartesi günü öğlen Hocazade Camii'nde kaldırılacak.

Halil İbrahim Karabıyık

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.