GÜNDEM - 28 Mart 2017 Salı 13:57

Naylon poşet kullanımı yıl başında ücretli olacak

A
A
A
Naylon poşet kullanımı yıl başında ücretli olacak

Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı Mustafa Altunbilek, naylon poşet kullanımının yıl başında ücretli olacağını söyledi.

Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF), referandum sonrasında Meclis'in gündemine gelecek olan 'Hal Yasası' düzenlemesini, yıl başında hayata geçmesi planlanan 0 'Atık Yönetmeliği' düzenlemesini, yerel zincirlerin 2017 yılı beklenti ve hedeflerini katıldığı basın toplantısıyla açıkladı. Zor bir yıl olmasına rağmen 2016'yı yüzde 10 büyüme ile kapatan yerel zincirlerin cirosunu 30 milyar TL'ye çıkardıklarını belirten TPF Başkanı Mustafa Altunbilek, "Toplam market grupları içerisindeki istihdam payı yüzde 40'a ulaşan yerel zincirler olarak satış payımız yüzde 37,7'ye; toplam gıdadaki yerellerin satış payı ise yüzde 9,7'ye ulaştı. Perakendecilik kurallarını iyi uygularken müşteri ile yakınlığımız, yeni formatlar denememiz bizi yarışta daha ön plana çıkarıyor. 2023 yılında 70 milyar TL ciro hedefi ile çalışmalarını sürdüren yerel zincir marketler olarak sektörde var olmayı ve mücadeleyi sadece kendi adımıza değil, ülkemiz adına yürütüyoruz" dedi.

Yılın ilk 3 aylık performansını da değerlendiren Altunbilek, "2016'nın ilk üç aylık dönemine kıyasla 2017'ye biraz yavaş başladık. Yıl sonu hedefimiz 33 milyar TL'lik ciroya ulaşmak. Cironun yanı sıra istihdamda da yüzde 10'luk büyüme hedefliyoruz" açıklamasını yaptı.

"Hal Yasasındaki değişiklik ile sepetler ucuza dolacak"

Referandum sonrasında Meclis'in gündemine gelecek Hal Yasası düzenlemesini yerel zincirler olarak çok önemsediklerini belirten Mustafa Altunbilek, "Gıda fiyatında üretici-market makasını daraltacak tedbir, hayata geçeceği için mutluyuz. Yıllardır süreçler doğru aktarılmadığı için 'Tarlada 1 liraya, markette 3 katı fiyatına satılıyor' söylemleri, tüketicilerimiz ile bizi karşı karşıya getiriyordu. Tabiri yerindeyse günah keçisi biz oluyorduk. Yerel perakende zincirleri olarak bizim kamyonu tarlaya götürüp, ürünleri yükleyip, markete getirip, onları boylarına göre sınıflayıp, doğru koşullarda saklayıp, sonra da müşteriye taze taze sunmak gibi bir şansımız yok. Biz ürünlerimizi halden alıyoruz. Ürünler halden bize gelene kadar birçok kez el değiştiriyor ve pahalanıyor. Yerel zincirler olarak manav reyonunda operasyon masrafları çıkardığımızda sadece yüzde 5 ile 8 arasında kar elde ediyoruz. Yeni düzenleme ile aracı sayısının azaltılması öngörülüyor ve üretici birliklerinin vergisel anlamda daha avantajlı hale getirilmesi planlanıyor. Bu düzenleme sayesinde sebze-meyve sepeti daha ucuza dolar" dedi.

‘Poşet düzenlemesi yılbaşında'

Toplantıda Şubat ayı sonunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Mustafa Öztürk'ü ziyaret ettiklerini, Bakanlığın 2018'in başında hayata geçirmeyi hedeflediği 'Atık Yönetmeliği' taslak metninin değerlendirildiğini belirten Mustafa Altunbilek, "Doğada çözülmesi yüzyıllar süren, hem geleceğimizi hem insan sağlığını tehdit eden naylon poşet kullanımının satış noktalarında ücretli olması yönünde yasal düzenlemenin 2018'in başında hayata geçeceğini öğrendik. Sayın müsteşarımız sektörden gelecek her türlü çevreci öneri ve talebin değerlendirildiğini belirtti. Yerel zincirler olarak hayli önemli olan bu düzenleme için görüş ve önerilerimizi paylaştık" şeklinde konuştu.

Söz konusu düzenlemenin ABD ve birçok Avrupa ülkesinde başarıyla uygulandığını belirten Altunbilek sözlerini şöyle sürdürdü; "Doğanın kabul etmediği, çevreyi, denizleri kirleten, insanlarla birlikte doğadaki canlıların hayatını tehdit eden naylon poşet kullanımı yıl başında ücretli olacak. Ülkemizde hayata geçecek olan düzenleme için bir kampanya hazırlıyoruz. Gezegenimizin sürdürülebilirliği, doğanın, insanların ve canlıların daha sağlıklı geleceği için karşımızdaki tehdidi aktaracağız. Federasyon ve işletme sahipleri olarak müşterimize her türlü kolaylığı sağlayacağız. Alışverişlerde file, bez torba kullanımına yönlendirecek; geçiş sürecinde karton veya bez alışveriş torbası hediye edeceğiz".

"Hedeflerimize ulaşabilmek için desteklenmeyi bekliyoruz"

Türkiye'nin istihdamda en büyük üçüncü sektörü olan perakendenin agresif bir büyüme beklentisinde olmadan, istikrara dayalı bir şekilde çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Altunbilek, "Rekabetin yoğun olarak yaşandığı sektörümüzde küçük ve orta ölçekli gıda perakendeciliği yapan esnafımız rekabet gücünü kaybediyor. Özellikle küçük esnafımız günü neredeyse siftahsız kapatıyor. Sektörümüzün istikrarlı olarak büyümesi, hedeflerine ulaşması için yalnız bırakılmamalı; desteklenmeliyiz. Diğer sektörlerde olduğu gibi manav, kırmızı et, bakliyat, unlu mamuller, zeytin ve zeytinyağı ürünlerinde KDV oranının toptanda olduğu gibi perakende de yüzde 8'den yüzde 1'e düşürülmesi için KDV düzenlemesi bekliyoruz. Gerekli düzenlemeler sektörün büyümesine, istihdama önemli katkı sağlayacak" ifadelerini kullandı.

Üreticiden tedarikçiye, perakendeciden sektöre hizmet sunan firmalara kadar binlerce paydaşı aynı çatı altında buluştuğu Yerel Zincirler Buluşuyor (YZB) etkinliğinin bu yıl 12-13 Nisan tarihlerinde 9'uncu kez gerçekleştirileceğini belirten Mustafa Altunbilek; "Yerel zincirler olarak her yıl belirlediğimiz ana tema doğrultusunda perakende sektöründe geleceğe dönük yol haritalarının çizilmesine ev sahipliği yapan YZB'de bu yıl 'Dönüşüm' başlığı altında perakende sektöründeki verimlilik konusu her yönüyle masaya yatırılacak. 300'e yakın markanın yeni ürün ve hizmetlerini tanıtacağı organizasyonda sektörün duayen isimleri perakendede verimli dönüşümü sektörün gündemine taşıyacak. Vizyoner verimlilik, marketlerde verimlilik uygulamaları, pazarlamada ve finansta verimlilik başlıklarında birçok konu 2 gün boyunca masaya yatırılacak. İş süreçlerinde verimli dönüşümü sağlamak isteyen tüm paydaşlarımızı YZB'ye bekliyoruz" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uzman jinekologdan kadınlar için önemli uyarı: "Normal saymayın" Jinekolog Elifnur Özak, menopoz sonrası görülen vajinal kanamalara dikkat çekti. Bu dönemde görülen kanamaların genellikle iyi huylu nedenlere bağlı olduğunu belirten Uzm. Dr. Özak, “Ancak bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoza girildikten sonra, artık vajinal kanamalar ‘normalimiz’ olmaktan çıkar, göz ardı edilmemelidir.” diyerek kadınları uyardı. Acıbadem Kent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elifnur Özak, menopozun kadınların doğal yaşam döngüsünün bir parçası olduğunu hatırlattı. Adet kanamasının kesilmesine menopoz denildiğini, tıbbi açıdan ise menopozun yumurta ve hormon üretiminin sona ermesi anlamına geldiğini vurgulayan Uzm. Dr. Özak, kadınların bu yeni dönemi için, "Kadınlarda ortalama 40’lı yaşlardan itibaren reprodüktif çağın menopozal kısımları başlar. Adetlerimiz, belirgin bir problem olmadığı sürece, bir anda kesilmez, yavaş yavaş araları açılarak gider. 2 ayda bir, 3 ayda bir, 6 ayda bir... ’Pre- menopoz’ dediğimiz bu menopoz öncesi dönemde kadınlarda “vazomotor semptom” olarak bilinen sıcak basmalarıyla, ani ve yoğun terlemelerle, ani sinirlilik haliyle, geceleri uyku problemleriyle, vajinal kurulukla sıklıkla karşılaşırız. Bunlar, vücutta azalan östrojen düzeylerinin bedenimizde oluşturduğu sonuçlardır. Premenopozal dönemdeki bu sorunların hemen hepsinin tedavisi mümkündür. Ne zaman ki bir sene hiç adet görülmez, ancak o şekilde ‘menopoza girdim’ diyebiliriz. Bu dönem de ortalama 45-55 yaşları arasına denk gelmektedir" bilgilendirmesinde bulundu. Normal kabul etmeyin, sebebini öğrenin Menopoz sonrasında vajinal kanamalar görülebildiğini, bunların pek çok kadın tarafından “normal” kabul edilip, doktor kontrolüne gerek duymadığını belirten Uzm. Dr. Özak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadınlar özellikle doğurganlık süreçlerinde, hamilelik öncesinde ve hamilelikte kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kontrolünde olmayı önemserler. Menopoza girdikten sonra ise artık jinekologla işlerinin bittiğini düşünürler, muayenelerini ihmal ederler. Menopoza girdikten sonra kanama sorunu yaşadıklarında bunu göz ardı ederler. Oysa bu dönemdeki kanamalar masum olmayabilir. Menopoz sonrası vajinal kanamalar genellikle iyi huylu sebeplere bağlı olsalar da bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoz sonrası kanama durumunda, jinekolojik muayene ve bu muayene sonuçlarına bağlı olarak rahim içinden (endometriyum) örnekleme yapmak, biyopsi alarak kötü huylu bir hastalık olup olmadığını değerlendirmek gerekebilir. Endometriyum kanserleri erken dönemde kendisini kanama ile belli ettiği için, çoğu zaman bu kanamalar sayesinde erken evrelerde yakalanır ve pek çok hastada kemoterapi ihtiyacı dahi olmadan, sadece ameliyatla cerrahi olarak tedavi edilebilir. Kötü rüya görmemek için bu kanamaların nedenlerinin belirlenmesi gerekir."
İzmir Üretken yapay zeka teknolojisi, en çok fotoğrafçılığı etkiliyor İki yıl önce hayatımıza hızlı bir giriş yapan üretken yapay zeka teknolojisi fotoğraf sanatı başta olmak üzere grafiksel anlamda çeşitli görseller üreten sektörler üzerinde etkisini giderek arttırıyor. Özellikle reklam tanıtım sektöründe obje, ürün veya bir olayın fotoğraflarını üretmek stüdyo ortamı yerine bilgisayarın başında birkaç satırlık komut yazarak sanayiler içinde gerçekleştiriliyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan üretken yapay zeka teknolojisinin prodüksiyon maliyetlerini düşürmesi gibi faydasının yanında gerçeklikten uzaklaşma ve manipülasyon gibi tehlikeleri de beraberinde getirdiğini söylüyor. “Yapay zeka prodüksiyon maliyetlerini düşürüyor, üretim süreçlerini hızlandırıyor” Aynı zamanda reklam ajanslarının en çok başvurduğu stok fotoğraf ajansları ve buralara görsel üreten fotoğrafçıları ekonomik anlamda olumsuz etkilediğini söyleyen Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan; “Üretken yapay zeka ile buluşmamız 2022 yılının ortaları gibi çok yakın bir zamanda oldu. Üretken yapay zeka ile üretilen ilk fotoğraflar ve grafikler gerçeklik bakımından önceleri hatalar barındırıyor kollar, eller gibi farklı uzuvların canlandırılmasında bozukluklara rastlayabiliyorduk. Ancak çok kısa bir sürede üretken yapay zeka programlarının yeni sürümleri piyasaya sürüldükçe bu hatlarında hızlıca giderildiğini çok daha gerçekçi görüntülerin üretilebildiğini gördük. Şu anda işin uzmanları dışında kimsenin neredeyse gerçekle ayırt edemeyeceği kusursuz görseller üretilmeye başlandı. Özellikle fotoğraflar gerçeklik açısından kusursuza yaklaşmış durumdalar. Üretilen bir insan fotoğrafının gerçek mi yapay mı olduğunu anlamak oldukça güçleşti. Yapay zeka ile üretilen gerçekliği yüksek fotoğraflar sosyal medya hesaplarını yönetenleri, haber sitelerini ve çeşitli reklam şirketlerini önemli bir prodüksiyon maliyetlerinden kurtarırken üretim süreçlerini hızlandırdı. Ancak işin gerçeklik açısından baktığımızda özellikle işleri gerçeği aktarmak olan haber, medya siteleri ve yüksek takipçili sosyal medya hesaplarını yeni tehlikeler bekliyor. Bu teknoloji kişileri ve toplumları ciddi şekilde manipüle etmede kullanabiliyor. Bu da beraberinde sayısız hukuk davlarını beraberinde getiriyor. Bu yolla üretilen görsellerin altına mutlaka uyarıcı yazıların konulması ya da uzmanlar tarafından gözden geçirilmeleri gerekiyor.” dedi. Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan, bilgisayarının başında uygulamalı olarak yapay zeka yazılımlarıyla “orman yangınından kaçan geyik” ve “çölde gezen kutup ayısı” gibi örnek görsellerin komut satırı yazarak nasıl oluşturulduğunu paylaştı.