SPOR - 17 Kasım 2017 Cuma 13:11

Necip Uysal, genç Kartallar'la bir araya geldi

A
A
A
Necip Uysal, genç Kartallar'la bir araya geldi

Beşiktaş'ın genç oyuncusu Necip Uysal ve yönetim kurulu sözcüsü Metin Albayrak, BJK Futbol Akademi’yi ziyaret etti.

BJK TV’den Gürler Akgün’ün moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşi, BJK TV’de İdol programında yayınlandı. Söyleşide Metin Albayrak ve Necip Uysal, şunları dile getirdi:

Gürler Akgün: Bugün yönetim kurulu üyemiz Sayın Metin Albayrak ve kaptanımız Necip Uysal ile birlikteyiz. Kaptan kendi geçtiği yollardan onları takip edeceği oyuncularla bir arada. Metin bey bugün güzel bir gün, güzel bir anı. Nedir bugünün anlam ve önemi biraz bahseder misiniz?

Metin Albayrak: Bizim için çok önemli bir gün. Geçmişimize baktığımızda da altyapı kültürü hep var olan bir kulübüz. Tarihimiz de bunu gösteriyor zaten. Hocalarımızla beraber çalışarak bir vizyon çizdik ve o stratejide ilerliyoruz. Tabi ki en büyük beklentimiz Beşiktaş’ın önemli ve ana iskeletini koruyup Beşiktaş kültürü ile yetişmiş altyapıdan gelen çocuklarımızı çoğunlukla oynatmak. Bu bilinçle çalışıyoruz. Kaptanımız da bu yollardan gelmiş ve hala Beşiktaş forması taşıyor. Kişiliği ve karakteri ile çok büyük bir örnek. Ondan alacakları öğrenecekleri tavsiyeler, öneriler çok büyük değer katacak hayatlarına.

Gürler Akgün: Kaptan hoş geldin yuvana. Seninle gurur duyuyoruz iyi ki kaptanımızsın. Akademi altyapı oyuncuları karşında söylediğin her cümle ve öneri onlar için çok önemli. Nasıl başladı bu süreç? Bize anlatır mısın?

Necip Uysal: Burada olduğum için çok mutluyum. Genç oyuncular ve hocalarım karşımda. Tabi ki bu süreç kolay değil. Buralara gelmek ve kalıcı olmak çok önemli. Benim buralara gelmemde hocalarımın katkısı çok büyük. Beni en iyi şekilde hazırladılar A Takıma gelebilmem için. O zamanki şartlarda iyi şekilde ilerledi benim için. Sonunda A takıma çıktım ve kalıcı olmayı başardım. Hala da devam ediyorum. Ben altyapıya girdiğimde bir hedefim yoktu açık söylemek gerekirse ama oynamaya başladıktan sonra kendime yavaş yavaş hedef koymaya başladım ve A takıma çıkıp kaptan olmayı şampiyonluklar yaşamayı istiyordum. Ben bunların hepsini başardım Allah’a şükürler olsun. Buralara gelmek kolay olmadı. Ben oynarken toprak saha vardı burada ama şimdi tesisleri gezdiğim zaman şartlar çok daha iyi olmuş yönetimimize burdan teşekkür ederim. Dediğim gibi çok çalışıp pes etmemek lazım. Böyle olduğu zaman bi yerden kapı açılıyor ve Allah yardım ediyor.

Gürler Akgün: Metin Bey BJK Fulya Hakkı Yeten Tesisleri her geçen gün yenileniyor güzelleşiyor. Bu iş aslında altyapı ve akademi oyuncularımıza hayatlarında daha güzel kapılar açacaktır. Siz ne dersiniz bu konu hakkında?

Metin Albayrak: Türkiye’de altyapı bayrağını en önde biz taşıyoruz. Hocalarımızın çoğu buralardan gelmiş büyük emekleri var burada çalışıyolar. Biz de layık olmaya çalışıyoruz. Bu topraklarda doğmuş yetişmiş çocuklar neden başarılı olmasın. Yabancılardan ne farkımız var? Onlar da insan. Tek farkları çok çalışıyolar ve kendilerine hedef koyuyorlar. Altpılarımızdaki oyuncularımızın hepsinin hedefi futbolcu olmak ve A takıma çıkmak. Peki oraya gelebilmek için ne yapmamız gerekiyor? Önce bedenen para kazanacakları için bedenlerine çok iyi bakmaları lazım. İyi beslenip iyi dinlenmeleri lazım. Saha içi işin en son kısmı. Zaten yetenekli olduğunuz için buradasınız. Hep büyük hedefler koyun kendinize. Sadece Beşiktaş değil. Avrupa’da çok büyük kulüplerde de oynayabilirsiniz. Bunun için kendinize büyük hedefler koyun. En önemlisi kendinize inanmak. Bizim işimiz de sizlere daha iyi saha ve zeminler hazırlamak. Hocalar sahalar doktorlar vs.. Akademi ve altyapı ile ilgili yeni projelerimiz var. 1 ay sonra zaten Başkanımız da kamuoyuna açıklayacak. Hedefimiz daha iyi modern Avrupa’nın en üst seviyelerinde olan bir akademi ve altyapı oluşturmak. Bunun için çalışıyoruz.

Gürler Akgün: Kaptan şerefiyle oynayıp hakkıyla kazanan bir caminanın evladısın. Buraya ilk geldiğin günü hatırlıyor musun? Bize anlatır mısın?

Necip Uysal: İlk geldiğimde Bayrampaşa’da oturuyodum. Çok heyecanlanmıştım transfer olduğumu duyunca. İlk babam görüşmeleri yapmıştı. Benim için de çok önemliydi. Oralardan Beşiktaş’a gelmek. O günleri unutamıyorum. O haberi alınca okuldaydım zaten eve nasıl geldiğimi bile hatırlamıyorum. Çok heyecanlıydım çok mutlu olmuştum.

Gürler Akgün: Kaptan senin gibi çok uzak yerlerden Anadolu’dan gelen kardeşlerimiz var. Onlara tavsiyelerin nelerdir? Bize biraz tavsiyelerinden, hayat görüşlerinden bahseder misin ? Necip Uysal olmanın iksiri nedir? Formülü nedir?

Necip Uysal: Dediğim gibi bence önemli olan iyi insan olabilmek. Futbolculuk tabi ki önemli ama ikinci planda benim için. Öncelikle amacım ülkeye iyi bir insan ve yararlı olabilmek. Yaşayış ve hayat tarzın çok önemli. Beslenme, uyku düzeni yaşayış biçimin düzgün olmalı. İdmanlarını, çalışmalarını aksatmadan eksiksiz yapmalılar. Zaten yetenekleri de varsa Allah yardım ediyor ve gerisi geliyor. Şimdi yaşları küçük ama ileride gece hayatları da olmamalı. Uyku düzenleri ve çalışmalarına devam etmeliler her zaman. Bunlara dikket etmeleri lazım. Ben idmanlardan sonra bile çalışırdım şimdi de çalışıyorum. Hiçbir zaman hırsımı kaybetmedim. Oynamasam bile idmanıma çıkıp en iyi şekilde çalışıyorum. Ondan sonrası Allah’a ve hocaya kalmış.

Gürler Akgün: Kaptan çok önemli seviyelere çıktın. Şampiyonlar Ligi, Milli Takım gibi seviyelere yükseldin. Çıtanı her geçen gün arttıyorsun. Tam bir idol olabilecek duruma geldin. Milli Takım sürecini bize biraz anlatır mısın?

Necip Uysal: Ben ilk milli takıma gittiğim zaman paf takımda oynuyordum. A takıma kadar yükselmiştim sonra bir şeyler oldu ve tekrar paf takıma döndüm. Orası çok önemli aslında. A takımla idmanlara çıkıyordum sonra hoca değişikliği oldu ve A2 takımına geri döndüm. Orada çok iyi 1 sezon geçirdim. Ordan ümit milli takımına gittim. Orada çok iyi 2-3 maç geçirdim. Ondan sonra A takıma gideceğim hakkında yazı geldi ve tekrar A takıma çıktım. Milli takım sürecim oradan başlıyor. Benim için dönüm noktası oldu hayatımda.

Gürler Akgün: Kaptan sen diyorsun ki, ben A takıma çıktım ardından tekrar pafa döndüm. Bunun hala örnekleri var. Kardeşlerimiz sizinle antremanlara çıkıp tekrar U-21 ile maçlara devam ediyolar. Buradaki kardeşlerimiz de gün geldiğinde aynı süreçleri yaşayacaklar. En ufak bir hareketi görmeleri bile burada hayatlarını değiştirebilir mi?

Necip Uysal: Ben bunun hep örneğini veriyorum. Bazen idmanlarda sakatlık olmasın diye müdahale etmeyeyim girmeyeyim gibi hareketler oluyor. Bunlardan kaçınmalarını söylüyorum. Çünkü ortada bir ekmek var ve bunu yemen lazım. Oraya çıktıktan sonra mücadele vereceksin. Sen oraya çıktığın zaman çalışacaksın basacaksın. Burada isim yok. Altyapıdan gelmişsin hak edip A takıma çıkmışsın. Hedefin orada kalmak ve bunun için savaşman gerekiyor. Arkadaşlara hep bunu öneriyorum ve söylüyorum. Cesaretli olun korkmayın. Gönül ister ki burada her arkadaşımız çıkıp oynasın ama bazen futbolun gerektirdiği şeyler var. Sonuçta herkes o seviyelerde oynayamayabilir. Ama seviyorsan, çok çalışıp bırakmayacaksın. Küsmek olmaz bu senin işin böyle kabul edip daha fazla çalışacaksın.

Gürler Akgün: Kaptan hayatında şunu mu gördün ? Korkmayın, cesur olun cesaretli olun, asla cesaretinizi kaybetmeyin ve gün gelecek o kapıyı siz kendiniz açacaksınız?

Necip Uysal: Ben Ertuğrul Sağlam zamanında Avusturya’ya kampa gittim. O zaman orta sahada Cisse oynuyordu. Cisse bana o zaman çok sert bir müdahalede bulundu epey darbe aldım ayağım kanadı. Ertuğrul Sağlam yanına çağırdı baktı iyi iyi güzel olmuş dedi. Sonrasında bir pozisyonda bu sefer ben Cisse’ye çok sert girdim. Sonra Ertuğrul Sağlam yine beni yanına çağırdı gel dedi ben bir şey söyleyecek zannettim. Bana aferin böyle devam et dedi orada. Ben öyle deyince daha da moral buldum rahatladım daha rahat girmeye başladım herkese.

Gürler Akgün: Birçok anıların vardır geçmişinde. Aklında olan anılarını paylaşır mısın?

Necip Uysal: İlk çıktığım zaman A takım kampına Ertuğrul Sağlam vardı yine. O kampa gitmek için 1 hafta falan kiralık oyuncular ve (altyapı) bizlerle kamp yaptı. Oradan seçilip gidecektik. 2 takım oynuyoruz dakika 15 beni oyundan aldı. Sonra çok düşündüm herhalde götürmeyecek niye çıkardı beni diye. Kafamda bir sürü soru. Sonrasında bitti artık dedim. Gidiyordum, öncesinde duş falan aldım. Sonra malzemeci geldi yanıma hoca seni çağırıyor dedi. Tekrar paf takımda devam et diyecek diye düşündüm. Hoca bana eşyalarını topla hazırlan yarın kampa gidiyoruz dedi. O zaman çok mutlu oldum çok güzel bi olaydı benim için.

Gürler Akgün: Güzel anıymış. Şunu da sorayım. Hep tabi hayat insanın istediği gibi gitmiyor. Arada buhran dönemleri de oluyor. Senin böyle bir dönemin oldu mu? Olmayacak kötü gidiyor işler dediğin zamanlar oldu mu?

Necip Uysal: Yok, olmayacak diye düşünmedim. Sonuçta tabi ki benim hedefim A takımda oynamaktı. Ama olmazsa da hiçbir zaman umudumu kaybetmedim. Burada olamazsam bir yerde olurum elbet dedim. Çünkü futbolu seviyorum. Zaten umudumu kaybetseydim buralarda olamazdım.

Gürler Akgün: Çok iyi bir noktadasın. Peki movitasyon kaynakların nelerdir ? Altyapı zamanlarında ve A takımda bile nasıl motive ediyosun kendini?

Necip Uysal: Dediğim gibi ben idmana çıktığım o zamanlar hep mücadele ettim, bastım, korkmadım. Herhangi bir oyuncu benden üstün demedim. Altyapıdan gelen oyuncunun düşüncesi bu olmalı. Çekinmeyecek, korkmayacak, cesur olacak. Böyle olursan bir tık öne geçiyorsun o zaman.

Gürler Akgün: Sayın Albayrak sizin tavsiyeniz nelerdir ? Türk sporu için önemli bir yöneticisiniz. Türk basını sizin ağzınızdan çıkan sözlerle önemli gündemler oluşturur. Yönetici gözüyle siz neler söylemek istersiniz?

Metin Albayrak: Başlangıçtan beri kaptanla birlikte aynı şeyleri söylüyoruz. Her şeyden önemlisi kendilerine bir meslek seçmişler, hedefleri futbolcu olmak. Onun için ben futbol dışı faktörlerin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Onlar da nedir? Kendilerine çok iyi bakmalılar. Bugün kaptanın hala başarılı olmasının en büyük sebebi fiziksel gücünün çok iyi olması ve ekstra antrenmanlar yapması. İnsanın her şeyden önce kendisini çok iyi tanıması gerekiyor. Eksiklerini bilip de onları tamamlaması gerekiyor. Diyebilirsiniz ki benim şu özelliğimde bir eksiklik var bunu daha iyi yapabilmem için ekstra çalışmaya ihtiyacım var. Yani futbolda çalışmak, çalışmak, çalışmak, ekstra çalışmak,kendini geliştirmek çok önemli. Buradaki hocalarımızın hepsi de ekstra çalışarak başarmışlar. Benim kardeşlerimize en büyük tavsiyem bir kere çok iyi dinlenmeliler, gelişimlerini iyi tamamlamalılar. Çok çalışacaklar ve hedef koyacaklar o formayı ben bir gün giyeceğim ve Vodafone Park’a Beşiktaş formasıyla çıkacağım diye kendini hayal edecek. Çünkü örnekleri var işte karşınızda oynuyor. Hayal etmiş, çalışmış, başarmış orada demek ki olabiliyor. Olamayacak hiçbir şey yok. Her şeyden önce kendilerine inanacaklar, çalışacaklar, bizler yanlarındayız. Hocalarımız her gün burada. Onlara teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar müthiş bir mücadele veriyorlar sabahtan akşama kadar 7/24 çalışıyorlar yani haftasonları yok. Hepsi de forma aşkı için çalışıyorlar. Ben kardeşlerimizin hocalarımızdan daha fazla çalışmasını istiyorum. Ben hemen hemen bütün grupları tanıyorum. Maçları da elimden geldiği kadar takip ediyorum ve çok da keyif alıyorum. Bazı oyuncularımızı A takımda hayal ediyorum. Diyorum ki mesela şu çocuk Quaresma’nın yerinde oynayabilir diyorum neden oynamasın? Çünkü o yetenek var. Ama oraya gelebilmek için kaptan da söyledi çok çalışacaksın, inanacaksın, Allah da çalışanın yanındadır zaten önünü açar. Her şeyden önce inanmak. İşte orada yazıyor hiçbir şeyden vazgeçme çünkü vazgeçenler yalnızca kaybedenlerdir. Benim en büyük hayalim Beşiktaş’ın 11’inden minimum 8 kişinin altyapımızdan olması. O zaman da şampiyonluğa imzamı atarım. Bu sürdürülebilir bir başarıdır. Çünkü sürdürülebilir başarıyı getirebilmek için o kültürden gelinmesi lazım. Kaptanımız Necip'in de forma aşkı buradan geliyor.

Gürler Akgün: Kaptan ne görev alsa yapıyor. Stoper oynadı, sağ bek oynadı, orta saha oynadı.

Metin Albayrak: Ondan Allah razı olsun. O zaten bizim evladımız. Onun için konuşmaya kelimeler yetmez. Ne görev verdiysek aldı. O hiçbir görevden kaçmaz. Kaleci bile olur. Beşiktaş yeter ki ihtiyaç hissetsin. Çok karakterli bir oyuncudur kendisi. Bugün iki sene üst üste şampiyon oluyorsak bu başarının en büyük mimarı takımdaki arkadaşlık ortamını sağlayan kaptanımızdır. Oğuzhan ve Cenk gibi oyuncularmız da bu birliktelikte önemliler.

Gürler Akgün: Kaptan sizin sosyal hayatınız da birlikte geçiyor.

Necip Uysal: Tabi ki hep beraberiz. Yaşlarımız birbirine yakın olduğu için arkadaşlığımız da çok daha iyi oluyor. Arkadaşlığımız iyi olduğu sürece bunu sahada da gösterebiliyoruz.

Gürler Akgün: Dışarıda sürekli birlikte vakit geçirmeniz sahaya da yansıyor.

Metin Albayrak: Yaşlar yakın olunca kaynaşmaları da daha çabuk oluyor ve birbirlerini çok iyi tanıyıp yakın arkadaşlıklar kurabiliyorlar. Dışarıdan gelen oyuncular da bu ortama uyum sağlıyor. Bizim şampiyonluğumuzdaki en büyük mimarlar Türk oyuncularımızdır.

Gürler Akgün: Kaptan takımdan bahseder misin yabancılarla nasıl ilişkiler ? Mesela videolar çekiyor Babel görüyoruz. Geçen hatta sen de vardın videoda.

Necip Uysal: Babel zaten her şeyi çekiyor. Türk oyuncuların karakteri kadar gelen yabancıların karakterleri de önemli. Bize uyum sağlayabilen yabancılar oldular hepsi. O yüzden bu farklılık oldu. Burada bir sürü yabancıyla çalıştım ama iki senedir gelen her futbolcu bizim takıma uygun olup uyumu sağladılar. Hepsiyle aram çok iyi. Tam bir aile ortamı var.

Gürler Akgün: Takım olmak burada önemli olan doğru mu?

Necip Uysal: Tabiki burada oynayıp oynamamak önemli değil o an şampiyonluk önemli herkes fedakarlık yaptı öyle bir takımız o yüzden hep başarılı oluyoruz. Bazen içinden benim oynamam gerekiyor diyorsun ama şartlar öyle olmuyor.Takım için ayak uydurman lazım öyle düşündüğün zaman başarı geliyor. Yedek kalsan bile küsmemen lazım.

Metin Albayrak: Güzel bir örnek vereyim hem kaptandan hem Cenk Tosun’dan.Cenk hem takımımızın hem milli takımımızın önemli oyuncusu bize çok katkı sağlıyor. Demba Ba, Mario Gomez, Aboubakar hep yedek kaldı ama hiç yılmadı, çalıştı ve başardı. Negredo önemli bir santrafor, yabancı ama onun arkasında şu an. Kaptan da aynı şekilde. Bilic’in söylediği bir şey vardı. Benim 11 tane Necip Uysal’ım olsa her sene şampiyon olurdum. Bunun sebebi karakterinden dolayı. Saha içi, saha dışı müthiş bir fedakarlık örneği gösteriyor ve sürekli çalışıyor. Bu bir hocanın en çok istediği şeydir. Bazen yedek de kalabilirsin, hocanın sistemine de uymayabilirsin hayatta bunlar hep vardır. Ama yılmayıp çalışacaksın ve kimseyi suçlamayacaksın, kendine bakacaksın. Çünkü ilahi adalet diye bir şey var. Allah çalışana yardım eder ve o formayı bir gün alırsın.

Gürler Akgün: Erciyes maçında Bilic’le, Porto maçında Şenol Güneş’le bir görüntün var. İki hocanın ilgisi aslında hocaların sözünü dinlemekle alakalı değil mi?

Necip Uysal: Tabii ki. Erciyes maçında asist yapmıştım. O arada su içmeye gitmiştim. Sağ bek oynuyordum o maç. O ara Bilic’le bir iletişimimiz oldu. Öbür tarafta ise Porto maçında oyuna giriyordum. O an gole çok sevinmiştim. Bir anda oldu her şey. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya’da "Oyunuzu hizmet ve eser siyasetinden yana kullanın" çağrısı AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu ve AK Parti Kütahya İl Genel Meclisi Adayı Muhterem Kılıç, 31 Mart’ta halka "Oyunuzu hizmet ve eser siyasetinden yana kullanın" çağrısında bulundular. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, seçim sürecinde Kütahya merkezde 58 bin haneye ziyaret gerçekleştirdiklerini ifade etti. Önsay, "Artık pazar günü sandığa gidiyoruz. Bir seçim kampanyası sürecinin daha sonuna geldik. Bu süreçte Kütahyalı hemşehrilerimize bizlere kapılarını açtığı için teşekkür ediyoruz. Hakikaten güzel bir kampanya süreci geçirdik. Tabii AK Parti seçimden seçime kampanya yapan bir parti değil, biz 28 Mayıs günü akşam Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 31 Mart seçimleri için hazırlık yapmaya başladık. Bu süreçte, öncesinde henüz adayımız belli değilken ‘Mahallede gezek var’ programı ile 41 mahallemizde vatandaşlarımızla bir araya geldik. Dertlerini dinledik, taleplerini aldık. Sonraki süreçte 18 Ocak’ta Sayın Kamil Saraçoğlu adayımızın Cumhurbaşkanımız tarafından Kütahya AK Parti belediye başkan adayı gösterilmesinden sonra da yine sahada olmaya gayret ettik. Bu süreçte pek çok faaliyet yürüttük. ‘Mahalle Bizim Kütahya Bizim’ programımızı gerçekleştirdik. Yine 41 mahallemizde, mahallelerimizin sorunlarına hakim olduğumuzu, önceki ziyaretlerimizde o mahalleye dair beklentileri Başkanımız vatandaşlarımıza izah etti, projelerini anlattı. Bütün bu sürecin devamında yine son 10-15 günden beri Ramazan akşamlarını bir fırsat olarak görerek kapıları çalmaya devam ettik. Bütün bu süreçte toplam 58 bin hane ziyareti gerçekleştirdik. Bu tabi Kütahya için önemli bir sayı. 100 bin civarında seçmene ulaşabildiğimiz anlamına geliyor. 100 bin insana ulaşmak 58 bin kapıyı çalmak çok kolay bir süreç değil. Bu süreçte vekalet gösteren kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza Merkez ilçedeki arkadaşlarımıza, ana kademedeki yönetim kurulu arkadaşlarıma, herkese teşekkür ediyorum. Tabi sadece 150 kişilik teşkilatımız değil, bunun dışında gönüllü olarak yine bu faaliyetlerde bize destek olan tüm gönüldaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz. İnşallah hayırlısıyla pazar günü hep beraber sandıklara gidelim, reyimizi ortaya koyalım. Kütahya’mızın bundan sonraki 5 yılda ne olacağına hep birlikte karar verelim. AK Parti belediyecilik anlamında önemli bir marka. Sayın Cumhurbaşkanımızın bütün bu hareketi 1994’ten itibaren belediyecilikle başlamış bir hareket ve hakikaten önemli başarılara imza atıldı. Biz son 5 yıldan beri AK Parti olmayan bir belediye ile yaşadık. Bunun neler getirdiğini hep beraber gördük. İnşallah 31 mart günü ben inanıyorum ki Kütahyalılar Sayın Cumhurbaşkanımıza bir vefa göstereceklerdir ve yine Ak Parti’ye Sayın Cumhurbaşkanımıza, Kamil Saraçoğlu Başkanımıza destek vereceklerdir ve inşallah hep beraber bundan sonraki 2028 seçimlerine kadar Kütahya’da 3 vekilimizle, teşkilatımızla ve Belediye Başkanımız Kamil Saraçoğlu ile beraber şehrimizi büyütmeye ve geliştirmeye yönelik çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu. "Kütahyalılar demokrasinin unsurlarını yerine getiren bir yapıya sahip" AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu, 31 Mart’ta Kütahya’nın tekrar AK Belediyecilikle tanışacağını dile getirdi. Saraçoğlu, "Süreç Cumhurbaşkanımızın AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı olarak 18 Ocak’ta bizi ilan etmesiyle başladı. O günden bugüne yaklaşık 70 günlük bir süreyi geride bıraktık. 70 günlük süre boyunca biz hem hemşehrilerimizle bir araya geldik, esnaflarımızla bir araya geldik. Onları tek tek ziyaret ettik. Mahallelerimizde toplantılar gerçekleştirdik ve bu süre zarfında da biz geçmiş dönemde yaptığımız tüm projeleri halkımızla paylaştık ve yeni dönemde de hangi projeleri hayata geçireceğiz, hangi çalışmaları Kütahya’da yapacağız anlattık. Kütahya’yı daha iyi yerlere götürmenin gayreti içerisinde olacağımızın sözlerini verdik. Tabii ki geçmişte yaptığımız projelerimizi gelecekte yapacağımızın teminatı olarak gösterdik. Bu süreçte tüm hemşehrilerimize çok teşekkür ediyoruz. Artık seçim çalışmalarımızı noktalıyoruz. Bundan sonra 31 Mart’ta İnşallah tüm Kütahyalı seçmenlerimiz sandığa gidecek, biz susacağız onlar konuşacaklar ve tercihlerini gerçekleştirecekler. Tabi Kütahya halkı demokrasiye bağlı ve demokrasinin unsurlarını yerine getiren bir yapıya sahip. Geçmiş dönemde de belki Türkiye genelinde en yüksek seçime katılım oranları Kütahya’dadır. Bu dönemde de ben tüm seçmenlerimi özellikle AK Parti seçmenlerini sandığa davet ediyorum. Onlar da vatandaşlık görevlerini yapacak İnşallah 31 Mart’ta da biz tekrar AK Parti belediyeciliğini Kütahya Belediyesi’nde başlatmaya hemşehrilerimizle beraber hazır olduğumuzu dile getirmek istiyorum. Bir fetret dönemi yaşandı. Artık onun sonu geldi. İnşallah 31 Mart’ta sandıklar açılacak ve herkes bu çıkan sonuca razı olacak. Biz de hemşehrilerimizin kullanmış olduğu oyların başımızın üstünde yeri olduğunu beyan etmek istiyorum. İnşallah bu seçimi aldığımız andan itibaren de kollarımızı sıvayarak Kütahya halkına hizmetkar olmaya devam edeceğiz. Seçimlerin hem Kütahya’mıza, hem ülkemize hem de İslam coğrafyasına hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu süre zarfı boyunca, tüm teşkilatımızla beraber il teşkilatımız, Merkez ilçe teşkilatımız, Kadın Kolları, Gençlik Kollarıyla, Belediye Meclis üyelerimizle beraber, çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmadık ve bu nokta itibarıyla da tüm hemşehrilerimizle kucaklaşma imkanı bulduk. İnşallah seçimler hayırlı uğurlu olsun diyorum" ifadelerini kullandı. "31 Mart pazar günü, sadece bu yerel seçim olarak görülmemeli" AK Parti Kütahya İl Genel Meclisi Adayı Muhterem Kılıç, AK Parti’nin 22 yılda yaptıklarının bundan sonra da yapacaklarının teminatı olduğunu belirtti. Kılıç, "Adaylık süreci 2 aya yakın bir süre önce belli oldu. Biz bu adaylık sürecinden beri merkez köylerimizin hemen hemen tamamını gezdik, vatandaşlarımızla hasbihal ettik, taleplerini aldık, beraber istişareler yaptık. Köylerimize yol, su, altyapı hizmetleri konusunda neler yapılabilir, yerinde gördük, gezdik, notlarımızı aldık. Tabi, malum iki gün kaldı seçimlere. 31 Mart pazar günü, sadece bu yerel seçim olarak görülmemeli, bu seçimde belediye başkanı, belediye meclisi, il genel meclisi, muhtar ve ihtiyar heyetini seçeceğiz ama sadece bu şekilde bir seçim olarak görülmemeli. Bu yaşadığımız bölgenin ve Türkiye’mizin önümüzdeki 5 yılını kapsayacak bir geleceğimizin oylamasıdır. Geçen yıl da milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerimizi yaptık. Bu seçim daha da önem arz ediyor çünkü 5 yıl bir seçimsizlik süreci olacak ve AK Parti’mizin 22 yılda yaptığı hizmetlerin artık doruk noktasında yapılabilecek olan hizmetleri yapmamız için vatandaşımızın oylarını daha dikkatli kullanmalarını ve küçük bazı olumsuzluklara bakarak kanmamalarını dolayısıyla AK Parti’yi oylarıyla ve dualarıyla desteklemelerini talep ediyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçte yapılması gereken, eksik kalan hizmetleri son derece gayretli bir şekilde yapacağız çünkü AK Parti’nin 22 yılda yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır ve bu şekilde bir çalışma gerçekleştireceğiz" şeklinde konuştu.
Kütahya Bakan Özhaseki: "Deprem bölgesinde evleri teslim ediyoruz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya’da AK Parti önceki dönem ve mevcut yönetim kurulu üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay ve AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu’nun ardından kürsüye gelen Bakan Özhakesi, deprem bölgesinde halen 300 binden fazla konut inşaatının devam ettiğini ifade etti. Özhaseki, "Son 6 Şubat’ta bile tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan zarar gördü. 680 bin konutumuz yıkıldı. 170 bin kadar da iş yerimiz yerle bir oldu. 850 bin bağımsız birim. Dile kolay. Zarar 104 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Manevi zarar, onu ölçecek bir alet daha çıkmadı. Evleri teslim ediyoruz, hangi eve gitsek oturup çay içtiğimizde, o geceye geliyor konu. Evin sahibi biraz sonra olayları anlatmaya başlıyor hem o ağlıyor hem de biz ağlamaya başlıyoruz. Şu anda 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köylerde çelik karkastan evler yapıyoruz. Aslında yıkılan evler belki taştandı, basit evlerdi, aralarında harç bile yoktu bazılarının. Olsun Cumhurbaşkanımızın talimatı, ‘Madem o evler yıkıldı, hepsini en iyisiyle yapacağız’ dedi. Ve şimdi çelik karkastan evler yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapıyoruz bir taraftan. Bir taraftan altyapılarıyla ilgili büyük bir bütçe temin ettik. Altyapılarına başladık, gece-gündüz çalışıyoruz. 76 bin evimizi teslim ettik. Her ay bundan sonra da 10-15 bin evi vermeye devam edeceğiz" dedi. "Şimdi bütün bilim adamları diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere" Bakan Özhaseki, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdi. Özhaseki, "Son dönemde hiç anlayamadığımız başka bir şey çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı başını çekiyor. Sonra onun kuyrukları Anadolu’da devam ediyorlar. Algı belediyeciliği diyorlar. Ne oluyor algı belediyeciliği olunca? Yapmadığını yapmış gibi sunma. Olmadığı halde olmuş gibi. Beyefendi tatilde çalışıyormuş gibi yan gelip yatıyor veya İngiliz büyükelçisiyle bir yerde, restoranda yemek yiyor ama iş başındaymış gibi gösteriyor. Ne kadar ayıp bir şey ya. Bunu da belediye bütçesinden yapıyorlar. Şimdi bütün bilim adamlar diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere. Evet hepimiz takip ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçen seneki ayırmış olduğu pay, 485 milyon lira. Ama algı operasyonları için beyefendiyi övmek için, beyefendi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı veya da cumhurbaşkanı yapabilmek için tuttukları trol ordusuna verdikleri, ayırdıkları para 900 milyon lira. Bu para cebinizden çıkıyorsa bir şey demem, hoş karşılamam, bir şey demem. Eğer belediye bütçesiyse benim bir kuruşluk da hakkım varsa, haram olsun arkadaşlar. Doğru değil arkadaşlar. Bu dönemde böyle bir belediyecilik gördük. Hükümetin yaptığının üstüne yatmak, onun yaptıklarını kendi yapmış gibi anlatmak. Ya ayıptır günahtır" diye konuştu.